Hrant Dink cinayetine ilişkin suiistimallerin anlatıldığı kitabın yazarı Nedim Şener, soruşturmada birçok delil ve belgenin karartıldığını belirterek, “Dink davası, Ergenekon davasına eklenirse birçok karanlık olay ortaya çıkar” dedi.
Gazeteci-yazar Nedim Şener, “Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları” adlı kitabında Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetiyle ilgili birçok delilin karartıldığını ve istihbarat suiistimallerinin yaşandığını anlatıyor.
Nedim Şener, “İstihbaratçıların yanıltmaya, delil karartmaya, hatta jandarma da olduğu gibi yalana başvurmaya giden unsurları olduğunu gördüm. İstihbarat yalanları, bize aynı zamanda istihbarat savaşını da anlatıyor. İstanbul ve Ankara’daki istihbaratçıların birbirlerini suçlama yarışı...” dedi.
Şener, şöyle konuştu: “Trabzon İstihbarat Şubesi, 17 Şubat tarihinde İstanbul’a bir yazı gönderiyor diyor ki; ‘Hrant Dink’e yönelik ses getirici bir eylem gerçekleştirilecek.’ Ama 15 Şubat tarihinde Trabzon İstihbarat Şubesi’nden Ankara İstihbarat C Şubesi’ne bir F-4 raporu yollanıyor. Erhan Tuncel bu raporda ‘Ne olursa olsun Yasin Hayal, Hrant Dink’i öldürecek’ diyor. Açık bir tehdit ihbarı yapılıyor.”
Karanlıkta kalan birçok olayın aydınlığa kavuşması için Dink cinayetinin Ergenekon davasına dahil edilmesi gerektiğini söyleyen gazeteci-yazar Şener, “Mc Donald’s eylemi orada gerçekleşti, zavallı Rahip Santoro’nun öldürülüşü yine orda gerçekleşti. Bunlar da hep Ramazan Akyürek’in döneminde gerçekleşen eylemler... İkincisinde Trabzon Emniyet Müdürü, Hrant Dink öldürüldüğünde de İstihbarat Daire Başkanı. Bunları bilmemesi mümkün değil, zaten Başbakanlık Teftiş Kurulu bunu açık açık söylüyor; görevini ihmalle suçlanıyor” dedi.