Gündem

Dink davasında hakkında 'takipsizlik' kararı verilenler tekrar incelenecek

Trabzon Başsavcılığı, Hrant Dink cinayetiyle ilgili jandarma ve emniyetteki soruşturmayı genişletiyor.

15 Şubat 2011 02:00

T24 - Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı, Rize Ağır Ceza Mahkemesinin kararı doğrultusunda, Hrant Dink cinayetine ilişkin, dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığındaki bazı görevliler hakkında daha önce yürüttüğü ve “takipsizlik kararı” verdiği soruşturmanın genişletilmesi kararı aldı.   

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi olayının incelenmesi için Devlet Denetleme Kurulu’na talimat vermişti. 

Trabzon Cumhuriyet  Başsavcılığı, İstanbul'da öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant  Dink cinayetine ilişkin dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma  Komutanlığındaki bazı görevliler hakkında daha önce yürüttüğü ve “takipsizlik”  kararı verdiği soruşturmanın, Rize Ağır Ceza Mahkemesinin kararı doğrultusunda  genişletilmesine karar verdi.

Rize Ağır Ceza Mahkemesinin, Hrant  Dink'in İstanbul'da öldürülmesinin ardından Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ile İl  Jandarma görevlilerinin olayda herhangi bir ihmalleri olup olmadığı konusundaki  soruşturmayı yürüten Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca daha önce verilen  “kovuşturmaya yer olmadığına” dair kararın kaldırılmasını isteyen Dink  ailesinin talebini kabul eden mahkemelerinin bu kararını, usul yönündeki  eksiklikleri gerekçe göstererek kendilerine iade eden Başsavcılığın itirazını  reddetmesine ilişkin kararı, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığına ulaştı.

Rize Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararının ardından dosyayı yeniden  inceleyen Başsavcılık, soruşturmanın genişletilmesini isteyen söz konusu  mahkemenin kendilerinden istediği işlemleri yerine getirme kararı aldı.

Başsavcılık, buna göre soruşturmayı genişleterek tanık Emin Arslan'ın  ifadesinin ayrıntılı bir şekilde tespitini yapıp ifadesinde isimleri geçen Levent  Yarımel ile eski Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın ayrıntılı beyanlarını  alabilecek.

Mahkemenin istediği bu işlemleri yerine getirecek olan Trabzon Cumhuriyet  Başsavcılığı, ardından, soruşturmada daha önce verdikleri “takipsizlik”  kararının kaldırılıp kaldırılmayacağı yönünde karar verilmesi için dosyayı  yeniden Rize Ağır Ceza Mahkemesine gönderecek.
        

Soruşturma eski esas numarası üzerinden yürütülecek
        
Başsavcılık yetkilileri, Trabzon'da, Dink cinayetine ilişkin yeni bir  soruşturma açılmadığını belirterek, kendilerince daha önceden açılan ve  “takipsizlik kararı” verilen soruşturmanın esas numarası üzerinden Rize Ağır  Ceza Mahkemesinin istediği işlemleri yerine getireceklerine işaret ettiler.

Yetkililer, bu çerçevede gerekli işlemleri başlattıklarını anlatarak,  daha önce verdikleri “kovuşturmaya yer olmadığına dair” kararlarına itiraz eden  Dink ailesinin talebini kabul eden, ancak “kovuşturmaya yer olmadığına dair  kararın kaldırılıp kaldırılmayacağı” konusunda bir karar vermeyen Rize Ağır Ceza  Mahkemesinin bu kararına Yargıtay nezdinde bir itirazda bulunmayacaklarını  kaydettiler.
        

Olayın geçmişi
        
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı, 2007'de, Dink cinayetine ilişkin Trabzon  İl Emniyet Müdürlüğünün bazı görevlileri hakkında açtığı soruşturmada  “kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar vermişti. Dink ailesinin  avukatlarının bu karara yaptığı itirazın reddine karar veren Rize Ağır Ceza  Mahkemesinin kararı söz konusu dönemde kesinleşmişti.

Ayrıca, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz'ün de  aralarında bulunduğu 8 sanık hakkında Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesinde, “görevi  ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma”, sadece Albay Ali Öz hakkında ise  Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinde “görevi ihmal” suçundan dava açılmıştı.

Dink ailesi, geçen yıl Trabzon'a en yakın Ağır Ceza Mahkemesi olması  sebebiyle Rize Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği bir başka dilekçede, Cumhuriyet  Savcılığının Trabzon Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığı görevlileri  hakkında verdiği “takipsizlik” kararının, şüpheliler hakkında ortaya çıkan  olguların araştırılmadan verildiği savunularak, kararın kaldırılması istenmişti.

Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı ise emniyet ve jandarma görevlileri  hakkında sonradan ortaya konulan yeni iddia, isnat ve delil bulunmadığını ve  ileri sürülen hususların soruşturma evrakı içinde incelenip değerlendirildiğini  belirterek, aynı konuda mükerrer soruşturma yapılamayacağından “kovuşturmaya yer  olmadığına” karar vermişti.

Dink ailesinin itirazını değerlendiren Rize Ağır Ceza Mahkemesi  kararında, her ne kadar Trabzon İl Jandarma Komutanlığı ile Trabzon İl Emniyet  Müdürlüğü görevlileri hakkındaki soruşturmada “takipsizlik kararı” verilmiş ise  de bu karara yapılan itiraz dilekçesinde kamu davası açılmasını gerektirecek olay  ve delillerin belirtilebileceğini kaydetmiş, kararında, Dink ailesinin sunduğu  itiraz dilekçesi ve eklerinde ismi geçen tanık Emin Arslan'ın ifadesinin  ayrıntılı bir şekilde tespiti ve Arslan'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının  2007/972 sayılı soruşturma dosyasına verdiği ifadenin onaylı örneğinin  getirilmesini ve ifadesinde isimleri geçen Levent Yarımel ile Eski Trabzon İl  Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın ayrıntılı beyanlarının alınması gerektiğini  belirmişti.

Ayrıca, TBMM İnsan Hakları Komisyonunca Hrant Dink cinayetine yönelik  alınan ifadeler ve raporun tespit edilip ilgili kişilerin gerekirse yeniden  dinlenilmeleri ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken daha önce yapılan bazı  işlemlerden bahsedilerek “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verilmesinin  uygun görülmediğini belirten heyet, soruşturmanın genişletilmesi ve sonucuna göre  karar verilmesi gerektiğine işaret etmişti.

Mahkeme heyeti, bu nedenlerle Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının  “kovuşturmaya yer olmadığına” dair kararına Dink ailesince yapılan itirazın  kabulüne karar vererek, soruşturmanın genişletilmesine ve işin niteliği gereği  eksik ve araştırılması gereken hususların soruşturmayı yürüten Trabzon Cumhuriyet  Savcısınca yerine getirilmesine karar vermişti.

Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı ise kararı usul yönündeki eksiklikleri  gerekçe göstererek Rize Ağır Ceza Mahkemesine iade etmişti.

Dosyayı yeniden değerlendiren Rize Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay Genel  Kurulunun 2007/247 esas, 2007/257 karar sayılı kararına atıfla soruşturma  aşamasında birtakım eksiklerin tamamlanmadığının tespit edilmesi halinde  soruşturma evresinin Cumhuriyet Savcısınca tamamlanması gerektiğini belirtmişti.

Aksi durumun kabulü halinde soruşturma safhasının asıl yetkili Cumhuriyet  Savcısı varken istisnai yetkili olan Sulh Ceza Hakiminin soruşturma yapması  sonucunda ulaşılacak durumun yeni CMK'nın getirdiği sistem ve yasanın amacına  aykırılık oluşturacağını ifade eden Rize Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet  Savcısının soruşturmanın genişletilmesi işlemini yapmasına engel yasal bir  düzenleme bulunmadığını, bu nedenle Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin  reddedilmesine karar vererek dosyayı yeniden Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığına  göndermişti.