Gündem

Dilipak: Osmanlı'nın çöküş sebebi olarak sayılan Lale Devri, bizim neo Osmanlıcılar'ın hayali oldu

"Bu yanlış"

15 Haziran 2018 15:12

Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, nargile kafeleri eleştirdiği yazısında "Birileri başına fes geçirip, kolunun altında nargile ile geliyor. Kapıda 'Ottoman Cafe' yazıyor. İçeriden ney sesi geliyor. İçeride sedirler var. Duvarda 'Edep ya hu', ya da 'Hiç' yazılı bir hat. Tabii bir de Osmanlı arması" ifadesini kullandı. 

Dilipak, "Osmanlının çöküş sebebi olarak sayılan Lale Devri ve Tanzimat sonrası gayrimüslim Osmanlıların direklerarası mekanı, bizim neo Osmanlıcılar’ın hayali oldu sanki" dedi.

Dilipak'ın "Ve bayram" başlığıyla (15 Haziran 2018) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:

Nefes nefese geçen bir Ramazan.

İslam’a ve Müslümanlara saldırma sırası İsrail ve Avusturya’da idi. İlla dini günler ve gecelerde bir huzursuzluk çıkarmalı idiler.

Avusturya yöneticileri camileri kapatıp, imam’ları sınırdışı etmekle tehdit ediyor. İsrail ise Kudüs ve Gazze konusunda saldırgan politikalarını kesintisiz sürdürüyor.

Netenyahu saldırgan politikaları için Avrupa’dan destek arayışına çıktı. Neyse ki, elleri boş döndü. G7’lerin Kanada zirvesi de krizi çözecek bir ortak anlayış zemini oluşturma yerine krizi daha da derinleştirmekten başka bir işe yaramadı. Merkel’in çabaları boşa çıkarken, Macron çok sert tepki gösterdi ve “…” dedi. Trump İsrail ve Kuzey Kore ile ilişkileri geliştirirken  Avrupa, Rusya ve İslam dünyası ile arasına mesafe koymaya çalışıyor. 

Ramazan’a veda ederken gündemde Kandil vardı, Membiç vardı, Sincar vardı. Siyasi polemikler ve ekonomik kriz vardı.

Ramazan biterken yemek fabrikalarındaki yoğun mesai sona ererken sokak iftarları da artık sonlanıyor.

Bakıyorum da, sokak iftarları zekat ve fitreden, sadakadan daha çok öne çıkıyor. Bu yanlış. Yememek – içmemek üzere yapılan bir ibadet süresinde en çok yapılan şey yemek tarifleri, “Ramazan mutfağı” programları. Burada bir yanlışlık var. Ramazan bir oyun ve eğlence vesilesi değil, aksine dünya nimetlerinden el-etek çekerek içe dönme, uzlet, itikaf anlamı taşıması gerekirken, “Ramazan eğlencesi” diye bir şey icad etti birileri. 

Biz sigara ile mücadele ediyoruz, birileri başına fes geçirip, kolunun altında nargile ile geliyor. Kapıda “Ottoman Cafe” yazıyor. İçeriden ney sesi geliyor. İçeride sedirler var. Duvarda “Edep ya hu”, ya da “Hiç” yazılı bir hat. Tabii bir de Osmanlı arması. 

Osmanlının çöküş sebebi olarak sayılan Lale Devri ve Tanzimat sonrası gayrimüslim Osmanlıların direklerarası mekanı, bizim neo Osmanlıcılar’ın hayali oldu sanki.