Doğan Yayın Holding Başkan Yardımcısı Soner Gedik, Doğan Grubu'na verilen vergi cezası ile ilgili açıklama yaptı. Gedik, Doğan Yayın Holding'e kesilen vergi cezasına ilişkin “7 yıl boyunca 1 trilyonluk ceza Demokles'in kılıcı gibi orada duracak” dedi.
Soner Gedik, Doğan Yayın Holding'e gönderilen vergi/ceza ihbarnamelerine ilişkin Doğan TV Center'de düzenlediği basın toplantısında, 14 Nisan 2008 tarihinde Doğan Yayın Holding ve 4 iştirakinde vergi denetiminin eş zamanlı olarak 10 uzmanla başlatıldığını, denetimin 2003-2004-2005-2006 ve 2007 dönemini kapsadığını söyledi.
Bugüne kadar 17'si Doğan Yayın Holding ile ilgili olmak üzere toplam 20 raporun yazıldığını bildiren Gedik, bugüne kadar ulaşan denetim sonuçlarına ilişkin toplam 862 milyon TL vergi aslı ve cezasının tebliğ edildiğini kaydetti.
Vergi aslı ve cezasına ilişkin tutarın yüzde 96'sının 3 konu başlığı altında toplanabileceğini anlatan Gedik, bunlardan ilkinin “Doğan TV'nin satışının 2006 yılında yapıldığı”, ikincisinin “iştirak hisse senetleri satışının KDV'ye tabi olduğu”, üçüncüsünün ise “iştirak alımlarına ilişkin finansman giderlerinin gider yazılmaması” iddialarını içerdiğini söyledi.
Doğan TV hisselerinin yüzde 25'inin Axel Springer'e satışını, 2 Ocak 2007 tarihinde bitirdiklerini belirten Gedik, bu satışın aylarca süren bir proses olduğunu, 16 Kasım 2006 tarihinde belirli şartlara bağlı olan hisse satış anlaşmasının 2 Ocak 2007'de geçerli hale geldiğini anlattı.
Bu tarihte Axel Springer ile final anlaşmasını imzaladıklarını, hisse senetlerini 2 Ocak 2007 tarihinde ciro edip teslim ettiklerini ifade eden Gedik, tartışmaların gün kavramından kaynaklandığının altını çizdi.
Denetim elemanının işlemin 2 Ocak 2007 tarihinde bitmediğini, aralık ayında bittiğini söylediğini anlatan Gedik, konuya ilişkin kanun maddesini hatırlatarak, hisse senedinin teslimi için, ciro edilmesi ve pay defterine işlenmesi gerektiğini söyledi. Gedik, işlemleri 2006'da ya da 2007'de yapmaları arasında bir fark bulunmadığının altını çizdi.
Soner Gedik, “Denetimci arkadaşımız diyor ki, 'ben bu işin 2006'da yapılması gerektiğine inanıyorum'. Şekil şartlarını yerine getirmediğimiz için bizi muhasebede hile yapmak ve kaçakçılıkla suçluyor. Kaçakçılık lafı ile de üç kat ceza uyguluyor, vergi bir anda 772 milyon TL'ye ulaşıyor” dedi.
' 1 kuzudan 1 post çıkarılır'
Kendisinin eski bir hesap uzmanı olduğunu hatırlatan Gedik, “Ben hayatımda böyle şey görmedim. Nasıl bir matematik, bunu anlamak mümkün değil. 1 kuzudan 1 post çıkarılır, burada 7 tane post çıkarılmış, 7 katı ile önümüze bir rakam geliyor” dedi.
Şu anda kendilerinin dava açabileceğini belirten Gedik, şunları söyledi:
“Dayanağı olmayan bir rapor var, itibarı yok etmeye yönelik bir davranış var. 70 bine yakın küçük yatırımcımız var. Yabancı ortaklarımz var. Hiçbir şey dikkate alınmıyor. Bu grup 24 bin kişiye iş veriyor. POAŞ dahil İstanbul'da toplanan verginin yüzde 11'ini ödüyor. Böyle büyük bir grup. Sen diyorsun ki, 'sen kaçakçılık yaptın...”.
Arkadaşlarımız gelmişler, 11 ay boyunca incelemedik evrak bırakmamışlar ve diyorlar ki 'hileli muhasebe...' Benim bu işlemi aralık ayında yapmamla ocak ayında yapmam arasında hiçbir fark yok.”
İştirak hisse senetleri satışının KDV'ye tabi olmasına ilişkin iddia konusunda Gedik, 128 milyar dolarlık Türkiye'de hisse senedi satışı olduğunu hatırlatarak, şimdi herkesin töhmet altında olduğunu söyledi.
'Onlarca şirketimiz inceleme altında'
Konuşmasında Ak Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin dün düzenlediği toplantıya da değinen Gedik, “Sayın Canikli, 'biz bütün büyük mükelleflere bakıyoruz' diyor... Keşke bakılsa. Doğan Grubu yıllardan beri... Onlarca şirketimiz inceleme altında. İlk defa başımıza gelen bir şey değil. Biz alışığız” dedi.
Başka incelenenlere de baktığını söyleyen Gedik, medyada ya da hisse senetleri devir işlemlerini yapanların incelenmediğini gördüklerini anlattı.
İncelemelerin neden başladığının cevabını alamadıklarını dile getiren Gedik, şunları söyledi:
“Ben merak ediyorum, 7 tane şirketimize, onlarca denetim memuru bir anda başlıyor. Ben bütün bunun açıklamasını bekliyorum. Niye ben? Niye bütün sektör değil? Ben bunun 'subjektif değil objektif ölçülerle' yapılır lafını tatmin edici bulmuyorum. Neden ben vergi kaçakçısı oldum diyorum. Bu kadar büyük kuruluş bu kadar vergi veriyor, burada benim motivasyonum nedir? Bakıyorum vergiler de fark etmiyor. Şunu görüyorum ki maalesef ben bu 2007'de yaptığım kaydı denetim elemanının bahsettiği gibi 2006'da yapsaydım, arkadaşlar 2007'de bana rapor yazılırdı. Ben artık bu kanıya vardım. Bilgi saklamıyorum, her türlü evraka ulaşıyor. Diyor ki, 'kaçakçılık var. Kaçakçı sıfatı eklemesinin ardında yatan 3 tane neden var. Normalde 6 kat yerine 2 kat ceza öderim. Benim uzlaşmaya gitme hakkım engelleniyor. Üçüncüsü suç duyurusu...”
Kanunun, 'kaçakçılık yapan kurum ve kişiler 3 yıla kadar hapis cezası ile yargılanır' dediğini hatırlatan Gedik, “Suç duyurusu yapma hakkı getiriyor' dedi.
'Emek hırsızlığı yapılıyor'
Soner Gedik, burada bir emek hırsızlığı yapıldığını savunarak, “Ben 20 yıldır bu grupta çalışıyorum. Benim gibi maliye kökenli 10 tane arkadaşım çalışıyor. Bizim emeğimize yazık. Diyorlar ki, 'bir şey mi var?' Vergi kaçırmak için bir motivasyon lazım. Bu kadar hukukçumuz var” diye konuştu.
Bütün rakamlarının tek tek yabancı bir denetim şirketi tarafından denetlendiğini anlatan Gedik, her şeylerinin şeffaf olduğunu söyledi.
Kendi haklarının vergi mahkemesine gitmek olduğunu ifade eden Gedik, davaların 1-2 yıl süreceğini, oradan Danıştay'a gideceğini, 1 yıldan 7 yıla kadar uzayacak proses olduğunu anlattı.
“7 yıl boyunca 1 trilyonluk ceza Demokles'in Kılıcı gibi orada duracak” diyen Gedik, her ortamda her kişiyle tartışmaya hazır olduğunu ifade etti.
Haksızlığa uğramış bir grup olduklarını dile getiren Gedik, “Ortaklık alırken, küçük yatırımcımızı sevindirirken, bir ödül beklerken, aldığım para 500, öde dedikleri para 600. Ben ödül beklerken olmayacak bir uygulama ile karşı karşıyayız” dedi.
'Maliye Bakanı ile konuşacak bir durum yok'
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Gedik, Maliye Bakanı ile ABD dönüşü görüşüp görüşmeyeceklerine ilişkin bir soru üzerine, “Birkaç kişinin yaptığı hatayı, yanlışlığı bütün camiaya yansıtmak yanlış. Maliye Bakanımız şifa bulup geldiğinde konuşacak hiçbir şeyimiz yok. Yapılacak hiçbir şey yok” dedi.
“Neden size böyle bir uygulama yapıldığını düşünüyorsunuz?” şeklindeki soru üzerine de Soner Gedik, “Şunu objektif olarak söylüyorum ki burada yazılan rapor şu anda Türkiye tarihinde kimseye yazılmadı. Türkiye tarihinde kimseye bu kadar denetim elemanı gelmedi. Diyorum ki bu objektif davranış değildir” dedi.
“Bu parayı ödeyecek misiniz hemen, yoksa hukuki aşamanın sonunda mı ödenecek? şeklindeki soru üzerine Gedik, şu bilgileri verdi:
“Olay şöyledir: Bir rapor yazıldıktan sonra tebliğ edilir. Tebliğ edildikten sonra 30 gün içinde kurumun dava açma hakkı vardır. Normalde uzlaşma hakkı vardır, ama arkadaşımız o uzlaşma hakkını elimizden almak istedi. Dolayısıyla tek yol vergi mahkemesine dava açmaktır. Davamızı açacağız. Kaç yıl süreceğini bilmiyoruz. Hakkımızı savunacağız. Kazanırsak Maliye Danıştay'a götürecek ve bir karar çıkacak inşallah 1-2 yıl sonra karar ne olduğunu göreceğiz. Benim bu süre içinde elim kolum bağlı. Para ödeme yoktur burada. 2-7 yıl süreyle bu şeyi taşıyacaksınız.”
Soner Gedik, küçük yatırımcılar konusundaki bir soru üzerine, “Belli tartışmalar başladığında küçük yatırımcılarımız, uluslar arası yatırımcılarımız maalesef belki de bilinçli olarak korkutuldular, Doğan Yayın'ın değeri 3,2 milyar dolardan şu anda 200 milyon dolar düştü” yanıtın verdi.