Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-4

1)YUNANİSTAN'A KARA YOLUYLA GEÇİŞLER DURDU YUNANİSTAN'da gümrük görevlisinin 1 günlük grev ilan etmesinin ardından, bu sabah Pazarkule'den girişler çıkışlar tamamen, İpsala Sınır Kapısı'ndan geçişler ise kontrollü olarak yapılmaya başladı

19 Ekim 2017 14:00

1)YUNANİSTAN\'A KARA YOLUYLA GEÇİŞLER DURDU

YUNANİSTAN\'da gümrük görevlisinin 1 günlük grev ilan etmesinin ardından, bu sabah Pazarkule\'den girişler çıkışlar tamamen, İpsala Sınır Kapısı\'ndan geçişler ise kontrollü olarak yapılmaya başladı.  Yunanistan\'da gümrük görevlileri, hükümetin kemer sıkma politikalarını protesto etmek 1 günlük grev yapma kararı aldı. Bu nedenle Yunanistan\'ın Türkiye\'ye açılan Kipi ve Kastanies gümrüğünde giriş çıkışlar durdu. Grev bu sabah saatlerinde başlamasının ardından Edirne\'nin Karaağaç Mahallesi\'nde Yunanistan\'a açılan Pazarkule Sınır Kapısı\'nda tüm gümrük işlemleri durduruldu. Gümrük, araç geçişlerine 24 saatliğine tamamen kapandı. Yurt dışına çıkmak için gelen araçlar, Türk gümrük görevlilerinin \'grev\' bilgilendirmesinin ardından geri döndü. İpsala Sınır Kapısı\'na da sabah erken saatlerde gelen ve taze balık taşıyan TIR\'ların geçişine izin verildi. Sınır kapısında yoğunluk gözlenmezken, bazı TIR ve araçlar ise geri döndü.

Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Pazarkule sınır kapısı
-Gümrüğün boş hali
-Yunan sınırı
-Polis araçları
-Genel görüntüler
-İpsala sınır kapısı
-Kapıya giren TIR\'lar
-Bekleme yapan TIR\'lar
-Genel ve detay gör.

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Ali Can ZERAY-Ünsal YÜCEL/EDİRNE,(DHA)-

====================================================

2)MADEN ŞİRKETİNİN KESMEK İSTEĞİ FISTIK ÇAMLARI İÇİN MAHKEMEDEN KEŞİF

MUĞLA\'nın Yatağan İlçesi Gökgedik Mahallesi\'nde cam ve seramik sanayisinde hammadde olarak kullanılan \'feldspat madeni\' çıkarmak için mahalle içerisinde köylülerin tek gelir kaynağı olan 286 fıstık çamı ağacının kesilmek istenmesi üzerine mahkemeye başvuran köylülerin talebi üzerine, keşif yapıldı. Hakim ve bilirkişiler keşif yaparken, köylüler tepkilerini dile getirip, 200 yıldır gelir kaynakları olan her biri 3- 4 asırlık çam ağaçlarına kıyılmamasını istedi. 
Yatağan\'ın kırsal Gökgedik Mahallesi yakınlarında 4 yıldır feldspat madeni işleten Global Holding bünyesindeki Straton Madencilik firması, 650 nüfuslu mahalleye 500 metre mesafede yeni bir maden ocağı açmak için harekete geçti. Maden şirketinin, yeni yatırım yapacağı söz konusu alanda her biri 3- 4 asırlık toplam 286 fıstık çamı ağacını kesmek istemesi köylüleri ayaklandırdı. Fıstık çamının en önemli geçim kaynakları olduğunu belirten köylüler, geçen ay bölgeye gelen dozer ve işmakinelerinin çalışmasına engel oldu. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) üyelerininde destek verdiği eyleme,Yatağan Kaymakamı Hayrettin Çiçek müdahale edip, köylüleri ve çevrecileri sakinleştirdi. Bunun üzerine köylüler eylemlerine son verdi.
Kaymakam Çiçek, CHP\'li Yatağan Belediye Başkanı Haşmet Işık, Çevre ve Şehircilik Muğla İl Müdürlüğü ve Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri ile daha sonra Gökgedik\'e gelerek maden ocağı açılmak istenen bölgede incelemelerde bulundu. Ancak, tepkilerine rağmen maden ocağının faaliyetlerini sürdürmesi üzerine 35 köylü, çevre davalarıyla tanınan avukat Remzi Kazmaz aracılığı ile geçen 13 Ekim\'de Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi\'ne başvurup, maden ocağı açılmak istenen yerde çam ağaçlarının kesilmesiyle telafisi mümkün olmayacak zararın ortaya çıkacağını belirtip, delil tespiti yapılmasını istedi. Talep üzerine mahkeme, bölgede keşif yapılmasına karar verdi.
KEŞİF YAPILDI
Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi Özge Öter ve bilirkişiler kadastro kontrol memuru Turan Gül, Orman Mühendisi Osman Eşe, Ziraat Mühendisi Osman Akçalık, keşif için dün (çarşamba) Gökgedik Mahallesine geldi. Keşif heyeti, köylülerin avukatı Remzi Kazmaz ve çevreciler tarafından karşılandı. Keşif heyeti, kesilmek istenen fıstık çamlarının bulunduğu bölgede 2 saat süreyle incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından bilirkişiler, Muğla Orman İşletme Müdürlüğü\'nden ilgili belgeler istendikten sonra 30 gün içerisinde raporlarını hazırlayacaklarını bildirdi.

\"AŞ YERİNE TAŞ MI YİYECEĞİZ\"

Köylüler, keşif sırasında, kendileri talepte bulunana kadar bölgede bilirkişi incelemesi yapılmamış olmasına tepki gösterdi. Köylülerden evli, 2 çocuk, 2 torun sahibi 60 yaşındaki Aysel Bayram, mahallelerine 300 metre ilerisine kurulan maden ocağı nedeniyle hayvanlarının ölmeye başladığını, hastalıkların ise arttığını belirtip, \"650 köylünün, tek geçim kaynağı olan fıstık çamımızı elimizden almaya çalışıyorlar. Ağaçları kesecekler de bizler aş yerine taş mı yiyeceğiz? Bu devirde, bu yaşta hangi şehre göçüp nasıl 500 bin TL verip ev alarak yaşayacağız? Bunu hangi vicdan kabul eder? Bilirkişi yetmez, devlet büyükleri gelsinler, yerinde durumumuzu görsünler. Bu güzelim ağaçlara, köylüye kıyılır mı? Maden çıkaracak yer mi kalmadı? Gökgedik\'e göz diktiler, buna izin vermeyeceğiz\" dedi.

\"KANDIRILMAKTAN BIKTIK\"

Köylülerden, 5 çocuk, 14 torun sahibi 80 yaşındaki Ayşe Göçmen, \"Hayatımız bu fıstık ağaçları. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği bu ağaçlar. Zeytinimizi elimizden aldılar, şimdi fıstığımız ile birlikte hayatımızı da elimizden almak istiyorlar. 80 yaşındayım bu yaştan sonra doğduğum büyüdüğüm toprakları fıstığımı bırakıp nereye gideceğim? \'Cahiliz\' diye bugüne kadar her gelene, her söylenen söze inandık. İnandık da hata mı ettik? Yeter artık, kandırılmaktan bıktık. Mahallemizin ortasına maden ocağı açılması için ruhsat veren devlet yetkilileri, gelip burayı gördüler mi? Gelsinler halimizi ağaçlarımızı bir görsünler, öyle karar versinler. Masa başında alınan karar ile 260 ailenin hayatı karartılacak. Bizi, yerimizden yurdumuzdan etmesinler. Çünkü gidecek yerimiz, yurdumuz yok, burada doğduk, burda öleceğiz \" diye konuştu.

\"ZEYTİNİ BİTİRDİLER SIRA ÇAM FISTIKLARINA MI GELDİ?\"

Bir başka köylü 6 çocuk, 4 torun sahibi 80 yaşındaki Ali Göçmen, mahallerinde tam 286 ağacı kesmek için işaretlediklerine dikkati çekip, \"Kesmeye geldiklerinde izin vermedik. Kimseyi buraya sokmadık. Jandarma, Kaymakam geldi, direndik. Şimdi de hukuk ve adalet önünde hakkımızı arıyoruz. Burada köylünün tek geçim kaynağı fıstık çamı. Yılda yaklaşık 3 ton fıstık çamı elde edip, satıyoruz. Bunun vergisini de veriyoruz. Orman Bölge Müdürlüğü bile alan içerisinde kesim yaparken kesinlikle fıstık çamlarına dokunmuyor, sadece kızılçamları kesiyor. Burada maden uğruna, köylülerin gelir kaynağı olduğunu bile bile çamlara kıymak istiyorlar. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini maden uğruna gasp etmelerine izin vermeyeceğiz\" diyerek, tepkisini dile getirdi.

\"DEVLET İLE VATANDAŞIN KARŞI KARŞIYA GELMESİNİ İSTEMİYORUZ\"

Köylülerin Avukatı Remzi Kazmaz da 200 yıldır fıstık çamlarından gelirini temin eden köylülerin mahallesinin içinde maden aramaya kalkan şirketin tam 650 kişinin geleceği ve geçmişini yok etmeye çalıştığını söyledi. Avukat Kazmaz, \"Köylüler tek geçim kaynağı olan fıstık çamlarına sahip çıkmak için bugüne kadar seslerini duyurmaya çalışmışlar. Herkese, devletin ilgili makamlarına da güvenmişler ancak burada bir ÇED Raporu dahi almadan, işi \'oldu, bittiye\' getiren maden şirketi hem 286 fıstık çamı ağacını kesilmek üzere işaretletmiş hem de ısrarla mahalleye girerek maden aramak istiyor. Ancak bugüne kadar hiçbir hukuki yol izlenmemiş. Biz vatandaşın, köylünün devlet ile karşı karşıya gelmesini istemiyoruz. Bu insanlar evlerine, aşlarına sahip çıkmak istiyor, bundan daha doğal ne olabilir? Bu nedenle keşif ve tespit yapılarak adalet önünde hukuk önünde burada gerçeklerin görünmesini ve tüm Türkiye\'nin öğrenmesini istiyoruz. Bugüne kadar, hayvanlarından, sağlıklarından olmuşlar, yaptıkları tüm itirazlar dikkate alınmamış. Şimdi ise yurtlarından ve aşlarından olmak istemiyorlar. Bilirkişilerin ve adaletin vereceği karara inanıyoruz, Bu kararlar doğrultusunda, Gökgedik köylülerinin 200 yıldır yaşadıkları topraklarda yaşamlarına devam edebilmeleri için raporların ardından yürütmeyi durdurmak için Bölge İdare Mahkemesi\'nde dava açacağız. Zaten gelen mahkeme heyeti ve bilirkişiler de bu güzellikteki çam ağaçları görünce, nasıl kıyılacağı konusunda şaşkına döndüler. Yılda 1.5 milyon TL gelir elde ederek vergilerini de veren köylüden ne istiyorlar? Köylünün bütün yasal haklarını sonuna kadar kullanmasını sağlayacağız, yasa dışı haksız hukuksuz yapılmaya çalışılan bu işlere birileri \'dur\' demek durumunda. Yoksa köylünün cahilliğinden, saflığından, devlete karşı olan güveninden yararlanıp kimse işi \'oldu, bittiye\' getirmeye çalışmasın, buna izin vermeyeceğiz\" dedi.
Mahkeme heyeti ve bilirkişilerin, incelemeleri sonrası mahalleden ayrılması üzerine köylüler de sessizce dağıldı.
Gökgedik Mahallesi\'ndeki kesilmek istenen çam ağaçlarının köyülere atalarından miras olarak kaldığı, bakımlarının kendileri tarafından yapıldığı, ancak kadastro çalışması bugüne kadar yapılmadığı için mülkiyetinin tescillenmediği öğrenildi.

Görüntü Dökümü
---------------------
-Keşif heyetinin incelemesinden görüntü
-Fıstık çamı ağaçları ve maden ocağından görüntü
-Köylülerle röp.
-Köylülerin avukatı Remzi Kazmaz ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Yaşar ANTER / YATAĞAN (Muğla), (DHA)

===============================================

(ÖZEL)
3)ENGELLİ ÖĞRENCİLER İÇİN BEZ BEBEK ÖRÜYOR 

TOKAT\'ın Niksar ilçesinde yaşayan ev hanımı 63 yaşındaki Ayşe Atila, ördüğü bez bebekleri internet üzerinden satarak, gelirini Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) bünyesindeki engelli öğrencilerin ihtiyaçlarına aktarıyor. Niksar ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi Ayşe Atila, çocukken öğrendiği bez bebek örme işini, yardıma dönüştürdü. Atila kendi imkanları ile ördüğü bez bebekleri ilçe merkezinde eğitim gören engelli öğrencilere katkı olarak satmaya başladı. 3 ile 4 gün arasında ördüğü bez bebekleri sosyal medya hesabından satan Ayşe Atila, \"Bu benim çocukluğumdan gelen bir hobi. Ben kendi oyuncaklarımı kendim yapıyordum. Eskiden oyuncaklara ulaşmak o kadar kolay değildi. Bez bebek yapardım, kendim giydirirdim. Hatta ablalarımı o kadar çok taciz ederdim ki \'bana bez keser misiniz, ben kendim dikeceğim, giydireceğim\' diye. Daha sonra ben bunları eşimin dostumun çocukları için, kendimi eğlendirmek ve boş vaktimi doldurmak adına bez bebek yapmaya başladım. Arkadaşlarımı, dostlarımı çok mutlu ettim, çok hediye verdim. Bir süre sonra dedim güzel çocuklar çok seviniyor herkes çok beğeniyor. Ben bunu Niksar\'da  Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfımız (ZİÇEV) var. Oradaki çocukların sevgiye, ilgiye, gelire çok ihtiyacı var. Ben kendi kendime bir proje düşündüm. \'Neden ben bunları onlar için yapmayayım, neden onlara ekonomik bir katkıda bulunmayayım\' diye düşündüm ve bu yola çıktım. Onun için yapmaya, örmeye başladım\" dedi.

\"KANSEROJEN MADDE İÇERMİYOR\"
Ördüğü bebeklerin yüzde yüz pamuktan olduğunu söyleyen Ayşe Atila, \"Bu bebekler plastik içermiyor, kanserojen içermiyor, doğal. Çocuklar için hiçbir zararlı maddesi olmayan, rahatlıkla çocuklarımızın oynayabileceği doğal bebekler. O yüzden ebeveynler bunlar ile rahatlıkla çocuklarının oynamasına izin verebilirler. El emeği oluyor, farklı ve özgün oluyor. Satışını internet üzerinden sipariş üzerine yapıyorum. Fiyatları bebeğin tipine, modeline göre 60 ile 70 lira arasında satıyorum. Neden engelli öğrenciler? Ben bu çocuklarımızı çok önemsiyorum, yakından tanıyorum. Onların ekonomik katkıya çok ihtiyaçları var. Ben bunları onların yararına satışa sunuyorum. Onların araç ve gereçlerini karşılamak, bir miktar olsun onlara yardımcı olmak istiyorum. ZİÇEV\'in ilçemizde okulu var, eğitim veriliyor. Ben onların eğitimini çok önemsiyorum. Niksar halkının yardımlarıyla açılmış bir okul. 80 öğrenci va orada ve bu çocukların eğitim almaları da çok önemli\" şeklinde konuştu.
Ördüğü bebeklerin tüm gelirini bu çocukların eğitimine aktardığını belirten Atila, çevresinden aldığı olumlu görüşlerin de kendisini motive ettiğini söyledi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Kadının evinden görüntüler
-Ördüğü bebeklerin görüntüsü
-Bebek örerken görüntüleri
-Konuşması

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/NİKSAR,(Tokat)(DHA)
(220 mb)

==============================================

4)JANDARMADAN KİRAZ’DA UYUŞTURUCU BASKINI

İZMİR’in Kiraz İlçesi’nde, jandarmanın insansız hava aracı ‘drone’ destekli düzenlediği operasyonda, 9 bin 450 gram kubar esrar ele geçirildi. Operasyonda 1’i kadın 2 kişi gözaltına alındı. 
İl Jandarma Komutanlığı ile Kiraz İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Çayağzı Mahallesi’nde bir evde uyuşturucu madde ticareti yapıldığı bilgisine ulaştı. Belirlenen adrese insansız hava aracı ‘drone’ destekli yapılan baskında, 9 bin 450 gram kubar esrar ele geçirildi. Operasyonda 1’i kadın 2 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin jandarmadaki sorgusunun sürdüğü belirtildi.

Görüntü Dökümü
----------------------
- Operasyondan görüntü
- Drone görüntüleri

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR, (DHA)

===================================================

5)EĞİTİM-SEN GENEL BAŞKANI AYDOĞAN PANELE KATILDI

EĞİTİM ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, OHAL sürecinde yaşanan meslekten ihraçlara değinerek, \"İhraçların yüzde 97\'si diğer sendikalar ve sendikasızlardan\" dedi.
KESK\'e bağlı Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Tokat\'ta düzenlenen \'Eğitimdeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri\' paneline konuşmacı olarak katıldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Toplantı salonunda düzenlenen panele Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Feramus Şahin, sendika üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Panelde konuşan Feray Aytekin Aydoğan OHAL sürecine rağmen Eğitim-Sen olarak Türkiye’nin birçok ilinde sokağa çıkmaya devam ettiklerini söyledi. Aydoğan, \"İstanbul\'da 36 haftadır ihraç edilen arkadaşlarımız sokağa çıkıyor. Tüm bunlara rağmen direnen tek sendika olma ve gerçek sendika olma özelliğimizi de koruyoruz. İhraçlara baktığımızda sadece bizden mi ihraç var. Aslında ihraçların yüzde 97’si diğer sendikalar ve sendikasızlardan. Bizim dışımızda bütün sendikalardan ihraç var. Peki onlar ne yaptılar. Onlar arkadaşlarını ihbar ettiler, yalnız bıraktılar, sabahtan akşama birlikte olan, beş vakit namaza birlikte gittikleri yan komşularını ihbar ettiler ve her anlamda da yalnız bıraktılar. Şu anda baktığımızda hiçbiri birbirine güvenmiyor. Bu ihraçların içerisinde Eğitim Bir-Sen\'liler, Türk Eğitim Sen’liler çoğunluğu oluşturmakta. Eğitim İş ve sendikasızlar da var.  Sürgünler sürecinde de yaşadığımız gibi arkadaşlarına sahip çıkan, arkadaşlarının yüreğini yüreğinde hisseden her türlü mağduriyetine sahip çıkarak koruyoruz ve korumaya da devam edeceğiz\" dedi.

Görüntü Dökümü:
---------------------
-Paneden görnütüler
-Aydoğan\'ın konuşması

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,(DHA)

(136 mb)

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir