Gündem

Doğan Akın, Balbay'ın günlükleri davasında beraat etti...

T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın günlüklerini yayımladığı için yargılandığı davada beraat etti.

11 Mayıs 2010 03:00

T24 – T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın, ikinci Ergenekon iddianamesinin dayanakları arasında yer alan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın günlüklerini yayımladığı için yargılandığı davada beraat etti. Akın, “adil yargılamayı etkilemek”, “soruşturmanın gizliliğini ihlal” ve “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirip yayımlamak” suçlamasıyla 21,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyordu.



Doğan Akın bugün (11 Mayıs 2010) Bakırköy 31. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada yaptığı savunmada, Balbay'ın günlüklerini ikinci Ergenekon iddianamesinin mahkemeye sunulduğu açıklandıktan ve Balbay'ın tahliye başvurusu reddedildikten sonra yayımladıklarına dikkat çekti. Balbay'ın notları arasında yer alan kişiye ve Cumhuriyet gazetesinin işlerine ilişkin hiçbir özel bilgiyi yayımlamadıklarına işaret eden Akın, sadece habercilik saikiyle hareket ettiğini vurguladı.



Duruşmaya katılan savcı da, Doğan Akın'ın beraat etmesi yönünde mütalaa bildirdi. Bakırköy 31. Asliye Cezası Hâkimi, savunma ve mütalaanın ardından Akın hakkında beraat kararı verdi.



Ali Çakır'ın iddianamesi



Bakırköy Savcısı Ali Çakır, emekli olmadan önce hazırladığı iddianamede, Doğan Akın'ı, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gizliliğin ihlali” ile suçladı. Akın'ın, Balbay'ın günlüklerini yayımlayarak ihlal ettiği öne sürülen TCK hükümleri iddianamede “Madde 258/1-3-4, Madde 288, Madde 136/1, Madde 137/1-b, Madde 43/1 ve Madde 53” biçiminde sıralandı.



TCK'nın “bileşik suç” kavramını düzenleyen 43/1 maddesine atıfta bulunulan iddianamede, Akın'ın “aynı suçu birkaç kere işlediği” iddia edilerek cezanın dörtte birden dörtte üç oranına kadar artırılması istendi.



Savcılık, iddianamede, “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma”yı düzenleyen TCK'nın 53. maddesine uyarınca da talepte bulundu. Buna göre Akın'ın suçlu bulunması durumunda ceza aldığı süre boyunca kamu görevlerinde bulunamaması, seçme ve seçilme gibi haklardan yoksun bırakılması talep edildi.



'Darbe planlayıcısı olarak teşhir edildiler'


Dava konusu yayınla günlükte adı geçen bazı isimlerin “darbe planlayıcısı” olarak teşhir edildiği belirtilen iddianamede şu ifadeler kullanıldı:


“Günlüklerin yayımlanması sırasında, Ergenekon davası kapsamında yargılanan değişik isimlere ait yorum ve görüşlere yer verilerek emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un birlikte hükümeti devirme yönünde aşamalı olarak askeri darbe planladıkları iddialarına yer verildiği… Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan günlüğün sahibi olarak gösterilen Mustafa Balbay ile darbe yapacakları ileri sürülen ve aynı Ergenekon soruşturması kapsamında yargılanan bazı emekli Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu subayların ve soruşturmayla alakası belirlenemeyen bazı isimler açıklanmak suretiyle bunların darbe planlayıcısı olarak kamuoyuna teşhir edildikleri, bazıları yönünden devam eden Ergenekon soruşturması içeriği ile alakalı yayın yasağı bulunan gizli belge ve bilgilere yer verildiği, günlükte adı geçen kişilere yöneltilen isnatlarla devam eden yargılamayı ve soruşturmayı etkileme amacı güdüldüğünün görüldüğü…”



'Kişisel verilerin haksız ele geçirilmesinden ibaret bilgiler'



Balbay günlüklerinin yayını için de iddianamede şu değerlendirme yapılmıştı:


“Şüphelinin yayına sunduğu (…) başkasına ait verileri haksız ele geçirmek suretiyle yayınlayarak, günlükte adı geçen kişilere söz hakkı tanınmaması, tek taraflı değer yargılarıyla suçlanmalarına konu olabilecek iddiaların eleştiri sınırları dışında doğrudan ön yargılı bir yaklaşım ifade etmesi; içeriğindeki bilgilerin tamamının kişisel verilerin haksız olarak ele geçirilmesinden ibaret bulunması hasebiyle, basına tanınan hak ve özgürlüklerin hukuka aykırı kullanıldığı düşüncesinin oluştuğu…”



Cevap hakkı çağrısı yapılmıştı



Ali Çakır'ın hazırladığı iddianamede, “adı geçenlere söz hakkı tanınmadığı, eleştiri sınırlarını aşan şekilde ön yargıyla hareket edildiği” yönündeki ifadelere karşın, Balbay'a atfedilen günlüklerin yayımlandığı her gün, aynı sayfalarda kullanılmak üzere adı geçen herkese “cevap hakkı” için çağrıda bulunuldu. Balbay'ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamalar ile Cumhuriyet'teki köşesinde yayımlanan yazılar da, hiçbir yorum eklenmeden “tırnak içinde” okura sunulan günlüklerin ardından yayımlandı.



“Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekle” de suçlanan Doğan Akın, Ali Çakır'ın iddiasını reddederken Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na özetle şu açıklamayı yapmıştı:


“Günlüklerin yayını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2. Ergenekon iddianamesinin tamamlanarak mahkemeye gönderildiğini açıklamasından yaklaşık 1 hafta sonra başladı. Bitmiş ve sonuçları iddianameye günlüklerle birlikte konulmuş, bu nedenle de aleniyet kazanacak olan bir soruşturmanın gizliliği ihlal edilmiş olamaz...”


Günlükler 2. Ergenekon iddianamesinde aynen yer aldı


Akın'a açılan davaya dayanak olan günlükler, yayımlanmasından birkaç gün sonra kamuoyuna açıklanan İkinci Ergenekon İddianamesi'nde aynen yer alarak kamuoyuna açıklandı. İkinci Ergenekon davasının iddianamesinde, Balbay'ın günlüklerinin, Doğan Akın'ın “özel hayat ve Cumhuriyet gazetesinin özel bilgileri” kapsamında görerek yayımlamadığı bölümleri de bütün ayrıntılarıyla yer aldı.