Ekonomi

'Diyarbakır evimizdir, yatırım konseyine talibiz'

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, Diyarbakır çıkarmasında Kürtçe açılımı yaptı...

18 Aralık 2010 02:00

T24 - Diyarbakır’daki girişim konferansında konuşmasına Kürtçe başlayan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner bölge için yatırım danışma konseyi önerdi ve “Öncülük etmeye hazırız” dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, Diyarbakır çıkarmasında Kürtçe açılımı yaptı. Milliyet gazetesinde yayımlanan haber şöyle:

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) düzenlediği “14. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi” için Diyarbakır’a gelen Boyner önceki gece Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’le halay çekmesinin ardından dün de zirvenin açılışında Kürtçe konuştu. Boyner, kürsüde konuşmasına başlarken önce “Barış için, kardeşlik için, eşitlik için hepiniz hoş geldiniz. Diyarbakır evimizdir...” ardından da Kürtçe karşılığı olan “Ji bo aştî ji bo biratî ji bo wekhevî hun bi xêr hatin Diyarbekîr mala mine” dedi. 


‘Öncülüğe hazırız’

Boyner, Dicle Üniversitesi Konferans Merkezi’nde düzenlenen zirvenin açılışında konuştu. Yatırım ortamını iyileştirerek Türkiye’de üretilen katma değerden toplumun her kesiminin ve her bölgesinin yararlanır hale getirilmesinin en önemli hedeflerden biri olması gerektiğini belirten Boyner, “Bu kapsamda hem yerli hem de yabancı yatırımı artırmak amacıyla bu bölgeye özel bir yatırım danışma konseyi önerimiz var. TÜSİAD olarak buna öncülük etmeye hazırız” diye konuştu. 


Doğu ve iyi insan...

Doğuya her geldiğinde daha iyi bir insan olduğunu ve bugün burada olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden Boyner, zirvenin de konusu olan bölgesel gelişme ve iş dünyasının rolü toplantıları çerçevesinde 2010 yılı içinde TÜRKONFED ile birlikte birçok ile gittiklerini, son yıllarda oluşturulan kalkınma ajansları modelini bölgesel aktörlerin, bölgesel politikaların belirlenmesi sürecine dahil edilmesi açısından taşıdığı önem ve oynayabileceği roller temelinde destekleyebileceklerini sıklıkla dile getirdiklerini kaydetti.
Boyner, henüz kamu ağırlıklı olan mevcut yapının daha fazla sivilleşmesine ihtiyaç bulunduğunu, bununla birlikte sivilleşme sürecinde de iş dünyasının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirilmesi için örgütlenmesinin gereğinin çok açık olduğunu vurguladı.

Ümit Boyner önceki gece Diyarbakır’da halay için şunları söyledi: Tüm Türkiye’den 600 işadamının bir arada olduğu bir geceydi. Bölgenin geleneklerine uygun bir halayı dostluk ve kardeşlik atmosferinde hep beraber çektik.


‘Köy isimleri bir bir iade edilse’

Ümit Boyner, Mecliste temsil adaletinin sağlanabilmesi için yüzde 10 barajın indirilmesi, ifade özgürlüğü ile ilgili düzenlemelerin Türkiye demokrasisi için ancak kazanım olacağını belirterek, “Diyarbakır hapishanesinde olanlar için özür dilense; köy isimleri bir bir iade edilse” diyerek bir gerçeği kabul etmeleri gerektiğini vurguladı. 

Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bölge huzurlu olmadan Türkiye, Türkiye huzurlu olmadan bu bölge huzurlu olmayacak. Bu sağlanmadığı sürece de refah ortamı ve yatırımların olması çok zor. Demokratikleşme süreci cesaret gerektirir. Sürecin tüm aktörlerinin alışılagelmiş anlayış ve kabullerini yeniden değerlendirmesi gerekir. Silahları gömdüğümüz, mayınlı topraklara tekrar bereket getirebildiğimiz günleri hayal edebiliyorum.”


‘Meselenin adı 100 milyar dolar’

Ümit Boyner, geçen 30 yıl boyunca, belki de geçen 70 yıl boyunca Kürt meselesine Kürt meselesi dememek, meselenin insani ve vatandaşlık haklarıyla ilgili boyutlarını görmemek, Türkiye’nin birliğini ancak gönüllülük ve rızaya dayalı bir dayanışmanın sağlayacağını kavramamak için büyük gayret sarf ettiklerini dile getirerek, şunları söyledi:

“Şunca yıl tükettikten, şunca can kaybettikten, şunca kahır çektikten, bir hesaba göre 100 küsur milyar dolar harcadıktan sonra nihayet, nihayet meselenin adını koyabileceğimiz noktaya gelebildik. Birbirimizi duymamak, duysak da anlamamak, anlasak da kabullenmemek sarmalına girdik. Bu arada da haram parayla servetler edinildi, güya düşman olanlar arasında çıkar çarkları kuruldu. Bunların gündem belirleme gücüyle körleştirildik. Olan bağrı yanık ailelere, şiddet kültüne kurban edilen masumlara, hayatı kaydırılan nesillere, doğru dürüst eğitimden, barınaktan, hizmetten, adaletten mahrum bırakılanlara oldu.”


‘Adım atılması için kaybedecek zaman yok’

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Diyarbakır’da katıldığı konferansta demokrasi standardı yükselmedikçe refah standardının yükselemeyeceğinin altını çizdi. 

Ümit Boyner, “Önümüzde seçimler için 6 ayımız var. Ancak, Türkiye’nin üç böleni olarak nitelediğimiz ‘din ve vicdan özgürlüğü’, ‘kimlik sorunu’ ve ‘kuvvetler ayrılığı’ nı üç birleştiren haline getirmek için gerekli adımların atılması için de kaybedecek zamanımız yok. Bu bağlamda, seçimlere kadar olan süreyi, bu yeni dönemi karşılayacak atmosferi oluşturma amacıyla çok iyi kullanmamız gerekiyor. Siyasilerimizin de bu gerçeğin bilincinde olduklarını ummak istiyoruz” şeklinde konuştu.