Gündem

DİSK Genel Sekreteri 10 işçinin öldüğü inşaatı gezdi: Koğuşlar toplama kampı gibi

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu: Burası tam bir toplama kampı gibi. Madenlerden daha ağır bir yaşama çalışma koşulları var

09 Eylül 2014 12:29

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, 10 işçinin ölümünün ardından girdiği Torun Center’da çalışan işçilerin sorunlarını dinledi ve kaldığı yerleri dolaştı. İşçilerin kaldıkları yerleri toplama kamplarına benzeten Çerkezoğlu, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun’a, “24 saat o işçilerin yaşadığı koşularda, yattığı yerde yatsın, yemek yesin, tuvalete gitsin, banyo yapsın gerçek tablonun ne olduğunu kendileri de görür” dedi.

10 işçinin öldüğü Mecidiyeköy’deki Torun Center inşaatını inceleyen DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, “Milyon dolarlık residansın otoparkı olarak tasarlanmış, yerin 4 kat altında bir alanda üstü basık, havalandırması olmayan, penceresi olmayan bir yerde, 1500 tane inşaat işçi yaşıyor. Yaşam alanları son derece sağlıksız, penceresi olmayan ışık olmayan, havalandırması olmayan alanda insanın yaşaması mümkün değil. Bir sağlıkçı olarak bunu söylüyorum” dedi.  

 

‘Kocaman fareler vardı’

 

Eyüp Serbest’in Hürriyet’teki haberine göre, Çerkezoğlu, “Temizlik denilen bir şey söz konusu değil. Battaniyelerin üzerinde yatıyorlar. Yatakhaneler aynı zamanda depo. İnşaat malzemeleri, harç malzemeleri yatağın yanı başında depo gibi kullanılıyor. Banyolar, tuvaletler, yemekhaneler anlatılır gibi değil. Banyoları, tuvaletleri son derece sağlıksız. Temizlik denilen şey mümkün değil. Yani orada banyo yapıp temizlenmek mümkün değil. Kocaman fareler olduğunu gözlerimizle gördük” ifadelerini kullandı.

 

‘Bırakın çalışmayı, orada bir gün yaşayın yeter’

 

DİSK Genel Sekreteri şöyle konuştu:

“Torunlar İnşaat'ın sahibini TV’de izledim. İşçileri suçlayan bir dil kullandı. İşçileri böyle bir ortamda böyle yaşatıyorsanız ve bunu reva görüyorsanız tek bir sözüm var. Bırakın asansörü falan, kazma kürek sallamayı, inşaata çalışmayı, bir gün saat kalsın o işçilerin yaşadığı koşularda. Yattığı yerde yatsın, yemek yesin, tuvalete gitsin, banyo yapsın. Gerçek tablonun ne olduğunu kendileri de görecektir. Burası tam bir toplama kampı gibi. Madenlerden daha ağır bir yaşama çalışma koşulları var.”

 

‘İnsan canı demirle, çimentoyla aynı’

 

“Bunlar inşaat işçilerine bakışın bir göstergesi. Daha önce asansörün düşmesi. Bakanlık 6 bin lira ceza kesmiş. Bu kadar taşeronlaştırma, güvencesizleştirmenin sonucu. Her şey ama her şey maliyet olarak gözüküyor. Burada çimentoyla, demirle bu insanların canları arasında bir fark görünmüyor. Yaklaşım bu olunca, her şey daha fazla kar etmek için kulunca, her şey hızlı yapmak için, bir an önce bitilsin inşaatlar da milyon dolarlar kasalara atılsın diye bakılınca iş güvenliği, işçilerin yedikleri, yattıkları yer falan bunların anlamı kalmıyor. Bu inşaata 24 saat çalışma izni verilmiş. Zihniyetin değişmesi gerek yoksa Türkiye’de günde 4-5 işçi ölmeye devam eder. “