19 Ağustos 2017 18:51
1)BAYKAL: SİYASİ KAVGAYI MAHKEMEDE ÇÖZMEK KADAR TEHLİKELİ BİRŞEY YOKTUR
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, \"Bizim sağduyuyu en kısa sürede hakim kılmamız lazım. Siyasi kavgayı mahkemede çözmek kadar tehlikeli bir şey yoktur. Siyasi kavgayı mahkemede çözmek yanlış iştir\" dedi. Deniz Baykal, memleketi Antalya\'da sanayi esnafıyla kahvaltıda bir araya geldi. Eski sanayi sitesi içindeki parkta verilen açık hava kahvaltısında esnafla bir araya gelen Baykal, sohbet edip sorunlarını dinledi. Baykal\'a Antalya eski Milletvekili Tuncay Ercenk ile Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Songül Başkaya eşlik etti. Kahvaltı ardından Türk kahvesi içen ve esnafla selfie çektiren Baykal, ülke gündemine ilişkin görüşlerini esnafla paylaştı. Türkiye\'nin sağ duyuya, müzakereye, konuşmaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Deniz Baykal, şöyle dedi:
\"Bizim sağ duyuyu en kısa sürede hakim kılmamız lazım. Siyasi kavgayı mahkemede çözmek kadar tehlikeli bir şey yoktur. Siyasi kavgayı mahkemede çözmek yanlış iştir. Siyasetin zemini ayrı. Siyasetin tarafı hakim polis değil. Siyasetin tarafı halk, işçi, memur, kadın, emekli, yatırımcı, girişimci taraftır. Bunların dili başka, mahkemenin dili başka. Mahkemede alet kelepçe. Siyasette alet kelepçe değil. Siyasetin aleti \'sen ne diyorsun kardeşim\' diyerek sormak ve dinlemektir.\"
\"ÇOK CİDDİ SIKINTILAR VAR\"
Ülkedeki her şeyin hukuk ve demokrasi zemininde, insana saygı ve siyaset zemininde yeniden şekillendirmesi gerektiğini belirten Deniz Baykal, şöyle devam etti:
\"Memleketimizde çok önemli olaylar tartışmalar yaşıyoruz. Türkiye\'de her düşünceye her anlayışa her sese ihtiyaç var. Sen sus kardeşim ben biliyorum seslerine ihtiyacımız yok. Bir müzakere bir paylaşma bir tartışma ortamı yaratılamadı. Herkes dediğim dedik anlayışını dayattı. Gücü olan anlayışını dayattı sonra her şey sıkıştı. Çok ciddi sıkıntılar var. Bir oturalım konuşalım. Partiler dinlesin, değişik görüşler dinlesin. Ülkenin yararına milletin yararına ne varsa ona bakalım. Herkesin bir kendi yararı var. Bir de milletin yararı var. Milletin yararı ile siyasetçinin kendi siyasi anlayışının yararı üst üste çakıştırılabildiyse mesele yok. Bazen siyasetçinin yararı ile milletin yararı çelişiyor. Siyasetçi bir şey istiyor milletin işine gelmiyor. Ama o dayatıyor sonra işler sıkışıyor.\"
Siyasi hatanın siyasetle düzeltilmesi gerektiğini kaydeden Baykal, \"Hukuk, siyaset karşı karşıya mücadele eder hale geldi mi siyaset de kaybeder hukuk da... Siyaset ile hukuku çatıştırmamak lazım. Siyaset kendi zemininde yürüyecek hukuk kendi zemininde. Siyasetçi vay bu gelişme beni rahatsız etti hukuk sopasını kullanarak hallederim demeye başladı mı iş sıkıntıya girer\" dedi.
\"TEMELDE SİYASET BOZULDU\"
Asker, hukuk ve politikanın bozulduğunu anlatan Deniz Baykal, şöyle devam etti:
\"Bunlarla birlikte temelde ne bozuldu buluyor musunuz? Siyaset bozuldu. Siyasette denge bozulunca hükmetmeye başladı. Her yere kesinlikle bulaşmaması gereken yerlere. Mesela orduya, yargıya, diyanete, son dönemlerin en kritik olayı diyanete bulaşması. Siyasette denge kaybolunca tüm dengeler bozuluyor. Hukuk düzeni yönetim düzeni olağanüstüye geçiyor. Yargı yargı olmaktan çıkıyor. Asker bir tuhaf oluyor. Diyanette bir başka şekle giriyor. Bunların çaresi vatandaşta.\"
\"PARTİ DEVLETİNİN SONU KÖTÜ\"
Yeni Anayasa\'nın işleri tamamen çığrından çıkardığını ileri süren Baykal, şunları söyledi:
\"Anayasa herkese eşit, hür, herkese yukardan bakar, herkesi kucaklar ayrım yapmaz, devlete devlet mualemesi yapar devlete parti muamelesi yapmaz. Parti üstüdür. Parti anayasası olursa parti devleti olursa bunun sonu kötü. Etrafınıza bakın görüyoruz, acı, gözyaşı, ızdırap. Buna bir dur dememiz lazım. Bir fırsat geçse buna dur demek lazım. Anayasa partiler üstü bir anayasa olur değil mi? Bizdeki toplumun yarısının hayır dediği bir anayasa olur mu? Bu tablonun sürekliliğine geleceğine yatırım yapılır mı? Bu gitmez artık.\"
Görüntü Dökümü
-----------------
- Esnafdan detay görüntü
- Kahvaltıdan görüntü
- Deniz Baykal\'ın esnafla tokalaşması
- Deniz Baykal\'ın konuşması
345 MB /// 05.00\"
Haber: İbrahim LALELİ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA, DHA)
==================================================
2)ANAOKULUNUN SAHİBİ SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
İZMİR\'in Çiğli İlçesi\'nde, 3 yaşındaki Alperen Sakin\'in 9 saat serviste unutulduğu için öldüğü olayla ilgili tutuklanan Özel Sevgi Yumağı Anaokulu\'nun sahibi Yurdagül İşgören\'in, savcılıktaki ifadesinde suçlamaları kabul etmediği ve \"Alperen\'in ölümünden duyduğum üzüntüyü açıklamaya kelimeler yetmez ama sorumlusu ben değilim\" dediği öğrenildi.
Kreş servisinde unutulduğu için havasızlıktan hayatını kaybeden minik Alperen\'nin ölümüyle alakalı kreş yetkililerinin ilk ifadelerinde yalan söylediği ve polisin ısrarlı sorgusu karşısında kreş öğretmenlerinden Arzu Gülmez (19) ve Nurcan Altıok\'un verdiği ifadelerle gerçek ortaya çıkmıştı. Olaydan sonra servis şoförü ve aynı zamanda Özel Sevgi Yumağı Anaokulu\'nun sahibi Yurdagül İşgören\'in kocası olan Tamer İşgören tutuklanmıştı. Tüm Türkiye\'yi üzen Alperen\'in ölümünün ardından ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Yurdagül İşgören daha sonra yakalanarak tutuklandı. İşgören\'in savcılıktaki ifadesinde ise suçlamaları kabul etmediği, ancak Alperen\'in ölümüne öğretmenlerin ihmali olduğunu söylediği ortaya çıktı.
\"SUÇLU YOKLAMAYI ALMAYAN ÖĞRETMENLERDİR\"
Savcılıktaki ifadesinde Alperen\'in ölümünden dolayı üzgün olduğunu belirten ve hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen İşgören, \"Ben ticaret yapıyorum. Okul Müdürü Bekir Gül\'dür. O şuanda Kıbrıs\'ta tatilde. Suçlamaları kabul etmiyorum. Olaydan sorumlu olan öğretmenlerdir. Okulun işleriyle onlar ilgilenir. Olayda ihmal olduğu doğrudur. Yoklama yapılması gerekiyordu. Dikkatsizlik ve ihmal sonucu yapılmamış. Alperen\'in ölümünden duyduğum üzüntüyü anlatmama kelimeler yetmez\" dediği ifade edildi.
\"VELİLER DUYMASIN DİYE SAKLADIM\"
Yaşanan olaydan sonra anaokulundaki kamera kayıtlarının değiştirilmesiyle ilgili kendisine sorulan soruya ise İşgören, \"Kamera kayıtlarını veliler olayı duymasın diye değiştirdim. Kayıt cihazını da eve götürdüm. Zaten polise cihazı kendim verdim\" yanıtını verdi. İşgören, \'Taksirle ölüme sebebiyet vermek\' ve \'suç delillerini karartmaya çalışmak\' suçlarından tutuklandı. Olayın yaşandığı gün gözaltına alınan ve serbest bırakılan, servisin rehber personeli Dilara Kuman (18) ise tekrar gözaltına alındıktan sonra ifadesi alınarak serbest bırakıldı. Yurt dışında bulunan okul müdürü Bekir Gül\'ün ifadesine ise döndüğünde başvurulacağı belirtildi.
İZMİR/DHA
====================================================
3)DİYARBAKIR\' DA ATATÜRK ANITI\'NA ÇEKİÇLİ SALDIRI
DİYARBAKIR\'da Şeyh Sait Meydanı\'nda bulunan Atatürk Anıtı\'na elinde çekiçle saldıran 30 yaşındaki İbrahim Yeşil\'e, hemen yakındaki uygulama noktasında bulunan polisler müdahale etti. Saldırgan gözaltına alınırken, Atatürk heykelinin kol ve göğüs bölgesinin çekiç darbeleriyle hasar gördüğü belirlendi. Kentin merkez Yenişehir İlçesi\'ndeki Şeyh Sait Meydanı\'nda bulunan Ulu Önder Atatürk\'ü yanında 2 çocukla tasvir eden anıta saat 14.30\'da elinde çekiçle sakallı bir kişi geldi. Anıtın kaidesine tırmanan saldırgan elindeki Atatürk\'ün heykeline vurmaya başladı. Çekici heykelin göğüs ve el bölümlerine peş peşe vuran saldırganı , Şeyh Sait Meydanı köşesindeki uygulama noktasında polisler fark ederek hemen müdahale etti. Polislerin etkisiz hale getirdiği saldırganın 30 yaşında İbrahim Yeşil olduğu açıklandı.
Polisler olay yerinde yaptığı incelemede Atatürk Anıtı\'ndaki heykelin göğüs ve kol bölümlerinin çekiç darbeleriyle tahrip olduğu saptandı.
Emniyet Müdürlüğü\'nü götürülen ve akli dengesinin yerinde olmadığı ileri sürülen saldırgan İbrahim Yeşil\'in sorgusu sürüyor.
Görüntü Dökümü
-Anıtın hasar görmüş hali
-Polis ekiplerinin incelemesi
-Meydandan görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, (DHA)-
================================================================
4)BURSA\'DA FRENİ BOŞALAN KAMYON İSTİNAT DUVARINI YIKARAK KAMYONETE ÇARPTI
BURSA\'nın merkez Yıldırım ilçesinde rampa yukarı çıkarken stop edince freni boşalan izalasyon malzemesi yüklü kamyon 2 metrelik istinat duvarı ve park halindeki bir kamyonete çarparak durabildi. Kaza, Namazgah Mahallesi\'nde meydana geldi. Yücel S., yönetimindeki 16 VY 088 plakalı, izalasyon malzemesi yüklü kamyon, Çobanbey rampmasını çıktığı sırada stop etti. Çalışmadığı için freni tutmayan kamyon, rampadan geriye doğru kaymaya başladı. Kaldırıma çıkan kamyon, korkuluklara çarparak 2 metrelik istinat duvarından düşerek park halindeki 16 K 0312 plakalı kamyonete çarparak durabildi. Kazada, şans eseri kimse yaralanmadı.
Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
- Kamyonetten görüntler
-İstinat duvarı ve korkuluklardan görüntüler
-Rampadan ve zarar gören kamyondan görüntüler
Berktuğ ÖNCÜ/BURSA,(DHA)-
SÜRE:1 dakika 5 saniye
BOYUT: 205 MB
========================================================
5)EDİRNE\'DE SICAKLAR BASTIRDI, TUNCA NEHRİ KURUDU
EDİRNE\'de mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı nehirlerin kurumasına ve nehir yataklarında büyük kum adacıklarının oluşmasına neden oldu. DSİ verilerine göre 150 metreküp seviyesinde taşan Tunca nehri, yaz sıcaklarının ardından 3 metreküpe/saniyeye kadar düştü.Edirne’de etkili olan sıcaklar çiftçileri mağdur ederken, iki aydır yağış alamayan kentteki Arda, Meriç ve Tunca nehirleri de kurama noktasına geldi. Hava sıcaklıklarının hissedilir 40 dereceye yükselmesinin ardından taştığında 150 metreküp/saniye olan Tunca nehri seviyesi 3\'e kadar düştü. Nehrin büyük bölümü yaya olarak gezilebilir duruma geldi. DSİ 11’nci Bölge Müdürlüğü verilerine göre, Tunca nehri 3 metreküp/saniye olarak ölçülürken, Yunanistan\'a ile sınırı oluşturan Meriç nehri ise 39\'a düştü.
BÜYÜK KUM ADACIKLARI OLUŞTU
Kuraklık ve aşırı sıcaklık nedeniyle Meriç ve Tunca Nehri’ndeki debi düşüşü, nehir üzerinde su akışını engelleyen büyük kum adacıklarının da oluşmasına neden oldu. Nehir manzarası yerini kum adacıklarına bırakırken, yaya olarak neredeyse nehrin her bölümünde gezilebilir duruma oluştu. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 2015 yılında taşkınları engellemek için başlatılan \'Kanal Edirne\' projesinin ise yüzde 80\'lik bölümü tamamlandı. Projeye göre, Meriç nehrinde taşkın suları \'Bypass\' yöntemiyle ayrılarak debinin yükselmesi engellenecek. Projede 1 milyon 500 bin metreküp taşımalı kazıyla, 50 metre taban genişliğinde 4.5 metre yüksekliğinde yaklaşık 7 bin 800 metre uzunluğunda kanal açılması planlanıyor.
KUM MANZARASI İZLİYORLAR
Edirne kent merkezini Karaağaç Mahallesi\'nde bağlayan köprülerden Tunca ve Demir köprüden nehir manzarası izleyenler, aşırı sıcakların ardından kum adacıklarını görmeye başladı. Nehir kenarlarında dolaşan Taygun İlte bu yıl aşırıcı sıcakların etkili olduğunu ifade ederek, \"Bu sene çok kuraklık oluyor. Bu seneye nehirlerde çok düştü, kuraklık çok fazla. Artık nehir yerine kumlara bakıyoruz\" dedi.
PAZARTESİ YAĞIŞ BEKLENİYOR
Kum adacıklarının kuraklıklara işaret olduğunu anlatan Akif Çapkın da \"Bu sene aşırı sıcaklar nedeniyle kuraklık yaşanıyor. Kışın taşan nehirlerde şuanda neredeyse su yok. Kumlardan adacıklar oluşmuş. Çiftçimizde aşırı sıcaklar nedeniyle çok mağdur oldular\" şeklinde konuştu.
Edirne de en son geçen Temmuz ayı başında kısa süreliğine dolu ve sağanak yağmur yağışı görülmüştü. Meteoroloji verilerine göre 36 derece olan hava sıcaklığı Pazartesi günü yaklaşık 5 derece düşerek iki gün aralıklarla sağanak yağmur görülecek.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Tunca Nehri genel
-Köprüden genel detay
-Kurak topraktan detay
-Nehir içinde kurak alanlar
-Kum adacıkları
-Muhabir Ali Can Zeray anons
-Çatlak topraklar
-Nehir kenarındakilerle röp.
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)-
========================================================
6)ÇORUM\'DA HASTALAR GOLF ARABASIYLA TAŞINIYOR
ÇORUM’da bulunan Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne gelen bazı hastalar golf arabasıyla taşınıyor.
Çorum’da bulunan Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nde yürüme zorluğu çeken hasta ve engellilere, hastane içinde özel araç ve refakatçi personelle ücretsiz hizmet sağlanıyor. Hastanede 5 adet tek kişilik akülü araç, 1 mini ambulans, 4 kişilik 2 golf aracı ve sedyeli golf aracı ile hastalara hastane içerisinde ulaşım hizmeti veriliyor. Hasta yönlendirme görevlisi Sibel Külcü, hastane içerisinde gün boyunca yaşlı ve engelli hastalara ulaşım hizmeti verdiklerini belirterek, \"Hastaları kapıda karşılıyoruz ve tedavileri süresince golf araçlarla eşlik ediyoruz. Hastane içerisinde gidecekleri yerlere taşıyoruzö dedi.
Hasta yönlendirme görevlisi Sibel Külcü\'nün taşıdığı hasta Fatma Gül’de \"Verilen hizmetten oldukça memnunuz. Allah razı olsun, çok güzel bir hizmet\" diye konuştu.
Çorum’da bir süre önce faaliyete başlayan Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi 215 milyon liraya mal olurkin, 151 bin 300 metrekare kapalı alana sahip olan hastanede 800 yatak, 176 poliklinik, 22’si süit olmak üzere 430 hasta odası ve 30 ameliyathane ile sağlık hizmeti sunuluyor. Ayrıca hastane içerisinde katlar arası yürüyen merdiven ve yürüme bantları bulunuyor.
Görüntü Dökümü
--------------
-Hastane dışı ve acil girişinden detay
-Görevlilerin hastaları karşılaması ve golf araçlarıyla taşıması
-Görevliler ve hastalarla röportaj
-Detaylar
(SÜRE: 03.00 Dk) - (BOYUT:136 MB)
Haber-Kamera:Yusuf ÇINAR/ÇORUM,(DHA)
© Tüm hakları saklıdır.