Gündem

Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı: İran, Irak payımıza göz koydu

Hükümetin bir an önce devreye girmemesi halinde tarım ihracatçısı Irak’ta ciddi kan kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya

15 Nisan 2015 17:24

Irak ve Federal Kürdistan’a yapılan tarım ihracatı tehlikede. Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Ebubekir Bal, İran’ın Irak’ta Şii bölgesindeki nüfuzunu da kullanarak Türkiye’nin bölgedeki pazar payına göz koyduğunu söyledi. Bal, “Irak’a ihracatın yarısı tarımsal ürünlerden oluşuyor. Ancak son dönemde İran pazar payımızı kapmak için her yolu deniyor” dedi.

Suriye ve Irak’ta yaşanan iç savaşın siyasal ve ekonomik etkileri, her geçen gün bölgede yeni bir olumsuzluğun habercisi oluyor. İş dünyası savaşın başından bu yana her iki ülkedeki pazar paylarını kaybetme noktasına geldi. Son aylarda bölgeye ihracatta göreceli bir artış yaşansa da, savaşın yayılması ile birlikte artık ihracatçının yeni ve çok güçlü bir rakibi var: İran.

Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Ebubekir Bal, İran’ın özellikle Irak ve Kürdistan’daki pazar paylarına göz diktiğine dikkat çekiyor. Bal’a göre, hükümetin bir an önce devreye girmemesi halinde tarım ihracatçısı Irak’ta ciddi kan kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya. 

Bal’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları aşağıda:



Yağışlar yüzümüzü güldürdü

 

Geçen yaz yaşanan kuraklık, ürün fiyatlarını ve üreticiyi nasıl etkiledi?

Geçen yıl kuraklık buğday fiyatlarını etkiledi. Ayrıca, hububat fiyatlarından tutun, fındıkta bademde kayısı da bütün fiyatlar yüzde 100 civarında arttı. Geçen mart ayında yaşanan don olayı, ürünlerin çiçeklerini yok etti ve taneye dönmesini engelledi. Dikkat ederseniz şu anda fındık, kayısı, badem, ceviz gibi ürünlerde büyük zamlar oldu. Buğdayda da verim düşüklüğü çok yoğun oldu.

Geçen yıl buğday fiyatları ne kadardı, bu yıl ne kadar?

Geçen yıl ton başına 650 TL’ydi, 850 TL civarı da satış fiyatıydı. Şu
anda da hemen hemen bu düzeyde.

Kuraklığa karşı çiftçiler ne tür tedbirler alabilir?

Çiftçi tamamen doğa ile iç içedir. Bu tür afetlerin önüne geçilemiyor. Dolayısıyla ne yazık ki kuraklık, don, sel gibi durumlarda yapacağımız
çok bir şey yok.

Geçen yıla göre bu yıl yağışlar nasıl?

Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Ebubekir BalÇok iyi. Hiçbir üründe sıkıntı görünmüyor. Normallerin üzerinde yağış
alındı. Ama şimdi önemli olan Nisan yağışlarıdır. Nisan’da beklenen
yağışların gelmesi halinde, bu sezon rekoltesinin bütün yılların üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz.

Böyle bir durumda ürün bolluğu fiyatları da etkileyecektir, değil mi?

Mutlaka etkiler. Arz-talep meselesi. Çünkü dünyadaki fiyatlar bizim
gerimizde. Şu anda dünyada buğday fiyatları 550-600 TL civarındadır.
Çiftçiyi korumak adına iç piyasada fiyatlar daha yüksek tutulur.

 

En çok rağbet buğdaya



Diyarbakır’da üreticinin en çok tercih ettiği ürünler hangileridir?

Diyarbakır’da 6 milyon 72 bin dönüm ekilebilen arazi miktarı var. Tarla desenine baktığımız var 350 bin dönüm civarında ağırlık buğdaydadır. Diyarbakır’da 1,5 milyon ton üzerinde buğday üretimi var. İkinci ürün olarak mısır geliyor. Daha önce ikinci ürün pamuktu. Pamuktan kaçış oldu. Pamuk dünyada serbest dolaşan tek üründür. Ülkeler pamuk üreticisini ya desteklemeyle ya da direkt alım yöntemi ile koruyor. Bizim ülkemizde de var. Ancak pamuk çok fazla işgücü isteyen bir ürün. Bu nedenle çok maliyetli hale geliyor. Aynı zamanda enerji maliyetleri üreticiyi Çin’e, Hindistan’a karşı güçsüz bırakıyor. Bu yüzden üretim kendini kurtarmıyor ve pamuktan kaçış oluyor.

Peki hükümetin desteklerini yükseltmesi, sorunu çözer mi?

Hayır, bu destekler tek başına çözüm olmaz. Dünyada pamuk fiyatlarına
karar veren mercilerin politikası ile ilgili bir durum var. Pamuk fiyatlarındaki dalgalanma çok fazla. Ancak devlet desteği ile üretici ayakta kalabilir. Bu yüzden pamuktan vazgeçenler, mısır ekimine yöneliyor.

İleriki dönemlerde buğday, kısır ve pamuk dışında hangi ürünlerin ekimi yaygınlaşabilir?

Meyvecilik olabilir. Çünkü bölgemizin şartlarına bazı meyveler uyuyor. Mesele nar, fıstık, ceviz, çilek... Mesela Sason’da yetiştirilen çilek, diyebiliriz ki Türkiye’nin en lezzetli çileği haline geldi.



İran, Irak payımıza göz dikti

 

Suriye ve Irak’taki savaş, tarım ürünleri ihracatını nasıl etkiledi?

Çok etkiledi. Biz Irak ve Suriye’ye yapılan ihracata baktığımızda,
yüzde 50’ye yakınının tarım ürünü olduğunu görüyoruz. İhracat yine devam ediyor ama eskisi gibi değil. İran, Irak pazarındaki payımızı almaya çalışıyor. Bu çok tehlikeli bir durum. Bakın son dönemde tavuk ve yumurta ihracatımızda çok büyük sıkıntı var. Irak’a ve Kürdistan bölgesine ihracatta beyaz et sektörü büyük sıkıntı yaşıyor. Burada İran’ın etkisi olduğunu da söyleyebiliriz.

Peki üreticiyi bu pazarlarda korumak için hükümet hangi adımları atmalı?

Tüccar, malını satmak için bütün fırsatları kullanır. Ancak hükümet nezdinde sorunları düzeltmek için bir girişimde bulunması gerekiyor.

Bu arada Türkiye-İran ilişkilerinde de bir yakınlaşma var...

Bu yakınlaşma olsa da, İran Tikrit’e fiili olarak girdi ve bölgeye
yardım ediyor. Bölge insanı da kendisine yardım eden ülkenin malını almayı tercih ediyor.

 

İşleme ve satışa ihtiyaç var


Şu anda bölge üreticisinin en önemli sorunları nelerdir?

Şu an Güneydoğu’daki çiftçimiz hem verimlilik hem modern üretim açısından batıdan çok fazla geri durumda değildir. Tek sıkıntı, çok fazla yağış alamıyor oluşumuz. Bu yüzden GAP’taki sulama projelerinin bitmesi lazım. Bu bittikten sonra bölgede ekonomik sorunların çoğu sona erecektir diye inanıyorum. 1 milyon kişiye yeni iş imkanı demek, en az 4 milyon kişiye gelir demek. Bu çok büyük bir rakam. Bölge olarak sadece üretim değil, işleme ve satışa da sahip olmamız lazım. Ancak o zaman zenginleşme sağlanır.