Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, “AK Parti seçimden hemen sonra kendini bir özeleştiriden geçirmek zorunda.. Bu işin bir bahane ile ertelenmemesi gerek.. Felaket tellallığından söz etmiyor, daha iyiye ulaşmak için bir öz eleştiri” dedi.
Dilipak yazısında, “İnşallah seçimden hemen sonra iyi bir grup yönetimi oluşturulur ve dinamik bir grup yönetimi ve mecliste etkin bir komisyon yapısı oluşturulur. Ardından güçlü bir Bakanlar Kurulu. İnşallah bakan sayısı azaltılır ve dürüst, cesur ve bilgili bir Bakanlar Kurulu oluşturulur. Bakanlar da üst yönetimi, yine aynı şekilde dürüst, bilgili ve cesur insanlardan seçerler.. Danışmanlarını yeniden gözden geçirirler. Kaşığı belinde dolaşan, yalama tiplerden, kibirli adamlardan, muhteris karakterdeki insanlardan uzak dururlar inşallah” ifadelerine yer verdi.
Abdurrahman Dilipak’ın Yeni Akit gazetesinin bugünkü (7 Mayıs 2015) nüshasında yayımlanan, “Her şeyi yeniden düşünmek” başlıklı yazısı şöyle:
Farkında mısınız, bu seçimlerde eski heyecan yok.. İhtiyatlı bir bekleyiş hakim..
İnsanlar biraz da seçim yorgunu..
Bana kalırsa herkes oyunu kime vereceği konusunda kararını vermiş..
AK Parti’ye eleştirisi olan da, ötekilere bakıp yine AK Parti diyecek.. Barış sürecinin, ekonomik kalkınmanın devam etmesini, Anayasa değişikliğinin bir an önce gerçekleşmesini, Türkiye’nin artık darbelerle, terörle, hak ihlalleri ile anılmasını istemiyor insanlar..
Bir de Suriye, Irak korkusu var. Türkiye’nin oralara benzemesini istemiyorlar.. Yine aynı şekilde bu kardeşlerimize sahip çıkılmasını istiyorlar.. Bu da işin bir başka insani boyutu.
Baksanıza, AK Parti’ye karşı herkes Esed’çi oldu.. Ya Paralelci bunlar ya da Ergenekon’cu..
Meydanlarda bir kaç parti gözükse de, meydanları dolduran kimse yok AK Parti dışında.. Sanırım Mayısın son haftası AK Parti için meydanlarda yeni bir güç gösterisi olacak..
Son günlerde, Diyarbakır’dan, Erzurum’a, Bursa’dan, Ankara’ya, Hatay’a, Malatya’ya, İzmit’e uzanan gezilerim oldu, oluyor, herkes bu Başkanlık sistemini soruyor..
Görünen o ki, tartışma sadece Cumhurbaşkanının şahsına kilitlenmiş durumda.. Oysa konunun bir bütün olarak ele alınması gerekiyor.. Bu işin sadece bugünle değil, gelecek vizyonu ile ilgili olduğunun bir çok kişi farkında değil..
Medyadaki AK Parti karşıtlığına kimse itibar etmiyor.. Muhalefet erken yola çıktı, söylenmedik söz bırakmadı. Mangalda kül kalmadı yani.. Ha bire aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorlar.. Paralel yapı da öyle. Hatta, sokaktaki insan artık “cemaat”, “abi”, “imam” kelimesi bile duymak istemiyor.. Bu dini kavramların içinin boşaltılmasından son derece rahatsız insanlar..
Seçime doğru kendinden emin tek parti AK Parti aslında.. Diğerleri son derece tedirgin.. CHP de öyle, MHP de.. HDP’nin barajı aşması son derece zor.. Diğerleri bir varlık gösteremeyecek zaten..
AK Parti’nin önleyemeyen yükselişi karşısında kendini içkiye vuran kimi muhalefet kalemşörleri, rakı masasındaki arkadaşlarının dert yanmasını memleketin genel efkârı zannediyor ve hâlâ hayal kurmaya devam ediyorlar.. Bu muhalefet bu akılla devam ettikçe AK Parti’ye seçim yenilgisi yok demek çok abartılı bir iddia olmaz.. Öfkesi aklından büyük adamlarla bu iş buraya kadar..
AK Parti bu rahat seçim zaferinin sarhoşluğuna kaptırmamalı kendini.. Bu başarıyı biraz da muhalefetin beceriksizliğine borçlu olduğunu görmeli..
Her zaman bir Kılıçdaroğlu, bir Bahçeli, bir Demirtaş bulamayabilirsiniz.. Muhalefet diye bir şey gibi sanki. Kum çuvalına benziyorlar. AK Parti’nin antrenman simülatörü.. Naylon genel başkanlar..
Bu süreçte AK Parti önce kendi kadrolarını bir gözden geçirmesi gerekir. Ardından da bürokrasiyi..
AK Parti her şeyi üstleniyor.. Bazı şeyleri üniversitelere, bazı şeyleri Sivil Topluma bırakması gerekir.. Herkes her şeyi Ankara’dan bekliyor, bu yanlış..
Hiç bir imkan hayalin kışkırttığı talepleri karşılayamaz..
Aile çözülüyor, gençler çok havai. Bunu görmeliyiz. Esnafın dönüştürülmesi ve evrilmesi gerek. Bu konuda ciddi bir sorun var..
Sanat, edebiyat, felsefe alanında geriyiz..
% 50’den fazla oy alan bir partinin meslek odalarındaki durumu ortada..
AK Parti seçimden hemen sonra kendini bir özeleştiriden geçirmek zorunda.. Bu işin bir bahane ile ertelenmemesi gerek.. Felaket tellallığından söz etmiyor, daha iyiye ulaşmak için bir öz eleştiri..
İnşallah seçimden hemen sonra iyi bir grup yönetimi oluşturulur ve dinamik bir grup yönetimi ve mecliste etkin bir komisyon yapısı oluşturulur. Ardından güçlü bir Bakanlar Kurulu. İnşallah bakan sayısı azaltılır ve dürüst, cesur ve bilgili bir Bakanlar Kurulu oluşturulur. Bakanlar da üst yönetimi, yine aynı şekilde dürüst, bilgili ve cesur insanlardan seçerler.. Danışmanlarını yeniden gözden geçirirler.. Kaşığı belinde dolaşan, yalama tiplerden, kibirli adamlardan, muhteris karakterdeki insanlardan uzak dururlar inşallah..
Bu konuda hem dua etmeli, hem de gayret göstermeliyiz..
Zor bir dönemden geçiyoruz.. Sabırlı ve dikkatli olmamız gerek..
Bu zaman diliminde, basın, STK’lar ve kanaat önderlerine büyük görevler düşüyor..
Ve tabi fertten ferde hepimize.. Hiç kimsenin davet bekleme lüksü yok. “Davet edecek biri gerekiyorsa, o neden ben olmayayım ki” diye düşünmemiz gerekmez mi!
Şunun şurasında seçimlere kaç hafta kaldı ki! Dilerim gelecek günler geçen günlerimizi aratmaz.. Dilerim iki günümüz birbirine eş olmadan doğru yönde ileri doğru yürüyüşümüz devam eder. Birileri bunu istemese de..
Şimdi her şeyi yeniden düşünme zamanıdır.. Bizler alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz. Yeni bir Türkiye, yeni bir dünya için daha fazla bilgi, daha fazla cesaret ve daha fazla çabaya ihtiyacımız var..
Selam ve dua ile..