Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Mısır, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ortak bildirisine ilişkin, "Takip ettikleri politikalarla bölgesel kaos ve istikrarsızlık peşinde koşan, halkların demokrasi ümitlerini darbeci diktatörlerin fütursuz saldırganlığına kurban etmekte beis görmeyen, ancak hesapları Türkiye tarafından bozulduğunda hezeyana kapılan bir grup ülkenin ikiyüzlüğünün ibretlik bir örneğidir" ifadesini kullandı.
Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Fransa, "Libya'daki taraflara ateşkes çağrısı" yapmıştı
Sözcü Aksoy, Mısır, Yunanistan, GKRY, Fransa ve BAE Dışişleri Bakanları tarafından kabul edilen ortak bildiri hakkındaki Bakanlığa yöneltilen bir soruya yazılı cevap verdi.
Aksoy, şunları kaydetti:
"Mısır, Yunanistan, GKRY, Fransa ve BAE Dışişleri Bakanlarının bugün Doğu Akdeniz ve Libya konusunda yayınladıkları ortak bildirinin, takip ettikleri politikalarla bölgesel kaos ve istikrarsızlık peşinde koşan, halkların demokrasi ümitlerini darbeci diktatörlerin fütursuz saldırganlığına kurban etmekte beis görmeyen, ancak hesapları Türkiye tarafından bozulduğunda hezeyana kapılan bir grup ülkenin ikiyüzlüğünün ibretlik bir örneğidir."
Yunanistan ve GKRY’nin Doğu Akdeniz konusunda Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile diyaloğa girmek yerine, konuyla ilgisiz bölge dışı aktörlerden medet ummalarının, ancak mandacı ve sömürgeci bir mantığın eseri olabiliceğini belirten Aksoy, Türkiye’nin uluslararası hukuk temelinde meşru menfaatlerini korumak amacıyla attığı adımların haksız ve hukuksuz gerekçelerle çarpıtılmasının asla kabul edilemez olduğuna işaret etti.
Aksoy, aynı durumun Mısır için de geçerli olduğunu, bu ülke yöneticilerinin kendi halkının menfaatlerini ve haklarını korumak yerine, bunlardan çoktan feragat etmeyi tercih etmiş gözükmekte olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Doğu Akdeniz’le hiçbir alakası olmayan BAE’ni ise diğer ülkelerle bir araya getiren, Türkiye düşmanlığından başka bir şey değildir. Bu ülkenin hem bize, hem Libya’ya karşı sabıkası bellidir. Barış Pınarı Harekatımızla Suriye’de bir terör devletçiği kurma emellerine ağır bir darbe vurduğumuz Fransa’nın ise, bu ruh hali içinde Türkiye’ye karşı oluşturulan şer ittifakının hamiliğine soyunduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu ülkeleri aklıselime, uluslararası hukuka ve teamüllere uygun hareket etmeye davet ediyoruz. Bölgemizde barış ve istikrar şer ittifakları ile değil ancak samimi ve gerçek bir diyalog ve işbirliği ile tesis edilebilir."