Gündem

DHA YURT BÜLTENİ 4

DHA YURT BÜLTENİ 4 Günde 5 litre kola kemiklerini eritti, omurgasında kırıklara neden oldu ANTALYA'da 5 yaşından bu yana günde yaklaşık 5 litre kola içen Betül Bayram'ın (33) kemikleri eridi, omurgasında çökmeye bağlı 5 kırık oluştu

14 Kasım 2018 13:14

DHA YURT BÜLTENİ 4

Günde 5 litre kola kemiklerini eritti, omurgasında kırıklara neden oldu

ANTALYA\'da 5 yaşından bu yana günde yaklaşık 5 litre kola içen Betül Bayram\'ın (33) kemikleri eridi, omurgasında çökmeye bağlı 5 kırık oluştu. Ağrı içinde kıvranan, yataktan kalkamayan kadın, hastalığının nedenini bulmak için doktor doktor dolaştı. Son olarak Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi\'ne başvuran Betül Bayram\'ın kemik erimesi ve kırıklarına, aşırı kola içmesine bağlı asidik beslenme tarzının neden olduğu belirlendi.

Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sevgi Urhan, Betül Bayram\'ın kendilerine başvurduğunda sırt ağrılarından hareket edemeyecek, hatta yatamayacak durumda olduğunu belirtti. Dr. Urhan, “Betül hanım çok acı içindeydi. Yeni doğmuş bir bebeği vardı ve ağrıları nedeniyle bebeğine bile bakamıyordu. O kadar şiddetli sırt ağrıları vardı ki muayene sırasında kendisini sırt üstü bile yatıramadım\" dedi. Hastanın kendilerine başvurmadan önce farklı merkezlerde tahlil ve tetkiklerinin yapıldığını anlatan Dr. Urhan, şunları söyledi:

\"Hastada kemik erimesi ve sırt bölgesinde omurlarda çökme kırıkları vardı. Ancak daha önce başvurduğu merkezlerde, buna neyin neden olduğu tespit edilememiş. Bize başvurduğunda öncelikle hastamızda bu duruma neden olabilecekleri araştırma yoluna girdik. Eğer bu yaşta kemik erimesi varsa, buna neden olabilecek başka bir hastalık olması, bir ilaç kullanıyor olması ya da kötü bir beslenme olması lazımdı. Betül hanımda çocukluk çağından itibaren kötü bir beslenme şekli olduğunu gördük. Günde 5 litreye varan kola içimi olduğunu tespit ettik. Ayrıca sebze tüketmediğini, bol miktarda et tükettiğini öğrendik. Bunların hepsi kemik kaybına neden olan şeylerdi. Aşırı protein tüketimi, aşırı asitli içecekler kemik erimesine neden olan en önemli faktörlerdir.\"

\'HEKİMLİK HAYATIMDA İLK KEZ KARŞILAŞTIM\'
Genç yaştaki hastada kemik erimesinin nedeni olarak asidik beslenmeyi tespit ettiklerini vurgulayan Dr. Urhan, “Hastamız emzirme döneminde olduğu için normal hastalara verdiğimiz ilaçları kullanamıyoruz. Onun yerine magnezyum, çinko, D vitami, K vitamini gibi çeşitli vitamin takviyesi yaptık. Beslenmesini düzenledik. Bizim gözetimimiz ve tedavimizde 1.5 ay oldu. Şu an gayet rahat eğilip doğrulabiliyor. Bebekleriyle ilgilenebiliyor\" dedi. Hekimlik hayatında daha önce böyle bir vaka ile karşılaşmadığını vurgulayan Dr. Urhan, “Beslenme bozukluğuna, asidoza bağlı bir vaka görmedim. Kemik erimesi kadınlarda genellikle menopozdan sonra görülür. Genç hastalarda ise kortizon kullanımında karşılaşılan bir durumdur. Omurgada kırığa neden olabilecek düzeyde kemik kaybını ilk kez gördüm\" diye konuştu.

ARTIK İŞİNE BAŞLAYACAK DURUMA GELDİ
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gülseren Sulu ise Betül Bayram ile ilgili şunları söyledi:
\"Betül hanım bebek sahibi emziren bir anne olduğu için ilaç veremezdik. Altta yatan bir başka hastalık olmasından dolayı kendisini endokrinolojiye yönlendirdik. Hasta oradan tekrar bize geldiğinde tahlillerinden herhangi bir problem olmadığını gördük. Hasta ilaç başlanmasını istedi ama ilaç veremeyeceğimiz için beslenme tarzını ve kemik erimesine neden olabilecek kullandığı bir ilaç var mı diye sorgulamaya başladık. Hastanın 5 yaşından itibaren su içmediğini, günde 5 litreye varan kola tüketimi olduğunu öğrendik. Bunlarla birlikte et tükettiğini yani asidik beslenme tarzı olduğunu öğrenince sebebinin bu olabileceğini düşünüp Dr. Sevgi Urhan ile birlikte beslenme tarzını gözden geçirdik. Beslenmesini düzenledik. Vitamin takviyesi yaptık. Hastamız bize geldiğinde ağrıları çoktu ve bu nedenle çocuklarıyla bile ilgilenemiyordu. Bu nedenle eşi rapor alıp çocuklarına bakıyordu. Şu an gayet iyi. Hastamız işine başladı. Çocuklarına bakabilecek duruma geldi. Tedavisi devam ediyor.\"

BİR BARDAK KOLANIN ATILMASI İÇİN 32 BARDAK SU İÇMEK GEREKİYOR
Kolanın asidik bir içecek olduğunu belirten Dr. Gülseren Sulu, günde 1 bardak kola içildiğinde bünyenin onu atabilmesi için 32 bardak su içilmesi gerektiğini belirtti. Böbreklerde tamponlama sistemi olduğunu ve asitli bir içecek içildiğinde böbreklerin bunu tamponlayabildiğini anlatan Dr. Sulu, \"Ancak Betül hanım günde 5 litreye varan kola içmiş ve hiç su içmemiş. Bu durumda böbreklere giden asit çok fazla. Böbrekler bu kadar fazla asidi tamponlayamaz hale gelince, kemikten kalsiyum transferi başlıyor. Çökme kırıkları da buna bağlı olarak ortaya çıkıyor\" ifadelerini kullandı. Kemik erimesine bağlı çökme kırıklarının hayat boyu kaldığını sözlerine ekleyen Dr. Sulu, “Bizim amacımız beslenme düzenini ayarlayarak bundan sonra kemiklerde oluşabilecek çökme kırıklarını önleyebilmek ve ağrılarını kontrol altına alıp, günlük hayatına devam edebilecek duruma getirmek. Şu an için bunu sağlayabilmiş durumdayız. Betül hanımın tedavisi uzun sürecek. 1-2 sene sonunda artık yeni kırıklar oluşmayacak hale gelecek\" diye konuştu.

\'DOĞUMDAN SONRA YATAKTAN KALKAMAZ HALE GELDİM\'
Betül Bayram ise 5 yaşında bir oğlu olduğunu, ikinci doğumunu 7 ay önce yaptığını belirterek, “İkinci çocuğum Zehra\'nın doğumundan kısa süre sonra sırtımda dayanılmaz ağrılarım başladı. Yataktan kalkamıyor, kolumu hareket ettiremiyordum. Çocuklarıma bakamıyordum\" dedi. Sıkıntıları nedeniyle farklı merkezlerde tahlil ve tetkikler yaptırdığını kaydeden Bayram, şunları söyledi:
“Yapılan tetkiklerde kemik erimesi ve omurgamda erimeye bağlı çökme kırıkları tespit edildi. Ancak bu rahatsızlığıma neyin neden olduğu söylenmedi. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi\'ne geldim. Dr. Gülseren Sulu önce endokrinolojiye yönlendirdi beni. Tahlillerim normal çıkınca beslenme konusunda uzman olan Dr. Sevgi Urhan ile birlikte çeşitli testler yaptılar. Emzirdiğim ilaç verilemiyordu. Beslenme düzenimi anlattığımda yaşadıklarıma kötü beslenmenin neden olduğunu söylediler.\"

\'AYRANIN TADINI BİLMİYORDUM\'
5 yaşından bu yana evlerine kasa kasa kola alındığını alındığını anlatan Bayram, beslenme şeklini şöyle aktardı:
“Ayranın tadını bilmiyordum. Su içmiyordum. 5 yaşımdan bu yana günde 5 litreye varan miktarda kola içiyordum. Sabah uyanır uyanmaz kola içiyordum. Sebze hiç tüketmedim. Hep et yiyordum. Kolanın böyle bir hastalığa neden olabileceği hiç aklıma gelmedi. Kemik erimesi ağrılarına omurgamdaki kırık ağrıları eklenince nefes bile alamıyordum. Bu hastalık psikolojimi de etkiledi. Çocuklarıma nasıl bakacağım, nasıl iyileşeceğim diye ağlıyordum. Şimdi iyiyim çok şükür. Ağrılarım azaldı. Beslenme düzenim değişince kendimi daha rahat hissetmeye başladım.\"

EN GÜZEL İÇECEK AYRANMIŞ
Bir daha asla kola içmeyeceğini söyleyen Betül Bayram, “Kola, içilmesi gereken bir şey değilmiş bunu anladım. Bol su, ayran içilmeli. En güzel içecek ayranmış\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------
Dr. Sevgi Urhan Betül Bayram\'ı muayene ederken görüntüsü
RÖP 1: Dr. Sevgi Urhan
RÖH 2: Betül Bayram
RÖP 3: Dr. Gülseren Sulu
Betül Bayram ve çocuklarının görüntüsü

563 MB -- 05.05 /// HD
Haber: Selma KUNAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

========================

Motosiklet kazası güvenlik kamerası tarafından görüntülendi

HATAY\'ın Samandağ ilçesinde, yolun karşısına geçmeye çalışan Nizam Berrak (59), motosikletin çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Kaza anı ise bir iş yerinin güvenlik kamerası kayıtlarına yansıdı.

Olay, Samandağ ilçe merkezinde meydana geldi. Motosiklet sürücüsü, yolun karşısına geçmek isteyen Nizam Berrak\'a çarptı. Meydana gelen kazada sürücü ve Nizam Berrak yere düştü. Olayı gören vatandaşların ihbarı ile olay yerine gelen ambulans Berrak\'ı Samandağ Devlet Hastanesi\'ne götürdü. Yaralı burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Adı açıklanmayan sürücü gözaltına alınırken, kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamera kayıtlarına yansıdı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Şahsın karşıya geçmeye çalışması
- Motorsikletin çarpması
- Motorsiklet sürücüsünün kalkması
- Kalabalığın gelmesi
- Ölen şahsın sağlık fotoğrafı 

SÜRE: 35\" BOYUT: 65 mb
Haber:Ali ARSLAN-Kamera: SAMANDAĞ,(Hatay), (DHA)

======================================

Kekova\'daki sualtı kurtarma kazısında önemli eserler çıkarıldı

ANTALYA\'nın Demre ilçesi Kekova bölgesinde sualtı kurtarma kazısı yapıldı. Kazıda sualtındaki birçok eser gün yüzüne çıkarıldı. Kazının bilimsel danışmanı Doç. Dr. Erdoğan Aslan, \"Elde edilen veriler bize bölgenin MÖ 7. yüzyıldan başlayarak MS 13. yüzyıla kadar kesintisiz bir gemi ticaretine ev sahipliği yaptığını göstermektedir\" dedi.  
Kültür ve Turizm Bakanlığı\'nın izniyle Demre\'deki Likya Uygarlıkları Müzesi Başkanlığı\'nda Kekova Adası\'nın içinde yer aldığı bölgede 15 gün süren sualtı kurtarma kazısı yapıldı. Kazı Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sualtı Arkeolojisi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Erdoğan Aslan ve ekibi tarafından yürütüldü. Kazıya çeşitli üniversitelerden lisans ve lisansüstü dalgıç arkeologlar katıldı.

İLK KAZI TERSANE KOYU\'NDA YAPILDI
Sualtı kazısı; yaklaşık 6 bin yıllık denizcilik tarihi içinde Anadolu kıyılarında en çok kullanılan gemi rotaları üzerinde bulunan, MS 141 yılında yaşanan deprem sonrası sualtında kaldığı düşünülen ve acil önlem alınması gereken doğal olan ve \'Tersane Koyu\' olarak adlandırılan bölgede belirlenen üç batık alanında yapıldı. Kurtarma kazısı yapılan ilk bölge Tersane Koyu açıklarındaki batık alanı oldu. Gemicilerin kolaylıkla göremediği ve buraya çarparak batan gemilerin olduğu denizin ortasında sığlık oluşturan bir sualtı dağının çevresinde yapılan sualtı kazısında çok sayıda ticaret gemisine ait kalıntılar bulundu.

ESERLER KORUMAYA ALINDI
MÖ 6. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar değişen tarih aralıklarına ait antik ticaret gemilerine ait kargo ürünlerinin bazıları dalga ve akıntılar nedeniyle açığa çıkarken, bu kalıntılar sualtından arkeologlar tarafından gün yüzüne çıkarıldı. Bu kalıntılar Likya Uygarlıkları Müzesi\'nde korumaya alındı. Buluntular arasında amforalar, kandiller, cam eserler ve günlük kullanım kapları yer aldı.

İKİNCİ KAZI ANTİK YAPILARDA
İkinci çalışma Tersane Koyu\'ndaki MS 141 yılında deprem nedeniyle sualtında kalan antik yapılarda gerçekleştirildi. Bu alanda su altında yer alan antik duvar ve zemin döşemelerini korumaya yönelik belgeleme ve tonozlama çalışması yapıldı. Koya gelen yatların çapa atmadan bağlanabilecekleri tonozlama projesi yapıldı.

BİRÇOK KONUYU AYDINLATABİLİR
Önümüzdeki yıllarda devam etmesi beklenen sualtı kurtarma kazılarında çok önemli antik limanlara sahip Kekova bölgesindeki batıklarda batı Akdeniz, Ege, Klikya, Kuzey Afrika, Suriye-Filistin bölgesi, Mısır, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Marmara bölgelerinin birbiriyle olan ticari ilişkilerini, sivil ve mimari özelliklerini, inançlarını, ticaret rotaları hakkındaki birçok konuyu aydınlatması bekleniyor.
Likya Uygarlıkları Müzesi Müdürü Nilüfer Sezgin, sualtı kazıları sonucu ortaya çıkarılan kültürel zenginliklerin müzede sergilenmek üzere korumaya alındığını söyledi.

İKİ BATIK ALANINA ACİL ÖNLEM GEREKTİ
Kazının bilimsel danışmanı Doç. Dr. Erdoğan Aslan da 2002 yılından bu yana Kekova Adası çevresinde Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle çalışma yürüttüklerini kaydetti. Erdoğan Aslan, \"Bu kapsamda Kekova Adası\'nın yerleşimi, ada üzerindeki yerleşim, liman alanları, adaya ulaşım ve antik çağ ticaret gemilerine ait sualtı kazısı ile araştırması gerçekleştirilmiştir. Yapılan tespitler sonucunda acil önlem alınması gereken iki batık alanı tespit edilmiş. Kültür ve Turizm Bakanlığı\'ndan alınan izinle Likya Uygarlıkları Müzesi Başkanlığı\'nda sualtı kurtarma kazısı yapılmıştır\" dedi.

\'BİR BÖLÜMÜ DALGA VE AKINTILARLA AÇIĞA ÇIKMIŞ\'
Çalışma yapılan alanda bir sualtı dağı bulunduğunu vurgulayan Erdoğan Aslan, şöyle devam etti:
\"Bu dağa çarparak çeşitli dönemlerde batan gemi batıkları bulunmaktadır. MÖ 6. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar değişen tarih aralığında kargoların bazıları dalgalar ve akıntılar nedeniyle açığa çıkmış. Bu açığa çıkan kalıntıların koruma altına alınması için kurtarma kazıları yapılmıştır. Sualtı kazıları ile açığa çıkarılan kültür varlıkları Likya Uygarlıkları Müzesi\'ne taşınmıştır. Kekova Adası\'nda acil önlem alınması gereken başka bir bölge de sualtında ender olarak rastlanan ahşap bir gemiye ait olan kalıntılardır. Söz konusu ahşap gemi kalıntılarının bir bölümü dalga ve akıntılarla açığa çıkmış. Açığa çıkan bölümlerin hızlı bir bozulma sürecine girdiği tespit edilmiştir. Yapılan sualtı kazılarında alanın durumu belirlenmiş, koruma önlemleri alınmıştır. Tüm bu yapılan çalışmalarla elde edilen veriler bize bölgenin MÖ 7. yüzyıldan başlayarak MS 13. yüzyıla kadar kesintisiz bir gemi ticaretine ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Antik çağda Kekova yerleşimcilerinin tüm Akdeniz, Ege ve Karadeniz uygarlıklarıyla yoğun bir ticaret ilişkisi olduğu bulunan bilgiler arasındadır. Ayrıca Kekova\'nın doğu-batı ticaretinin tam ortasında bulunması, bu süreçte Akdeniz gemi faaliyetinin kesintisiz devam ettiğini tespit etmiş bulunmaktayız.\"

DÜNYA KÜLTÜR MİRASI GEÇİCİ LİSTESİ\'NDE
Kekova bölgesi 1990 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla \'Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi\' ilan edildi. Batık Şehir, Simena Antik Kenti, Aperlai, Teimiussa gibi antik kentleri, Akvaryum Koyu, Tersane Koyu, Gökkaya Koyu gibi koylarıyla dünya cenneti olarak adlandırılan Kekova bölgesi, 2000 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi\'ne alınmıştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Sualtı kazısı yapılan bölgenin hava görüntüsü
- Sualtında yapılan çalışmalar
- Eserlerin yukarı çıkarılması
- Çıkarılan eserler
- Röp1: Müzesi Müdürü Nilüfer Sezgin
- Röp2:Doç. Dr. Erdoğan Aslan

HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya), (DHA)


======================================

Ukraynalı Julia: Şampiyon Türk sporcusu olmak istiyorum

UKRAYNA\'da üniversite eğitiminin ardından Antalya\'ya yerleşip otellerde animatörlük ve jimnastik eğitmenliği yapan Julia Shulga (28), 6 ay önce başladığı muay thai antrenmanlarında performansıyla dikkati çekti. Ukraynalı sporcu, \"Türkiye\'yi çok seviyorum. Şampiyon Türk sporcusu olmak istiyorum\" dedi.
Ukrayna\'da Filoloji bölümünde eğitim gören Julia Shulga, üniversite döneminde dans ve spora ilgi duydu. Zumba, salsa, pilates, yoga, stretching eğitimi alan Julia, 6 yıl önce tatil için geldiği Antalya\'ya hayran kalıp, mezun olunca yerleşme kararı aldı. Otellerde animatörlük yapıp, şov gruplarında gösterileriyle tatilcileri eğlendiren Julia, spora ilgisini mesleğine taşıdı. Belek\'teki bir otelde hem animasyon hem de jimnastik eğitmenliği yapan Julia, turistik tesislerde konaklayan tatilcilerin spor yaparak eğlenceli vakit geçirmelerini sağladı.
Otellerde çalışarak geçimini sağlayan Julia, dövüş sporlarına merakından dolayı muay thai öğrenmeye karar verdi. Yaz döneminde Antalya Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü\'nün ücretsiz spor okuluna katılan Julia, muay thai antrenmanlarına başladı. Antrenör Yasin Urlu yönetiminde haftanın üç günü Antalya Spor Salonu\'nda muay thai çalışan Julia, başarısıyla kısa sürede dikkati çekti. Oteldeki mesaisinin ardından Belek\'ten yaklaşık 30 kilometre uzaktaki salona halk otobüsüyle gelen Julia, muay thai sporunda başarılı olmak istediğini söyledi.
Antalya\'yı ikinci vatanı olarak gördüğünü ve Türk vatandaşlığına geçmeyi çok istediğini anlatan Julia, \"Türk insanları çok sıcakkanlı ve samimi. Üniversite eğitiminin ardından Antalya\'ya yerleşmeye karar verdim. Çünkü Antalya\'nın sıcak iklimine ve güzelliklerine hayranım. Burada ülkemde kazanacağım paradan daha fazlasını kazanabiliyorum. Spor benim için çok önemli. İşim gereği haftanın her günü spor yapıyorum ama muay thai antrenmanları beni çok heyecanlandırıyor. Türk pasaportu sahibi ve muay thai sporunda başarılı olmak istiyorum. Türkiye\'yi çok seviyorum. Şampiyon Türk sporcusu olmak istiyorum\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------
-Sporcunun Sahildeki ısınma hareketlerinden detay görüntüler
-Sporcunun salondaki antrenmanından görüntü
-Hocası ile çalışmasından görüntü
-Röp- julıa shulga 

307 MB// 2.45 sn HD
Haber:Tolga YILDIRIM- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA, (DHA)


 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir