Gündem

Dilipak: Yargıçlar eğer egemenlerin buyruklarına göre hareket ediyorlarsa, onlar yargıç elbisesi giymiş tetikçilerdir

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında görevden uzaklaştırılan Şanlıurfa Viranşehir Savcısı Eyüp Akbulut’un ne olduğunu sordu.

06 Ekim 2021 09:20

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında  Koronavirüs salgını tedbirlerinin hukuksuz olduğunu savunarak; tedbirler, maske zorunluluğu ve aşı uygulaması hakkında re'sen soruşturma başlattığını duyurmasının ardından görevden uzaklaştırılan Şanlıurfa Viranşehir Savcısı Eyüp Akbulut’un akıbetini sordu. 

Yargının her şey olmadığını yazan Dilipak “Yargıya gelene kadar, yasalar doğru mu, polis doğru mu, şahitler doğru şahitlik ediyor mu, savcı gerçekten lehte - aleyhte bütün delilleri, efradına cami ağyarına mani bir şekilde topluyor mu? Hakimler gerçekten kılı kırk yararcasına konuyu inceleyip, vicdanlarının sesini dinleyerek mi karar veriyorlar yoksa! Bize “adil şahitler olun” denmedi mi?” diye yazdı.

Viranşehir Savcısı Eyüp Akbulut’un ne olduğunu soran Dilipak şöyle devam etti:

"Adalet saraylarının büyüklüğü o ülkelerde adaletin gücünü göstermez her zaman. Yargıçların çokluğu da öyle. Yargı kararları da her zaman saygıyı hak etmez. Yargı kararları sonuçta yargıçların kararlarıdır. Yargıçlar eğer egemenlerin buyruklarına göre hareket ediyorlarsa, onlar yargıç elbisesi giymiş tetikçilerdir. Yasa her zaman hak olanı korumaz.

Dilerim inşallah, artık HSK da, gelişmeleri takip ediyordur da, binlerce savcı arasından cesur bir kişi çıkıp, Grip’19 rezaletini sorguladı diye görevden alınmaz. Bugüne kadar beklemeleri inşallah hayra alamettir. Çünkü bu DSÖ rezilliği artık patladı patlayacak. Yarın bu kirli oyunun parçası olanlar sanık sandalyesine oturacaklar. Yargı DSÖ adına karar vermiyor. Yargı doğru bir iş yapacaksa, turistlere serbest olan bir şey nasıl kendi yurttaşına yasak oluyor, onu soruştursun. Zorunlu diye dayatılan bir işlemle ilgili nasıl mecbur tuttuğunuz kişi zarar görürse, sorumluluk kendine ait olsun diye onam alınıyor. Devleti yönetenler, yabancı bir şirketi kendi halkının zarar görmesi karşısında hakkını aramasın diye korumaya alıyor, bunun takipçisi olsunlar.”

Yazının tamamını okumak için tıklayın