09 Ekim 2018 16:09
1)OBRUĞA DÜŞEN TİLKİ, AFAD EKİBİ TARAFINDAN KURTARILDI
KONYA\'nın Karapınar ilçesinde 20 metre çapında, 30 metre derinliğindeki obruğa geçen pazar günü düşen tilki, tabancayla uyuşturulup, boa obruğa inen AFAD ekipleri tarafından kurtarıldı. Tilki, daha sonra doğaya bırakıldı. Yer altı sularının çekilip, toprağın göçmesiyle meydana gelen ve yaklaşık 320 civarında irili- ufaklı obruğun bulunduğu Karapınar\'da geçen eylül ayında yeni bir obruk oluştu. İlçe merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki Gaziosmanpaşa Mahallesi Sırnık mevkisinde, ortasından patika yol geçen mısır tarlasında oluşan 20 metre çapında, 30 metre derinliğindeki obruğu geçen pazar günü görmeye gidenler, obruğun içindeki tilkiyi fark etti. Vatandaşlar yardım için belediye ve AFAD ekiplerine haber verdi. Bölgeye gelen belediye ve AFAD ekipleri, ekipman yetersizliğinden dolayı obruğun içindeki tilkiyi kurtaramadı. Bunun üzerine tilkiyi çıkartmak için belediye ekipleri obruğa içinde yiyecek olan kapan bıraktı. Su dolu obruğun kenarındaki toprak yığının üzerinde mahsur kalan tilkinin kapana gelmemesi üzerine, ip ve merdiven salındı. Tilki ip ve merdiven aracılığıyla çıkmayınca bugün Konya İl AFAD Müdürlüğü\'nden ekip geldi. Ekip, vinç yardımıyla obruğa bot indirdi. Ardından Hatla 1\'i Doğa ve Milli Parkları Koruma Bölge Müdürlüğü, 2\'si AFAD ekibi olmak üzere 3 kişi obruğa indi. Gürültüden ürken tilki kaçıp tırmanmaya başladı. Tabancayla uyuşturulan tikli, boynuna halkalı aparat geçirilerek kurtarıldı. Ardından özel bir torbaya konan tilki AFAD ekipleri tarafından obruktan çıkartıldı. Ardından da doğaya bırakıldı.
Görüntü Dökümü
------------------
- Kurtarma operasyonundan havadan görüntü
- Tilkiden detay
- Ekiplerin obruğa inmesi
- Bolta yaklaşması
- Kurtarılması
- Dogaya sallınması
- Afad müdürü yıldız tosun röp.
Haber- Kamera: İsmail AKKAYA- Hasan DÖNMEZ- Mehmet OKUYUCU KARAPINAR KONYA DHA))
===============================================
2)YILDIRIM: DIŞ TİCARETTE ULUSAL PARA KULLANILMASI TEKLİFİNİ ÖNEMSİYOR VE DESTEKLİYORUZ
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, ambargo ve kısıtlamaların ülkeleri yeni arayışlara sürüklediğini belirterek, \"Ulusal paralarla ticaretin teşviki başta olmak üzere alternatiflerin yaklaşımları üzerinde durulması normaldir, gereklidir. Türkiye olarak dış ticarette karşılıklı olarak ulusal para kullanılması teklifini önemsiyor ve destekliyoruz\" dedi.
TBMM\'nin ev sahipliğinde Avrasya Meclis Başkanları Üçüncü Toplantısı, Antalya\'nın turizm bölgesi Belek\'teki bir otelde \'Avrasya\'da Ekonomik İşbirliği, Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma\' temasıyla devam ediyor. 38 ülkenin meclis başkanlarının katıldığı ve dün başlayan toplantının bugünkü açılış konuşmasını, TBMM Başkanı Binali Yıldırım yaptı.
Endonezya\'da meydana gelen depremde hayatını kaybedenler ve oluşan ağır hasar nedeniyle üzüntü duyduğunu dile getiren Yıldırım, toplantıda küresel ölçekte önem taşıyan sorunları ele alıp küresel barış ve istikrar için çaba göstereceklerini söyledi. Görevlerinin zor, sorumluluklarının ağır olduğunu belirten Yıldırım, bu zor görevin sadece Avrasya ülkelerine düşmediğini, bütün dünya parlamentolarının kendini sorumlu kabul etmesi gerektiğini aktardı. Yıldırım, Birleşmiş Milletler daimi ülkelerinin parlamentolarının kendi yönetimleri üzerinde daha etkili olması gerektiğini söyledi.
\'EKONOMİK BASKILAR AVRASYA\'DA DENGELERİ BOZUYOR\'
Baş döndürücü gelişmelere sahne olan dünyada yüzleşmek ve çözüm bulmak zorunda oldukları meseleler olduğunu belirten Binali Yıldırım, \"İnsanların mağduriyetleri devam ediyor. Suriye\'de yangın sönmüyor. Yemen yanıyor. Filistinli kardeşlerimiz özgür ve insanca yaşama hakkını henüz elde edemedi. Afganistan barış ve istikrara hasret. Azerbaycan toprakları işgalde. Kıbrıs Türklerine karşı izolasyon sürüyor, haklarının verilmesi geciktiriliyor. Irak işgal sonrası yeniden toparlanmak üzere gayret gösteriyor. Uygulanan siyasi yaptırımlar, ekonomik baskılar Avrasya\'da dengeleri bozuyor. Çevrenin korunması bizlerin ortak meselesi olarak önümüzde duruyor. Dünyamızda savaş, açlık, bulaşıcı hastalık, terör ve doğal afet gibi birçok sorunu bir arada yaşıyoruz. Bu sorunları çözecek olan yine bizleriz\" diye konuştu.
\'700 MİLYON AŞIRI BESLENİRKEN, 800 MİLYON AÇLIKLA MÜCADELEDE\'
İnsanların hayattaki bütün varlıklardan sorumlu olduğunu belirten Binali Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
\"İnsan merkezli hayatı devam ettirmemiz, toprağı ve canlı hayatı korumamızla mümkündür. Havasını, toprağını, suyunu korumamız gereken tek bir dünya var. Kendimize ve tek bir olan dünyaya daha iyi davranmak mecburiyetindeyiz. Sürüleri azalan leylekler, dişleri için katledilen filler, hayat alanları daralan ceylan ve geyikleri daha iyi korumalıyız. Kuruyan nehirler, kirlenen denizler hayatımızın en büyük kaynaklarıdır. Ortaya çıkan çevre sorunları sadece o ülkeye ait değildir. Hepimizin sorunu ve bu sorundan hepimiz sorumluyuz. Her gün yüzlerce insanın geçmeye çalıştığı Akdeniz\'in göçmen mezarlığı haline dönmesi hepimizin vicdani sorumluluğundadır. 700 milyon insanın aşırı beslenme sorunu yaşadığı dünyada, 800 milyon insan açlık sorunu çekiyor. Buna seyirci kalamayız. 10 kişiden birinin temiz suya ulaşamamasını görmezden gelemeyiz. 2050 yılında dünya nüfusu 9,5 milyara ulaşacağından bugünden neler yaşanabileceğini iyi görmeliyiz.\"
SEKRETERYA TEKLİFİ
Dünyada herkesin iş, aş ve refaha sahip olması için ortak sorumlulukları olduğunu aktaran Binali Yıldırım, sorumlulukları yerine getirmek için her yıl yapılan toplantıları bir sekreterya altında toplamayı teklif etti. İdeal olanın adil bir dünya düzeni kurmak olduğunu anlatan Binali Yıldırım, Türkiye\'nin insani kalkınma çerçevesinde kalkınma yardımlarında cömert davrandığını belirtti. Yıldırım, Türkiye\'nin 7 yıldan beri 3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptıklarını anlattı. Yıldırım, \"Uluslararası gündemin en önemli maddelerinden biri göçtür. Göç doğru yönetilmelidir. Doğru yönetilirse sürdürülebilir kalkınmaya yardımcı olacaktır\" dedi.
\'TERÖRİSTLERİN GÖRÜLDÜKLERİ YERDE BAŞI EZİLMELİ\'
Türkiye, İran ve Rusya\'nın Suriye\'de aldığı inisiyatifin meyvelerini vermeye başladığını dile getiren Yıldırım, İdlib\'de masum insanların katledilmesinin önüne geçildiğini söyledi. Yıldırım, \"Dünyanın en fazla sosyal yardım yapan ülkeler arasında yerimizi aldık. Çağın belası olan terör birçok ülkenin canını yakıyor. Biz de terörden çok çeken bir ülkeyiz. Terör örgütleri insanların huzuru için en büyük engellerden biridir. Terör ile mücadele uluslararası alanda işbirliği gerektiriyor. Teröristlerin hepsi kötüdür. Görüldükleri yerlerde başları ezilmelidir. \'Senin teröristin, benim teröristim\' demeden bu alçak örgütlere karşı gereken dayanışma ve destek gösterilmelidir. Bu örgütlerin silah, lojistik ve para gibi gelirlerine birlikte engel olmak zorundayız\" diye konuştu.
MECLİS BAŞKANLARINA FETÖ UYARISI
FETÖ konusunda da konuk meclis başkanlarına uyarıda bulunan Binali Yıldırım, bu örgütün 15 Temmuz 2016 gecesi darbe girişiminde bulunduğunu, 251 Türk vatandaşını şehit ettiğini kaydetti. Örgütün 164 ülkede faaliyet gösterdiğine dikkat çeken Yıldırım, örgüte karşı dost ülkeleri uyardıklarını ve destek beklediklerini aktardı.
\'EKONOMİNİN SİLAH OLARAK KULLANILMASI KABUL EDİLEMEZ\'
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, barış ve refah için bazı ülkelerin gösterdiği gayretin, bazı ülkeler tarafından tam anlaşılmadığına şahit olduklarını söyledi. Bazı ülkelerin ticareti ve sermayeyi engelleyici şekilde korumacılık anlayışını artırdıklarını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
\"Ekonomisi güçlü ülkelerin vurdumduymaz davranışları dünya ekonomisine ve dünya halklarının ortak refahına zarar veriyor. Türkiye olarak çok taraflı ticaret sistemini tehdit eden bu kısıtlamaları, korumacılık eğilimlerini doğru bulmuyoruz. Ekonominin silah ve baskı aracı olarak kullanılması kabul edilemez. Para kurlarını kullanarak siyasi hedeflere ulaşması çabasını da tüm uluslararası ekonomik sistemi tehlikeye düşürecek bir hareket olarak değerlendiriyoruz.\"
DIŞ TİCARETTE ULUSAL PARA KULLANILMASI
Binali Yıldırım, doların değişim parası olarak kullanılmasını gerekçe göstererek ABD yönetiminin bazı kişi ve kuruluşlara mahkumiyet vermeye çalışmasının ne ABD iç hukukuna ne uluslararası hukuka uygun olduğunu söyledi. Yıldırım, \"Uluslararası ticarette herhangi bir para birimine karşı değiliz. Tek yanlı dayatmalar rahatsız edici. Bu kapsamda Dünya Ticaret Örgütü kuralları çerçevesinde ayrımcı olmayan, kuralla bağlı ticaret sisteminin sürdürülebilir şekilde korunması önceliğimiz. Ambargolar, kısıtlamalar ülkeleri yeni arayışlara sürüklemektedir. Ulusal paralarla ticaretin teşviki başta olmak üzere alternatiflerin yaklaşımları üzerinde durulması normaldir, gereklidir. Türkiye olarak dış ticarette karşılıklı olarak ulusal para kullanılması teklifini önemsiyor ve destekliyoruz\" diye konuştu.
Sınır aşan sorunlara sınır aşan çözümler getirilmesi vurgusu yapan Yıldırım, sorunların çözümü için tekliflerde bulundu. Yıldırım, \"Küresel ısınma teorik bir tartışma olmaktan çıkmıştır. İnsanlığı kaygı ve korkuya sürükleyen sorunları ortadan kaldırmak için bölgesel barış ve istikrarı sağlamanın yolu bellidir. Diğer ülkelerin işlerine karışmamak, uluslararası ilişkilerine saygı göstermek. İkili ve çoklu ticaretteki kısıtlamaları azaltmak, hatta kaldırmak refah yolundaki adımlardır\" dedi.
BARIŞIN YENİDEN TESİS EDİLMESİ
Binali Yıldırım\'ın ardından Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Volodin, geçen yıl Güney Kore\'deki toplantıda önemli kararlar alındığını söyledi. Suriye\'deki sorunlar için Rusya, Türkiye ve İran cumhurbaşkanlarının kararlar aldıklarını belirten Volodin, öncelikle bölgenin teröristlerden temizlenmesi ve insanların memleketlerine dönmesi gerektiğini aktardı. Volodin, \"Bugün Suriyelilere ülkelerinin ekonomilerini yeniden inşa etmeleri ve barışın tesisi için yardım etmemiz gerekiyor. Parlamento üyeleri bu görevin yerine getirilmesinde çok önemli bir rol oynayabilirler\" dedi.
KORE YARIMADASI\'NDA GERGİNLİĞİN SONA ERMESİ
Vyacheslav Volodin, Kore Yarımadası\'nda gerginliğin sona erdirilmesine yönelik anlaşma imzalandığını, parlamentolar arası diyaloğa yönelik bir girişimde bulunulduğunu söyledi. Bu tedbirlerin hem Kore halkı için hem de tüm ülkeler için çok önemli olduğunu kaydeden Volodin, \"Meslektaşlarımıza Kore Yarımadası\'nda gerginliğin azaltılması, barış ve istikrarın getirilmesi konusunda başarılar diliyoruz\" dedi.
HAZAR DENİZİ\'NİN YASAL STATÜSÜ
Ağustos ayında Rusya Federasyonu, Azerbaycan, İran, Kazakistan ve Türkmenistan devlet başkanlarının, Hazar Denizi\'nin yasal statüsüyle ilgili bir anlaşma imzaladığını hatırlatan Volodin, bu anlaşmanın ulusal yasalara aktarılması ve uygulanmasının büyük önem taşıdığını aktardı. Volodin, \"Bu şekilde karşılıklı olarak faydalı, eşitliğe dayalı bir ortaklık kurulabilir Atlantik\'ten Pasifik Okyanusu\'na kadar\" ifadelerini kullandı.
\'SEKTÖRLER ARASINDAKİ ENGELLER YIKILIYOR\'
Güney Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclisi Başkanı Moon HeE Sang da dünyada birtakım belirsizlikler bulunduğunu kaydetti. Çok sayıda zorlukla karşı karşıya olduklarını belirten Sang, \'4\'üncü Endüstri Devrimi\'nin dalgalarının iyice yükseldiğine vurgu yaptı. Sang, \"Sektörler arasındaki engeller yıkılıyor ve birbirine yaklaşıyor. Yapay zeka ve teknolojinin sosyokültürel katkısının yanında yan etkileri olacak, eşitsizlik gibi. Çevre kirliliği daha fazla hissedilmeye başlayacak, bu da pekçok ülkeye sosyoekonomik zarar verecek. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin uygulanmasına önem vermeliyiz. Daha da önemlisi karşımızdaki zorluklarla başa çıkmak için tek başına ülkeler hareket etmemelidir. Ortak bir çabayla, uluslararası düzeyde bir bilinçle, sorumlulukla hareket etmeliyiz\" diye konuştu.
KORE YARIMADASI DÜNYAYI ŞAŞIRTTI
Avrasya\'nın sürdürülebilir kalkınması için önemli görevleri olduğunu belirten Sang, Kore Yarımadası\'nda sağlam bir barış zemini oluştuğunu anlattı. Sang, şöyle devam etti:
\"Kuzey Kore diyalog yolunu seçti ve Kore Yarımadası\'nda yaşanan değişim tüm dünyayı şaşırtmıştır. ABD- Kuzey Kore zirvesi yapıldı. 3 toplantı yapıldı. Kore Yarımadası\'nda nükleer silahların temizlenmesi ve sürdürülebilir barışın başarıyla sağlanması gerçekleşecektir. Kore Yarımadası\'nda barışı sağlamak için çalışıyoruz. İşbirliğinin sağlanmasıyla hem yürütme hem yargı rol sahibi olacaktır. Yarımada\'daki Kore birbirleriyle bağlandığı zaman artık Avrasya gerçek bir barışa ve refaha kavuşacaktır. Kore o zaman Avrasya bölgesinin gerçek bir üyesi olacaktır.\"
Açılış konuşmaları, aile fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. Antalya\'daki program 11 Ekim\'e kadar devam edecek.
RUSYA VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, toplantı öncesinde ise Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Volodin ile görüşmesinde, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu\'nun meclisleri arasındaki işbirliğini ilgilendiren ikili ve uluslararası konuları kapsamlı ele aldı. Yıldırım ve Volodin, iki ülke arasındaki işbirliğinin yeni ve ileri bir formatı olacak şekilde TBMM ile Rusya Federasyonu Federasyon Meclisi arasında Üst Düzeyli Ortak Komisyon kurulması için mutabakata vardı. Üst Düzeyli Ortak Komisyon\'un toplantılarının, altı ayda bir karşılıklı olarak Türkiye Cumhuriyeti\'nde ve Rusya Federasyonu\'nda yapılması kararlaştırıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------
Basın mensuplarının görüntüsü
Toplantıya katılan başkanlardan görüntü
Meclis Başkanı Binali Yıldırımın konuşması
Toplu resim çekimi
Detaylar
477 MB -- 04.18 /// HD
Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)
==================================================
3)CİP İLE TAKSİNİN ÇARPIŞMA ANI GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI
DÜZCE\'de, ticari taksi ile cipin karıştığı kaza güvenlik kameralarına yansıdı. Kaza gece saatlerinde Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde meydana geldi. Melike Bülbül idaresindeki 81 AAD 361 plakalı cip ile Turgay Ayyıldız idaresindeki 81 T 1105 plakalı ticari taksi çarpıştı. Çarpmanın etkisi ile cip kontrolden çıkarak savrulurken, kazadan her iki sürücü de yaralanmadan kurtuldu. Kaza anı ise bölgede bulunan iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Kazayla ilgili olarak inceleme başlatıldı.
Görüntü Dökümü
------------------------
Güvenlik kamerası görüntüsü
İki aracın çarpışırken görüntüsü
HABER: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA)
=================================================
4)MALATYA\'DA TÜRKİYE\'NİN EN BÜYÜK, \'RADYO VE GRAMOFON MÜZESİ\' AÇILIYOR
MALATYA\'da Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Türkiye\'nin en büyük \'Radyo ve Gramofon Müzesi\' bu ay içinde açılacak. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, müzede 1800\'lü yıllardan günümüze gelen 703 radyo ve gramofonun sergileneceğini söyledi. Sanat Sokağında bulunan \'Radyo ve Gramofon Müzesi\'nde 2\'nci dünya savaşından ve Kıbrıs Harekâtı\'ndan kalan o dönemin radyocularının kullandıkları mikrofonlar ve dinleyicilerin savaşı takip ettikleri radyolar bulunuyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Türkiye\'nin en büyük Radyo ve Gramofon Müzesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
\"Müzemizi gezdiğiniz zaman da görecekseniz. Sizi 1890\'dan başlatıp 2018\'lere getiriyor. 1890 tarihli müzemizde gramofonlarımız, radyolarımız var ve aslında sadece radyo ve gramofonun değil teknolojinin serencamını burada görüyorsunuz, teknolojinin gelişimini burada görüyorsunuz. Bu bönüyle tabii ben büyük önem veriyorum burada ki müzemize. Malatya\'mızı fuarlar ve müzeler kenti yapıyoruz. Fotoğraf Makinası Müzemiz, Çocuk Oyunları Müzemiz, Turgut Özal Anı Evimiz ve burada açılışını gerçekleştireceğimiz Radyo ve Gramofon müzemiz Bunlar hep şehirdeki yaşam kalitesiyle, sosyal, kültürel alt yapısıyla önemli faaliyetler. Malatya Büyükşehir Belediyesi olarak biz Malatya\'mızın tepeden bakışını, vizyonunu ortaya koyarak ama bir yandan da bunların bizzat sahada uygulamalarını yaparak bir önderlik ediyoruz, öncülük ediyoruz. Malatya\'mız öncü bir şehir, farklı düşünen bir şehir. Bu müzemizde herkes kendini bulabilir. 1940 doğumlu büyüklerimiz de gelip kendisini görebilir, bizim gibi 1960- 1970 doğumlu kişilerde burada kendini bulur ve sizler gibi 1980- 1990 doğumlu kardeşlerimiz de burada kendini görebilir. Aslında bir süreci görüyorsunuz. Bizim çocukluğumuzda yaşamış olduğumuz o küçük radyolar çok zorluklarla aldığımız, yine bizim çocukluğumuzda aldığımız o mobilya radyoları çok net olarak burada bulabiliyorsunuz. Radyonun ve Gramofonun bir sürecini burada yaşıyorsunuz.\"
Büyükşehir Belediyesi Fotoğraf Makinası Müzesi sorumlusu ve Radyo ve Gramofon Müzesi\'nde sergilenecek eserleri bir yıl içerisinde toparlayan koleksiyoncusu Baki Tamer Selçuk, \"Bir radyocu tamir dükkânı bulunmakta. Gramofonlar için ayrı bir standımız var ve mikrofonlar için de ayrı bir standımız var. Tamamı 703 parça. Gramofonlarda 1890 model bir Latena\'dan başlıyor ve ondan sonra silindir şeklinde gramofon, plak şeklinde olanları devam ediyor o şekilde. Ardından elektrikliye geçiş. Radyolarda da 1920\'li yıllardan başlıyor, günümüze kadar gelen bütün modeller mevcut. Çoğu çalışır durumda çünkü bakımları tarafımızdan yapıldı, elden geçirdik, aksak yönlerini düzeltmeye çalıştık. Birçoğu çalışır durumda. Günümüz de orta uzun dalgada yayın yapan istasyon olmadığı için sadece bir cızırtı duyarsınız\" diye konuştu.
SAVAŞ GÖRMÜŞ MİKROFONLAR
Radyocuların kurtuluş savaşında kullandıkları mikrofon sergisini anlatan koleksiyoner Selçuk, \"1940\'lı yıllardan 95\'li yıllara kadar mikrofonların geçirdiği evrelerini anlatmak için böyle bir stant oluşturduk. Bu standında ilgi çekeceği kanaatindeyim. Bu stantta ikinci dünya savaşını görmüş, Kıbrıs Çıkartmasını görmüş mikrofonlar mevcut\" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------------------
- Müzenin dışından görüntüler
- Gramofonlardan görüntü
- Çalan gramofon
- Çeşitler
- Başkan Polat\'tan detay
- Başkan Hacı Uğur Polat röp.
- Radyolar
- İlginç radyolar
- Radyo tamir odası
- Koleksiyoner Selçuk röp.
- Savaştan kalan mikrofonlar
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 730 MB
======================================
5)PERİBACALARINA BETON GÖLGESİ
TÜRKİYE’nin peribacalarıyla ünlü turizm merkezi Kapadokya’da, gelişigüzel inşa edilen yapıların ve özensiz düzenlemelerin, bölgenin doğal güzelliğini bozduğu bildirildi.
Bölgenin peribacalarıyla dolu Uçhisar, Göreme, Ürgüp, Çavuşin gibi yerlerine turistlerin ilgi gösterdiğini belirten turizm rehberleri, vadilere ve turistik gezi rotalarına çeşitli isimler altında beton yapılar dikildiğini, bu çirkin yapılaşmanın son zamanlarda hız kazandığını kaydettiler. Çavuşin’de peribacalarının hemen yanında ‘su damı’ adı altında ev yapıldığını ileri süren rehberler, kayadan oyma tarihi Çavuşin Kilisesi’nden başlayan ve kayalardan oyma yapı bütünlüğü ile peribacalarının sıkça yer aldığı bir bölgenin ortasına inşa edilen bu yapının, hemen dikkat çektiğini ve bu yapıyı turistlere anlatmakta güçlük çektiklerini ifade ettiler. Rehberler, ‘’Bu bölgede vatandaşların tapulu arazileri de yer alıyor. Elbette insanlar arazilerini istedikleri gibi değerlendirebilirler. Bu arazilerde üzüm bağları, meyve ağaçları bulunuyor ve bunlar, doğal güzelliklerle bir bütünlük oluşturuyordu. Ancak bağlar bozulup, ağaçlar kesilerek beton yapılar yapılması kabul edilebilir bir şey değil. Türk turizminin önemli bir parçası olan Kapadokya bölgesinde bu tür yapılarla daha sık karşılaşır olduk’’ dediler.
Kapadokya’da geçimini, bölgeye gelen turistlere yiyecek ve küçük hediyelik eşyalar satarak kazananlar da peribacaları ve doğal güzellikler arasına yapılan yapılardan şikayetçi olduklarını ifade ettiler. Bölge halkı, ‘’Bu bölgede pek çoğumuzun arazisi var. Ancak bazı arkadaşlar, önceden bağ olan arazilerine ev yapıyorlar. Bölgedeki betonlaşma ise bölge turizmini baltalıyor. Bölgeye turistler, peribacalarını ve bu güzellikleri görmeye geliyor, beton evleri seyretmeye değil’’ diyerek tepkilerini gösterdiler.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Peribacaları arasına yapılan evden görüntü
-Peribacalarından görüntü
-Peribacaları arasındaki bir başka yapıdan görüntü
-Detay
Haber-Görüntü: Zafer BARIŞ/NEVŞEHİR,DHA)
Dosya 1 Dakika 35 saniye/50,7 MB
========================================================
6)MUHTARLAR KAYMAKAMLARININ İLÇEDE KALMASI İÇİN İMZA TOPLADI
Kayseri’nin, Sarız ilçesinde muhtarlar geçici olarak Sivas’ın Doğanşar ilçesine atanan Kaymakamları Ahmet Solmaz\'ın, yeniden ilçelerinde görevlendirilmesi için imza topladı. Muhtarlar, hazırladıkları dilekçelerine mühürlerini de bastı.
Sarız İlçesinde Muhtarlar, İlçe Kaymakamının geçici görevle Sivas’a gönderilmesine tepki gösterdi. 26 Muhtar, Kaymakam Ahmet Solmaz’ın ilçelerinde kalması için imza topladı ve konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a taşıyacaklarını söyledi.
Muhtarlar, yaptıkları ortak açıklamada şu ifadeleri kullandı, \"Eğer Kaymakamımız giderse ilçemizdeki bütün çalışmalar yarım kalır, ilçemiz yetim kalır. Biz kaymakamımızın gitmemesini istiyoruz. Konuyu Cumhurbaşkanımıza kadar taşıyacağız. Kaymakam Ahmet Solmaz, ilçede yaptığı çalışmalarla hem muhtarların ve hem de vatandaşın takdirini toplamış durumda. Kaymakamımız göreve başladığında okullarda denetim yaptı. Bu denetimler sırasında yatılı bir okulda öğrencilerin yemeklerden memnun olmadıklarını belirtmeleri üzerine inceleme başlattı. Söz konusu okul müdürünü, İlçe Milli Eğitim Müdürünü görevden aldı.\"
Diğer yandan Kayseri’de, Sarız Kaymakamı Solmaz’ın Sivas’ta görevlendirilmesi ile birlikte Kaymakamsız ilçe sayısı da 3’e yükseldi. Yeşilhisar ve Pınarbaşı ilçelerinde de bir süredir Kaymakamlık görevi vekaleten sürdürülüyor. Kaymakam Solmaz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada ise \"Bir senedir burada görev yapmaktayım. Halkımızla sıcak ilişkiler kurduk. Biz görev süremizi burada tamamlamak isterdik ama Bakanlığımızın tasarrufu ile Sivas’ın Doğanşar Kaymakamlığı’na geçici görevlendirme ile gidiyoruz. Bakanlığımız bizi nereye uygun görürse biz orada görev yaparız. Yeni bir kararname çıkana kadar bir arkadaşımız buraya da vekaleten bakacak\" dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
- Muhtarlar adına röportaj
- İlçeden görüntü
- Diğer görüntüler
Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ, (DHA)
DV 1 Dosya 3 dakika 45 saniye /420 MB
===================================================
7)\'BU KENT ARTIK FESTİVALLERLE ANILACAK\'
ADANA Valisi Mahmut Demirtaş, \'Gelenekselin Gücü Adına\' temasıyla bu yıl ikincisi düzenlenecek Lezzet Festivali ile birlikte, Adana\'nın festivaller kenti haline geldiğini söyledi.
Adana Valiliği himayesinde bu yıl 12-14 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek Adana Lezzet Festivali ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Vali Demirtaş, hazırlıkların tamamlandığını, Çin\'in konuk ülke olarak festivale katılım göstereceğini belirtti.
Gastronomi dünyasını bir araya getirecek olan Lezzet Festivali ile kente özgü yemeklerin ülke ve dünya genelinden gelecek misafirlere tanıtılacağını anlatan Vali Demirtaş, \"Hem yerel hem uluslararası gastroshowlar, söyleşiler ve etkinlikleri yapılacak. Amacımız hem Adana\'nın zengin yemek kültürünü dünyayla tanıtmak, hem de kentin tarihi, kültürel, doğal ve turistik güzellikleriyle ülke insanını tanıştıracağız. Çin misafir ülke olarak katılacak, 8 kişilik bir grup bekliyoruz. Onlar da kendi yemekleri ve kültürlerini, müziklerini, gelenek ve göreklerini tanıtacaklar. Bizler de onları Adana\'nın ve ülkemizin güzel yemekleriyle buluşturmayı düşünüyoruz\" dedi.
ADANA FESTİVALLERLE ANILACAK
Vali Demirtaş, Adana\'nın polisiye olaylar yerine kültürel etkinliklerle anılmaya başladığını belirterek şöyle devam etti:
\"Adana artık kendi gündemine dönecek. Adana\'nın tarihi, turistik alanları, güzellikleri, doğası, kültürü ve sıcak kanlı insanlarıyla zengin bir potansiyeli var. Kendisini bu yönde tanıtmayı düşünüyor. Artık o günleri geride bıraktık. İnşallah bundan sonra bunlar Adana\'nın gündemine gelmeyecektir diye düşünüyorum. Adana artık marka şehir, festivaller kenti olacak. Bizim de amacımız Adana\'yı markalaştırmak ve çekim merkezi haline getirmeyi düşünüyoruz. Biz kendimize güveniyoruz. İnşallah bunları gerçekleştireceğiz.\"
Görüntü Dökümü
---------------------------
- Adana valisi mahmut demirtaşın ın festival alanını denetlemesi
- Adana valisi mahmut demirtaş ile röp
- Kebap ve yemek görüntüleri
- Lezzet festivali tanıtım filmi
(kebap ve yemek görüntüleri arşiv)
SÜRE: 04\'15\" BOYUT: 472 MB
Haber:Akif ÖZDEMİR-Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA, (DHA)
© Tüm hakları saklıdır.