Eski Başbakanlık Danışmanı ve Hürriyet yazarı Akif Beki, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 40 Fethullahçı Terör Örgütü'nün 40 yıllık dini söyleminin analiz edildiğini yazdı. Beki, "Yayınlarından 660 saatlik konuşma kayıtlarına kadar kelime kelime taramış" dedi.
Beki'nin Hürriyet'te "Cuma hutbesi bir, Milli Birlik korteji iki" başlığıyla yayımlanan (16 Temmuz 2017) yazısı şöyle:
HEPSİ anlamlı, hepsi değerli birçok etkinlik düzenlendi. Ama nasıl ki bu ikisi olmasa, 15 Temmuz’un yıldönümü anmaları eksik kalırdı...
CHP’nin, Meclis merkezli Milli Birlik yürüyüşüne katılmaması da öyle bir eksiklik.
Nasıl ki bombalandığı gece, o çatı altında iktidarı muhalefetiyle milli birlik sergilendi...
Nasıl ki menfur darbe girişimine, iktidarı muhalefetiyle yekvücut karşı duruldu...
Nasıl ki Yenikapı mitingine, ne yapılıp ne edilip tam kadro çıkıldı, milli birlik görüntüsü verildi...
Dün geceki yürüyüşe de CHP’nin katılımı öyle sağlanmalıydı.
FETÖ’YÜ SEVİNDİRMEMEK ADINA
Tam davet krizi aşıldı... Sonradan Darbe Komisyonu Raporu’na eklenen tartışmalı ifadeler bir günlüğüne aşıldı... Kısır polemikler o gün için aşıldı... Siyasi ihtilaflar geçici olarak donduruldu, çekişmeler ertelendi, CHP katılıyor derken....
Program değişti, konuşma yaptırılmayacağı bilgisi üzerine CHP karar değiştirdi, kortejden çekildi.
Olmadı...
FETÖ’nün A planı, iktidarı alçak bir darbeyle devirip yönetime el koymaktıysa... B planı da, A planının başarısız olması halinde içsavaş çıkarmak, iktidar ve muhalefet taraftarlarını sokakta çatıştırmaktı.
15 Temmuz gecesi bu tuzağa düşülmedi, bu oyuna gelinmedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Yıldırım’ı arayıp ‘Yanınızdayız’ dedi. Darbecilere karşı seçilmiş hükümetin ve demokrasinin yanında saf tuttu.
Aksi, darbecilerin amacına hizmet olurdu, ekmeklerine yağ sürerdi.
NEREDEN ÇIKTI BU SÜRTÜŞME?
Darbecilerin amacı, meşru hükümeti devirmekti, ama gayrimeşru ve antidemokratik yollarla...
CHP de meşru hükümeti değiştirmek istiyor, ama yasal ve demokratik yollarla...
Amaçlarının aynı olması... CHP’yi, FETÖ’yle kriminal bir ilişkiye, ‘amaç ve söylem birliği’ içine sokmaya yeter mi? Muhalefet görüntüsü altında, doğrudan FETÖ’nün siyasi emellerine hizmet ettiği anlamına gelir mi?
FETÖ, 15 Temmuz davalarına karşı kampanya yürütüyor, darbe sanıklarını masum göstermeye, suçlarını gizlemeye, gerçek yüzlerini maskeleyip saklamaya çalışıyor.
CHP de FETÖ yargılamalarına eleştiriler getiriyor, mağduriyetler yaşandığını öne sürüyor.
FETÖ de eleştiriyor, CHP de eleştiriyor diye... CHP’nin FETÖ sanıklarını akladığı, savunduğu sonucu direkt çıkar mı? Terör örgütünü cesaretlendirdiği, sırtını sıvazladığı anlaşılır mı?
Ne ki....
CHP, iktidarı ‘kontrollü darbe’ ile itham ediyor. Karşılığında ise FETÖ’yle eylem ve ağız birliği içinde olmakla suçlanıyor.
Direnişin hatırı, şehitlere borcumuz
Ne iktidarın ne de muhalefetin... FETÖ’yle mücadeleyi birbirlerine karşı kullanmasını, yıpratma siyasetine alet etmesini istemem. Ama anlayabilirim.
Ancak darbe gecesi gösterdikleri ‘milli birlik ve daynışma’yı, ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde koruyamamalarının izahı olamaz.
O meşum gece, darbeye direnişi bölecek bir çatlak görüntüsü verilmedi. Verilse, en ufak zaafı fırsata çevirecek hainler amacına ulaşabilirdi.
Madem Yenikapı Ruhu yaşatılamadı, madem FETÖ’yle hesaplaşma yöntemleri konusunda iktidarla muhalefetin arasına görüş ayrılıkları girdi...
Hiç değilse 15 Temmuz’dan 15 Temmuz’a yıldönümü etkinliklerinde, o geceki dayanışmalarını muhafaza etmeliydiler.
Diyanet'e teşekkür
FETÖ, dini kullanmadı mı? Her melanetini, ‘din hizmeti’ kisvesi altında işlemedi mi? Dini duyguları istismar ederek semirmedi mi, inanç değerlerini sömürerek palazlanmadı mı?
Diyanet’in, bu iğrenç hokkabazlığa karşı etkinlik üstlenmemesi de büyük bir nakısa olurdu.
Salalar, tekbirlerle... Şiirler, marşlarla... Slogan ve hamasetle... Direniş psikolojisinin ayakta tutulması, halkın maneviyatının yükseltilmesi, demokrasi zaferimizin coşkuyla yüceltilmesi olmazsa olmaz.
Fakat FETÖ’nün bitirilmesi ve yenilerinin hortlamaması için yetmez. Zihniyetiyle de hesaplaşmak, inanç sapkınlıklarını da deşifre etmek, din tacirlerinin sahtekârlıklarına karşı halkı uyandırmak, aydınlatmak, bilinç ve farkındalık kazandırmak da gerekir.
“Salaların Şahit Olduğu Direniş” hutbesi, duygusal motivasyonu aşan içeriği bakımından önemliydi. Görmez Hoca’nın göz açıcı mesajları önemliydi. Ama en önemlisi de açıkladığı şu çalışma...
Diyanet, FETÖ’nün 40 yıllık dini söylemlerini analiz etmiş. Yayınlarından 660 saatlik konuşma kayıtlarına kadar kelime kelime taramış. Görmez Hoca, tamamlandığını ve yakında açıklanacağını müjdeledi. Tebrikler, teşekkürler...