16 Ekim 2017 17:25
Artvin’de şiddetli yağmur sele yol açtı
ARTVİN’nin Arhavi ilçesinde etkili olan yağmur sele neden oldu. Yetkililer bölgede heyelan riskine karşın uyarılarında bulundu.
Kentte sabah saatlerinde başlayan ve giderek etkisini artıran yağmur Arhavi İlçesinde sele yol açtı. Sağanak yağış sonrası su seviyesi yükselen ilçedeki Kaprise Deresi taştı. Derenin taşması sonucu suyla kaplanan Kavak Köyü karayolu da ulaşıma kapandı, bazı araçlar da suyla kaplanan yolda mahsur kaldı. Bölgeye sevk edilen iş makineleri de karayolunun ulaşıma açılması için çalışma başlattı. Yağış nedeniyle bölgede birçok tarım arazisi sular altında kaldı. Yağışın sürdüğü bölgede yetkililer heyelan riskine karşı vatandaşlara uyarılarda bulundu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Bölgedeki derenin görüntüsü
Detaylar
HABER KAMERA: ADEM GÜNGÖR / ARTVİN (DHA)
===================================
Adıyaman Üniversitesi Rektörü\'nden tepki çeken \'haram\' paylaşımı
ADIYAMAN Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, \"Bir erkek ve kadının, nikahsız olarak ellerinin birbirine değmesi ve yalnız kalmaları caiz değildir. Mahrem olmayan kadına bakmak, haram olduğuna göre, onlara dokunmak veya tokalaşmak mutlaka haramdır\" dedi.
Adıyaman Üniversitesi Rektörü Gönüllü, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bazı kitap ve hadislerden örnekler verip nikahsız olan kadın ve erkeğin tokalaşması ile yalnız kalmalarının caiz olmadığını ve haram olduğunu belirtti. Rektör Prof. Dr. Gönüllü, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
\"Bir erkek ve kadının, nikahsız olarak ellerinin birbirine değmesi ve yalnız kalmaları caiz değildir.
Mahrem olmayan kadına bakmak haram olduğuna göre, onlara dokunmak veya tokalaşmak mutlaka haramdır. Peygamber\'e (SAV) biat eden kadınlar dediler ki: \'Ey Allah\'ın Resulü, biat ederken elimizi tutmadınız.\' Peygamber (SAV) \'\"Kadınların elini tutup tokalaşmam.\' buyurdu (Ahmed bin Hanbel, Nesâî, İbn Mâce). Hazreti Aişe (ra) biat ile ilgili şöyle buyuruyor: \'Allah\'a yemin ederim ki Resûlüllah\'ın eli bir kadının eline dokunmadı. Sadece sözle onlardan biat aldı.\' (Buharî, Ahkâm, 49; İbni Mâce, Cihad, 43). Peygamber (asm) bir hadisi şerifinde şöyle buyuruyor. Sizden birinizin başına iğne ile dürtülmesi, kendisi için helâl olmayan bir kadına dokunmaktan daha hayırlıdır.\" (Taberâni , Mucemu’l-Kebir, 20 / 212) İslâm dini, kadınla tokalaşmayı yasaklamakla kadını tezyif etmiyor; bilakis şerefini kurtarıyor. Kötü niyetli kimselerin şehvetle el uzatmasına engel oluyor. (Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar II. 170) Bir kadının eli, yabancı bir erkeğin eline değmesi zaruret yokken haramdır. Bu itibarla, hiçbir ihtiyaca dayanmayan tokalaşmada bu haramlık bahismevzu olur. Yabancı bir erkek yabancı kadınla tokalaşamaz, elini namahremin eline süremez. Resûl-i Ekrem Efendimiz (SAV), yabancı bir kadının elini tokalaşmak için tutmanın, ateş tutmaktan daha korkunç olduğunu haber vermiş, namahremin elini tutanın cehennem ateşi avuçlayacağına işarette bulunmuştur. Bu mahzur, bilhassa genç kadın ve erkekler için daha büyük çapta variddir. Hissî tarafları yok olmuş yaşlılar hakkında ise mahzur daha az nisbette variddir. Hatta iki yaşlı kadın ve erkeğin (hislerinin yokluğu halinde) tokalaşmalarında beis olmayacağı ifade edilmiştir. Bu sebeble, yaşlı kadınların elleri öpülebilir. Yaşlılıkları, yâni hissi bakımdan ölmüş oluşları, böyle bir ruhsata sebeb olur. Bir erkeğin yabancı bir kadınla tokalaşması ânında cinsî hislerin ayaklanması halinde, aralarında haramlık bahismevzu olur, sıhriyet akrabalığı meydana gelebilir. Bu bakımdan kadın-erkek münasebetlerinde çok titiz olmak gerekir. Zira böyle lüzumsuz bir tokalaşma yahut el öpme anlarında doğabilecek hissî heyecan, karşı cinse duyulabilecek süflî duygu, haramlığa sebeb olabilir, bu kadının kızı bu kimseye haram hale gelebilir. Böyle şüpheli halden uzak kalmak ise en sıhhatli bir tedbirdir. Mümkün olduğu kadarıyla uzak kalmaya gayret edilmeli, süflî bir his doğduydu, doğmadıydı gibi vesveseye mahal vermemelidir. Hepimizin bildiği gibi bir kızla evlenmeyi düşünmek ve nişanlanmak, evlenmek mânâsında değildir. Bunun için kişinin nişanlısıyla gezip dolaşması ve onunla yalnız kalması kesinlikle haram ve büyük bir vebaldir.
Herhangi bir kimse, bir kadınla yalnız kaldığı takdirde mutlaka onların üçüncüsü şeytandır.\"
buyurmuşlardır. Bir çok nişanlılar, tenha yerde yalnız kaldıklarında istenmeyen ve meşru olmayan bir takım menfî neticeler meydana gelmekte ve sonunda herhangi bir nedenle nişan da bozulmaktadır. Geride kalan şey vebal ve iffetsizliktir. Bunun için dinini, dünyasını ve şerefini düşünen kimseler, meşru olmayan bu gibi şeylere dikkat etmeleri gerekir. (el-Fıkh\'ul-İslâmî ve Edilletuha c. 7, s. 25; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar II. 112\"
İKİNCİ KEZ PAYLAŞIM YAPTI
Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, sosyal medyada bazı çevrelerce tepki gören tepkilere neden olan paylaşımın ardından bir paylaşım daha yaparak şöyle yazdı:
\"Nikâhsız olarak çok izbe yerlerde ve hatta bazen kamu alanlarında olmadık yerlerde nahoş durumda olma durumları toplumun geleceği için endişe vermektedir. Ayet ve hadisler kainatın tümüne bir buyruktur. Nikâhsız olarak çok izbe yerlerde ve hatta bazen kamu alanlarında olmadık yerlerde nahoş durumda olma durumları toplumun geleceği için endişe vermektedir. Evlenme yani nikâh akdi sonrasında aile olma insanoğlu tarafından ta ilk baştan beri mevcut. Buna neden ihtiyaç oldu? Toplumda nesillerin karışmaması için diye basit bir cevap ile geçiştiriliyor. Öyle değil. Daha açıklamak lazım. Toplumun tüm düzeni için gerekli. Toplumda karşılıklı saygı ve sevginin tam yerine oturması için bu gerekli. Kargaşa, kavga, cinayet, hak bilmezlik vs. karışıklıkların olmaması, kurallara uymama alışkanlığının olmaması, kurallara uymanın önemsenmesi, toplumsal saygı ve hatta kanunlara uymadaki isteklilik ve uyarlık için gerekli. Çünkü evlilik öncesi kuralsızlık önlenmiş ve sonrasında ise oluşturulan aile ortamının yeni bireylere sağladığı kurallara uyma imkânları ve fırsatları da kaçırılmamış olur. Müslümanların olduğu ülkede ayet ve hadislerin paylaşılması her Müslüman insanın vazifesidir. Bilmeyenlere ayet ve hadisleri sunmak bir vecibedir. Eğer bildiğimiz bu ayetler ve hadisler yetersiz ise onları da dahasını bilenler açıklasın. Bunlardan rahatsız olanların tümüyle İslam’a karşı olduklarını zaten biliyoruz. Ayet ve hadisler kâinatın tümüne geçerlidir. Çünkü bunlar tüm insanların mutluluğu içindir. Eğer alırlarsa onlar için de bir buyruktur. Ama tabiki öncelikle Müslüman çocuklarınadır. Bu paylaşımı bir lüzum üzerine yaptım. Keşke daha önce yapsaydım diye düşünüyorum. Ferasetli Müslüman evlatları bu durumdan kendine çıkarsama yapacaklardır.\"
Rektör Gönüllü, yaptığı paylaşımı hadis ve kitaplarla örneklendirdiğini ifade ederek, daha sonra konuyla ilgili yazılı açıklama yapacağını söyledi.
Görüntü Dökümü
-----------
FOTOĞRAFLI
Haber: ADIYAMAN, (DHA) -
=======================
(Özel) - Harran\'da \'yeni nesil öğretmen\' harikalar yaratıyor
ŞANLIURFA\'nın Harran İlçesi\'nde, Eski Harran Ortaokulu\'nda 3 yıldan bu yana görev yapan öğretmen 25 yaşındaki Caner Sarıoğlu, öğrencilerini mutlu etmek için kısıtlı olanaklarla harikalar yaratıyor. Karton kutudan saha, mandaldan da futbolcuyla langırt yapan genç öğretmen, öğrencilere mutluluk dağıtıyor.
Samsun\'dan ilk ataması Harran İlçesi merkezine 8 kilometre uzaklıktaki Eski Harran Ortaokulu\'na çıkan sınıf öğretmeni Caner Sarıoğlu, öğrencileri mutlu edebilmek için elinden geleni esirgemiyor. Kısıtlı olanaklara rağmen öğretmen Caner Sarıoğlu, sınıfta 20 öğrencisine yaptığı aktivite ve oyunları sosyal medya hesabında paylaşarak en çok izlenen görüntüler arasında yer aldı. Minik öğrencilerine eldeki kısıtlı imkanlarla büyük olanaklar sağlayan Caner öğretmen, öğrencilerin eğlenirken öğrenmesi için elinden geleni yapıyor. Caner öğretmenin öğrencileriyle sınıf içinde ve dışında yaptığı etkinlikler, çocukların kişisel gelişimlerine katkı sağlarken, beceri kazanmalarına da katkıda bulunuyor.
Öğretmenin özellikle karton kutu, mandal, çubuk ve masa tenisi topuyla yaptığı langırt büyük beğeni toplarken, sosyal medyada da en çok paylaşılanlar arasında yer aldı. Caner Sarıoğlu adlı öğretmen, paylaşımlarını \'yeni nesil öğretmen\' ismiyle yapıyor.
\'ÖĞRENCİLER OKULA GELMEK İÇİN SABIRSIZLANIYOR\'
Sınıf öğretmenleri Caner Sarıoğlu\'nun aktiviteleri ve oyunları sayesinden okuldan ayrılmak istemeyen öğrenciler, evden okula gelmek için sabırsızlandıklarını söyledi. Öğrencileri ile 3 yıldan bu yana büyük mesafeler kat etmenin mutluluğunu yaşadığını ifade eden Caner Sarıoğlu şunları söyledi:
\"Samsun\'dan Harran\'a geleli 3 yıl oldu. Eski Harran Okulu\'nda öğretmenim. 3 yıldır aynı sınıfta öğrencilerimle birlikteyim. Sınıfımda öğrencilerimle bol bol etkinlik yapmaya çalışıyorum. Burada kısıtlı imkanlar olabilir ama biz bu imkanları elimizden gelebildiğince zenginleştirmeye çalışıyoruz. Yine bu etkinliklerle öğrencilerimizin gönüllerine kalplerine girmeye çalışıyoruz. Çocuklarda aileleriyle beraber bize destek oluyorlar. Öğrenciler ben okuldan kaçayım ders biran önce bitsin gözüyle olaya bakmıyor. Çünkü bu sınıfta zevk alıyorlar. Yine bizim öğrencilerimiz okula en erken gelen öğrenciler oluyor. Ders zili çaldığında bile öğrenciler okul çevresinde ayrılmıyor. Yarını iple çeken öğrencilerimiz var.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
- Esi Harran Ortaokulu bahçesinde oynayan öğrenciler
- Sınıf öğretmeni Caner Sarıoğlu öğrencilere ders anlatması
- Sınıfta karton kutuda langırt oynayan öğrenciler
- Sınıfta yapılan aktiviteler
- Caner Sarıoğlu\'yla yapılan röp.
- Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
=======================================
Habur’daki tatbikatta tanklara yakıt ikmali
TÜRK Silahlı Kuvvetleri\'nin (TSK) Şırnak\'ın Silopi İlçesi ile Habur Sınır Kapısı yakınlarındaki TIR parkı karşısında başlattığı tatbikatın 29\'uncu gününde yakıt tankeri tarafından tanklara ikmal yapıldı. Mevzi kazma işlemi ise devam ediyor.
Silopi ile Habur Sınır Kapısı arasında bulunan TIR parkı karşısındaki alanda konuşlu bulunan tanklar ve zırhlı araçlar, 2 gündür manevra yapmıyor. Tatbikat sahasında yer alan tanklara bugün yakıt tankeri ile ikmal yapıldığı görüldü. İkmalin ardından yakıt tankeri tatbikat sahasından ayrıldı. Tatbikat sahasında sabah saatlerinde kepçelerin yeni mevzi kazma işlemi ise hala devam ediyor. 3 gündür kepçeler sahada çalışma yürütüyordu.
Görüntü Dökümü
-Tatbikat sahası
-Yakıt ikmal tankeri
-Tankerin hareket edişi
-Tankerden detaylar
-Mevzilerde çalışan iş makinesi
-Kepçenin çalışması
-Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN/SİLOPİ (Şırnak), (DHA)-
================================
Adana\'da 10 avukata üst arama davası
ADANA\'da üstlerinin aranmasına karşı çıkınca polisle arbede yaşayan aralarında Baro Başkanı Veli Küçük\'ün de bulunduğu 10 avukatın 1 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
17 Nisan 2015\'te Adana Adliyesi\'ne girmek isteyen avukatlar kapı tipi üst arama dedektöründen geçmeyi ve çantalarını aratmayı kabul etmedi. Bunun üzerine avukatlarla polis arasında çıkan arbedede kapı tipi üst arama dedektörü yerinden sökülürken görüşmeler sonucu avukatların üst araması yapılmadan adliyeye girişine izin verildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sonrasında Adana Baro Başkanı Veli Küçük, avukatlar Ahmet Gani Küçük, Yasemin Dora Şeker, Şiar Rişvanoğlu, Mustafa Çinkılıç, Tugay Bek, Vedat Özkan, Ali Akıncı, Ümit Büyükdağ Özdemir ve Fatoş Hacıvelioğlu Rişvanoğlu hakkında Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından \'görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme\' suçlarından 1 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana 10\'uncu Ağır Ceza Mahkemesi\'ne dava açıldı.
YASAL HAKLARIMIZI KULLANDIK
Bugün 10\'uncu Ağır Ceza Mahkemesi\'ndeki ilk duruşmaya sanık avukatların yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen, Türkiye Barolar Birliği\'nden yöneticiler ile çok sayıda Baro temsilcisi katıldı. Savunması alınan bazı avukatlar, adliyelerin iş yerleri olduğunu belirterek avukatlık yasasının kendilerine verdiği hakkı kullandıklarını, polisin Adana Cumhuriyet Başsavcısının verdiği kanunsuz emri uyguladıklarını söyledi. Mala zarar verme suçunu ise kabul etmeyen avukatlar kapı tipi arama dedektörünün polisin kendilerine uyguladığı şiddet sonucu devrildiğini öne sürdü.
\'SESSİZ KALMAYIZ\'
Davayla ilgili basın açıklaması yapan Veli Küçük, Avukatlık Yasasının 58\'inci maddesinden kaynaklanan haklarını kullanmak istedikleri için yargılandıklarını belirterek, \"Yasa açıkça ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri hariç avukatın üstünün, konutunun, iş yerinin ve evinin aranamayacağını ve yapılacak aramanın niteliklerini düzenlemiştir. Bu hak, bir Başsavcının talimatı ile ortadan kaldırılamaz. Biz buna sessiz kalamayız diyen 10 meslektaşımız görevi yaptırmamak için direnme suçunu işledikleri gerekçesiyle yargılanıyor. Bu suçu işleyenler aslında avukatlık mesleğini ifa etmek için adliye binasına girmek isteyen avukatları barikat kurarak engelleyen kolluk kuvvetleri ve onlara bu yasadışı emri veren başsavcıdır\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Adliye önünde toplanan avukatlardan görüntüler
- Adana Baro Başkanı Veli Küçük\'ün açıklaması
- Detay görüntü
Haber-Kamera:Salih ÜÇTEPE/ADANA,(DHA)
=======================================
Veliler yolu kapatarak eylem yaptı
İZMİR\'in Buca İlçesi\'nde, okul tuvaletinin bahçede olması nedeniyle madde bağımlısı kişilerin tuvalete girerek burada uyuşturucu kullandığını öne süren veliler yolu trafiğe kapatarak eylem yaptı. Çocuklarının can güvenliğinin olmadığını söyleyen velileri polis ikna ederek yolu trafiğe açtı.
Velilerin iddiasına göre, madde bağımlısı kişiler öğrencilerin eğitim gördüğü sırada Buca\'nın Göksu Mahallesi\'nde bulunan İrfan Nadir İlkokulu\'nun bahçesindeki tuvalete girerek uyuşturucu madde kullandı. Bazı öğrencilerin korkmasına neden olan bu durum sonrasında bir araya gelen öğrenci velileri, okulun önündeki sokağı trafiğe kapattı. Yetkililere seslerini duyurmak için eylem yapan veliler, çocuklarının can güvenliğinin olmadığını söyleyerek, güvenlik önlemlerinin arttırılmasını istedi. Sokağı kapatan veliler, otobüs seferlerinin aksamasına neden oldu.
Veliler adına konuşan Hanife Özcan, \"Geçen hafta okul bahçesindeki tuvalete öğrenci olmayan birkaç genç girmiş, içeride uyuşturucu madde kullanmışlar. İçeriye giren öğrenciler korkup, panik yaşamış. Biz okul bahçesinde tuvalet istemiyoruz. Bazı veliler de iki üç kişinin girip çıktığını görmüş. Çocuklarımızın can güvenliği yok. Okul duvarındaki tel örgülerin yükseltilmesini istiyoruz. Okulda güvenlik var ama yetersiz. Okulun bahçesi çok geniş. Tuvaletler binaya alınsın ya da ek bina yapılsın. Ayrıca okulun önünden, bu sokaktan belediye otobüsleri geçiyor. Bunları da istemiyoruz. Önlem alınması için öğrencilere bir şey olması mı gerekiyor\" dedi.
Yolu kapatan velileri polis ikna ederek, dağılmalarını sağladı. Eylem olaysız sona erdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Velilerden görüntü
- Hanife Özcan\'ın konuşması
- Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR (DHA)
============================================
100 bin lira bulunsun Mutlu, mutlu yaşasın
İZMİR\'in Ödemiş ilçesinde 6 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrası yatağa bağımlı kalan 37 yaşındaki Mutlu Çamlıbel\'in umudu kök hücre tedavisi oldu. tek isteği kızının saçlarını okşayıp, elinden tutarak gezdirebilmek olduğunu belirten Çamlıbel, tedavisi içing erekli olan 100 bin lira için hayırseverlerden ve yetkililerden yardım istedi.
Bir mandırada işçi olarak çalışan Mutlu Çamlıbel, 6 Ekim 2011\'de sabah motosikletiyle işe giderken geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı. Beyin kanaması geçiren, boynunda kırık, kalçasında çıkık oluşan Çamlıbel\'in, 87 gün kaldığı yoğun bakım ünitesinde bir kez de kalbi durdu. Buradaki sağlık görevlilerin yaptığı müdahale sayesinde Çamlıbel hayata döndü. Hayatını bir yardımseverin verdiği hasta yatağına bağlı sürdüren ve yaşama 8 yaşındaki kızı Nisa Nur\'un sevgisiyle tutunan Çamlıbel, Manisa\'nın Salihli ilçesinde ozon tedavisi görüyor. Sürekli yatakta bulunmasından dolayı oluşan yaralar için ozon tedavisi sürerken Çamlıbel, doktorlarının önerisiyle Kayseri Özel İbni Sina Hastanesi Başhekimi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. İlhan Demir Yılmaz\'e muayene oldu. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Yılmaz\'ın kök hücre tedavisiyle yüzde 70 oranında iyileşeceğini söylemesi üzerine Çamlıbel umutlandı. Ancak, maddi durumu iyi olmayan Çamlıbel, kök hücre tedavcisi için gereken 100 bin lira için kara kara düşünmaye başladı.
Yine de umudunu kaybetmediğini belirten Çamlıbel, \"Ellerimi, hatta bir elimi bile kullanabilmeye razıyım. Kızımın saçlarını okşayabileyim, yemeğimi kendim yiyeyim yeter. Fedakar eşim, sağ olsun, 24 saat başucumda, bana bakıyor. Bir ayağa kalksam, adım gibi mutlu olacağım ama parasızlığın gözü kör olsun.\"
\"100 BİN LİRA EŞİMİ AYAĞA KALDIRIP, BU GÜZEL YUVAYA MUTLULUK GETİRECEK\"
Eşinin tedavisi için hayırseverler ve devlet büyüklerinden yardım beklediklerini belirten Vesile Çamlıbel, \"Kayseri\'deki doktorumuzun, bu tür hastalara uyguladığı tedavinin çok başarılı sonuçlar verdiğini gördük. Hayırsever vatandaşlarımızın ilgi ve desteğini bekliyoruz. 100 bin lira, eşimi ayağa kaldıracak, bu güzel yuvaya mutluluk getirecek. İnsanlığın ölmediğini biliyoruz. Çünkü çevremizde, \'Mutlu iyileşsin\' diye, çırpınan pek çok güzel insan var\" diye konuştu.
\"BABAM İYİLEŞSİN Kİ ANNEM BANA KALSIN\"
8 yaşındaki Minik Nisa Nur\'un babası için söyledikleri ise yürükleri burktu. Küçük Nisa Nur, \"Babamın bir an önce iyileşip, elimden tutarak beni okula götürmesini istiyorum. Saçlarımı okşayıp, taramasını, bana sımsıkı sarılmasını istiyorum. Arkadaşlarıma, babamı göstermek, tanıştırmak istiyorum. Babam iyileşkin ki, annem birazcık da bana kalsın. Ne olur, babama yardım edin, babam çabuk iyileşsin\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Geçirdiği trafik kazasının ardından yatalak kalan Mutlu Çamlıbel ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Faruk ÇARK / ÖDEMİŞ (İzmir), (DHA)
=======================================
Çaldıkları 22 otomobille yakalandılar (2)
ARAÇLAR SAHİPLERİNE TESLİM EDİLDİ
Sakarya Emniyet Müdürlüğü\'nün otomobil hırsızlarına yönelik düzenlediği operasyonda ele geçirilen 22 araç sahiplerine teslim edilmeye başlandı. Polisin operasyon anları ise kameralara yansıdı. Polisin evlerde arama yapması, hırsızların kullandığı aletlere el konulması görüntülendi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Polisin evlere baskın düzenlemesi
Evlerde arama yapılması, aletlere el konulması
Araçların sahiplerine teslim edilmesi
Haber-Kamera: SAKARYA (DHA)
===================================
Tanker kapağı 2 işçiyi yaraladı
HATAY\'ın İskenderun İlçesi\'nde sanayi sitesine bakıma getirilen tankerde gaz sıkışması sonucu aniden açılan kapak yüzünden 2 işçi yaralandı.
Sanayi Sitesi\'nde Mehmet Yücel\'e ait tanker bakım atölyesine getirilen bir tankerin üstüne çıkan atölye çalışanlarından Metin Culha, üst kapağı açmak istedi. Tankerin içerideki gazın sıkışması sonucu kapan birden açılınca yere düşen Metin Culha ile beraberindeki diğer isçi yaralandı. Metin Culha ile diğer arkadaşına olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla İskenderun Devlet Hastanesi\'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Olay yerinde toplananlar ve tankerden görüntü
- Olay yerindeki vatandaş ile röp.
- Çevreden görüntüler
- Tankerin üzerinde kalabalık ve yaralıya müdahale edilirken uzaktan çekilen cep telefonu görüntüsü
Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),(DHA)
========================================
Yozgat\'ta bir hırsız girdiği kafeteryadan ses sistemi çaldı
Güvenlik kamerası görüntüleri
YOZGAT’ta, bir kafeteryada meydana gelen hırsızlık olayı güvenlik kameralarına yansıdı. Kafeteryadan 2 hoparlör ve ses ayar cihazı çalın hırsız kayıplara karıştı.
Yozgat kent merkezinde bulunan bir kafeteryada, gece saat 00.20 sıralarında meydana gelen hırsızlık olayı işyerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Levye yardımıyla işyerinin kapısını açan ve içerde yaklaşık 10 dakika kalan hırsızın rahat tavırları dikkat çekti. Kafeterya içerisinde canlı müzik etkinliği yapılan bölümü hedef alan şüpheli burada bulunan 4 hoparlörden 2’sini ve ses ayar cihazını bulunduğu yerden alarak kayıplara karıştı.
Yozgat’ın en işlek caddesi olan Lise Caddesi’nde meydana gelen hırsızlık olayında, kameralara yansıyan görüntülerde, hırsızın çaldığı eşyaları, sakin tavırlarla işyerinden çıkarması dikkati çekti. Kafeterya içerisinde bulunan yazarkasa içerisinde para olup olmadığını da kontrol eden şüphelinin buradan aldığı 5 lirayı tekrar içeriye düşürdüğü öğrenildi.
Olayla ilgili olarak kamera görüntülerini inceleyen polis, şahsın yakalanması için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Kafeterya içerisi güvenlik kamerası görüntüleri
-Şüphelinin yazarkasa içerisini kontrol etmesi
-Hoparlörleri dışarı taşıması
-İşyerinden detay
Haber-Kamera: Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT,(DHA)
==============================================
(Özel) - Atık şampuan kutuları, ağaca dönüşüyor
GAZİANTEP\'te, gübre hammaddesinden üretilen ve içerisinde krizantem, akasya ve kahve tohumları bulunan şampuan kutuları, kozmetik ürün tükendikten sonra fidana dönüşüyor.
Emek Mahallesi\'nde kuaför işleten Nuh Polat, müşterilerinin memnuniyeti için Tayvan\'dan kutusu gübre hammaddesinden yapılan şampuanlar sipariş etti. Kutusunun alt bölümünde krizantem, akasya ve kahve tohumları bulunan şampuanlar, ürün tükendikten sonra atılıp ya da toprağa gömüldüğünde filizlenip fidana dönüşüyor. Kısa sürede ilgi gören şampuanların doğal ve kutusunun geri dönüşümlü olduğunu belirterek, 93 liraya mal olan şampuanların daha çok tercih edildiğini söyledi. Şampuan kutusuyla küresel ısınma ve çevre kirliliğine duyarlılık gösterdiklerini ifade ederek, şöyle dedi:
\"Kutuyu gömdüğümüz zaman altta bulunun kahve tohumuyla ağaç çıkıyor. Dünyada Avrupa ülkelerinde de olan bu ürünü, Türkiye\'ye biz getirdik. Geri dönüşüm halkasını tamamlaması için atılan kutudan kahve ağacı meydana geliyor kahve ağacı tekrar şampuan oluyor. Bu sayede dönüşüm devam ediyor. Küresel ısınma ve çevre kirliliğine karşı birçok faydası var. Bizim insanımızın da tüketim toplumun da artık geri dönüşümlü ambalajları kullanmalarını öneriyoruz.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
- Şampuan kutuları
- Kutulardaki tohum
- Toprağa ekilen kutular
- Yeşeren fidan
- Nuh Polat ile röp.
- Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
==================================
Gaziantep\'e \'Avrupa Şeref Plaketi\' verildi
AVRUPA Konseyi Parlamenter Meclisi tarafından Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin\'e, \'Avrupa Şeref Plaketi\' verildi.
Türkiye’nin, 9 Ağustos 1949\'dan bu yana üyesi olduğu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi tarafından verilen Avrupa Ödülleri’nin bu yılki sahiplerinden biri de Gaziantep oldu. Gaziantep, ilki 2012 yılında \'Avrupa Diploması\', ikincisi 2016 yılında \'Avrupa Şeref Bayrağı\' ve bu yıl ise Avrupa ödülünün üçüncü nişanı olan \'Şeref Plaketi\'yle ödüllendirildi. Şehirlerin faaliyetlerine Avrupa’daki belediyeleri ne kadar dahil ettiği, kültürel ve sosyal etkinliklerini ne ölçüde gerçekleştirdiği, uluslararası gençlik programlarını ve sosyal, kültürel açıdan birlik beraberliğin sağlanması çerçevesinde dezavantajlı gruplara ne ölçüde etki edildiği konuları dikkate alınarak verilen \'Avrupa Şeref Plaketi\' Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu\'nda tören düzenlendi. Törene; Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Vali Yardımcısı Uğur Aladağ, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AB Türkiye Delegasyon Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera ile belediye meclis üyeleri ve Avrupa\'dan gelen davetliler katıldı. Törende konuşan AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Avrupa Birliği\'nin kuruluş amacına değinerek Gaziantep\'in tam üye olmayı hak etmiş bir şehir olduğunu belirterek, şöyle dedi:
\"Avrupa Birliği iki temel felsefe üzerine inşa edilmiştir. Hepimizin malumu olmak üzere; bunlardan birincisi birlikte yaşamak, diğeri ise birlikte büyümek kültürüdür. Sayın Gabriel, bu şehir tam yüzyıllardır yani Avrupa Birliği inşa edilmeden önce de birlikte büyüme, birlikte yaşama kültürüne sahip bir şehirdir. Bu yönüyle Türkiye\'nin diğer şehirleri gibi çoktan Avrupa Birliği\'nin tüm üyesi olmayı hak etmiş bir şehirdir. Bu anlamda Gaziantep, tam 59 yıldan bu yana Avrupa Birliği\'ni tam üyelik sürecinde bekletilmenin acısını, sızını da açıkçası çekiyor. Bu sizin Gaziantep\'e ilk ziyaretiniz. Ben eminimki son ziyaretiniz olmayacaktır. Bu şehir dışarıdan gelenlere kendisine aşık eden, bağlayan da bir şehirdir aynı zamanda. Eminimki Avrupa Birliği\'ne de çok önemli değerler katacak bir şehirdir.\"
AB Türkiye Delegasyon Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera ise, birlikte çalışmanın devam edilmesi gerektiğini söyledi. Munuera, \"Burada istihdam yaratılması ekonomik ve turizmin geliştirilmesi alanı var. Gaziantep\'in her yıl turist çekmesine şaşırmıyorum, çünkü normal bir durum. Gaziantep\'te Suriye krizine çözüm bulmaya çaba sarf ediyor. Bunlar evrensel değerler. Birlikte çalışmaya devam edelim. Bu bizim kültürel mirasımız için önemli\" diye konuştu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de, Gaziantep\'in kültür mirasının yanı sıra değerlerini anlatarak, şunları söyledi:
\"Bazı ödüller çok daha kıymetli ve manidardır. Aslında tam da böyle bir zaman diliminde yaşıyoruz. Dünyaya baktığımız zaman bütün kaosları, bütün sıkıntıların hat safhada olduğu, dünya barışının adaletinin sosyal barışı ve sosyal devlet anlayışının gittikçe zayıfladığı ve en özellikle en acımasız kısmının da bölgemizde yaşandığı bir zaman diliminden geçiyoruz. Bu zaman diliminde çok daha önemli yapmamız gereken işler olduğunu görüyoruz. Özellikle Avrupa Birliği\'nin kuruluş felsefesine baktığımız zaman, neden bu birlik kuruldu, neden bugün bu ödüller veriliyor diye baktığımızda hepimiz hafızamızı yoklamak durumundayız. Dünya, iki dünya savaşından sonra göçler, ölümler, açlıklar sonunda birlikte rahmet var anlayışıyla kendi içinde birlikler oluşturdu. Avrupa Birliği de insan hakları, demokrasi, özgürlükler, dezavantajlılık hakları, özellikle kadın ve engelli hakları konusunda savaşmadan birlikleri ve bütün insanlık için bir birlik oluşturma ihtiyacını gördü. Üzerinden yarım asır geçmesine rağmen birçok birliklere, birçok uluslararası oluşumlara rağmen insanlık neden acı çekiyor bunun cevabının hep birlikte bulmamız gerekiyor.\"
Vali Yardımcısı Uğur Aladağ da, \'Şeref Plaketi\'yle ödüllendirilmenin ve haklı gururunu yaşadıklarını ifade ederek, kültür mirasının gelecek kuşaklara da aktarılması için gayret içerisinde olduklarını anlattı. Konuşmaların ardından katılımcılar, birbirlerine karşılıklı hediye verip \'Avrupa Şeref Plaketi\' önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
- Toplantıya katılanlar
- Ali Şahin\'in konuşması
- Gabriel Munuera\'nın konuşması
- Fatma Şahin\'in konuşması
- Ödül verilmesi
- Genel ve detay görüntüler
Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-(DHA)
===================================
Çiftçilerin en sağlam destekçisi Lassa, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Tarsus’ta kutladı
LASSA, \'Sevdamız Toprak, Yarınlarımız Ortak\' projesi ile 5 yıldır Türkiye’de çiftçileri ve sürdürülebilir tarım çalışmalarını destekliyor. Bu kapsamda çiftçilerin hayatının her alanına değer katmayı hedefleyen Lassa, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Tarsus’ta kutladı. Gün boyu süren etkinlikte Lassa danışmanları sağlıklı ve dengeli yaşam için kadın çiftçilere destek sundu. Ödüllü yarışmalar ile etkinliğe katılan kadın çiftçiler ve çocukları keyifli anlar yaşadı.
Brisa’nın öncü markası Lassa, Türkiye’de tarımın en büyük destekçilerinden biri olarak 2013 yılından bu yana “Sevdamız Toprak, Yarınlarımız Ortak\' projesini gerçekleştiriyor. Proje kapsamında bir yandan tarım mühendisleri aracılığıyla iyi tarım uygulamalarının ülke çapında yayılmasına katkı sağlarken bir yandan da tarım araçlarının emniyetli ve verimli kullanımı için danışmanlık sağlıyor.
Çiftçilere değer sunma misyonuyla çalışmalarını sürdüren Lassa, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Tarsus’ta kadın çiftçiler ve çocuklarına özel bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte Lassa, evleri ve aileleriyle ilgili sorumluluklarının yanı sıra yoğun emek gerektiren tarım işlerinde günde ortalama 10 saat çalışan kadın çiftçilere sağlıklı ve dengeli yaşam için özel çalışmalar sundu. Lassa’nın alanında uzman danışmanları kadın çiftçileri kolaylıkla uygulayabilecekleri diyet ve egzersiz önerileri ile destekledi. Bu çalışmaların ardından gerçekleştirilen ödüllü yarışma ile etkinliğe katılan 300 kadın çiftçiden en başarılı ilk üç kadın çiftçiye akülü traktör hediye edildi. Etkinliğe katılan 120 çocuk ise t-shirt boyama gibi birçok aktivite ile eğlenceli vakit geçirme şansına sahip oldular.
15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Türkiye’nin en önemli tarım alanlarından Tarsus’ta kutlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Brisa Pazarlama Direktörü Evren Güzel, \"Lassa Sevdamız Toprak, Yarınlarımız Ortak projesi ile misyonumuz tüm çiftçilerin hayatlarına değer katmak ve bu sayede tarımda, toplumumuzda, çevremizde ve ekonomimizde bir gelişim alanı yaratmaktır. Ülkemizde, kadın çiftçilerin pek çok farklı sıkıntıya göğüs gerdiğini biliyoruz. Bu bilinçle bir araya geldiğimiz Tarsuslu kadın çiftçilerin bir yandan onlara ayrılan bu özel günde keyifli vakit geçirmelerini sağlarken bir yandan da kolaylıkla uygulayabilecekleri sağlık önerileri ile onları desteklemeye özen gösterdik. 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kadın çiftçilerle birlikte kutlamaktan memnuniyet duyduk\" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
- Lassa logolu tişörtü ile poz veren bir kız çocuğu
- Çocuklara Lassa logolu tişört dağıtımı
- Tişörtler ile poz veren çocuklar
- Tişört boyama etkinliğinden detay
- Tişört üzerine traktör resmi çizen çocuk
- Bir uzmanın kadın çiftçilere sağlık bilgisi vermesi
- Çiftçi kadınların görüntüsü
- Kadın çiftçilere çiçek dağıtımı
- Kadın çiftçilere egzersiz bilgilerinin verilmesi
- Egzersiz bilgilerinin uygulanması
- Kadınların Hint kınası yaptırması
- İki kadın çiftçinin Lassa’ya teşekkürleri
- Kadınların tombala çekilişinden görüntüler ve detay
- Annesinin adına tombala yapan çocuğun sevinci
- Talihlilerin belirlenmesi
- Sağlamsa sözüne \"Lassa\" şeklinde cevap veren çocuklar
- Müzik eşliğinde oynayıp eğlenen kadın çiftçiler
- Talihlilere akülü oyuncak traktörlerin takdimi
- Çocuklara boyama seti dağıtımı
Haber-Kamera: Tolunay DUMAN/TARSUS,(MERSİN), (DHA)
===========================================
© Tüm hakları saklıdır.