Gündem
Deutsche Welle

Dindar seçmen tartışması: “Kimlik olarak ait hissettiği mahalle bulamıyor”

Araştırmacılar, AKP’ye oy veren dindarlar arasında rahatsızlık olduğunu ancak dindar seçmenin henüz kendini ait hissettiği bir alternatif bulamadığını ifade ediyor

21 Aralık 2021 13:57

Türkiye'deki erken seçim tartışmaları, dindar seçmenin oy verme eğilimini gündeme getirdi. Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi'nin (TEAM) "Dindar Seçmen Araştırması”na göre, Cumhur İttifakı dindar bölgelerde kayıplar yaşasa da önemli oranlarda desteğini koruyor. Uzmanlara göre bu desteğin nedeni, dindarların kimlik kazanımlarını kaybetmeme güdüsü ve daha iyi bir alternatifin olmaması.

Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi, Konya, Kayseri, Yozgat, Sivas, Malatya, Elâzığ, Bingöl, Erzurum, Gaziantep, Kocaeli ile İstanbul'un dindar seçmen yoğunluklu ilçelerinde 2 bin 424 kişiyle görüşerek dindar seçmenlerin oy verme eğilimini araştırdı. Araştırma sonuçları, Cumhur İttifakı’nın bu bölgelerde yüzde 68,1'den yüzde 58,5'e gerilediğini ortaya koyuyor. Araştırma, AKP seçmenleri arasında rahatsız ve tereddütlü seçmen gruplarının ağırlığının arttığını gösteriyor. Araştırmaya göre, dindarlık yükseldikçe Cumhur İttifakı’na verilen destek belirgin şekilde yükseliyor. Yüksek düzey dindarlar arasında Cumhur İttifakı’na destek, yüzde 78'i buluyor. 

TEAM'den Ulaş Tol, Türkiye'nin önemli bir kısmnın kendisini "dindar” olarak nitelendirdiği için bu kesimin seçimler için önemli olduğunu söylüyor. Dindarlık seviyesi, hükümetin politikalarını ve muhalefetin performansını yorumlamada etkili olabiliyor. Tol, oy davranışı ve dindarlık arasında önemli bir korelasyon olduğuna dikkat çekerek, AKP'den kopanların daha az dindar olduklarını söylüyor.

"İzmir'de Ak Parti'ye oy veren dindar seçmenle Sivas'ta Ak Parti'ye oy veren dindar seçmen birbirine benzemiyor. ‘Benim çevremdeki dindarlar çok değişti, Türkiye de değişiyordur' izlenimi olabiliyor. Oysa Türkiye böyle değil. Sizin çevrenizdeki dindar seçmenler ya da Ak Parti'ye oy verenler bir başka yerdekine benzemeyebiliyor.”

"Dini kimliği kuvvetli olmayanlar AKP'den uzaklaşma eğiliminde”

DW Türkçe'ye konuşan Tol, AKP'den kopuşun öncelikle son eklenen seçmen halkalarından başladığına dikkat çekiyor. "Bunlar da daha eğitimli, daha kentli, metropollerde yaşayan ve yaş olarak daha genç kesim” diyor. Araştırma ayrıca, dindarların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüksek destek vermekle birlikte yavaş da olsa Erdoğan'dan uzaklaştığını ortaya koyuyor. Dindar seçmenlerin yüzde 46'sı Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı görevini iyi yaptığını düşünürken, yüzde 64'ü "Erdoğan giderse kötü olur” diyor. Dindar seçmenlerin büyük kısmı "Her koşulda Erdoğan ve AKP'yi desteklerim” demese de Erdoğan ve AKP tarafında kalma eğiliminde. Peki neden? 

"Diğer faktörlerden dolayı Ak Parti'den rahatsız olanlar zaten ya kararsızlığa ya da başka partiyi desteklemeye doğru gittiler. Örneğin, Kürt olan Ak Partililer Kürt sorununa yaklaşımdan ve ittifaktaki MHP'nin varlığından dolayı uzaklaştılar. Ekonomiden dolayı rahatsızlıkları olan ve dini kimliği o kadar kuvvetli olmayanlar da uzaklaşma eğilimindeler. Fakat dini kimliği ön planda olanlar şuna bakıyorlar: Diğer faktörleri Ak Parti'den daha iyi becerebilecek bir parti var mı?”

"Mesafelenme, oy kaybı anlamına gelmeyebilir”

Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki de duygusal aidiyetin önemine vurgu yapıyor. Selçuki'ye göre, AKP seçmenleri her ne kadar memnuniyetsiz olsa da henüz muhalefetteki seçenekler bakımından kimlik olarak kendini ait hissettiği bir mahalle bulamamış durumda. "Bu değişir mi? Bir eşik noktası var. Enflasyondan kaynaklı hayat pahalılığı bu şekilde devam ederse ve bu süreçte muhalefette çeşitlenen aktörler bir çözüm sunabilirlerse değişmesi mümkün” diyor.

Ulaş Tol, AKP seçmeninin partiyle mesafelenmesinin ani bir oy kaybı olacağı anlamına gelmediğini dile getiriyor. AKP seçmeninin önemli bir kısmının partisiyle gurur duyan ve kamusal alanda AKP'yi savunurken coşkulanan bir seçmen grubu olduğuna dikkat çekerek, "Parti şimdi bu özelliğini yitiriyor ama bu durum hemen oy kaybı getirecek anlamına gelmiyor” diye konuşuyor. 

"Son beş senedir kazanımları geriye gidiyor”

Dindar seçmen tartışmasında bu kesimin AKP döneminde elde edilen kazanımlar da ön plana çıkıyor. Can Selçuki, AKP iktidarının Türkiye'de daha önce sistemin çeperinde bulunan muhafazakâr kitleyi sistemin merkezine sosyoekonomik olarak ortak ettiğini hatırlatarak, "Son beş senedir bu kesim kazanımlarından geriye gidiyor” diyor. Türkiye Raporu'nun son araştırmasına göre, AKP'nin Aralık ayı oy oranı kararsızlar dağıtılmadan yüzde 24 iken kararsızlar dağıtıldıktan sonra yüzde 32 seviyesinde seyrediyor.

Uzmanlara göre, mevcut rahatsızlıklara rağmen AKP'ye desteğin devam etmesinin önemli bir nedeni de muhalefetin yönetim kapasitesine ve muhalif tabana duyulan güvensizlik. Tol, "En azından dini kimliğimi muhafaza eden bir parti var. ‘Bunu kaybedersem orada da benim bir dizi kazanımım geriye gidecek. O yüzden burada kalırsam benim için kadersel açıdan daha hayırlı bir durum var' diyenler var” diyor. Can Selçuki ise İYİ Parti, Deva Partisi ve Gelecek Partisi'ne işaret ederek, muhafazakâr seçmenin kimlik olarak kendini daha yakın görme potansiyelinde olan aktörler olduğunu ekliyor. 

Burcu Karakaş

©Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle