Diyarbakır'da dün sabah saatlerinde eş zamanlı bir operasyonla 24 kadın gözaltına alındı.
Eski belediye başkanları, HDP üyeleri, sendika temsilcileri, Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyeleri ve kadın hakları alanında çalışma yürüten birçok aktivistin gözaltına alınma gerekçesi dosyada gizlilik kararı olduğu için açıklanmadı.
Görevden alınan ve aktif olarak HDP'de siyaset yapmaya devam eden Sur ve Bismil eski belediye başkanları Filiz Buluttekin ve Gülşen Özer de gözaltında.
Gözaltına alınanlar arasında Rosa Kadın Derneği'nden Adalet Kaya, Nevin Oyman, Fatma Gültekin; Tüm-Bel-Sen yöneticisi Nihal Yanık, SES üyesi Fatma Yıldızhan, Eğitim Sen yöneticisi Emine Akşahin ve Hatice Efe, TJA'dan Bahar Uluğ ve Sakine Karadeniz yer alıyor.
Gözaltındaki diğer HDP üyeleri ise şöyle: Remziye Sızıcı, Birsen Güneş, Xezal Yıldırım, Jale Okan, Yıldız Kardaş, Emine Çetiner, Esma Efetürk, Emine Kaya, Evin Yelboğa.
Gözaltına alınan kadınların çoğu, Diyarbakır'da 8 Mart Dünya Kadın Emekçileri günü için yapılan mitingin hazırlık çalışmasında yer alan isimler. Miting programını sunan Safiye Akdağ da gözaltına alınanlar arasında.
Operasyona karşı Van, Diyarbakır, Adana, Mersin, Hatay, İstanbul, Mardin, Ankara ve İzmir'de basın açıklaması yapıldı.
Dün Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı aktivistlerinin Diyarbakır'da Adliye binası önünde yaptığı açıklamada gözaltılar kınandı.
Rosa Kadın Derneği yöneticisi Ruken Ergüneş, operasyon için "yargı tacizinin bir yenisi daha eklendi" dedi.
İşkence ve kötü muamele suçlaması
Gözaltına alınan kadınların, bir hafta önce alanlarda kadınlara dönük saldırılara karşı iktidara mesajlar verdiklerini hatırlatan Ergüneş, gözaltıların asıl nedeninin kadınlara yönelik tahammülsüzlük olduğunu belirtti.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Özüm Vurgun kadın kurumlarının ortak basın açıklamasını okudu ve gözaltı sırasında kadınların işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığını söyledi.
Rosa Kadın Derneği'nin daha önce hedef alındığını belirten Vurgun 22 Mayıs 2020 ve 5 Nisan 2021 operasyonlarında yapılan toplu gözaltı işlemlerinin, saldırının münferit olmadığını, bunun "sistematik devlet şiddetinin" ispatı olduğunu vurguladı.
Kürt kadınlarının ürettiği her sözün ve faaliyete geçirdiği her eylemin kimliğinden dolayı suça dönüştürüldüğünü belirten açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Bütünlüklü bir mücadele olmadan ve toplumsal cinsiyet adaleti sağlanmadan hiçbir kimliğin tek başına özgürleşemeyeceğinin farkındayız. Siyasal iktidarın kadınların hak ve kazanımlarını hedef aldığı pek çok ildeki 8 Mart eylemlerini engelleme girişiminden ve alanların barikatlarla çevrilmesiyle tescillenmiştir.
"Bugün yapılan operasyonun toplu gözaltı şeklinde olması ve listenin tamamının kadınlardan oluşması Kürt Kadın mücadelesine verilmek istenen bir gözdağıdır."
Avukat Eren Keskin' de bugün Diyarbakır İHD Binasında operasyona karşı bir açıklama yapacak.