02 Ekim 2017 16:52
Şavşat\'ta kaya kütlesi otomobilin üzerine düştü: 3 ölü
ARTVİN\'in Şavşat İlçesi\'nde kaya kütlesi seyir halindeki otomobilin üzerine düştü. Olayda otomobilde sıkışan 3 kişi hayatı feci şekilde can verdi.
Olay, Şavşat İlçesi Eskikale Köyü yakınlarında bu sabah saatlerinde meydana geldi. 47 yaşındaki Ahmet Çoban\'ın kullandığı 06 ANS 117 plakalı otomobilin üzerine seyir halindeyken yamaçtan kopan kaya kütlesi düştü. Olayda sürücü Ahmet Çoban ile oğlu 6 yaşındaki Umut Çoban ve otomobildeki 52 yaşındaki Yunus Çoban ezildikleri otomobilde feci şekilde can verdi. Otomobildeki 46 yaşındaki İsminur Koker ise yaralı olarak kaldırıldığı Şavşat Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.
Olay yerine ulaşan Artvin AFAD ekiplerinin müdahalesi ile kaya kütlesinin kaldırılması ile otomobilde sıkışan cesetler çıkarılarak Şavşat Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Olay yeri detayları
Otomobil detayları
Haber-Kamera: Adem GÜNGÖR ARTVİN- (DHA)
==========================
67 aileyi evlerinden eden AVM temel kazısı soruşturması tamamlandı
KUŞADASI\'nda 3 yıl önce yapılan alışveriş merkezi (AVM) temel kazısında meydana gelen, 114 dairenin boşaltılıp, 67 ailenin o günden bu yana kiralık evlere çıkmak zorunda kalmasına neden olan toprak kayması ile ilgili soruşturma tamamlandı. İçişleri Bakanlığı tarafından Kuşadası eski Belediye Başkanları; Esat Altungün ve Fuat Akdoğan ile imar değişikliğine \'evet\' oyu kullanan meclis üyelerinin tamamı ile 4 belediye bürokratı hakkında soruşturma izni verildiği ortaya çıktı. İçişleri eski bakanlarından Efkan Ala\'nın imzaladığı kararın, bürokrasi nedeniyle ilçeye yeni ulaştığı belirtildi.
Kuşadası Sanayi Sitesi karşısındaki Mücella Emgin, Dergah ve Özgür Siteleri\'nin boşaltılmasına neden olan AVM temel kazısı ve fore kazık çalışmasının neden olduğu 14 Kasım 2014 tarihindeki toprak kayması ile ilgili soruşturma tamamlandı. Bölgede oturan bir grubun Cumhurbaşkanlığı\'na başvurarak, sorumluların cezalandırılmasını istemesinden sonra sonra görevlendirilen Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı\'nın raporu doğrultusunda, İçişleri Bakanlığı\'nın verdiği karar Kuşadası\'na ulaştı.
İçişleri Bakanlığı söz konusu arazi için defalarca imar değişikliği yaptıkları, izinsiz, ruhsatsız ve projesiz kazı yapıp, fore kazık çakılmasına göz yumdukları suçlamasıyla Kuşadası eski Belediye Başkanı CHP\'li Esat Altungün ve imar değişikliğine \'evet\' oyu kullanan meclis üyelerinin tamamı ile 4 belediye bürokratı hakkında \'görevi kötüye kullanma, toprak kaymasına neden olma, mala zarar verme\' suçlarından soruşturma izni verdi. Parselin imarını 2007 yılında bir kez değiştiren Kuşadası\'nın eski belediye başkanlarından Fuat Akdoğan içinde soruşturma izni verildi. İçişleri eski bakanlarından Efkan Ala\'nın imzaladığı, bürokrasi nedeniyle Kuşadası\'na yeni ulaşan 2016/70 sayılı kararda, göreve gelir gelmez çalışmaları mühürleyen, bölgede yaşanan toprak kaymasının tehlike yaratması üzerine gerekli müdahaleyi yapan, evleri tahliye eden, mağdur ailelere sahip çıkan Özer Kayalı ve ekibine ise kararda soruşturma izni verilmedi. Toprak kaymasının yaşandığı 2103 ada 26 parselin de içinde bulunduğu alanda yapılan imar değişikliklerine \'Evet\' oyu kullanan Ömer Günel\'in inşaat sahipleri Başterziler\'in avukatlığını, Yusuf Güneş\'in ise yetkin inşaat mühendisi sıfatıyla şantiye şefliğini üstlendiği belirlendi.
İMARI DEFALARCA DEĞİŞTİRMİŞLER
AVM yapılmak üzere kazılan 2103 ada, 26 parselin içinde bulunduğu bölgenin imarının Fuat Akdoğan döneminde bir, Esat Altungün döneminde ise biri yerel seçimlere bir ay kala olmak üzere üç kez değiştirildiğine dikkat çekilen kararda, \"Nazım ve uygulama imar planları ve bunlara ait ilave revizyon çalışmalarında, jeolojik, jeoteknik etüt yapılmaksızın 2103 ada, 26 parselin içinde bulunduğu bölgede defalarca imar planı revizyonu yapıldığı anlaşıldığından\" denilerek, yapılan değişikliklere \'Evet\' diyen tüm meclis üyeleri ile Esat Altungün ve Fuat Akdoğan hakkında soruşturma izni verildiği kaydedildi. Özellikle Altungün döneminde, yerel seçimlerden bir ay önce, 6 Şubat 2014 tarihinde yapılan değişiklik dikkati çekiyor.
RUHSATSIZ HAFRİYAT VE FORE KAZIK ÇALIŞMASINA GÖZ YUMULMUŞ
Altungün döneminde yapılan imar değişikliği doğrultusunda inşaat ruhsatı almadan önce arsada zemin iyileştirmesi, iksa, fore kazık imalatı için izin başvurusunda bulunan yatırımcılara yanıt verilmediğinin ortaya çıktığı da kararda vurgulandı. Kararda, dilekçelerini 15 Kasım 2013 tarihinde zimmet karşılığı Belediye\'ye teslim etmelerine rağmen, olumlu veya olumsuz yanıt verilmemesi üzerine ruhsatsız olarak hafriyat ve fore kazık çalışmasının başlatıldığı vurgulandı. 30 Mart 2014 seçimlerinden sonra seçilen Başkan Özer Kayalı\'nın yaptırdığı ruhsat sorgulaması sonucunda durumun ortaya çıktığı, bunun üzerine \"Ruhsatsız ve kaçak fore kazık yapıldığı, arazinin harfedilerek doğal zeminin bozulduğu gerekçesiyle mühürlenerek, yapı tatil zaptı düzenlenmiş. Çalışmaların devam etmesi üzerine iki kez daha mühürleme yapılmış. Ardından da Cumhuriyet Savcılığı\'na suç duyurusunda bulunulmuş ve parsel maliklerine imar kanunu çerçevesinde imar para cezası verilmiş\" denildi.
KAZIKLARI KAFALARINA GÖRE ÇAKMIŞLAR
Kararda ruhsatsız ve izinsiz başlatılan fore kazık projesinin TSE standartlarına göre zemin araştırmalarının ve etütlerinin yapılmadığına da yer verildi.
Kararda ayrıca, \"Kazık ve kalıcı öngermeli Ankraj Aplikasyon Planı, Plankotesi ve Projesi\'nde kesitlerin neye göre, nereden alındığının belli olmadığı, kazık kafa kiriş üst kodu, ankraj kotları, kazı temel kotunun verilmediği, yine projede üst cephe iksa görünüşü ile alt cephe iksa görünüşüne ait kesitlerin de neye göre nereden alındığının belli olmadığı\"na dikkat çekildi. Tüm bunların yanında fore kazıkların aralarının 20 santimetre olması gerekirken, 20 ile 85 santimetre arasında değişkenlik gösterdiğine dikkat çekilerek tüm bunlara müdahale etmeyen dönemin İmar Müdürü Taşkan, Ruhsat Birim sorumlusu Zeynep Alptekin ile inşaat mühendisi Burak Gündeş hakkında da soruşturma izni verildiği belirtildi.
KAYALI GEREĞİNİ YAPMIŞ
CHP\'li mevcut Belediye Başkanı Özer Kayalı ve ekibine soruşturma izni verilmemesinin gerekçesi ise kararın son bölümünde şöyle açıklandı:
\"Toprak kayması olan bölgede, oluşabilecek her türlü mal ve can kaybına yönelik gerekli tedbirlerin Kuşadası Belediyesi\'nce alınmıştır. Kuşadası Kaymakamlığı, Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Aydın Valiliği, AFAD ile sürekli istişare içerisinde bulunulduğu, heyelana sebep olduğu düşünülen 2103 ada 26 parseldeki fore kazık ve hafriyat çalışmasının durdurularak yapı tatil zaptı ile mühürlendiği, çalışma yapılan alanın yığılan taşlarla pekiştirildiği, heyelanın olma nedenleri ve alınacak tedbirler konusunda kamu kurum ve kuruluşlarından destek sağlandığı, heyelandan zarar görme ihtimali yüksek 114 dairenin boşaltılarak, muhtaç durumdaki 67 ailenin otele yerleştirildiği, çocukların okul servis hizmetlerinin karşılandığı, gıda yardımında bulunulduğu, kiraya çıkan vatandaşlara kira yardımında yapıldığı, alınan teknik önlemlerle olası can kaybının önlendiği ve heyelandan zarar gören vatandaşlara sosyal yardımların yapıldığı anlaşılmıştır.\" dığından Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı hakkında soruşturma izni verilmemesine karar verildi.\"
NELER OLMUŞTU?
Kuşadası\'nda toprak kaymasının neden olduğu tehlike yüzünden Mücella Emgin Sitesi, Dergah Sitesi ve Özgün Sitesi\'nden 63 daire mühürlendi, 223 kişi tahliye edildi. Olayın nedeninin kaçak fore kazık çalışması olup olmadığı araştırılıyor. Kuşadası\'nda 14 Kasım 2014\'te bir inşaat firmasının kaçak olarak çaktığı ileri sürülen fore kazık nedeniyle başlayan toprak kayması, sağnak yağmurla bazı binalarda ve yollarda yarık ve çatlaklar oluşturdu. Bunun üzerine Mücella Emgin Sitesi, Dergah Sitesi ve Özgün Sitesi\'nin boşaltılmasına karar verildi. Belediye ekiplerinin yaptığı tebligatın ardından 114 daire boşaltılıp, 67 aileye mensup 223 kişiden 182\'si Kaymakamlık ve Belediye tarafından belirlenen otellere yerleştirildi. Diğer daire sahipleri ise kendi imkanlarıyla başka yerlere taşındı. Otellere yerleştirilen 182 kişiye belediye tarafından battaniye, elektrikli soba ve üç öğün yemek verildi. Ayrıca Aydın Valiliği tarafından gönderilen 500 battaniye mağdur vatandaşlara dağıtıldı. Daha sonra mağdur olup, aileleri ile otelde kalan ev sahiplerine belediye tarafından kira yardımı yapıldı.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: Latif SANSÜR/KUŞADASI (Aydın), (DHA)-
=============================================
Midesinden 76 kokain kapsülü çıkan kadın 2 günde yutmuş, 5 bin dolar almış
İSVİÇRE\'nin Zürih kentinde, her biri 10- 12 gram ağırlığında 76 kokain kapsülü yutarak uçakla geldiği Antalya\'da yakalanan Venezuelalı 29 yaşındaki Maria Rodriguez, adliyeye sevk edildi. Kuryelik için 5 bin dolar alan Rodriguez\'in kapsülleri 2 günde yuttuğu belirtildi.
27 Eylül günü Zürih- Antalya seferini yapan uçakla kente gelen Venezuela uyruklu Maria Rodriguez\'in uyuşturucu madde kuryesi olabileceği istihbaratı üzerine polis harekete geçti. Maria Rodriguez, uçaktan indikten sonra gözaltına alındı. Yapılan iç muayenesinde, midesinde çok sayıda yabancı cisim olduğu görülen Maria Rodriguez, hastanede gözetim altına alındı. Kadının midesinde, her biri 10- 12 gram ağırlığında 76 kokain kapsülü tespit edildi. Gözetim altında tutulan kadın, 4 günde 76 kapsülü doğal yollarla çıkarttı. Maria Rodriguez\'in midesinden çıkan uyuşturucunun 880 gram olduğu, piyasa değerinin ise yaklaşık 350 bin TL olduğu kaydedildi.
İKİ GÜNDE YUTMUŞ, 5 BİN DOLAR ALMIŞ
Hastanedeki tedavisinin ardından dün taburcu edilerek İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü\'ne götürülen kadın sorgusunda, 76 kapsülü 2 günde yuttuğunu söyledi. Uyuşturucu kuryeliği için şebekeden 5 dolar aldığını itiraf eden Maria Rodriguez, ifade işlemlerinden sonra \'uluslararası uyuşturucu madde ticareti yapmak\' suçundan adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------
Şüpheli kadının polisler arasında sağlık merkezine getirilmesi
Sağlık merkezinden çıkışları
Sağlık merkezi dış plan görüntü
Haber: Bülent TATOĞULLARI-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)
================================================
Bir elde direksiyon, diğerinde telefon
SİVAS\'ta bir halk otobüsü şoförünün seyir halindeyken uzun süre cep telefonu ile ilgilenmesi, o anda araçta bulunan bir yolcu tarafından görüntülendi.
Sivas\'ta Alibaba ve Mevlana Mahallesi arasında seferi yapan Sivas Belediyesi Özel Halk Otobüsü şoförünün seyir halindeyken bir yandan da cep telefonu ile ilgilenmesi yolcuların dikkatini çekti. Telefonuyla ilgilenen şoförü fark eden bir yolcu ise, o anları cep telefonuyla görüntüledi. Görüntülerde bir eli direksiyonda olan şoför diğer eliyle de uzun süre cep telefonuna bakarak ve bir şeyler yazmaya çalışarak aracı otobüsü kullandığı görüldü.
Görüntü Dökümü:
-Sürücünün görüntüsü
-Cep telefonuna bakarak otobüsü kullanması
Haber:Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)
===============================================
Ege Üniversitesi\'nde ilk dersi İlber Ortaylı verdi
EGE Üniversitesi 2017-2018 Akademik Eğitim- Öğretim Yılı, Prof. Dr. İlber Ortaylı\'nın \'Türkiye Tarihinde Ege\' başlıklı ilk dersi vermesiyle açıldı.
Ege Üniversitesi 2017-2018 Akademik Eğitim- Öğretim Yılı, Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi\'nde düzenlenen açılış dersi ile başladı. Açılışa, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Ege Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Prof. Dr. İlber Ortaylı, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektör Vekili Prof. Dr. Ahmet Eroğlu, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Turan Gökçe, CHP\'li Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla ve öğretim üyeleri katıldı.
Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın \'Türkiye Tarihinde Ege\' başlıklı dersi öncesi açılış konuşmasını yapan Ege Üniversitesi Rektör Vekili Beril Dedeoğlu, 1 yıl önce akademik yıl açılış töreninde ilk dersi gerçekleştirdiğini, bu yıl ise heyecanının farklı olduğunu belirterek, \"Bu görevi üstlenmekten gurur duyduğumu bilmenizi istiyorum. 15 Temmuz hain darbe girişimi ülkemizde bir dizi soruna yol açtı. Canlarını ortaya koyarak darbe girişimi engelleyenler sayesinde burada olduğumuzu düşünüyorum. 15 Temmuz ve sonrasında olumsuzlukları olumluya dönüştüren akademik personelimize de teşekkür ediyorum\" dedi.
\"GEREKLİ POTANSİYEL VE ALTYAPI ÜNİVERSİTEMİZDE MEVCUT\"
Akademik yılın başında bir tema belirlenmesi durumunda 2017-2018 akademik yılında Ege Üniversitesi için ‘Daha etkin daha rekabetçi daha farkındalık yaratan Ege Üniversitesi\' sloganını seçebileceğini belirten Dedeoğlu, \"Bu hızla değişen dünyaya uyum sağlamak, küresel rekabette yer edinme, ülkemizin kalkınmasını sağlayacak araştırma ve eğitim için çalışmak gerekir. Gerekli kadrolar altyapı ve potansiyel üniversitemizde mevcut. Bizlere düşen üniversitemizi yukarıya taşıyacak işler yapmak. YÖK’ün ilan ettiği araştırma üniversiteleri arasında Ege Üniversitesi yedekte yer alıyor. İlk 10 içinde olmamız gerektiğini düşünenlerin çoğunlukta olduğunu biliyorum, ben de onlardan biriyim. Yedekte olmak öz eleştiri yapmaya olanak sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda neler yapacağımızı düşünmemiz gerekiyor. Bundan sonra nasıl Türkiye’nin en iyi 5 üniversitesinden biri oluruz diye sorarsak her kesime çeşitli işler düşmekte. Üniversite-sanayi, üniversite-sivil toplum ve diğer kamu kurum ve kuruluşları arasında olacak işbirliğinin hayati önemi olduğunu biliyoruz. Sanayi ve iş dünyası ile olan ilişkilerin geliştirmesinin önemli olduğu ortada. Kamu kurum ve kuruluşları ile iş dünyasından her türlü katkı talep ve iş birliğine açık olduğumuz bilgisini paylaşmak isterim. Sizler üniversitemizin paydaşlarından birisiniz\" diye konuştu.
\"TÜRKİYE TARİHİNDE EGE\"
Dedeoğlu’nun ardından Prof. Dr. İlber Ortaylı ilk derste Türkiye Tarihinde Ege’yi anlattı. İzmir’in sadece bir kıyı kenti olmadığını söyleyen Ortaylı, Bayraklı’da da önemli kazılar gerçekleştirildiği belirtti. Sultan Alparslan’ın niyetinin küçük Asya’ya yerleşmek olmadığını, hedefinin Suriye, Filistin ve Mısır olduğunu söyleyen Ortaylı, \"İzmir bizden çok uzaktaydı. İzmir bölgesi geç antikitenin sonunda başlayan dönemini yaşamaya devam ediyordu. Küçük Asya’nın metropolisi sayılan Efes bile 5. miladi asırdan itibaren çöküntü içindedir. İzmir tabii talihine bırakılmıştır. Ne büyük mimari eserler ortaya çıkabilmektedir ne de felsefe kalıntısı olan bilimler hayatını sürdürebilmektedir. Modern Yunanistan’da Hristiyanlar geldiği zaman Helenistik kalmaz fikriyle küçük Asya değişimi yaşamaktadır. İzmir şehrini Türk dünyasına hediye eden garip bir tezatla Timurlenk\'tir. Anadolu seferi sırasında İzmir’i son olarak ele geçirdi. İzmir bir daha başkasına geçmeden Aydınoğulları beyliği ve Osmanlı ile hayatına devam etti. Öte yandan Osmanlı donanmasının Ege’deki büyük üssü bile İzmir’in kendisi değil Sığacıktır\" dedi.
\"İZMİR’İN HELENİSTİK VE LEVANTEN NÜFUSU\"
İzmir’deki Helenistik nüfusun büyük İskender döneminden kalmadığını belirten Ortaylı, \"Ege adalarının ve Yunanistan’ın çalışkan ve fakir köylüleri buraya göç etmiştir. İzmir’in Helenistik nüfusu budur. Arazileri düzeltmiş, kanal açmışlardır. Bunların başka yerlerde görülmesi mümkün değildir. İstanbul helenizminden daha çalışkandırlar. Buranın levantenleri 17.18. asırda göç eden sadece Fransızlar ve İtalyanlar değil Hollandalılar, Avusturyalılar hatta Danimarkalılardır. İzmir’deki aileler içinde haçlı seferlerinden kalanlara bile rastlayabilirsiniz. Bunların helenik nüfusla alakaları yoktur\" diye konuştu.
\"İZMİR EN ÖNEMLİ İHRACAT LİMANI OLMUŞTUR\"
İzmir’in yerleşik nüfusunun çevre köy ve kasabalardan gelenler olduğunu belirten Ortaylı, \"Bunların şehrin iktisadi hayatı üzerinde dominant faktör olması düşünülemezdi. Girit, Bosna, Arnavutluk ve Bulgaristan’dan göçlerle gelen insanlar belki ilk anda bereketli toprakta Hristiyan unsurun olmasına kızmış olabilirler. Gavur İzmir lafı başkalarından çok onların koyduğu bir ad olabilir. Gavur İzmir diyen adamlar kavga etmektense bu bereketli topraktan istifade etmeyi tercih etmişlerdir. Şehrin sanayi ve ticaretinde boy göstermişlerdir. Yunan işgali sırasında Helenistik nüfus, Yunan valisinin levantenleri tuttuğunu, kendilerine fırsat vermediklerini söylerlerdi. İşgalin bittiği 9 Eylül günü arkada yangın geçiren ve o yangının niçin çıktığı belli olmadığı bir harabe kalmıştır. Batıda resmi görüş Türklerin şehri yaktığı manasındadır. İnsanlar, gelen Türkler niye yaksın, gidenler yaktı demektedir. Her halukarda İzmir levanten tüccarlar ve Helenik tüccarlar arasındaki rekabeti verimli bir duruma ulaştırmadan hayattan çekilir bir durumdaydı. Onun yeniden dirilmesi İzmir İktisat Kongresi\'nden beri bu devletin çok önemli uğraşlarından biri olmuştur. İzmir, Türkiye’nin bir müddet için en önemli ihracat limanı olmuştur, Türkiye sanayileştikten sonra da bu vasfını devam ettirmektedir. İthalat limanı olarak bu rolü birinci derecede tutamadığı çok açıktır\" dedi.
\"İZMİRLİLER KOZMOPOLİT FİKİRLİ BİR MİLLETTİR\"
Anadolu direnişi sonucu İzmir’in süratle Türkleştiğini, Türk nüfusun hakim olduğu bir yer olduğunu söyleyen Ortaylı şöyle konuştu: \"Ama bir özellik ortadadır; 1912’den beri Rumeli ve adalar İzmir’e akmıştır. Galiba şehrin uygar hayatını devam ettiren onun Akdenizliliğini muhafaza etmesidir. İzmirliler Katalanlardan da Marsilyanın Fransızlarından da çok daha açık ve kozmopolit fikirli bir millettir. Bu referanstan hareket ederseniz, İzmir’i daha iyi yorumlarsınız. Galiba tek kusuru organize olamamaktır. Eğer bu organizasyonu tüccarlar, halk, meslek odaları ve üniversite olarak bir araya gelir tamamlarsak sonu çok aydın olacaktır.\"
İlk dersin ardından Ege Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya Ege Üniversitesi Rektörlük rölyefi hediye etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Beril Dedeoğlu\'nun konuşması
- İlber Ortaylı\'nın konuşması
- Törenden görüntü
- Genel ve detay görüntüler
Haber: Timur TARLIĞ Kamera: Yasin TİNBEK / İZMİR, (DHA)
======================================
Bebeğinin hastanedeki odasını \'Kartal Yuvası\'na dönüştürdü
ZONGULDAK\'ın Ereğli İlçesi\'nde kaymakamlıkta memur 30 yaşındaki Tolga Ataman, yeni doğan bebeği Egemen\'in hastanedeki odasını fanatik taraftarı olduğu Beşiktaş\'ın ürün satış mağazası \'Kartal Yuvası\'na dönüştürdü.
Tolga Ataman\'ın 4 yıllık eşi hemşire 30 yaşındaki Hatice Ataman, Ereğli Devlet Hastanesi\'nde ilk bebeğini dünyaya getirdi. Fanatik Beşiktaş taraftarı olan Tolga Ataman, eşi ve bebeğinin odasını siyah-beyaz renklerle donattı. Bebeğine Beşiktaş forması giydiren Ataman, odayı da minyatür kalenin yanında kartal heykelleri, krampon, Beşiktaş afişleri, atkıları, bayrakları, anatarlıkları ile süsledi. Odanın girişine de üzerinde, \'Yavru kartalın odasına gider\' yazılı Beşiktaşlı bir futbolcunun küçük maketi konuldu. Bebeği görmeye gelen ziyaretçiler odada Beşiktaş marşlarıyla karşılandı.
\'BEŞİKTAŞLI OLUNMUYOR, BEŞİKTAŞLI DOĞULUYOR\'
Tolga Ataman, oğlunun Beşiktaşlı olarak doğduğunu hastane odasında gösterdiklerini söyledi. Ataman, \"Oğlumuz doğduğunda güzel bir yuvada karşılamak istedik. Ona bu şekilde güzel bir \'kartal yuvası\' hazırlamak istedik. Oğlumuz da bu durumdan çok memnun kaldı. Yuvasında çok mutlu. Hiç ağlamıyor. Hastaneye bize ziyarete gelenler dışında tüm hastane çalışanları, doktorlar, hemşireler ve diğer hasta yakınları çok şaşırdılar. Beşiktaşlı olan olmayan, rakip takım taraftarları bile heyecanlarını dile getirdiler. Buradaki malzemeler oğlumun geleceği için ileriki yıllarda futbol hayatında, Beşiktaşlı duruşuna hazırlamak için siyah beyaz renklere gönül vermesi için hazırladığımız yatırım. Benim oğluma bıraktığım mirastır. Biz de Beşiktaşlılık babadan oğula bırakılan mirastır. Beşiktaşlı olunmuyor, Beşiktaşlı doğuluyor. Biz de bunun örneğini bu şekilde göstermek istedik. Oğlumuz gördüğünüz gibi Beşiktaşlı doğdu\" dedi.
Hatice Ataman da eşiyle evlendikten sonra Beşiktaş sevgisinin daha da arttığını söyleyerek, \"Ben de Beşiktaşlıyım. Eşimle evlenmeden önce de Beşiktaşlıydım ama eşimden sonra Beşiktaş\'a olan aşkım bin kat daha arttı diyebilirim. Daha çok seviyorum şu anda. Oğlumuzun da bu şekilde bir ortamda doğmasında en büyük emek eşimindir. Ben de onun yanında bu meyveden yararlanmış oluyorum\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-Hastane odası
-Odada çalan Beşiktaş marşı
-Krampon,kale ve diğer spor malzemeleri
-Anne ve babanın çocukla ilgilenmesi
-Baba Tolga Ataman ile röportaj
-Anne Hatice Ataman ile röportaj
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),(DHA)
=========================================
Ruslar tüm zamanların rekorunu kırdı
ANTALYA Valisi Münir Karaloğlu, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksey Erhov\'un ziyaretinde eylül ayı sonu itibariyle kenti ziyaret eden Rus turist sayısının 3 milyon 376 bine yükseldiğini belirterek, \"2014\'de bu rakam 3 milyon 307 bin kişiydi ve tüm zamanların rekoru kırıldı\" dedi. Büyükelçi Erhov, Türkiye\'den domates ithalatıyla ilgili 20 Ekim\'de iki ülke heyetlerin bir araya geleceğini açıkladı.
Rusya Federasyonu\'nun Ankara Büyükelçisi Aleksey Erhov, Vali Münir Karaloğlu\'nu ziyaret etti. Ankara büyükelçiliği görevinin ardından ilk ziyaretini Antalya\'ya gerçekleştirdiğini belirten Aleksey Erhov, eski dostu olan Vali Karaloğlu\'nu ziyaretten çok memnun olduğunu söyledi.
Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin belki de tarihinin en iyi dönemini yaşadığını anlatan Vali Münir Karaloğlu, hem siyasi hem de ticari ve ekonomik ilişkilerin son derece üst düzeyde ve iki ülke lideri öncülüğünde çok iyi devam etiğini kaydetti.
BÜTÜN ZAMANLARIN REKORU
Antalya ile Rusya ilişkilerini de değerlendiren Karaloğlu, şunları kaydetti:
\"Herhalde Antalya Rusya vatandaşlarının Rusya dışındaki en çok ziyaret ettikleri vilayettir. Bu sene bir rekor kırdık. 2014 yılının tamamında 3 milyon 307 bin Rus Antalya\'ya seyahat etmiş. 30 Eylül itibariyle Antalya\'ya seyahat eden Rus sayısı 3 milyon 376 bin oldu. Bu da bütün zamanların rekoru anlamına geliyor. Öyle gözüküyor ki ekim ve kasım aylarında seyahatler devam edecek ve bu rakam daha da büyüyecek. Tabi sadece seyahat değil Antalya\'da çok sayıda Rus dostumuz gayrimenkul satın alarak, burada ikamet ederek, hayatını sürekli Antalya\'da yaşayan çok sayıda Rus vatandaşı da var. Biz bundan mutluluk duyuyoruz.\"
DOMATES YASAĞI
Ziyarette Rusya\'nın yasak uygulaması devam eden domates ithalatı da gündeme geldi. Rus Büyükelçi Türkiye\'den domates ithalatının ne zaman başlatılacağına yönelik bir tarih vermedi. Antalya için \'domatesin başkenti\' esprilerinin de yapıldığı ziyarette Rus Büyükelçi Erhov, “Hem Rusya hem Türkiye önderleri ve hükümetleri bu yolda yoğun bir faaliyette bulunuyor. Domates yasağı koyulması nedeniyle Rusya domates üretimini artırıldı. Şu an bu yasağın kaldırılmasıyla biz kendi üreticilerimize zarar vermemeyi istiyoruz\" dedi.
DOMATES ZİRVESİ
Rusya\'da domates yetiştirilme sezonunun Türkiye\'den daha kısa olduğuna değinen Aleksey Erhov, şöyle konuştu:
\"Antalya\'da 13-14 Eylül tarihlerinde tarım icra komitesinin toplantısı yapıldı. Bu toplantılar sırasında da bir takım kararlar değerlendirildi. Rusya ve Türkiye Cumhuriyeti tarım bakanlıklarının hazırladığı rapor da Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin görüşmelerinde de ele alındı. 20 Ekim\'de hükümetler arası komisyonun bir toplantısı daha olacak. Bu toplantı kapsamında ya da gelecek tarihlerde yeni kararlar alınacaktır. Bu konuda somut tarihleri söylemek istemiyorum ama inşallah yakın zamanda bu sorunlar çözülecektir.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------
- Büyükelçi Aleksey Erhov ve Vali Münir Karaloğlu\'nun tokalaşması
- Valinin konuşması
- Büyük elçinin konuşması
- Detaylar
Haber: Mehmet ÇINAR- KAMERA: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)
==========================================
Gökova\'da deniz dibi temizliğinin ikincisi başladı
MUĞLA\'nın Bodrum İlçesi\'nde Belediyesi tarafından 3 yıl önce, \"Denize En Çok Mavi Yakışır\" adı altında başlatılan, Bodrum Yarımadası ve çevresindeki koyları kapsayan deniz dibi temizlik kampanyası kapsamında, dalgıçlar, ikinci kez Gökova koylarını temizlemeye başladı.
Bodrum Belediyesi\'nin dalış ekibinde görevli 13 dalgıç ile \"Mavi yolculuğun 71. yılında Cevat Şakir\'in izinde Gökova\'ya\" sloganıyla Karacasöğüt Limanı\'nda başlatılan temizliğe, \"Halil Ağa-1\" isimli ahşap yat ile katı atık toplama teknesi Venüs de katıldı. Yeşil ile mavinin buluştuğu koydan dalgıçlar tarafından yarım ton atık çıkarıldı.
Balıkçı sepet, plastik ve cam şişeler, otomobil lastiği, kafes, el arabası, çanak anten, Türk bayrağı, klozet, süpürge, lamba, tencere , tava gibi pek çok atık görenleri hayrete düşürdü. Karacasöğüt\'te deniz dibi temizliği yapan dalış ekibini ziyaret eden Türkiye Yelken Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Gökova Yelken Kulübü Başkan Yardımcısı Mahmut Saral, bu duyarlı çalışmaları nedeniyle CHP\'li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ve ekibine teşekkür etti. Karacasöğüt\'te yaşayan vekendilerini \'çevre dostu\' olarak nitileyen bir grup kadında temizlik çalışmalarını izledi.
DENİZLER YAŞAM ALANIMIZ VE EKMEĞİMİZDİR
Çevre bilincinin gelişimine katkı sunmak amacıyla yapılan deniz dibi temizliği çalışmalarının başarıyla sürdüğünü belirten Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, \"Denizler bizim hem doğamız hem yaşam alanımız hem de ekmeğimizdir. Bu nedenle denizlerimizi kirletmeden, denizin bize sunduğu nimetleri de göz önünde bulundurarak onu ne pahasına olursa olsun korumalıyız. \'Denize En Çok Mavi Yakışır\' diyerek çıktığımız bu örnek kampanyayı, mavi yolculuğun piri, Bodrum\'un önemli bir değeri olan Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir\'in izinde, Gökova koylarında devam ettirmekten de ayrıca onur duyuyoruz. Çalışmalarımızın amacına ulaşmaya başladığının da her yıl atıkların daha da azaldığı gözlemleyerek farkına varıyoruz\" dedi.
\"Mavi yolculuğun 71. yılında Cevat Şakir\'in izinde Gökova\'ya\" sloganıyla çalışmalara başlayan Bodrum Belediyesi Dalış Ekibi\'nin, temizlik çalışmalarını İngiliz Limanı, Tuzla, Yedi Adalar, Bördübed, Çatı ve Çökertme koylarında sürdüreceği bildirildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Denizin dibinde temizlik yapan dalgıçların görüntüsü
-Temizlik çalışması yapılan Karacasöğüt Limanı\'ndan görüntü
-Denizden çıkarılan atıkların tekneye yüklenmesinden görüntü
-CHP\'li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet kocadon ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber- KAMERA: Yaşar ANTER / BODRUM (Muğla), (DHA)
======================================================
Genç bisikletçi, çıktığı Türkiye turunda Bingöl\'e geldi
BİSİKLETLE seyahat etmenin mümkün olduğunu ıspatlamak için pedal çeviren Ahmet Süğlün, yolculuğunun 56\'ncı gününde Bingöl\'e geldi. Bisikletin bir ulaşım aracı olarak kabul edilmesi gerektiği düşüncesiyle yola çıkan Ahmet Süğlün, 80 günde Türkiye\'nin 81 ilinde pedal çevirme hedefiyle çıktığı yolculuğunun 56\'ncı gününde Bingöl\'e geldi. Bingöl\'de sıcak ve içten karşılandığını belirten Süğlün, \"80 günde 81 il gezmek için İzmir\'den yola çıktım. Yolculuğumun 56\'ncı gününde 60\'ıncı il olan Bingöl\'e geldim. Burada İlyas kardeşimiz beni ağırladı. Çok güzel misafir etti. Buranın misafirperverliği çok güzel. Bugün 57\'nci günümde, 61\'nci il olan Diyarbakır\'a geçeceğim. Bundan sonra kalan illeri de tamamlayacağım. Şu ana kadar 56 günde yaklaşık 7 bin 500 kilometre yol yaptım. Hedefim, yolculuğumun kalan sürecinde 10 bin kilometreyi tamamlamak olacak. Umarım daha kolay bir olculuk olur. Bingöl halkı çok değerli. Çok sıcak ve içten karşılama gördüm. Çok teşekkür ediyorum\" dedi.
Süğlün\'ü Bingöl\'de ağırlayan İlyas Hansu ise, batıda Doğu illerine karşı önyargının olduğunu belirterek, \"Ahmet kardeşimi haberlerde gördüm. 80 günde devri Türkiye sloganıyla yola çıktığını gördüm. Kendisine sosyal medya üzerinden ulaştım. Bingöl\'e geldiğinde kendisini misafir edeceğimi söyledim. Sağ olsun beni kırmadı. 60\'ncı ilinde Bingöl\'e ulaştı. Elimden geldiğince Bingöl\'ü ve kültürünü anlatmaya çalıştım. Bingöl\'ün turizmi ve tanıtımı açısından, Bingöl halkını tanıtmaya çalıştım. Bundan sonra da gelmek isteyen sporcu arkadaşlara da yardımcı olmak istiyoruz. Bingöl\'e gelmek isteyenler emin olsun, halkın kapısı açıktır. Doğuya karşı bir önyargı var. Bu önyargıları kırmaya çalışıyoruz. Bu çaba içerisindeyiz. İnşallah devamı gelecek. Gelecek olan sporcu arkadaşlar varsa, hangi kapıyı çalsalar Bingöl halkının kapısı açıktır. Bundan emin olsunlar\" diye konuştu.
Süğlün, Bingöllüler ile hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra Diyarbakır\'a doğru yola çıktı.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Ahmet Süğlün ve bisikletinden detaylar,
-Ahmet Süğlün\'ün bisiklet üzerinde Bingöl\'de gezmesi,
-Ahmet Süğlün ve onu Bingöl\'de ağırlayan İlyas Hansu\'nun röportajları,
-Bingöllülerle hatıra fotoğrafı çekmeleri,
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Aziz ÖNAL-Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, (DHA)-
=======================================================
Van-Hakkari yolunda 32 viraj tarih oluyor
VAN-Hakkari karayolunun 80\'inci kilometresinde bulunan ve özellikle kış aylarında sürücalerin korkulu rüyası olan 2 bin 730 rakımlı Güzeldere Geçidi\'ne yapılan iki tüplü 3 bin 150 metre uzunluğundaki tünel çalışmaları sürüyor. Tünelin yapımını üstlenen firma yetkilileri, 1600 metrelik bölümün kazı ve destekleme çalışmasının tamamlandığını, 2019\'da ise tünelin ulaşıma açılacağını söyledi.
Hakkari\'yi Van\'a bağlayan ve bugüne kadar birçok ölümlü trafik kazasına neden olan ve halk arasında \'32 viraj\' olarak adlandırılan Güzeldere Geçidi için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı proje hazırladı. Proje kapsamında 2013 yılının Haziran ayında ise çalışmalara başlandı. Her bir tüpü 3 bin 150 metre olan tünelin bitirilmesiyle birlikte, sürücülerin özellikle kış aylarında korkulu rüyası olan 22 kilometrelik zorlu yol, düz bir tünelle sadece 5 dakikaya inecek.
Ertuş ve Ölmez firmaları tarafından yapılan çalışmaların 200 personel ve 40 iş makinasıyla sürdürüldüğünü söyleyen Tünel İdari Sorumlu Fuat Ölmez, çalışmaların 2019 yılında tamamlanacağını söyledi. Ölmez, \"Şu an için tünelimiz bin 600 metrede. Kazı ve destekleme çalışmalarımız devam ediyor. Bölgenin şartları müsade ettiği ve gerek iklim koşulları, gerekse diğer koşullarda olabilecek en hızlı şekilde ilerlemeye devam ediyoruz. Dere yatakları ve gece çalışmaları yapamadığımız için de yüzde 40\'lık bir verim kaybı yaşıyoruz\" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Tünelin girişinden gör
-Tünele giren iiçiler
-Tünelin içinde çalışan iş makinaları
-Tünelin içinde genel detaylar
-Tünelin içinde biriken suyu makinlarla dışarıya aktarmaları
-Piskürtme makinasıyla güvenliği alan iş makinası
-Telsizle komut veren içiler
-Çalışmalar hakkında açıklama yapan Tüne İdari sorumlusu Fuat Ölmez\'in açıklamaları
-Tünelden çıkan işçiler ve genel detaylar
Haber; Yaşar KAPLAN/ BAŞKALE (Van), (DHA)-
=======================================================
Fuhuşun şifresi \'Gala Gecesi\'
ANTALYA\'da yabancı uyruklu 12 kadın ile bu kadınları fuhuşa zorladıkları iddia edilen 8 şüpheli gözaltına alındı. Müşterilerin, fuhuş için \'gala gecesi\' şifresini kullandıkları kaydedildi.
Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü\'ne bağlı Ahlak Büro Amirliği ekipleri, kentte yurt dışı bağlantılı kişiler tarafından fuhuş yaptırıldığı bilgisine ulaştı. Kurulan özel ekip, bu kişilerin, yurt dışından getirdikleri kadınlara fuhuş yaptırdıklarını belirledi.
2 aylık takibin ardından sabah erken saatlerde çok sayıda adrese eş zamanlı baskın düzenleyen polis, 9\'u Kırgız, 1\'i Moldovalı, 1\'i Rus, 1\'i Özbek kadın ile bu kadınları fuhuşa zorladıkları iddia edilen 8 kişiyi gözaltına aldı. Operasyonda yüklü miktarda para ele geçirildiği de belirtildi.
Müşterilerin, fuhuş için \'gala gecesi\' şifresini kullandıkları kaydedildi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Kadınların polisler arasında sağlık kontrolüne getirilmeleri
Sağlık kontrolünden çıkışları Araca binip şubeye gidişleri
Sağlık merkezi dış plan görüntü
Haber: Bülent TATOĞULLARI-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)
===================================================
Üniversite öğrencilerine aşure dağıtıldı
SİVAS\'ta Cumhuriyet Üniversitesi Öğrenci Derneği (CÜDER) tarafından Muharrem ayı nedeniyle 1000 üniversite öğrencisine aşure dağıtıldı.
CÜDER tarafından Cumhuriyet Üniversitesi Merkezi Kafeterya önünde, Muharrem ayı nedeniyle aşure dağıtıldı. CÜDER Başkanı Seyfullah Temelli, Muharrem ayının Kerbela\'yı hatırlattığını ifade ederek şöyle konuştu:
\"Muharrem ayının 10\'uncu gününe \'Aşure Günü\' denilmiş ve insanlık tarihindeki peygamberlerin hayatlarında vuku bulan Hz. Adem\'in tövbesinin kabulü, Hz. İbrahim\'İn Nemrut\'un ateşinden kurtulmaları, Hz. İsa\'nın doğumu ve semayı yükseltilmesi, Hz. Nuh peygamberin tufandan kurtulması gibi bir kısım hadiselerin bugüne tekamül etmesi aşure gününü bizim için değerli kılmıştır. İlahi bir din olarak İslam hakikati belli bir yere, belli bir tarihe, belli bir iklime sabitlememiştir. Muharrem ayı bizlere ciğerlerimizi dağlayan Kerbela\'yı hatırlatan aydır. Kerbela Hz. Ali ve Hz. Fatıma\'nın iki ciğer parelerinden biri Hz. Hüseyin efendimiz ve 70\'ten fazla müminin şehit edildiği olaydır. Maalesef ki başta Filistin, Suriye, Mısır, Doğu Türkistan ve Myanmar olmak üzere Dünya\'nın bir çok yerinde Kerbela tekrar yaşanıyor.\"
Konuşmanın ardından öğrencilere aşure dağıtıldı.
Görüntü Dökümü:
-Grub adına açıklama
-Aşure dağıtımı
Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)
===================================================
Halı doktorları iş başında!
KAYSERİ’de eski halıları bakımdan geçirip, yeniden ekonomiye kazandırmak için uğraş veren halıcıların mesaisi dikkat çekiyor.
Merkez Melikgazi ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde eski halıları bakımdan geçirip, yeniden kullanılabilir hale getiren halıcıların hummalı çalışması dikkat çekiyor. Yaklaşık 25 yıldır bölgede halıcılık işiyle uğraşan Mustafa Demiryürek (58), eski atıl vaziyetteki halıları bakımdan geçirip, yeniden ekonomiye kazandırdıklarını söyledi.
Eski halıların artık günümüzde meraklıları tarafından tercih edildiğini ve turizm amaçlı değerlendirildiğini belirten Demiryürek, “Eski halıların çöpe gitmesini engelliyoruz. Halıların son bakımlarını yapıyoruz. Halıları önce yıkıyoruz, sonra mevcut ve yıkama ile birlikte oluşan arızaları gideriyoruz. Böylece milli ekonomiye katkı sağlıyoruz. Bu halıların meraklıları var. Artık gençler pek tercih etmiyor. Çünkü onlar mobilyalarına göre rengarenk el emeği olmayan makine halıları tercih ediyorlar. Ancak yine de eski halılara ilgi gösterenler var. Örneğin turizm amaçlı da değerlendiriliyorö dedi. Bazı vatandaşların eskitme usulü halıları da tercih ettiğini kaydeden Demiryürek, “Talebe göre halılarda eskitme de yapılıyor. Bu işlem de ustalık gerektiriyor. Halının yapısına, desenlerine ve renklerine göre eskitme işlemi yapılıyor. Bizim amacımız eski, el emeği göz nuru halı geleneğini yaşatmak, onların atılmasını önlemek. Çünkü bu da bir nevi israf. Eski halıların her yönüyle bakımlarını yapıp, yeniden ekonomiye kazandırıyoruz. Bu işlem de emek istiyor. Çünkü halının bakımı için arızalarını gidermek için elden geçiriyor ve adeta nakış nakış tamir ediyoruzö şeklinde konuştu. Elindeki kalemle halı üzerinde karalamalar yapan Veysel Doğanay ise yaptığı işlem ile dikkat çekiyor. Halının yıkanmasının ardından ortaya çıkan beyaz ipleri halıdaki renklere göre kapattığını dile getiren Doğanay, “Halıda bazı bölgelerde nokta şeklinde beyazlıklar ortaya çıkıyor. Ben de elimdeki tekstil kalemi ile rengine göre o beyazlıkları kapatıyorum yani boyuyorum. Bu da zor ve dikkat isteyen bir işlemö dedi. Diğer yandan çevrede “Halı doktorları iş başındaö denilen Demiryürek ve Doğanay’ın bakıma aldığı ve kendi deyimleri ile “Adeta ameliyat edip, yeniden canlandırdıklarıö eski halının fiyatının ise 1000 TL olduğu belirtildi.
Görüntü Dökümü
-Halıcıların çalışmalarından görüntüler
-Halıcılar ile röportaj
-Detaylar
Haber-Kamera:Cafer ZENGİN/KAYSERİ, (DHA)
====================================================
© Tüm hakları saklıdır.