Söyleşi

Diyarbakır maçında Cimbom tribünlerinde neler olacak?

Diyarbakır maçına Galatasaray tribünü nasıl hazırlanıyor? Galatasaraylı tribün liderleri yanıtlıyor

05 Kasım 2009 02:00

Selin Ongun / T24

Gittiği deplasmanlarda “PKK dışarı” sloganlarına muhatap olan Diyarbakırspor, Bursaspor maçında yaşananlardan sonra önlem alınmasını istemişti. Bursa'dan sonra, komşu şehir Gaziantep'teki maçta da ırkçı sloganlar yükselince, Diyarbakırspor Kulübü Başkanı Çetin Sümer ligten çekilmeyi düşündüklerini açıklamıştı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ise ayrımcı tezahüratı görmediğini belirterek, Diyarbakırspor yöneticilerini sağduyuya davet etmişti. Diyarbakırspor yöneticilerinin pazar günü oynanacak Galatasaray maçına çıkacaklarını açıklamalarının ardından akıllardan benzer bir cümle geçti: “Galatasaray-Diyarbakırspor karşılaşmasında tribünlerden bir grup Türkiye’yi gerecek sloganlar atarsa...”

Galatasaray tribünlerine hakim olan “Ultraslan” oluşumunun “lider” olarak benimseyip “Reis” dediği Sebahattin Şirin, taraftarın nezdinde tribün hiyerarşisinin “ikinci adamı” sayılan “Yılmaz Başkan” olarak anılan Yılmaz Tutuş ve Ultraslan'ın Genel Koordinatörü Ömer Haliloğlu ile Diyarbakırspor maçında Cimbom tribünlerinde “neler olabileceğini” konuştuk.

Taraftarı ne tahrik ediyor? Kürtçe tezahürat olacak mı? Diyarbakır maçına Galatasaray tribünü nasıl hazırlanıyor? Ultraslan tribününün siyasi yelpazesinde daha çok hangi görüş etkin? “Fethullahçılar takımı sardı” iddiası tribüne nasıl yansıyor? Fenerbahçeli Ercan Saatçi ve Metin Özülkü'nün Galatasaray'a yönelik konuşmalarını aslında neden boykot ettiler? Tribün psikolojisinde küfürün kapladığı hacim nedir? Kadın taraftar nasıl küfrediyor?

Statlardaki tezahüratların orkestra şefliğini yapan, bir el hareketiyle kalabalığı susturan tribün liderleri T24'ün sorularını cevapladı.



'Yılmaz Başkan Kürt, annesinin adı Türkiye'



- “Galatasaray-Diyarbakırspor karşılaşmasında tribünlerden bir grup Türkiye’yi gerecek sloganlar atarsa...” Bu olasılık endişelendiriyor mu sizi?


Sebahattin Şirin: Bakın, bizim Yılmaz Başkan (Yılmaz Tutuş) Batmanlıdır, Kürttür. Annesinin adı ise Türkiye'dir. Bizim tribünümüz budur.


Yılmaz Tutuş: Şunu baştan söyleyelim; “PKK dışarı” olayı yanlıştır. PKK ayrıdır, Güneydoğu insanı ayrıdır. Bu ikisini nasıl bir tutarsın arkadaş?


Sebahattin Şirin: Biz maçtan önce taraftarımıza internet sitemiz aracılığıyla sağduyu çağrılarımızı yaparız. Ama görmezden gelinen şu: Her tribünde vardır bu ruh hali. Bir grup “PKK dışarı” diye bağırır, o sloganın peşine takılanlar niye bağırdığını bilmez. Ama slogana katılır.


- O sloganlara katılanları tribün lideri bastırabilir mi?


Yılmaz Tutuş: Elimizden geleni yaparız, yapıyoruz da.



'Türk Kürt kardeştir pankartını Diyarbakır'da asarsak yanlış anlaşılırız'


- Tribün lideri ne kadar etkili olabilir bu tip zamanlarda?


Ömer Haliloğlu: Şimdi şöyledir; Yılmaz Başkan kapalı tribünde olur, Reis (Sebahattin

Şahin) settedir. Herkesin gözü Sebo abidedir. Sebo abi, “Sus” işareti verdiği an herkes susar. Bunu kapalısı da, yeni açığı da, numaralısı da görür. Tribün saygısına taraftar uyar. Ultraslan’da bu böyledir.


Sebahattin Şirin: Böyle kıvılcım anlarında olaya müdahil oluruz. Hemen başka bir tezahüratla konuyu değiştirmeye çalışırız. Oradaki “gergin ruhu” tribünden uzaklaştırmak görevimiz. Millet rahat olsun, Diyarbakır halkının zaten Galatasaray'a büyük sempatisi var. Orada çok taraftarımız olduğunu biliyoruz. Bizim tribünden böyle kışkırtıcı arkadaşlar çıkmaması için elimizden geleni yaparız.


Yılmaz Tutuş
: Bakın bizim stadımızda “Türk Kürt kardeştir” pankartımız

devamlı asılıdır.


- Bu pankartı Diyarbakır maçında görecek miyiz?


Yılmaz Tutuş: Hayır. Bu maçta asarsak, millet yanlış anlar. Tahrik var sanabilirler.


- Türk bayrağı asar mısınız?


Sebahattin Şirin: Şimdi o da etki-tepki gibi algılanabilir. Art niyetli olduğumuz düşünülebilir. Çok bilinçli, çok hesaplı olmamız gerek.


Yılmaz: Abi tamam ama, diyelim ki biri bayrak çıkardı, “Kaldırın” mı diyeceğim?


'Kahrolsun PKK pankartını Diyarbakır'da açmak cesaret ister'


- Sizin haberiniz olmadan tribünden bayrak ya da “Kahrolsun PKK” gibi bir pankart çıkabilir mi?


Sebahattin Şirin: O pankartı Diyarbakır'da açmak cesaret ister. Şimdi sakın, “Biz korkak değiliz” diyen çıkmasın. Bunu özellikle belirtiyorum; aslan gibi taraftarlığımızı yapacağız ama provokasyonlara kapılmayacağız. Zaten orada Galatasaray izleyicisine ayıracakları yer en fazla bin kişilik olacak. Bunun 300'ü maça İstanbul'dan giden taraftar olsa kalan 700 kişi bölge insanı olacak.


Yılmaz Tutuş: Şu da var, oraya gelen taraftar zaten Galatasaray'ı görmeye gelecek. Diyarbakır seyircisi taşkınlık yapmazsa bizden yana hiçbir şey olmaz.


- Taraftarı ne tahrik ediyor da bu tip mevzular çıkıyor?


Sebahattin Şirin: Anlık meseleler bunlar!


Yılmaz Tutuş: Bir anda insanlar kopuyor. Niye koptuğunu da, ağzından çıkanı da bilmiyor!


Sebahattin Şirin: Konumuzla ilgisi yok ama mesela Fenerbahçe maçında adam “Ali Şen başkan Fenerbahçe şampiyon!” diye bağırıyor. Adam Fener'i Ali Şen'in küme düşürdüğünü bilmiyor mu? Ama slogana kapılmış, coşuyor işte. Tabii maçın skoru belli olunca kendine geliyor ya da tümden kopuyor!


'Arızayı çıkaran PKK muhabbeti değil, Fener bayrağı olur'


- O halde hemen soralım: Maç “Diyarbakır 3, Galatasaray 0” şeklinde bittiğinde taraftar ne yöne kopar?


Sebahattin Şirin: Tam tersi olacak, diliniz sürçtü galiba! (Gülüyor)


Yılmaz Tutuş: Ya diyelim ki öyle oldu, alkışlarız. Ülkeye zarar verecek bir şey yapmayız. Buna emin olun.


Sebahattin Şirin: Bakın biz her sene 18 Mart'ta organize olarak, 300-500 kişi Çanakkale'ye gideriz. Orada Batmanlı, Diyarbakırlı, Edirneli, Trabzonlu yan yana yatıyor. Bizim felsefemiz bu. Bu felsefemizi de tribüne yansıtırız.


- Şunu mu anlayalım; Diyarbakır'da “Çanakkale içinde Aynalı Çarşı...” diye başlayan bir tezahürat duyabilir miyiz?


Yılmaz Tutuş: Yok, orada olmaz. O da yanlış anlaşılabilir. Bunu kendi stadımızda söyleriz ama Diyarbakır'da yapamayız.


Sebahattin Şirin: Güle güle oynayıp gidip güle oynaya geleceğiz. Alkışlayacaklar bizi, ben buna inanıyorum.


Yılmaz Tutuş: Sen orada bir şey kaçırıyorsun Reis! Tek provokatör bir Fenerbahçe bayrağı açtığı zaman, tamam! Bizimkiler orada kopuyor.


Sebahattin Şirin: Bak bunda haklısın. Ama bu da iki taraflı. Şimdi şöyle oluyor; Diyarbakır'a Galatasaray gittiği zaman tribüne bir çocuk gönderiyorlar. Çocuk Fener bayrağı açıyor. Eğer Fener'in maçı varsa bu kez Galatasaray bayrağı açtırıyorlar.


Yılmaz Tutuş: Kıvılcım da buradan çıkıyor. Aslında arızayı çıkaran PKK muhabbeti değil. Adam Fener bayrağı açınca bizimkiler kopuyor, Galatasaray maçında da Fener bayrağı olunca Fenerliler kopuyor. Muhabbet bu.


'Kürtçe tezahürat olmaz ama Diyarbakırspor bayrağını tribünümüze asarız'


- İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmayanlar olursa galeyana gelir mi Galatasaray taraftarı? O zaman ne olur “muhabbet”?


Yılmaz Tutuş: İstiklal Marşı okunacak, ayağa kalkmayacak! Ben buna tepki gösteririm normal şartlarda. Ama orada provokasyona gelmeyiz, yaparlarsa seyirci kalırız.


Sebahattin Şirin: Diyarbakır'da misafiriz. Bir şeyler yapmamız gerekse bile tutmalıyız kendimizi. Böyle atmosferlerde bir kıvılcım yangın çıkarır; bunu unutmamalıyız.


- Bu maç için özel tezahüratlar var mı?


Ömer Haliloğlu: Koromuz çok dikkatli olacak. Diyarbakır'da yeni beste olmaz. Biz buradan 300 kişi gitsek, orada 700 kişi olsa o insanlara yeni besteyi öğretene kadar bir buçuk saat geçer. Akıcı bir tezahürat yapılamadan maç biter.


- “Barış” içerikli bir Kürtçe tezahürat şıkkı?


Yılmaz Tutuş: Hayatta olmaz. Büyük alerji yaratır. Kardeşlik mesajı veren bir içeriği olsa bile olmaz. Ama ne yaparız; Diyarbakırspor bayrağını tribünümüze asarız.


Sebahattin Şirin: Zaten maçtan önce Diyarbakırspor taraftarları derneğini ziyaret edeceğiz.


'Üst kimlik Galatasaray'dır, üst kimlik Türkiyeli olmaktır'


- Ultraslan tribününün siyasi yelpazesinde daha çok hangi görüş etkin?


Yılmaz: Siyasete fazla girmeyiz.


Sebahattin Şirin: Ama tabii ülkenin birliği, milli manevi değerlerine yönelik sosyal içerikli mesajları veririz. Fakat mesela bizim tribünümüzde herhangi bir siyasi ideolojinin simgesi olan el işaretleri yasaktır. Her insanın ayrı siyasi görüşü var. Ama bunu tribünde gösteremezsin.


Ömer Haliloğlu: Üst kimlik Galatasaray'dır, üst kimlik Türkiyeli olmaktır.


Bu şartlar altında demokratik açılım yeşil sahaya nasıl iner sizce?


Sebahattin Şirin: Aslında açılımın adını yanlış koydular. Bence “insanlık açılımı” olmalı.


Yılmaz: Yok Reis yok, o toplara biz girmeyiz. Devlet adamlarının işine tribünler girmez. Siyaseti siyasetçiler konuşsun; sporu spor adamlarına, spor bakanına bırakalım.


- Spor bakanının adı nedir?


(Bir süre düşünüyorlar. Tam o esnada Ultraslan'ın Basın Sözcülüğü'nü yapan Yaşar Haliloğlu cevaplıyor: Faruk Nafiz Özak).


Yılmaz Tutuş: Özak adam gibi adam! Harbi adam! Dürüst adam!


Sebahattin Şirin: Bakın bir Batmanlı olarak Trabzonlu bakanı nasıl övebiliyor arkadaşımız. Mesele budur. Eksiğimiz bunu yapamamaktır. Demokratik açılım tribünümüze çoktan inmiş, haberiniz yok! (Gülüyor)


'Galatasaraylı da küfrediyorsa o da çıksın ortaya!'


- Haber demişken spor camiasının gündemindeki bir başka konu da Ercan Saatçi ve Metin Özülkü'nün Galatasaray'a yönelik küfürlü konuşmalarının internete düşmesi. Bunun üzerine başlattığınız “Hürriyet alma” kampanyasını aşırı bulan taraftarlar oldu mu?


Ömer Haliloğlu: Ben öyle birine rastlamadım. Şimdi biz bu hadiseye tepkisiz kalsaydık taraftar bize “Neden bir şey yapmıyorsunuz?” diye soracaktı.


Yılmaz Tutuş: Türkiye'nin bu kadar gündemi varken Ercan Saatçi meselesini bu kadar tartışmak bence doğru değil. Ha biz bunu kendi aramızda tartışırız, boykotumuzu yaparız. Çünkü mahalle kahvesinde kendi halinde iki vatandaşın konuşması değil bu. Türkiye'nin değer verdiği iki sanatçının konuşmaları.


'Biz de Fenerbahçe'ye küfür ediyoruz'


- Siz Fenerbahçe'ye hiç küfretmiyor musunuz?


(Üçü birden cevaplıyor) Ediyoruz!


Ömer Haliloğlu: Ama ben taraftarım.


Yılmaz Tutuş: Benim kurumsal bir kimliğim yok.


Sebahattin Şirin: Ben bir gazetenin spor müdürü değilim.


- Galatasaraylı bir spor müdürünün Fenerbahçe'ye küfrettiği “özel konuşmaların” bilgisi dahilinde olmadan yayımlanmasından endişe duyar mısınız?


Yılmaz Tutmuş: Benimki de şerefsizlik yapıyorsa o da çıksın ortaya.


Sebahattin Şirin: Herkes ayağını yorganına göre uzatsın.


Yılmaz Tutuş: Bakın tribünde Aziz Yıldırım'a küfrediliyor. Biz susturuyoruz. Bu kez bize adam diyor ki, “Siz Aziz Yıldırım'ın borçlusu musunuz?”


Sebahattin Şirin: Şu gerçektir, tamam her taraftar karşı takıma bir gün küfretmiştir. Ama tribünlerde koro halinde küfür olmaz, ben buna karşıyım.


- Tribünde küfür etmenin cezası nedir?


Ömer Haliloğlu: 1760 lira. Bir de altı ay maça girmeme yasağı var. Ve bu yasağı caydırıcı olacak ölçüde uyguluyorlar. Kameradan küt diye tespit ediyorlar, T.C vatandaşlık numaranı alıyorlar, cezanı da ev adresine gönderiyorlar.


'Bayan taraftar konsantre küfür ediyor'


Küfreden kadın taraftarlar oluyor mu?


Yılmaz Tutuş: Olmaz mı? İnanın o bayanlar küfredince ben başımı eğiyorum, utanıyorum.


Ömer Haliloğlu: Şunu söyleyeyim; böyle konsantre küfür duymamışsınızdır. Hanımlardan ilginç laflar çıkıyor.


Sebahattin Şirin: O esnada ne yaptığının farkında değil, yoksa dışarıdan kendini izlediğinde yaptığını onaylamaz. İşte tribünde bir şizofreni oluşuyor. Hanım taraflar için de erkekler içinde bu böyle.


- Kadın taraftarlarda artış var mı?


Sebahattin Şirin: Hanımlar çoğaldı, hem de müthiş bir ilgi var. Futbolun endüstriyelleşmesi, ekonomik iyileşmenin dışında bu ilginin bir de basın ayağı var. Bayan taraftar resimleri medyanın çok hoşuna gidiyor. Hanımlar da bunu çözdü, maçlara basın mensuplarının ilgisini çekebilecek özel hazırlıklarla geliyorlar. Mesela eline bir oyuncak alıyor, makyajını yapıyor, ilginç bir tişört giyiyor. Sıkıntı yok; memnunuz taraftarımızdan.


'Fethullahçılar bu takımı şampiyon yapıyorsa Allah razı olsun!'


- Yıllardır Galatasaray futbol takımı için süregelen bir polemik: “Fethullahçılar takımı sardı.” Bu tartışma tribüne nasıl yansıyor?


Sebahattin Şirin: Hakan Şükür ile başlayan laflar bunlar. “Fethullahçılar” denen kadroya bakıyorsun UEFA Şampiyonu olmuş! Sonra adam açıklıkla “Ben Fethullah Gülen’e saygı duyuyorum” diyor. Kime ne? Ben de Fethullah Gülen'e sempati duyuyorum. Ne olacak? Bu insanın memlekete hizmet ettiğini, Türkiye'yi dünyanın dört bir yanında açtığı okullarla tanıttığını düşünüyorum. Ama tribünümde bu şahsi fikirlere yer yok. Kime ne?


Yılmaz Tutuş: Aramızda her görüşten arkadaş var. Fethullah Gülen'e sempati duyan da, inançsız da, gayrimüslim de var. Sonra Fethullahçılar bu takımı şampiyon yapıyorsa, Allah razı olsun! (Gülüyor) Bakın Ultraslan oluşumunda, Galatasaray üst kimliktir. Diğer konular insanların özel dünyasıdır, karışılmaz. Onlar da bunu tribüne yansıtmaz.


- Takımındaki oyuncudan memnun olmayan taraftar sizin tribünde yer bulur mu?


Yılmaz Tutmuş: İlke olarak o formayı her kim giyiyorsa onu destekleriz.


Ömer Haliloğlu: Ama tabii üzücü durumlar yaşıyoruz. Mesela Sabri en fanatik Galatasarylılardan biridir. Aynı zamanda tribünde en büyük tepkiyi görenlerdendir.


Yılmaz: E Hasan Şaş? Bu kadar emek vermiş, adama tepki verildi.


Sebahattin Şirin: Özetle konu şu; futbolda dün yok bugün var.


'Elimizde 30 bilet var diye rant mı elde ediyoruz?'


- Tribün liderlerinin kulüplerin “bilet kredisi”ni ranta çevirdiği iddiası dün ve bugününüzde nasıl bir yer kaplıyor?


Sebahattin Şirin: Adam yüz milyar doları götürüyor. Biz elimizde 30 bilet var diye rant mı elde ediyoruz? Rantçılığı da ayağa düşürdüler.


Ömer Haliloğlu: Abi ben niye hâlâ kirada oturuyorum o zaman?


Yılmaz Tutmuş: Yanlış, muhabbet yanlış.


- Doğrusu ne, anlatın?


Yılmaz Tutmuş: Adam gidiyor içki içiyor, para harcıyor, kumar oynuyor ya da manitasıyla geziyor. Bizde bunlar yok.


Ömer Haliloğlu: Biz arma sevdalısıyız!


Sebahattin Şirin: Biz Galatasaraylıyız!