Gündem
Deutsche Welle

Die Welt: Türkiye'nin kaderi Brexit taraftarı İngilizler için bir uyarı olmalı

Alman basını İngiltere'nin Brexit sürecinde yaşayabileceği sorunlar, Avusturya'da hükümetin düşmesi ve Başbakan Angela Merkel'in ABD ziyaretini ele alıyor.

31 Mayıs 2019 10:52

Alman basını İngiltere'nin Brexit sürecinde yaşayabileceği sorunlar, Avusturya'da hükümetin düşmesi ve Başbakan Angela Merkel'in ABD ziyaretini ele alıyor.Die Welt gazetesi, "Türkiye'nin kaderi Brexit taraftarı İngilizler için bir uyarı olmalı" başlıklı haber analizinde, Brexit sonrasında İngiltere'nin karşılaşabileceği sorunlar konusunda Türkiye'yi örnek gösteriyor. "Bazı İngilizler, Brexit sonrasında AB ile bir Gümrük Birliği anlaşmasına sıcak bakıyor. Ancak bu model de sorunlu. Olası bir Gümrük Birliği anlaşmasından sonra İngiltere'nin başına gelebilecekler konusunda Türkiye güzel bir örnek teşkil ediyor. Zira Türkiye ile AB arasında 23 yıl önce imzalanan bir anlaşma var. Ve şu sıralarda durum çok kötü. Geçen yıl Türkiye, mülteci göçü anlaşması çerçevesinde Gümrük Birliği anlaşmasının kapsamının genişletilmesini istemişti. Ancak AB bu talebi geri çevirmişti. Ankara'nın tepkisi ise sert olmuş, AB'den ithal edilen bazı ürünlere ek gümrük getirmişti. Türkiye'nin gerekçesi, Brexit durumunda İngiltere için de geçerli olabilir. Nitekim AB tüm dünyada ticaret anlaşlamaları gerçekleştiriyor. Böylece bir çok ürün ya çok düşük gümrük vergileriyle ya da tamamen gümrükten muaf olarak AB'ye giriyor. Gümrük Birliği anlaşması kapsamında da bu ürünler Türkiye'ye gümrüksüz olarak geçebiliyor. Ancak Türk sanayicileri ihracat yapmak istediklerinde AB üyesi ülkelerin yararlandığı gümrük indirimlerinden istifade edemiyorlar. Çünkü Ankara AB Ticaret Anlaşması'na taraf değil. TÜSİAD Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası Türkiye'nin giderek ağırlaşan rekabet ortamında yeni anlaşmaların avantajlarından yararlamadığını belirtiyor." Avusturya'da parlamentodan güven oyu alamayan hükümetin düşmesiyle Eylül ayında seçime gidiliyor. Stuttgart'ta yayımlanan Süddeutsche Zeitung, seçimlere kadar başbakanlık görevini üstlenecek, ülkenin ilk kadın başbakanı unvanını da elde eden Anayasa Mahkemesi Başkanı Brigitte Bierlein'i konu ediyor: "Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, geçici başbakanı takdim ederken, 'Hep ilk ve şimdi de bir ilk' cümlesini kurdu. Gerçekten de bir çok ilki gerçekleştirmiş bir kişi. 1990'da ilk kadın genel savcı, 2018'de ilk kadın Anayasa Mahkemesi Başkanı ve şimdi de ülkenin ilk kadın başbakanı oldu. Van der Bellen, hükümet krizinin bir devlet krizine dönüşmemesi için hızlı hareket etti. Bir çok yönden isabetli bir karar aldı. Kararındaki isabet sadece bir kadını başbakan olarak ataması değil elbette. Sonuçta 2019 yılında bu çok özel bir durum olarak da görülemez zaten. İsabetli zira Bierlein hem ÖVP'ye (Avusturya Halk Partisi) hem de FPÖ'ye (Avusturya Özgürlük Partisi) yakın bir isim. Böylece parlamentodaki sağcı muhafazakar çoğunluğunun desteğini de alacaktır. O, uzlaşının geçici başbakanıdır." Başbakan Angela Merkel ABD'nin seçkin eğitim kurumlarından Harvard Üniversitesi'nin 2019 dönemi mezuniyet törenine katılarak, burada bir konuşma yaptı. Merkel'in, ABD başkanı Trump'ı üstü kapalı olarak eleştirdiği konuşması Der Spiegel'de yorumlanıyor: "Merkel, kendine gösterilen ilgi karşısında yaşadığı şaşkınlığı gizleyemedi. Sahnede şaşkın gözlerle bir süre kalakaldı. Böyle bir manzara ile her gün karşılaşmıyor. Sayıları 20 bini bulan yeni mezun, eski mezunlar, Harvard profesörleri Almanya Başbakanını adeta bir pop yıldızı edasıyla karşıladılar. Sözleri sık sık alkışlarla tezahüratlarla kesildi. CDU'nun Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aldığı kötü sonuç, yerine CDU Genel Başkanı seçilen halefi Annegret Kramp-Karrenbauer ile ilgili tartışmalar çok uzakta kalmıştı." Frankfurter Allgemeine Zeitung İran'la ilgili yorumunda Mekke'de Suudi Arabistan ve mütteklerinin katılımıyla gerçekleştirilen zirveyi mercek altına alıyor: "Suudi Arabistan ve müttefikleri İran'ı kesin bir dille Arap ülkelerinin bağımsızlığına saygılı olması konusunda uyardı. Cuma günü yayınlanan sonuç bildirisnde, 'İran başka ülkelerin içişlerine karışmaktan vazgeçmeli. Çünkü bu durum bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit ediyor' ifadelerine yer verildi. Kral Salman uluslararası kamoyuna yaptığı çağrıda ezeli rakipleri olan İran'ın 'yıkıcı' faaliyetlerinin durdurulmasını istedi. Perşembe günü Mekke'de bir araya gelen Arap Birliği ile Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) liderleri, İran'a karşı ortak bir tavır sergilenmesini kararlaştırdı." DW/TY,HT © Deutsche Welle Türkçe
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle