Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Belçika Federal Savcılık yetkililerinin, Belçika Yüksek Mahkemesi’nin PKK bağlantılı 36 özel ve tüzel kişiye karşı Federal Savcılığın 2010 yılında başlattığı soruşturmanın yargıya taşınmasını önleyen Belçika İddianame Odası kararını onaylamasına tepki gösterdi.
Twitter üzerinden yaptığı açıklamalarda, "Belçika mahkemesinin terör örgütü PKK’yla ilgili kararının hukukla uzaktan yakından ilgisi yoktur" diyen Çavuşoğlu, kararın "ideolojik ve siyasi" olduğunu ifade etti.
Belçika'da alınan kararın "terörle mücadele adına ibretlik" olduğunu savunan Dışişleri Bakanı, onayı "Bize hukuk öğretmeye kalkanların korkuyla aldıkları ikiyüzlü bir karardır" diye nitelendirdi.
Çavuşoğlu, "Bu gibi ideolojik kararlar bizi hain terör örgütleriyle mücadelemizden asla yıldıramaz" dedi.
Dışişleri Bakanlığı: Bu karar hukukun açıkça ayaklar altına alınmasıdır.
Karar ile ilgili olarak bakanlıktan da bir açıklama yapıldı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle:
"Belçika Federal Savcılık yetkilileri, Belçika Yüksek Mahkemesi’nin PKK terör örgütü bağlantılı 36 özel ve tüzel kişiye karşı Federal Savcılığın 2010 yılında başlattığı soruşturmanın yargıya taşınmasını önleyen Belçika İddianame Odası kararını onayladığını bildirmiştir. Bu karar hukukun açıkça ayaklar altına alınmasıdır.
Hukukun üstünlüğü konusunda ülkemize ders vermeye kalkan bir ülkenin bir terör örgütünü ideolojik nedenlerle aklayan bu kararı ibret vericidir.
Belçika yargısının bu kararı, aralarında sivillerin, çocukların, hatta bebeklerin de olduğu 40 binden fazla vatandaşımızın ölümünden sorumlu olan ve AB terör örgütleri listesinde yer alan PKK’ya açık bir destek mahiyetindedir.
“Başka ülkelerde insanları katletse de benim ülkemde uslu durduğu sürece bir sorun yok” anlayışıyla alınan bu karar, iki yüzlülük örneğidir ve terörün tüm toplumlar için tehdit teşkil ettiğini de görmezden gelmekte olup, terör örgütlerini özendirecektir.
Büyük çelişkiler barındıran ve hukuki olmaktan çok siyasi nedenlerle alındığını bildiğimiz bu karar, Belçika mevzuatının kurucu ülke olarak ev sahipliği yaptığı AB'nin müktesebatıyla da çeliştiğini göstermektedir. Bu karar ayrıca, Belçika mevzuatının bu ülkenin terörizmle mücadele konusunda, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararları olmak üzere, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesine engel teşkil ettiğini de gözler önüne sermiştir.
Belçika Hükümetinin bu vahim ve çelişkili kararı düzeltecek her türlü adımı ivedilikle atmasını ve terör örgütü PKK'ya karşı mücadelesini artırarak sürdürmesini bekliyoruz.
Sadece terör örgütü PKK’nın değil, geçmişte Belçika halkını da acımasızca hedef alan DEAŞ gibi terör örgütlerinin bu sorumsuzca kararı istismar edeceği aşikârdır. Dolayısıyla, terörizmle uluslararası mücadeleyi zafiyete uğratma amacına matuf bu tür girişimlerin sorumluluk sahibi tüm paydaşlarca da kınanmasını bekliyoruz.
Türkiye, her koşulda tarihin doğru tarafında kalmaya devam ederek, insanlık karşısındaki en büyük tehditlerden biri olan terörün her türlüsüne karşı mücadelesini, gerek yasal zeminde gerek sahada aldığı etkin önlemlerle, terör örgütlerinin kökünü kazıyıncaya dek sürdürecektir."