Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Şanlıurfa'da bir toplantıda, "İnsanlar bilinçli olarak dinden uzaklaştırılıyor. Tarihte görülmediği kadar sosyal medya ve iletişim kanalları ile gençlerimize, çocuklarımıza sürekli dinsizlik aşılanıyor. Uyarıcılık görevimizi yapmamız lazım." dedi.
Konuşmasında, Kur'an kurslarının, camilerin daha nitelikli, eğitimi, öğretimi ve hizmeti daha nitelikli hale getirmenin gayreti içerisinde olacaklarını belirten Erbaş, bu çalışmaların asıl hedefinin irşat olduğunu kaydetti.
"Daha fazla gencimize, çocuğumuza nasıl ulaşabiliriz? Daha fazla aileyi İslami ilkeler doğrultusunda nasıl kurabiliriz? Onları dinsizlik cereyanına kapılmaktan nasıl kurtarabiliriz? Hepimizin amacı bu." ifadelerini kullanan Erbaş, ilmi sırf öğrenmek ve öğretmek için yapmadıklarını, hedeflerinin İslam'ı doğru şekilde ulaştırmak, insanları yanlıştan kurtarmak, Kur'an-ı Kerim ve sünnet çizgisinde, daha fazla kişiye bunu anlatmak olduğunu bildirdi.
Erbaş, "Bunun adı da irşattır. Yani Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hayatı boyunca ne yaptıysa biz de varisleri olarak bunu yapmak durumundayız. Hakkın batıla galip geldiğine şahitlik yapmamız lazım. Bunun içerisinde olmamız lazım. Hakkı anlatmak batılı ortadan kaldırmak için neler yapmamız gerekiyor? Bunun gayreti içerisinde olmalıyız." ifadelerini kullandı.
"İnsanlar bilinçli olarak dinden uzaklaştırılıyor"
Hz. Muhammed'in en önemli özelliklerinden birinin "uyarıcılık" olduğunu kaydeden Erbaş, "İnsanlar bilinçli olarak dinden uzaklaştırılıyor. Tarihte görülmediği kadar sosyal medya ve iletişim kanalları ile gençlerimize, çocuklarımıza sürekli dinsizlik aşılanıyor. Uyarıcılık görevimizi yapmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Uyarmaya ve irşada dönüştürülmediğinde, öğrenilen ilmin bir manası olmadığına dikkati çeken Erbaş, “O zaman ilmimiz sadece duvarların arasında kalır ve bizimle beraber gider. Ne kadar çocuğa, gence ve aileye ulaşabilirsek irşat yönünü geliştirebilirsek işte o zaman ilim faydalı olur. Bunları, yetiştirdiğimiz öğrencilere anlatalım." diye konuştu.
Erbaş, Hazreti Muhammed'in en büyük mucizesinin Kur'an-ı Kerim olduğunu belirterek, "Peygamber Efendimiz (s.a.s.) yok ama sünnetleri var. Yeter ki biz onu canlı tutalım, sünnetlerini birebir yaşayalım. Biz Rabb'imizin dinine hizmet ettiğimiz sürece o da bize yardım edecektir. Bunu vadediyor. Eğer biz bu yolda samimi bir şekilde yürürsek hiçbir başka bir güç galip gelmeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.