Helin Alp / Ankara
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 21 yıl önce öldürülen Kürt yazar Musa Anter ile ilgili iddianamesini tamamladı. İddianamede "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım, Hamit Yıldırım, eski Jitem üyesi itirafçı Abdulkadir Aygan ve Savaş Gevrekçi sanık olarak yer aldı.
Anter’in 20 Eylül 1992 yılında Diyarbakır'da öldürülmesiyle ilgili hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında, "Taammüden adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek" ile "Adam yaralamak" suçlarından da 20 yıla kadar hapis cezası istendi.
Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan iddianamede, şüphelilerden "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ve Aziz Turan'ın Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "JİTEM Davası"nda da sanık olarak yargılandıkları hatırlatıldı. Savcı, söz konusu iddianamenin JİTEM Davası ile birleştirilmesini de talep etti. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi, yapacağı incelemenin ardından hazırlanan iddianameyi kabul etmesi halinde, yargılamaya başlanacak.
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, 21 yıl sonra hazırlanan iddianeminin tamamlanmasını önemli bir aşama olarak nitelendirdi. İddianame kabul edildikten sonra avukatlarıyla birlikte davayı takip edeceklerini söyleyen Anter T24’e konuştu. İddianamenin tamamlandığı haberine heycanlanamadığını söyleyen Dicle Anter, “Biz bu isimlerin babamı öldüren tetikçiler olduğunu 1992 yılından beri söylüyoruz. Babamın katilleri bu tetikçiler değil, azmettirenlerdir"dedi. Dicle Anter’in konuşmalarının satır başları şöyle:
Babamın katili tetikçiler değil
İddianamenin hazırlanmasını önemli bir aşama. 21 yıldır babamın öldürülmesi ile ilgili somut adım atılmış oldu. Ancak, 2009’dan önce hazırlanmaya başlayan iddianame bile dört yılda tamamlandı. İddianame kabul edildikten sonra tabi ki avukatlarımızla birlikte davayı takip edeceğiz. İddianamenin tamamlandığını duyunca ne heyecanlandım ne de şaşırdım. Biz,1992 yılından beri babamı öldüren tetikçilerin Yeşil, Abdülkadir Aygan, Hamit Yıldırım olduğunu söylüyoruz. Ancak, bu isimler kurbanlık koyundur. Babamın öldürülmesi gibi o yıllarda binlerce insanın öldürülmesi kişisel nedenlerle işlenmedi. Bu bir devlet politikasıydı. Babamın katili tetikçiler değil, azmettiricilerdir. Musa Anter ve binlerce insan planlı ve bilinçli bir şekilde devlet tarafından öldürüldü. Halen JİTEM var mı yok mu tartışmaları yapılıyor.
Demirel, Çiller yargılanmadan huzur bulmayacağız
Yeşil’in nerde olduğu belli değil. Jitem itirafçısı Abdülkadir Aygan İsveç’te yaşıyor. Hamit Yıldırım cezaevinde ancak konuşmuyor. O dönem bu politikaları kim ya da kimler uygulamaya koydu? Asıl önemli olan bu devlet politikalarını yönlendirenlerdir. Süleyman Demirel, Tansu Çiller, İsmet Sezgin, Mehmet Ağar, Ünal Erkan, Sedat Bucak, Necati Özgen ve diğer isimler yargılanmadan huzur bulmayacağız.
Yaşadıklarımız, umudumuzu yeşertmiyor
Yargılanma önemli ancak ne sonuç çıkacak? Daha önce Meclis’te kurulan Faili Meçhul Cinayetleri araştırma Komisyonu’ndan gelmişlerdi. Komisyon üyelerine her şeyi anlattım. Ama ne oldu? Hiçbir sonuç çıkmadı. Ergenekon davasına müdahil olmak istedik. Buna bile izin verilmedi. Bu mahkemeye Tansu Çiller ya da Demirel gelip ifade verecek mi? Mahkemenin bu isimlerinde ifadesini alması gerekiyor. Mehmet Ağar’ın nasıl cezaevinde kaldığına bütün Türkiye şahit oldu. Mehmet Ağar’ın tahliyesinden sonra hiçbir umudum kalmadı. Yaşadıklarımız, umudu yeşertmiyor. Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun kurulmasını umut ediyorum. Belki tarafsız kişiler tarafından bir komisyon kurulursa bir sonuç çıkar.