Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, "PYD’nin silahlı örgüt olmadığını HDP gibi siyasi bir parti olduğunu" söyledi.
Hürriyet gazetesinden Verda Özer’e konuşan Sinirlioğlu, Suriye, sınır ötesi operasyon, IŞİD ve PKK ile mücadele hakkında açıklamalarda bulundu. Sinirlioğlu, “YPG ve PYD’yi ayırmak lazım. YPG eşittir PKK. PKK da bizim ve ABD’nin terör listesinde. PYD ise bir parti. Bizdeki HDP gibi. YPG onun silahlı kolu. PYD’nin elinde ise silah yok” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise birçok kez PYD'nin de PKK gibi terör örgütü olduğunu savunmuştu. Erdoğan, “Teröre karşı ortak mücadeleyi tereddütsüz sürdürmek zorundayız. Türkiye bu hususta kararlıdır. PYD, PKK gibi bir terör örgütüdür. DAİŞ de PKK da bir terör örgütüdür” ifadesini kullanmıştı.
Dışişleri Bakanı Siniroğlu'nun görüşlerini Hürriyet'teki köşesine aktaran Verda Özer'in “PYD, HDP gibi bir parti” başlığıyla yayımlanan (20 Kasım 2015) yazısı şöyle:
Türkiye ve ABD havadan vururken, karadan kim destek verecek? Malûm Ankara ‘ılımlı muhaliflerin’ ve Türkmenlerin karadan operasyona dahil olmasını istiyor.
ABD ise PYD’nin silahlı kanadı olan YPG’yi artık açıkça destekliyor ve Suriye’de asıl kara kuvveti olarak görüyor.
Sinirlioğlu bu konuda “mutabakat sağladık” diyor.
Yani YPG karadan müdahil olmayacak mı?
“Bu mümkün olabilir mi? PKK ile mücadelemiz devam ediyor” diye yanıtlıyor.
Bu da, PKK silah bırakmadan PYD’nin sorunlu bir konu olmaya devam edeceğini gösteriyor.
Sonra da ABD ile ortak hava operasyonun Azez-Cerablus arasında, yani Fırat’ın batısında yapılacağını hatırlatıyor.
“PYD zaten orada yok. Fırat’ın batısına geçerse vuracağımızı da zaten biliyor” diyor.
ABD’nin de Türkiye’nin bu kırmızı çizgisini bildiğinin altını çiziyor.
Dahası, ABD’nin zaten YPG’yi bu operasyona dahil etme çabası olmadığını söylüyor.
“PYD ve YPG ayrı”
Ve kritik bir ekleme yapıyor.
“YPG ve PYD’yi ayırmak lazım. YPG eşittir PKK. PKK da bizim ve ABD’nin terör listesinde. PYD ise bir parti. Bizdeki HDP gibi. YPG onun silahlı kolu. PYD’nin elinde ise silah yok” diyor.
İkisi arasındaki makasa da dikkat çekiyor.
Hatırlarsanız ekim ortasında PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, ABD’nin kendilerine 50 tonluk yardım yaptığını doğrulamıştı.
Bunun üzerine YPG’nin sözcüsü, Müslim’in sözlerinin YPG’yi bağlamadığını söylemişti.
Peki ABD’nin YPG’yi desteklemesi ilişkilerimizde sorun yaratıyor mu?
“Onlara YPG’nin PKK olduğunu anlatıyoruz” diyor.
“Anlıyorlar mı?” diye soruyorum.
Yanıtı kısa ve net: “Anlıyorlar.”
Ve Washington’ın tutumunda değişiklik beklediğini, bunun işaretlerini gördüğünü söylüyor.
Son olarak, Kandil’e hava operasyonlarının PKK orada olduğu sürece devam edeceğini ekliyor.
“PYD Rusya’da ofis açmayacak”
Peki Rusya’nın PYD’ye verdiği destek ikili ilişkileri etkiliyor mu?
“Hiç alakası yok” diye hızlı bir çıkış yapıyor.
Moskova’nın PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’i ağırladığını, temasları olduğunu teslim ettikten sonra, “Bu Türkiye için bir ulusal güvenlik meselesi.
Bu konuda esnekliğimiz yok.
Bunu çok iyi biliyorlar” diyor.
Bu konuda daha fazla bilgi almak için Ankara’dan önemli bir yetkiliye ulaşıyorum.
Kritik bir açıklama yapıyor: “Rusya, PYD’nin Rusya’da ofis açmasının mümkün olmadığını söyledi.”
Sinirlioğlu, Rusya’nın Suriye’deki hava operasyonlarının ise yüzde 90’ından fazlasının Esad’ı savunmaya yönelik olduğunu, IŞİD’e yönelik saldırılarının yüzde 5’ten bile az olduğunu söylüyor.
Ve Rusya’nın “ılımlı” muhalifleri vurmaya devam ettiğini özellikle ekliyor.
“Ama ‘muhalifleri vuruyoruz’ demiyorlar” diyor.
Son olarak: Erdoğan hem G20’de hem de Atlantik Konseyi’nde, Müslüman liderlere IŞİD’in İslam’la hiçbir ilgisi olmadığını vurgulamak ve teröre karşı durmak için ortak sorumluluk düştüğünü söyledi. Bu konuda Türkiye önümüzdeki günlerde önemli uluslararası adımlar atacak gibi.
Yazının tamamı için tıklayın