Gündem

Diyarbakır’da "yasaklı miting"de basın açıklaması: Politikanız iflas etti; toplumsal gerginlik had safhaya çıktı

13 Ekim 2024 11:06

T24 Haber Merkezi 

Diyarbakır Valiliğinin yasakladığı mitingin yapılacağını duyuran ancak miting alanına yürüyüşlerine izin verilmeyen DEM Partililer, Sanat Sokağı'nda açıklama yaptı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Ekonomi çöktü, toplum çürüdü, toplumsal gerginlikler had safhaya çıktı. Eğer uygulamış olduğunuz tecrit başarılı olsaydı, bugün burada tecridi kınamak için on binler seferber olmazdı. Politikanız iflas etti. Bunu artık kabul edin” diye konuştu.

Diyarbakır Valiliğince yasaklanan ancak DEM Parti'nin düzenleyeceğini duyurduğu "Tecride Karşı Özgürlük Mitingi" nedeniyle kentte olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Diyarbakır'da, diğer illerden yapılan takviyelerle 5 bin polisin görevlendirildiği öğrenildi. Diyarbakır Valiliğinin yasakladığını duyurduğu miting için, Sanat Sokağı’nda toplandı. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan'ın da bulunduğu kalabalığın dağılması için polis uyarı anonsları yaptı. 

Miting için Sanat Sokağı'nda toplanan ve İstasyon Meydanı'na yürümek isteyen kalabalığa polis izin vermedi. Emniyet yetkililerinin DEM Partililerle yaptığı görüşmeler sonucunda, Sanat Sokağı'nda basın açıklaması yapılmasına müsaade edildi.

Terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998'de Suriye’den çıkarılmasını protesto etmek ve "Öcalan’ın durumuna dikkat çekmek" amacıyla DEM Parti'nin öncülüğünde, bugün öğle saatlerinde Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda miting yapılması planlanıyordu. 

"Kamu güvenliği ve halkın huzurunu bozacağı" gerekçesiyle birkaç gün önce mitingin yasaklandığını açıklayan Diyarbakır Valiliği kentte yoğun güvenlik önlemleri aldı. 

ANKA'dan Ahmet Ün'ün haberine göre; mitingin yapılacağı İstasyon Meydanı polis bariyerleriyle kapatıldı. DEM Parti’nin mitinge katılım çağrısı nedeniyle kentin birçok noktasına Toplumsal Olaylara Mücadele Aracı (TOMA) ve çevik kuvvet ekipleri yerleştirildi. Diyarbakır'da, diğer illerden yapılan takviyelerle 5 bin polisin görevlendirildiği öğrenildi. 

Öte yandan, şu ana kadarki güvenlik kontrolleri sonucu 20 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

Valiliğin aldığı yasaklama kararı kapsamında Diyarbakır’a girişler de kontrollü sağlanıyor. Miting amaçlı geldiği tespit edilen kişilerin kentte alınmadığı bildirildi. Saat 13.00’de başlaması planlanan miting öncesinde polisin yoğun güvenlik önlemleri sürüyor. 

Öte yandan, miting nedeniyle Diyarbakır’a gelen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan ve Güvenlik Daire Başkanı Maksut Yüksek'in gelişmeleri takip edecekleri öğrenildi.

Polisten "dağılın" uyarısı 

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan, DEM Partili Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, DEM Partili milletvekilleri, DEM Parti ilçe ve ilçe belediye eş başkanları ile diğer katılımcıların yer aldığı grup, İstasyon Meydanı’da yaklaşık bir kilometre mesafede bulunan Sanat Sokağı’na geldi. Polis toplanan grubun etrafında çember oluşturdu. Polis daha sonra kalabalığın dağılması için uyarı anonsları yapmaya başladı.

Kentte sabah erken saatlerden itibaren yoğun güvenlik önlemleri alınırken, mitingin yapılacağı duyurulan İstasyon Meydanı'na çıkan caddeler trafiğe kapalı tutuluyor. 

Sanat Sokağı'nda basın açıklamasına izin verildi 

Kalabalığın beklemeye devam etmesi nedeniyle emniyet yetkilileri alana gelerek, DEM Partililer ile görüştü. Bir süre devam eden görüşmeler sonucunda İstasyon Meydanı'na yürünmesine izin verilmezken, Sanat Sokağı'nda basın açıklaması yapılmasına müsaade edildi.

Bakırhan: Türkiye hem içeride hem dışarıda ciddi bir sıkışmışlık içerisinde

Sanat Sokağı'nda açıklama yapan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, şunları söyledi:

“Bugün karşılaştığımız tablo, ‘Türkiye barışını sağlayacağız’ diyenleri ters köşe yapan bir tablodur. Türkiye barışı böyle sağlanmaz. Türkiye barışı, bir devlet memurunun eş genel başkanımızın konuşmasına müdahale etmesiyle sağlanamaz. Bizim muhatabımız siz değilsiniz, bu ülkeyi yönetenlerdir. Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce insan bu tecrit sistemini kınamak için yollara düştüler. Şu anda on binlerce insan Amed’in girişinde engellendiler. Komployla, tecritle nereye vardı bu ülke? Tecrit uyguladınız, İmralı’nın kapılarına kilit vurdunuz. Bu kilit aslında İmralı’ya vurulan bir kilit değildi. Türkiye halklarının ayaklarına pranga vurdunuz. Ekonomi çöktü, toplum çürüdü, toplumsal gerginlikler had safhaya çıktı. Eğer uygulamış olduğunuz tecrit başarılı olsaydı, bugün buraya tecridi kınamak için on binler seferber olmazdı. Politikanız iflas etti. Bunu artık kabul edin. Türkiye hem içeride hem dışarıda ciddi bir sıkışmışlık içerisindedir. Bizler bu ülkenin geleceğini düşünenler, bu ülkede eşit ve adil bir yaşam sürdürmek isteyenler… Onun için tecrite karşıyız.”

Polis, sık sık uyarılarda bulunarak Bakırhan’ın konuşmasını engellemeye çalıştı. Bakırhan, “Biz Meclis’te de konuşuruz. Biz Meclis’te yokken de buralarda konuşuyorduk. Biz, Meclis’te konuştuklarımızın aynısını Türkiye halklarına konuşmaya devam edeceğiz” diye tepki gösterdi.

Bakırhan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu komplo sistemi, Türk ve Kürt halkını kavga ettirmek, çatıştırmak için uluslararası güçler tarafından uygulanan bir yöntemdi. Bu komplo nerede boşa çıktı? İmralı’da boşa çıktı. İmralı, tarihsel Türk ve Kürt ittifakının, Kürt ve Türk halkının bir arada, demokratik bir cumhuriyette yaşaması için bu komployu boşa çıkardı. Sizler yasakçı tutumunuzla aslında Türkiye’nin demokratik geleceğine kilit vuruyorsunuz. Türkiye’nin geleceğine kötülük yapıyorsunuz. Bu komplo, Türkiye’yi çürüttü, batırdı. Emekçiler geçinemiyor. İnsanlar aç, işsiz. Bu ülkenin 3 trilyon dolarını Kürt anadilini konuşmasın diye güvenliğe harcadınız.

“Bütün acılara ve zulümlere rağmen Türkiye’de barış diyoruz”

Şimdi barış elini uzatan ‘Birlikte, demokratik bir şekilde yaşayalım’ diyen Öcalan’ın sesini kısamazsınız. Öcalan, Kürt halkının barış ve gelecek umududur. Öcalan’ı bir hücreye sığdıramazsınız. Türkiye’nin toplumsal barışa ihtiyacı var. Bu toplumsal barışın sağlanmasının da bir adresi İmralı. Diğer adres Ankara’da TBMM’dir. İmralı’nın kapılarını açın. Komplo, tecrit politikaları karşısında durmaya devam edeceğiz. DEM Parti, Türkiye’nin toplumsal barışının Türkiye’de sağlanmasına inanan, bunun mücadelesini veren bir parti. Öcalan’ın uzatmış olduğu barış eli tutulmalıdır. Buradan Meclis’e sesleniyoruz. Meclis, bu sorunu bir güvenlik sorunu olarak değerlendiremez. Türkiye halkları neredeyse yaşayamayacak, evin ekonomisini çeviremeyecek bir noktaya geldi. Sebebi Kürt Sorunu’ndaki çözümsüzlüktür. Gençler iş bulsun diyorsak, yaşadıkları yerlerde doysunlar istiyorsak, barış, gençler yaşamını yitirmesin istiyorsak biraz daha titiz, aklıselim, bu işin muhataplarıyla birlikte 21. yüzyılda Kürt meselesinin çözülmesini sağlamamız gerekiyor. Bu barış, tecrit politikalarıyla olmaz. Bütün acılara ve zulümlere rağmen Türkiye’de barış diyoruz. Bu ülke artık barış istiyor. Son yapılan yerel seçimlerde de hükümetin tecrit ve inkar politikasına Türkiye halkları ‘hayır’ dedi.”

DBP Eş Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Çiğdem Kılıçgün Uçar da “Bu ülkenin en büyük sorunu, demokrasi, eşitlik, özgürlük sorunu. Bütün bu sorunlar Kürt meselesinden kaynaklanıyor. Bu kadar yıllar geçti, iktidarlar değişti. Kürt sorununa dair projesi, çözümü olan cesaretli bir iktidar olamadı. Kürt Sorunu, Kürtlerin anavatanının parçalanarak inkar edilmesi, toplumsal gerçekliklerin en derinden bölünerek kendileri olmaktan çıkarılmasıdır” diye konuştu.

Basın açıklamasının ardından kitle, olaysız şekilde dağıldı.


 "Yunanistan’da Müslüman, Türkiye’de gavur tohumu"; Kayıp bir kuşağın hikâyesi 'Mübadele'