Almanya’da koalisyon hükümetinin adayı eski Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, 12’nci Cumhurbaşkanı seçildi. ABD Başkanı Donald Trump’ın aksine bir denge profili çizdiği gerekçesiyle ‘Anti Trump’ olarak nitelendirilen Steinmeier, Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen isimlerden. Steinmeier ilk konuşmasında ‘Özgürlük ve demokrasi için cesaret çağrısı’ yaptı. Köyünün ilk lise öğrencisi olan Steinmeier, Giessen Üniversitesi’nde hukuk okumuş. Doktora tezini evsiz barksızlar üzerine yazmış.
Hürriyet'ten Celal Özcan'ın haberine göre, Almanya’da Federal Meclis’te yapılan 12’nci cumhurbaşkanı seçimi renkli görüntülere sahne oldu. Yazar, sinema oyuncusu, müzisyen ve spor dünyasından tanınmış simalar da seçime delege olarak katıldı. Türkiye kökenli yazar Feridun Zaimoğlu, dizi oyuncusu ve yazar Renan Demirkan gibi Almanya’nın yakından tanıdığı Türkiye kökenli sanatçılar da delege olarak oy kullandı. Toplam 22 Türkiye kökenli seçici delegenin katıldığı Cumhurbaşkanlığı seçiminde Hıristiyan Demokrat Birlik ile Sosyal Demokrat Parti’den oluşan büyük koalisyon hükümetinin adayı eski dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier (61), ilk turda bin 239 geçerli oydan 931 oyla 12’nci Cumhurbaşkanı seçildi.
Büyük destek gördü
Almanya’da Cumhurbaşkanını bin 260 seçici delegeden oluşan Federal Temsilciler Meclisi seçiyor. Temsilciler Meclisi’nde 630 Federal Parlamento millevekili ile eyaletlerin seçtiği 630 delege oy kullanıyor. Federal Temsilciler Meclisi Almanya’nın en büyük meclisi ve sadece Cumhurbaşkanını seçmek için toplanıyor. Hükümetin adayı Steinmeier’in ilk turda kazanması için 631 oy alması gerekiyordu. Steinmeier 931 oyla ilk turda seçimi kazandı. Steinmeier’i ilk kutlayan 18 Mart’ta görevi devralacağı Cumhurbaşkanı Joachim Gauck oldu. Hıristiyan Demokrat partili Merkel, SPD kökenli Steinmeier’in ‘Mükemmel bir cumhurbaşkanı olacağını’ söyledi.
Sanat ve eğlence dünyasından delegeler seçimi renklendirdi.
"Cesur olalım"
Steinmeier, seçim sonrasında kürsüden delegelere hitap etti, Tunus’a yaptığı bir gezide bir Tunuslu kadının kendisine “Sizler bize cesaret veriyorsunuz” dediğini anlattı. Steinmeier şöyle konuştu: “Başkalarına cesaret veriyoruz. Bu, bizim ülkemizde her şey güzel olduğu için değil. Savaştan sonra barış, bölünmeden sonra birlik olabildiğimiz için. Zor günlerden geçiyoruz. Almanyamızın, umudun çıpası olması şaşırtıcı değil mi? Başkalarına cesaret verebiliyorsak, o zaman bizim de cesarete ihtiyacımız var. Birleşik Avrupa’da özgürlük ve demokrasiyi muhafaza etmek için Almanya’nın cesarete ihtiyacı var. Sevgili vatandaşlar, cesur olalım. O zaman gelecekten endişem olmaz.”
Eşine böbreğini vermişti
- Frank Walter Steinmeier, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nin bin nüfuslu köyü Brakelsiek’te 1956 yılında doğmuş. Annesi, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda, bugün Polonya’da olan Wroclaw (Breslau) kentinden ailesiyle birlikte kaçmış. Çiftçi bir aileden gelen babası marangoz.
- Köyünün ilk lise öğrencisi olan Steinmeier, Giessen Üniversitesi’nde hukuk okumuş. Doktora tezini evsiz barksızlar üzerine yazmış. Steinmeier, 24 yaşında kör olmakla karşı karşıya kalmış. Ağır ve riskli bir ameliyatla kör kalmaktan kurtulan Steinmeier’in sarı saçları, aniden beyazlamış.
- Steinmeier’in siyasi kariyeri eski başbakanlardan Gerhard Schröder’le başlıyor. 14 yıl boyunca Schröder’in en önemli danışmanlığını yaptı.
- 2009 seçimlerinde partisi SPD’nin başbakan adayı oldu. Ancak Steinmeier yüzde 23 oyla, SPD’nin o güne kadarki en büyük yenilgisini aldı. Siyaset meydanını terk etmedi. 2013’te Başbakan Merkel başkanlığındaki büyük koalisyon hükümetinde yeniden Dışişleri Bakanı oldu. Sert ifadeler kullanmayan, soğukkanlı bir profil çizen Steinmeier, 2010’da karısı Elke Büdenbender’e bir böbreğini verdi. İdari mahkeme yargıcı olan karısının tarafsızlık gereği yargıçlıktan ayrılması bekleniyor.
- Siyaset bilimci Michael Broening, “Dışişleri bakanı olduğu dönemde ayrılıkları birleştiren mantığın sesi oldu. Bu nedenle kendini anti Trump olarak ortaya koyması sürpriz olmaz” dedi.
- Steinmeier, Türkiye’nin bölgedeki gücünün bilincinde. Bugüne kadar Türkiye’nin AB üyeliğinin kararlı savunucularından olan Steinmeier, Türkiye’yle AB arasında üyelik müzakerelerinin başlatılmasında önemli rol oynadı.
