25 Eylül 2018 13:53
(ÖZEL)
1)İDLİB\'E 1 HAFTADA 250 BETON BLOK GÖNDERİLDİ
TÜRKİYE ve Rusya arasında imzlanan mutabakat kapsamında, İdlib\'de Türkiye\'ye ait 12 gözlem noktasının güçlendirilmesi için 1 haftada bölgeye 250 adet beton blok gönderildi. 4 metre yüksekliğinde, 12 ton ağırlığındaki bloklar, Reyhanlı\'da kalıplara beton dökülerek imal ediliyor. Her bir blok için 250 kilogram demir, 4,5 metreküp beton kullanılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin\'in Soçi görüşmesinde imzalanan 10 maddelik İdlib mutabakatına göre, bölgede Türk Silahlı Kuvvetleri\'ne ait 12 gözlem noktası güçlendirilecek. Türkiye ve Rusya arasındaki anşalmanın hemen ardından, İdlib çevresindeki Türkiye gözlem noktalarının güçlendirilmesi için çalışma başlatıldı. Bu kapsamda bölgeye beton blok sevkiyatı yoğunlaştı.
SEVKİYAT 1 AY SÜRECEK
Son 1 haftada, gözlem noktalarının güçlendirilmesi için Türkiye\'den 250 adet beton blok İdlib\'e gönderildi. Her gün yaklaşık 15 TIR, 4 metre yüksekliğinde, 12 ton ağırlığındaki beton bloklarla Cilvegözü Gümrük Kapısı\'ndan Suriye\'ye geçiş yaptı. Hatay\'ın Reyhanlı ilçesindeki lojistik merkezden TIR\'lara yüklenen bloklar, İdlib\'e gönderildi. Dün, 20 TIR\'a yüklenen 60 beton blok, İdlib\'deki 3 nolu gözlem noktasına götürüldü. Tüm gözlem noktalarının güçlendirilmesi için beton blok sevkiyatının 1 ay boyunca yoğun şekilde süreceği belirtildi.
REYHANLI\'DAKİ ŞANTİYEDE İMAL EDİLİYOR
Terör saldırılarına karşı önlem almak amacıyla kullanılan beton bloklar, Hatay\'ın Reyhanlı ilçesindeki şantiyede üretiliyor. 35 işçinin çalıştığı şantiyede her bir blok için 250 kilogram demir, 4,5 metreküp beton kullanılıyor. 30 santim kalınlığında, 2 metre genişliğindeki bloklar, birbirine bağlanan demirlerin konulduğu çelik kalıpların içine beton dökülerek imal ediliyor. Çelik kalıpların içinde 24 saat bekletilen bloklar, daha sonra vinç yardımıyla çıkarılıp TIR\'lara yüklenerek lojistik merkeze, oradan da İdlib\'e gönderiliyor.
Beton blokların boyutları, kullanılacak noktaya göre değişiyor. Özellikle araçlı terör saldırılarına karşı önlem olarak kullanılan beton bloklar, yurt içideki bir çok güvenlik noktasında ve Suriye sınır hattında kaçak geçişleri önlemek için de de kullanıldı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-İşçilerin demir bağlaması
-Betonların iş makinesi ile taşınması
-Beton bloklar için kalıp hazırlanması
-İşçilerin çalışması
-Blokların TIR’la taşınması
-Blok için beton dökülmesi
-Bloklar genel detayları
-İnşaat alanı genel
Süre: 3.14 Boyut: 362 MB
Haber-Kamera: Ersin ERCAN-Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),(DHA)
==============================================================
(ÖZEL)
2)RİZE- ARTVİN HAVALİMANI\'NDA DENİZE GÜNLÜK 80 BİN TON TAŞ DÖKÜLÜYOR
RİZE\'nin Pazar ilçesi Yeşilköy köyünde, Türkiye\'nin deniz dolgusuna inşa edilecek ikinci havalimanı Rize- Artvin Havalimanı\'nda, çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. 120 kamyonun karadan, iki hafriyat gemisinin ise denizden taş taşıdığı dolguda, günlük 80 bin ton taş denize dökülüyor. 88,5 milyon ton taşın kullanılacağı dolgu alanı üzerine inşa edilecek havalimanı tamamlandığında, Türkiye\'nin 56\'ncı, denize dolgu 2\'nci havalimanı olacak. 29 Ekim 2020 yılında tamamlanacak ve 3 milyon yolcu tarafından kullanılması beklenen Rize- Artvin Havalimanı\'nın inşaatı alt yapı işleri 1 milyar 78 milyon liraya mal olacak. Rize Valisi Erdoğan Bektaş, \"Bir hedef verildi ve bugünkü duruma bakıldığında bu hedefe ulaşacağız. 29 Ekim 2020’de Rize’ye ilk uçak inecek. Bir sorun gözükmüyor\" dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı\'nca 766 hektarlık alanda projelendirilen ve temeli 3 Nisan 2017 tarihinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılan Rize-Artvin Havalimanı için 266 hektarlık alanda 88,5 milyon ton taş kullanılacak. 120 kamyonla gece-gündüz aralıksız malzeme taşınan alanda, deniz dolgusuna devam ediliyor. Kamyonların yanı sıra devreye alınan ikinci hafriyat gemisi de çalışmalarda kullanılıyor. Günlük 80 bin tona yakın dolgunun yapıldığı havalimanı inşaatında pist dolgu işlemi sürüyor. Proje sahasına 3- 7 kilometre uzaklıktaki Hisarlı ve Subaşı taş ocaklarından kamyonlarla taşınan taşlar, bağlantı yolu ile denize dökülüyor. 2 hafriyat gemisine de kamyonlarla doldurulan taşlar, açıkta 27 metre derinlikte denize dökülüyor. Mendirek içi alanı yaklaşık 2 milyon metrekare olacak ve toplamda 2 milyon 400 bin metrekarelik deniz dolgusu yapılacak havalimanı projesinde günlük 80 bin ton taş dolgu denize dökülüyor. Havalimanı altyapı çalışmaları yaklaşık 1 milyar 78 milyon liraya mal olacak.
VALİ: 29 EKİM 2020\'DE İLK UÇAK İNECEK
Rize Valisi Erdoğan Bektaş, havalimanı inşaatı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Günlük 80 bin ton dolayında dolgu malzemesinin denize döküldüğünü ifade eden Vali Bektaş, \"Giderek süreç hızlanıyor. Bir hedef verildi ve bugünkü duruma bakıldığında bu hedefe ulaşacağız. 29 Ekim 2020’de Rize’ye ilk uçak inecek. Şu an için bir sorun gözükmüyor. Karayoluna çıkmadan tünelin üzerinden geçilerek taş ocağından alınan malzeme havalimanı dolgusuna dökülüyor. Bu projede bizi rahatlatan bir durum. Taş kamyonlarının karayoluna çıkmadan dolguya malzemeyi dökmesi trafik olarak doğabilecek bir sıkıntıyı da önlemiş oldu. Taş ocağında alınan malzeme konusunda ise her hangi bir problem yok. Belirlenen taş ocaklarından malzeme alımı sürüyor. Havalimanın resmi bitiş tarihi 18 Ocak 2022 olmasına rağmen biz 15 ay önce bitirme iddiasını öne sürerek açılış tarihini 29 Ekim 2020 olarak belirledik\" dedi.
\'GÜNLÜK 100 BİN TONA ULAŞACAĞIZ\'
Havalimanı dolgusunun 3\'e ayrıldığını ifade eden Vali Bektaş, \"Bunlar koruyucu mendirekler, PAT sahası denilen pist, apron ve taksi yollarının olduğu kısım ve bunların dışında kalan alanları kapsayan genel dolgu sahası. Havalimanı için en önemli olan konulardan biriside taş ocaklarıdır. 85 milyon taşı 2 yıl içerisinde bitirebilirsek havalimanını 2 yılda bitirebiliriz. Şu an için birbirine komşu ve aynı vadi üzerinde yer alan kullandığımız 2 tane taş ocağı var. Havalimanı kilometre uzunluğundaki Pazar Tüneli\'ne komşu. Taş ocaklarının bu tünel üzerindeki vadide yer alması ulaşım açısında taş taşıyan kamyonlara büyük imkan sağlamaktadır. Projenin bu nedenle sahil yoluna herhangi bir zararı yok.Söz verilen tarihte havalimanının bitirilebilmesi için günde 100 bin ton döküme ulaşmamız gerekmektedir. Şu an için günde 80 bin ton döküm yapılıyor ve kısa sürede 100 bine ulaşacağımızı düşünüyorum\" diye konuştu.
RİZE-ARTVİN HAVALİMANI PROJESİ
Türkiye\'nin deniz dolgusuna inşa edilecek ikinci havalimanı olacak Rize-Artvin Havalimanı, 3 bin metre uzunluğunda 45 metrelik pist, 260 metreye 24 metrelik taksi yolu, 300 metreye 120 metrelik aprondan oluşacak. 88,5 milyon ton taşın kullanılacağı dolgu alanı üzerine inşa edilecek havalimanı tamamlandığında, Türkiye\'nin 56\'ncı ve denize dolgu 2\'nci havalimanı olacak. 4 yılda tamamlanması ve yılda 3 milyon yolcu tarafından kullanılması beklenen Rize- Artvin Havalimanı\'nın inşaatı altyapı işleri 1 milyar 78 milyon liraya mal olacak. Havalimanının, 29 Ekim 2020 tarihinde tamamlanması planlanıyor.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Havalimanının drone ile görüntüsü
-Taş ocağından çalışmalar
-Taşların gemilere dökülmesi
-Gemilerle taşınarak denize dökülme görüntüleri
-Vali Erdoğan Bektaş açıklaması
Haber: Aytekin KALENDER-Kamera: Arzu ERBAŞ RİZE-DHA
========================================================
3)EDİRNE\'DE, \'BÜYÜCÜ 270 BİN LİRA DOLANDIRDI\' DAVASI
EDİRNELİ işadamı Mustafa K.,(37), ayrıldığı sevgilisiyle barışması için Leyla A.\'nın, \"Siz büyü yapılmış. Cinleri uzaklaştırmak için kan lazım, dana başı kesilerek toprağa gömülmesi gerekiyor\" diye kandırıp, 270 bin lirasını dolandırdığı gerekçesiyle açtığı davada Leyla. A. beraat etti. Leyla A., \"Ben büyücü değilim. Büyü yapmıyorum. Kesinlikle bu tarz suçlamaları kabul etmiyorum. Ben kimseden para almadım. Sanırım kız arkadaşıyla olan sorunlarını bana yükledi\" dedi.
Edirneli işadamı Mustafa K., kız arkadaşı S.A.\'dan ayrılmasının ardından girdiği bunalım sırasında daha önceden tanıdığı Leyla A., kendisine yardımcı olacağını söyledi. İddiaya göre Leyla A., işadamına, kız arkadaşından ayrılmasına cinlerin neden olduğunu öne sürerek, yardımcı olacağını belirtti. Leyla A., \"Cinleri uzaklaştırmak için kan lazım, dana başı kesilerek toprağa gömülmesi gerekiyor. Sevgilinin leylek kalbiyle yıkanması için 40 bin lira gerekiyor\" dedi. Mustafa K., Leyla A.\'ya önce 40 bin lirayı verdi, sonraki günlerde ise yine çeşitli bahaneler ileri süren kadına toplam 270 bin lira para ödemesinde bulundu. Kız arkadaşıyla barışamayan Mustafa K., savcılığa giderek, Leyla A.\'nın kendisini 270 bin lira dolandırdığı gerekçesiyle şikayette bulundu.
\'LEYLEK KALBİYLE YIKANMASI İÇİN 40 BİN LİRA ALMIŞ\'
İşadamanın şikayeti üzerine Cumhuriyet Savcılığı, Leyla A., hakkında, \"Dini inanç ve duygularını istismarı suretiyle dolandırıcılık\' suçlamasıyla iddianame hazırladı. İddianamede Leyla A.\'nın, Mustafa K.\'den büyüyü bozması için tanıdığı hocalara önce dana başı kesilerek kan akıtılması gerekçesiyle 40 bin lira , ardından ayrılığa neden olan cinlerin kovulması için 40 bin lira, Almanya\'daki yengesi tarafından başka biriyle evlenmesi için yapılan büyünün bozulması için 80 bin lira, Bulgaristan\'da tanıdığı hocalar olduğu gerekçesiyle 20 bin lira olmak üzere 270 bin lira aldığı belirtildi.
Leyla A., hakkında Edirne 1\'nci Ağır Ceza Mahkemesi\'nde 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Dolandırıldığını iddia eden Mustafa A., duruşmada, kentte müteahhitlik yaptığını ve Leyla A. ile de daire alımı sırasında tanıştıklarını ve kendisinin de kız arkadaşı S.A., samimiyet kurduğunu anlattı. Mustafa A., \"Leyla, sözde oyun yaparak kız arkadaşımı beni ayırdı. Kız arkadaşımın cinlendiğini ve benim kız arkadaşımdaki cinleri kovdurmak için para vermeme gerek olduğunu söylemiş. Bu süre zarfı içinde kız arkadaşım beden uzaklaştı. İrtibatını kesti. Ben Leyla A.\'ya parça, parça çeşitli durumlardan bahsetmesi nedeniyle toplamda 270 bin lira para verdim. Daha sonra her şeyin yalan olduğunu anlaşıldı. Kız arkadaşımla irtibatımı koparıp benden sürekli para sızdırdı. Şikayetçiyim aynı durumda başkalarını dolandırıldığını öğrendim, şikayetçiyim\" dedi.
\'PERŞEMBE GÜNLERİ AYAKLARINI LİMONLU SUYA KOY SANA İYİ GELECEK\'
Mahkemede tanık olarak dinlenen işadamının sevgilisi S.A., Leyla A.\'nın anne kendisine anne gibi yaklaşıp kendisine cinlerin dadandığını söylediğini belirterek, \"Kendisine dertlerimi anlatıyordum. Bana çok iyi davranıyordu. \'Ben senin annen yerineyim\' der beni sevdiğini söylerdi. Ben psikolojim bozuk dediğimde bana, \'sana büyü yapılmış, Perşembe günleri ayaklarını limonlu suya koy sana iyi gelecek\' dedi. Bana şişe içine bir şeyler koyulmuş şeyi içermeye çalıştı. Bana bunları yaparken erkek arkadaşım Mustafa A.\'dan para koparmaktaymış. Para alırken ona bu para verdiğini \'başkalarına söylersen sevgilin S.A\'nın başına kötü şeyler gelir. Yani cinler ona kötü şeyler yapar\' diyerek para almaya devam etmiş. Ben bunları Mustafa.A.\'nın parayı Leyla A.\'ya götüren kişilerin anlatmasından öğrendim. Erkek arkadaşım paraları Leyla A.\'ya gönderdikten sonra, \'O kadar para gönderdim S.A., hala iyileşmedi mi?\' demiş. Mustafa A., ile ayrıldıktan sonra bana sürekli Mustafa, seni öldürecek, öldürtecek, zarar verecek şeklinde sözler söylerdi. Ben kendisine güvendiğim için Mustafa ile irtibatı kestim. Meğerse bizim bu durumumuzdan istifade etmiş \"dedi.
Sanık Leyla A., duruşmada üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, \"Ben kimseden para almadım. İddianamede yer aldığı gibi 20 bin 40 bin lira ve büyü bozmak için 80 bin lira almadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum\" dedi.
Mahkeme Leyla A., hakkında hile unsuru oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi. Beraat eden Leyla A.\'nın avukatı Kaan Polat, \'Müvekkilimin leylek kalbiyle yıkanmasını söyleyerek, daha sonra kan akıtılması gerek, dana başı kesilerek kan dökülmesi ifade ederek ancak bu şekilde büyü bozulacağı şeklinde, dini istismar suçlaması suretiyle dolandırıcılık suçundan yargılandı. Bizde mahkemeye hayatın olağan akışında bu beyanların mümkün olmadığını, olamayacağını ispatladık. Neticede toplanan deliler doğrultusunda mahkeme beraat kararı verdi.Beraat eden Leyla .A., \"Bu üzerime atılan suçlamaları anlatmaya benim hayal gücüm bile yetmiyor. Ama Türk adaletine güveniyorum. Türk adaleti beni bir bayan olarak korudu. Ben bu ülkede yaşamaktan çok mutluyum. Ben büyücü değilim. Büyü yapmıyorum. Kesinlikle bu tarz suçlamaları kabul etmiyorum. Ben kimseden para almadım. Sanırım kız arkadaşıyla olan sorunlarını bana yükledi. Biz eskiden çok iyi dosttuk. Bu bir iftira. Zorbayla tehditle bir kadına yapılabilecek en korkunç şeydir\" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------:
Edirne Adliyesi\'nden detaylar
Detay görüntü
Avukat Kaan Polat ile röp.
Leyla A. ile röp.
Detaylar
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)
=====================================================
(ÖZEL)
4)YARALI YEŞİL DENİZ KAPLUMBAĞASINI KURTARMA OPERASYONU
ANTALYA\'nın Kemer ilçesinde ön kollarının arasına olta iğnesi saplanan ve sırtında yara bulunan yeşil deniz kaplumbağası kurtarıldı. Kaplumbağa tedavisi için Dalyan\'daki merkeze gönderildi.
Kemer\'in Beldibi Mahallesi\'ndeki 5 yıldızı Rixos Sungate Otel\'in içerisinde bulunan Akdeniz Dalış Merkezi sahibi Abdullah Kaymak ve müşterileri, dalış için cumartesi günü saat 08.00 sıralarında denize açıldı. Yaklaşık 500 metre açıkta su üzerinde duran kaplumbağayı görünce yaklaşan grup, hayvanın üzerinde yara izleri olduğunu gördü ve olta misinalarına dolanmış olduğunu fark etti. Abdullah Kaymak ve beraberindekiler kaplumbağayı dalış teknesine çıkardıktan sonra Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi\'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu\'ndan yardım istedi.
Tekne kıyıya yanaştıktan sonra otele gelen Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, 70- 80 kilogram ağırlığında, 1 metre civarında kabuk çapı olan yeşil kaplumbağanın ön kol diplerinde bulunan olta iğnelerini çıkardı. Kaplumbağa daha sonra enfeksiyon bulunması nedeniyle Dalyan\'daki Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi\'ne (DEKAMER) gönderildi. Yeşil kaplumbağanın kıyıya getirildiği andan itibaren olayı izleyen turistler, denizden çıkarıldıktan sonra da hayvanın üzerine deniz suyu dökerek hayata tutunmasına yardımcı olmaya çalıştı.
\'YARDIMA İHTİYACI VARDI\'
Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, \"Dalış okulumuz aradı. Yaralı bir kaplumbağa olduğunu söylediler. Tekneye almışlar, çok güzel bir şekilde üzerini örtmüşler, çok dikkatlice teknenin arkasına yerleştirmişler ardından bize ulaştılar ve buraya geldik. Kaplumbağa yeşil kaplumbağa olarak bilinen Kelonya midas. Bölgede iki çeşit kaplumbağa türümüz var, birisi Caretta caretta diğeri ise Kelonya midas. Sol ve sağ ön kol diplerinde olta çakılmış, ayrıca sırtında bir yara izi var. Oltaları çıkardık. Büyük ihtimalle enfeksiyon kaptı, batamıyor ve yardıma ihtiyacı vardı. Tedavi için buradan DEKAMER\'e, Dalyan\'a gönderildi\" dedi.
\'DOĞAL ORTAMINDA TEDAVİSİ YAPILMALI\'
Antalya\'nın en büyük eksikliğinin bu tür hayvanlar için araştırma ve rehabilitasyon merkezinin olmaması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gökoğlu, \"Akdeniz Üniversitesi olarak geçmişte, Çaltıcak bölgesinde bir araştırma ve rehabilitasyon merkezi için yer istedik ancak verilmedi. Buradaki bir canlının, buradan alınıp Dalyan\'a götürülmesi hayvanın doğasına aykırı. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Bu tür yaralanmış veyahut hasta, tedaviye ihtiyaç duyan canlıların burada, bulunduğu doğal ortamında tedavisinin yapılması gerekiyor\" diye konuştu.
Kaplumbağayı denizde gören ve kurtaran Akdeniz Dalış Merkezi sahibi Abdullah Kaymak ise \"Çevreye duyarlı olduğumuz için ve vatandaşlık görevimiz olduğu için bu şekilde davrandık. Sahile getirdiğimizde turistler vardı. Ufak çocuklar vardı. Kaplumbağanın üzerine su döktüler ve sevdiler\" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------:
- Sualtı dalışı detayları
- Cep telefonu kamerasıyla kaplumbağanın tekneden görülmesi yanına gidilmesi
- Kaplumbağanın tekneye alınması
- Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu röportaj
- Kaplumbağanın tekneden indirilmesi ve kıyıya yüzerek götürülmesi (cep telefonu)
- Akdeniz Dalış Merkezi sahibi Abdullah Kaymak röportaj
920 MB /// 04.45\"
HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya), (DHA)
=====================================================
5)MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜNÜN ÖLDÜĞÜ KAZA ANI KAMERADA
KONYA\'nın Çumra ilçesinde traktörün römorkuna çarpması sonucu motosiklet sürücüsü 25 yaşındaki Emrah Candan\'ın öldüğü motosiklet kazası kameralar tarafından görüntülendi.
Kaza, 21 Eylül günü saat 17.30 sıralarında Ortaköy-Okçu yolu üzerinde meydana geldi. Abdurrahman D. idaresindeki 42 J 4990 plakalı traktör, Okçu istikametine döndüğü sırada karşı yönden gelen Emrah Candan yönetimindeki 33 YK 281 plakalı motosiklet hızla traktörün römorkuna çarptı. Kazada başında kaskı bulunan motosiklet sürücüsü Candan ağır yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çağırılan ambulansla Çumra Devlet Hastanesi\'ne kaldırılan Candan ilk müdahalesinin ardından Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Evli ve 1 çocuk babası olduğu öğrenilen Emrah Candan burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Kaza anı ise çevredeki bir işyerinin güvenlik kameraları tarafından görüntülendi.
(Görüntü Dökümü
-------------------
-Kaza anı güvenlik kemarası
(Haber: Tolga YANIK KONYA DHA))
=================================
© Tüm hakları saklıdır.