İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik İçişleri Bakanlığı tarafından yöneltilen iddialara dayanak yapılan 9’u tutuklu 23 sanıklı DİAYDER davasının ilk duruşması bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Duruşmada savunma yapan DİAYDER Başkanı Ekrem Baran, "Biz AKP ile de görüşürüz. Onlardan aldığımız hediyeler oldu.Soylu’nun katıldığı iftar programına davet edildik" dedi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 9 tutuklu ve 12 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Duruşmada CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekilleri Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hüda Kaya, Züleyha Gülüm, Ali Kenanoğlu ve sanık yakınları izleyici olarak katıldı.
Halk TV’den Seyhan Avşar’ın haberine göre, avukat Fırat Epözdemir bazı sanıklara iddianamenin tebliğ edilmediğini aktardı. Özdemir, dosya kapsamında yer alan ve hukuka aykırı toplanan deliller olduğuna dikkat çekerek sanık savunmalarından önce bu konuya ilişkin beyanda bulunmak istediklerini belirtti. Avukat Fırat Epözdemir, “İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nin size gönderdiği yazı bir birleştirme önerisidir. Burada yargılanan müvekkillerin fiillerinden daha çok DİAYDER’in fiilleridir. DİAYDER’in fiillerinin yargılandığı başka dosyalarda mevcuttur. Onlardan biri de istanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyadır. Usulen sonradan açılan dosya önceki dosya ile birleştirilir. Mahkemenin birleştirme kararıyla birlikte tutuklu sanıklar hakkında tahliye kararı vermesini talep ediyorum” diye konuştu.
DİAYDER Başkanı Ekrem Baran savunma yaptı. Baran, “Kuruluşundan bugüne kimseden talimat akmadık. Hizmetlerimiz yıllara dayanır. Bugün ortaya çıkmamıştır. Derneğimizin cami ve mescitleri vardır. Derneğimiz maddi ve manevi dayanışmayı esas almaktadır. İddianamede KCK ile bağlantılı olduğumuz iddia ediliyor. Derneğimizin KCK ile bağlantısı yoktur. Olamaz da. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Ben din alimiyim. Üzerime düşeni yapıyorum. Ben 7 yıl Diyanet’te görev yapmış biriyim. Derneğimizin illegal herhangi bir örgüt ile bağlantısı bulunmamaktadır. Biz dinin emrettiğini yaparız. Bizim kuruluşumuz KCK’nın kuruluşunun da öncesine dayanmaktadır” dedi.
“İddianamede katıldığım haber kanallarının örgüt ile irtibatlı olduğu söyleniyor” diyen Baran, “Bu kanallar örgütle irtibatlıysa Türkiye’de nasıl çalışıyor? Türkiye’de çalışıyorsa örgüt ile bir bağlantısı yoktur” diye konuştu.
Derneğin terör örgütüne para aktardığı iddialarına da değinen Baran özetle şunları söyledi:
“Derneğimizin harcamaları bellidir. İllegal bir örgüte para göndermeyi bırakın, derneğimizin borcunu bazen üyelerimiz ceplerinden ödüyor. Ayrıca biz bir sivil toplum kuruluşuyuz. Her siyasi parti ile görüşürüz. Onlara taleplerinizi iletiliriz. Biz AKP ile de görüşürüz. Onlardan aldığımız hediyeler oldu. Süleyman Soylu’nun katıldığı bir iftar programına davet edildik. AKP ilçe örgütünden tarafımıza hediye gönderildi. AKP dışında CHP, HDP ve Saadet Partisi ile de görüştük. İBB ile de sivil toplum kuruluşu olarak ilişkilerimiz vardır. İBB çok sayıda dine mesup insanların işe alınacağI duyurusu yapıldı. Biz de şafilere duyurduk. İşe şafi gassallar da alındı. Kendilerine teşekkür ediyorum. İBB’ye yardım yapması İçin 600 ailenin ismini verdik. 300 aileye zaten yardım yapıyormuş belediye. Diğer aileler için bize kart verildi. Biz bu kartları Kürt, Türk, Suni, Alevi ayrımı yapmadan dağıttık. Giresunlu, Bayburtlu ailelere de verdik. Ayrım gözetmeksizin dağıttık. Dini referans alarak dağıttık. Bayburtlu komşularımıza da verdik kartları. Değer ailelerine de dağıtılmış olsa da, çocukları suç işlemiş olsa bile aileleri suç işlememiştir. Biz yalnızca fakirleri düşünerek hareket ettik. Çocukları suç işlemiş insanlara dağıttılar deniyor. Çocuğu suç işlediyse ailenin suçu ne? Bu dava siyasidir. Siyasi çekişmenin yeri yargı değil, sandıktır.”
TIKLAYIN | İBB teftişinde adı geçen DİAYDER'le ilgili iddianamede neler var?