"Kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya, budamaya, el koymaya dönük çeşitli yeni planların olduğunu kamuoyuna yansıyan bazı bilgilerden duyuyoruz.
Hükümet her zaman yaptığı gibi konunun asıl muhatapları olan bizleri görmezden gelerek gizli kapalı biçimlerde nabız yoklamaya çalışıyor. Kıdem tazminatını yok etme planı için zemin oluşturmaya çalışıyor.
Bugüne kadar defalarca söyledik. Bir kez daha net biçimde söyleyelim:
- Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaya, daraltmaya ve budamaya dönük her türlü girişime karşıyız.
- Kıdem tazminatının fona devredilmesine karşıyız.
- Kıdem tazminatının tamamlayıcı emeklilik sistemi adı altında yok edilmesine karşıyız.
Kıdem tazminatı bir işveren yükümlülüğüdür, son ücret üzerinden hesaplanır ve iş güvencesi dayanağıdır. Kıdem tazminatını işveren yükümlülüğü olmaktan çıkaracak, son ücret ile bağını koparacak, iş güvencesi dayanağı olmaktan çıkaracak her türlü dayatma, bir müzakerenin değil ancak mücadelenin konusu olabilir.
Memleketin gündemi kıdem tazminatı değildir. Kıdem tazminatı bir sorun değildir, haktır.
Hükümeti uyarıyoruz. İşinize bakın!
İşiniz işsizlik sorununu çözmek. İstihdam yaratmak. Vatandaşın gelirini korumaktır.
İşiniz salgın günlerinde çöken ekonomiyi canlandırmaktır.
İşçilerin 90 yıla yaklaşan en köklü kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatına göz dikmeyi bırakın. Kıdem tazminatı sadece dünün ve bugünün değil, geleceğimizin de kazanımıdır, gençlerimizin ve çocuklarımızın emanetidir.
İşçinin alın terinin, emeğinin karşılığı olan kıdem tazminatını kimseye yedirmeyiz.
Kıdem tazminatımızı korumak için dün olduğu gibi bugün de sonuna kadar direneceğiz.
15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 50’nci yılında hükümeti uyarıyoruz. İşçiler dün nasıl sendikalarına sahip çıktıysa bugün de kıdem tazminatı hakkına sahip çıkmakta tereddüt etmeyecektir.
Kıdem tazminatına dokunmayı aklınızdan bile geçirmeyin!"