DİSK Olağanüstü Genel Kurulu'nda genel başkanlığa seçilen Kani Beko, Newroz'daki 'barış sesine' yanıtsız kalmayacaklarını belirterek, "ya savaştan ya da barıştan yana olunmalı" dedi.
"Yıllarca barış için Kürtler ve sosyalistler katkı koydu; içinde bulunduğumuz süreçte de pratikte katkımızı koymalıyız" diyen Genel Başkan Beko, DİSK'in bu süreçte barıştan yana tavır alacağını açıkladı.
DİSK Genel Başkan Beko, DİSK'in çözüm sürecine yaklaşımını Fırat Haber Ajansı'ndan Ali Barış Kurt'a değerlendirdi. İşte o söyleşi:
'Newroz'daki sese kulak vermek lazım'DİSK Genel Başkanı Kani Beko, otuz yıldan fazla süren savaşın elli bine yakın insanın yaşamını yitirmesine neden olduğuna değinerek, "Her iki taraftan insanlar da, bu toprağın insanları. Ülkede yediden yetmişe herkesin artık savaş çığlıkları değil de, barış çığlıkları attığını görüyoruz. Bunun son örneğini Diyarbakır'da, Newroz kutlamalarında gördük. 1 milyondan fazla insan bir araya geldi ve barışı, kardeşliği istediğini önümüze koydu. Şimdi yapacak tek şey olmalı; Newroz'daki sese kulak vermek."
Çözüm sürecinin meclise ve anayasa çalışmalarına yansıtılması gerektiğini belirten Beko, "Eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir anayasayı, TBMM'de grubu bulunan partiler bir araya gelerek hazırlamalıdır. TBMM bu soruna netlikle bir cevap vermeli" dedi.
'Sloganlarımızın gereğini yapmalıyız'
Beko, "ya savaştan, ya da barıştan olacağız" diyerek, sol siyaset ve emekçilerin barıştan yana tavır alması gerektiğine işaret etti: "Ya insanların ölümlerini seyretmeye devam edeceğiz; ya da 'dur' diyeceğiz. Kardeşliği istiyorsak, görev düşüyor. Sokaklarda, alanlarda 'işçilerin birliği, halkların kardeşliği' derken bunu içtenlikle yapıyorsak, şimdi de gereğini yapmalı ve barıştan taraf olmalıyız."
'Barış için en çok Kürtlet ve çaba gösterdi; sıra pratikte'
Kürtlerin ve sosyalistlerin yıllardır aynı zamanda barış mücadelesi yürüttüklerini hatırlatan DİSK Genel Başkanı Beko, sürecin AKP'nin isteğiyle değil; bu çabaların sonucunda oluştuğunu belirtti. Beko, şu ifadeleri kullandı: "Kürt yurtseverler ve sosyalistler yıllardan beri barış isteyen tarafta. Bu, yeni de değil... Ben, 1975'i anımsıyorum; üç bin kişilik bir iş yerinde temsilci olduğum bu dönemde, İzmir'de arkadaşlarımızla birlikte 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü kutluyorduk. O günden bu güne hem Türkiye hem de evrensel anlamda barışa katkı koyanın, bunu sahiplenen kutlamalarda yer alanların demokratlar, Kürtler, sosyalistler olduğunu görüyoruz. Bu çevreler, bu ülkede kalıcı bir barışın olması için, kardeşliğin tesis edilmesi için katkılarını koydu. Şimdi de pratikte katkımızı koymalıyız."
'AKP güven vermeli, BDP'nin varlığı büyük şans'
AKP'nin barış süreciyle ilgili politikasını daha belirgin kılmasını isteyen Beko, bunun, toplumsal muhalefet içerisinde yer alan demokratik kitle örgütleri ve sol partilerin de güven duyması için önemli olacağını söyledi. Ayrıca, 'kaygılı' çevrelerin BDP'ye güven duyulabileceğini ifade eden Beko, ekledi: "Bu süreçte, BDP'nin gücü, mecliste oluşu en büyük şans. Kürt halkını temsil eden vekillerin olması önemsenmeli."
'Barışın emekçiler için önemi büyük'
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, "Kürt hareketinin 'sadece Kürtler için değil herkes için demokratikleşme istemesinin önemli olduğunu" belirtti. Barışın sağlanmasının emekçiler için önemini de şöyle tarif etti: "Barış tesis edildikten sonra konuşulacak şeyler değişecek. İşsizlik, ekonomik durumlar öncelikli olacak. İstihdam sorgulanabilecek. Sabah erkenden uyanan insanların elektrik, su, iş, ekmek ihtiyaçları, giderleri konuşulacak. İnsan olmaktan kaynaklı temel ihtiyaçlar artık gündem halini alabilecek. İnsanlar siyaseti neden yapar? Öncelikle bu ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını yönetmek için siyaset yapılır. İktidara geldiğinizde önce yeraltı-yerüstü kaynaklarının kaç milyon insan varsa, bu insanlara dağıtılması gibi göreviniz olur. Adaletli dağıtılması ve mutlu bir tablo yaratılması hedeflenmeli. Bir tarafta insanları savaşla başbaşa bırakırsanız, bir tarafta da sadece işiyle, ekmeğiyle bırakırsanız, adaletsiz olacaktır. Demokratikleşme sağlanırsa, bu, sadece Kürt halkı için olmayacak; 75 milyon insanın da böyle bir ihtiyacı giderilebilecek. Eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasa da bu yüzden önemli; işsizler, çalışanlar, köylüler, esnaflar için de yanıt olacak bir anayasa olmalı."
Genel kurullarının yeni tamamlandığını anımsatan Beko, "...Yönetim kurulunu toplayacağız. Görev paylaşımı yapacağız. DİSK içerisinde hem yönetim kurulumuz hem de başkanlar kurulu savaş yanlısı olmadı, olmayacaklar. Barışa katkı koyabilmek için neler yapacağımızı konuşacağız. Elimizden geleni yapacağız" dedi.
1 Mayıs'ta Kürtler selamlanacak
İşçilerin Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs'ta, Newroz'daki 'barış sesine' yanıt vermek istediklerini söyleyen DİSK Genel Başkanı, "Önümüzde 1 Mayıs var. Newroz'daki 1 milyondan fazla insan birlik, beraberlik içinde Newroz'u kutladı ve barış mesajı verdi. Biz de 1 Mayıs'ta öncelikle, ön plana çıkması gerekenin bu mesaj olduğunu, barış mesajı olduğunu düşünüyoruz. Ekonomik, sosyal, demokratik hak taleplerimizi bir tarafa bırakmadan ama öncelikli olarak da barışı önümüze koyacağız" diye konuştu.