Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-3

1)FABRİKA İŞÇİLERİNİ TAŞIYAN MİNİBÜS KAZA YAPTI: 16 YARALI KOCAELİ'nin Gölcük ilçesinde bir fabrikanın işçilerini taşıyan servis minibüsü otomobile çarpışması sonucu 16 kişi hafif yaralandı

17 Ekim 2018 13:02

1)FABRİKA İŞÇİLERİNİ TAŞIYAN MİNİBÜS KAZA YAPTI: 16 YARALI

KOCAELİ\'nin Gölcük ilçesinde bir fabrikanın işçilerini taşıyan servis minibüsü otomobile çarpışması sonucu 16 kişi hafif yaralandı.
Kaza İhsaniye Mahallesi Yeni Ford Yolu Kavşağında meydana geldi. Bir fabrikanın işçilerini taşıyan Erkut Obat yönetimindeki 41 P 3588 plakalı servis minibüsü kavşakta Adnan Seyhan yönetimindeki 41 GS 197 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada otomobil ve minibüs sürücüleri ile birlikte minibüs içersideki 14 işçi hafif yaralandı. Kazayı görenler 112\'yi arayarak yardım istedi. Yaralılara olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi, Kocaeli Devlet Hastanesi ve Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi\'ne sevk edildi,,Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Kaza yapan araçlar
-Ambülans içersinde yaralıya müdahale
-Polis ve sağlık ekiplerinden detaylar
Haber-Kamera:Soner Gülezer-Gölcük-Dha

Soner GÜLEZER/GÖLCÜK(Kocaeli)(DHA)- 

=====================================================

2)VAN\'DA 49 KİLO EROİN ELE GEÇİRİLDİ

VAN\'da polisin şüphe üzerine durdurduğu minibüste yaptığı aramada, 49 kilo 925 gram eroin ele geçirildi. Minibüs sürücüsü M.P. gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, merkez İpekyolu ilçesi, Vali Mithat Bey Mahallesi Kışla Yolu üzerinde uygulama noktası oluşturdu. Ekipler uygulama noktasında durumundan şüphelendikleri minibüste uyuşturucu madde arama köpeği \'Alfa\' ile detaylı arama yaptı. Yapılan aramalarda minibüsün farklı yerlerine zulalanmış 99 paket halinde 49 kilo 925 gram eroin ele geçirildi. Minibüs sürücüsü M.P. gözaltına alınırken, soruşturmanın çok yönlü devam ettiği belirtildi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-Minibüste narkotik köpeği ile yapılan aramalar
-Polis ekiplerinin zula yapılan eroini bulması
-Eroinin zulalanmış yerden çıkarılması ve teşhir edilmesi

Orhan AŞAN/VAN, (DHA) 
=====================================================

3)FİRARİ HÜKÜMLÜ YAKALANDI

ADANA\'da, \'kasten adam öldürme\' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan Aytaç Çekin (41) operasyon sonucu yakalandı.
İddiaya göre, Aytaç Çekin \'kasten adam öldürme, ruhsatsız mermi\' bulundurma suçundan açık cezaevine konuldu. Cezaevinden izin alan Çekin, geri dönmeyince firari konumuna düştü. Mahkeme ise şüpheliyi, yargılandığı davadan mühebbet hapse mahkum etti. İl Emniyet Müdürlüğü\'ne bağlı Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, Çekin\'i yakalamak için harekete geçti. Ekipler şüpheliyi Yüreğir İlçesi Yenibey Mahallesi\'nde sahte kimlikle yakaladı. 
Emniyete götürülen hükümlü işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü
----------------------
- Zanlının emniyetten çıkarılması
- Polis aracına bindirilmesi
- Asayiş Şube Müdürlüğü tabelası
- Emniyet Müdürlüğü tabelası

SÜRE: 36\" BOYUT:67 MB

Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,(DHA)

=======================================================

4)ÇAY TARIMINDA MUCİZE; 3 KAT VERİM ELDE EDİLEN GÜBRE BULUNDU

DOĞU Karadeniz’de, 4 ilde, 830 bin dekar alanda yapılan çay tarımında yıllardır kullanılan kimyasal gübrenin yerine TEMA Vakfı tarafından oluşturulan örnek bahçelerde yeni bir organik gübreleme modeli uygulandı. Kimyasal gübrenin zararlarından toprağı korumayı amaçlayan uygulama ile otları kesilen, kazılan ve tarım kireci ile işlendikten sonra geriye kalan lif, sap ve tozlarından oluşan çay atıklarının serildiği deneme bahçelerinde, 3 kat fazla çay verim elde edildi. Rize’nin Çayeli ilçesi Senoz Vadisi’ndeki örnek bahçelerde 5 aylık uygulamanın sonuçlarını gören üreticiler, yeni üretim modeline yöneldi. Uygulamanın bölgeye yayılması halinde çay tarımında 80 yıldır kullanılan kimyasal gübreden vazgeçilmesi gündeme geldi. TEMA Vakfı Proje Koordinatörü Nevzat Özer, \"Bölgede yürüttüğümüz \'Her Dem Toprak İçin Projesi’ ile çay atıklarının gübre olarak uygulandığı bahçelerden verim fışkırıyor\" dedi.
Doğu Karadeniz\'de, Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan çay tarımında 1970’li yıllardan itibaren uygulanan kimyasal gübre sonucu asitleşme oluşan topraklarda verim kaybı oluşmaya başladı. Çaykur tarafından 10 yıldır yürütülen proje ile kademeli olarak organik tarıma geçiş çalışması başlatıldı, 40 bin dekara yakın arazide organik çay tarımına geçildi. Bölgede tartışılan ve zarar veren kimyasal gübrelerden toprak yapısının arındırılmasını amaçlayan organik çay üretimi için çalışma yürüten TEMA Vakfı, \'Her Dem Toprak İçin Projesi’ başlattı.  TEMA Vakfı tarafından Rize\'nin Çayeli ilçesi Senoz Vadisi\'nde 1.5 dönüm üzerinde oluşturulan örnek bahçelerde yeni bir organik gübreleme modeli uygulandı.
VERİM 3 KAT ARTTI
Kimyasal gübrenin zararlarından toprağı korumayı amaçlayan uygulama ile otları kesilen, kazılan ve tarım kireci ile işlendikten sonra geriye kalan lif, sap ve tozlarından oluşan çay atıklarının serildiği deneme bahçelerinde, kimyasal gübre kullanılan bahçelere göre 3 kat fazla çay verim elde edildi. Dekara 600 kilogram yaş çay yaprağı hasadı yapılan çay tarımında bu rakam 1700 kilogramı aştı. TEMA Vakfı\'nın 1.5 dönüm uygulama bahçesinde kimyasal gübre verilen alanda ise ürün rekoltesi düştüğü gözlendi. Örnek bahçelerde 5 aylık uygulamanın sonuçlarını gören üreticiler, yeni üretim modeline yöneldi. Üreticiler, çay bahçelerine koştu, yeni gübreleme metodunu uygulamaya başladı. Uygulamanın bölgeye yayılması halinde çay tarımında 80 yıldır kullanılan kimyasal gübreden vazgeçilmesi gündeme geldi.
TEMA VAKFI TEMSİLCİSİ ÖZER: BAHÇELERDEN VERİM FIŞKIRIYOR
TEMA Vakfı Proje Koordinatörü Nevzat Özer, bölgede yürüttükleri \'Her Dem Toprak İçin Projesi’ ile çay atıklarının gübre olarak uygulandığı bahçelerden verim fışkırdığını belirterek hiç kimyasal gübre kullanmadıkları halde yüksek verime ulaşıldığını söyledi. Özer, \"Bahçelerden bitkinin besinine, suyuna ortak olan yabancı otlar çıkarılıyor. Toprağın güneşe, havaya ihtiyacı vardı. Karadeniz toprakları diğer bölgeler gibi değil organik maddece çok zengindi. Ama organik maddenin çözülüp bitkiye besin olabilmesi için hava, ışık ve kimyasal gübrelerin yok ettiği toprak canlılarına ihtiyaç vardı. Onun için mutlaka çapalanması gerekiyordu. Diğer taraftan bitki besin maddesi açığını kapatacak en önemli gübre yine bitkinin kendisiydi. Topraktan aldığı besinlerle ürettiği çayın bir kısmı fabrikalarda işlenip insanlara sunulurken lif, sap, toz gibi atıkları kompost yapılarak toprağa verilebilirdi. Bir ton çay atığı bir dönüm çaylığın iki yıllık gübre ihtiyacını karşılayabilirdi. Bütün bunlar; yabancı ot temizliği, çapalama, tarım kireci ve çay atıkları ile biraz da organik gübre örnek bahçelerine özenle uygulandı. Dekara 600 kilogram yerine, 1700 kilogram yaş çay hasadı yapıldı. Hiçbir kimyasal yok, her şey yerli ve milli. Doğanın, toprağın gücünü harekete geçirmek yeterli. Çay tarımı 70 yılda bölgenin kaderini değiştirdi, göçü, yoksulluğu önledi,  ekonomik sosyal gelişimin dinamiği oldu. Türk halkı dünyada herkesten daha çok sevdi çayı. Bu topraklardan nice 70 yıllar daha çay, bereket fışkırması için toprağı verimli ve üretken kılmak zorundayız\" dedi.
KORK: ÜRETİCİ, 4 BİN LİRAYA VARAN EK GELİRE SAHİP OLACAK
TEMA Vakfı Rize Temsilcisi Ahmet Ali Kork, fabrikalardan artan çay atıklarını olgunlaştırarak kazdıkları toprağa tarım kireci ile birlikte uyguladıklarını belirterek şunları dedi:
\"Çay atıkları zenginlik içermektedir. Doğaldır ve bitkinin kendisidir. Yaprağından çay elde ediliyor, kalan sapı toprağa geri ekiliyor. 1.5 dönümlük örnek bahçenin bir dönümünde bu çalışmaları yaptık. Kalan kısmını da şahit olarak bıraktık. Sonuç olarak şunu gördük; üçüncü sürgünde bile 3-4 kata varan bir verim farkı var. Kimyasal gübreyi bile aşan bir verim söz konusu. Biz aslında bilinen şeyleri tekrarladık. Birçok akademik çalışmanın önerdiği şeyleri yaptık. Uyguladığımız çok farklı şeyler değil ve vatandaşlarda bu farkı gördü. Yoldan geçerken bile fark edilebilecek bir yükseklik farkı var. Umuyoruz ki bütün bölgede, toprağa sahip çıkan, tarım tekniklerini doğru kullanan bir tarım şekliyle organik tarımdaki verim kaybını durdururuz. Üretici sadece bir dönümlük yerde 2 iş gününü ekstra olarak bu işe ayırdığı, çapa yaparak ve gübresine verdiğinde bu ona verim olarak geri dönecek. Üretici 2 gün çalışarak 4 bin liraya varan ek gelire sahip olacak\"

ÜRETİCİLER HEYECANLI

Uygulamaya tanık olan çay üreticisi Vesile Kork, \"Daha önce kimyasal gübre kullanırken verim iyi geliyordu ama yapılan bu yeni çalışmayla ortaya çıkan verim bizi hayrete düşürdü. Kimyasal gübreden daha verimli ürün ortaya çıktı. Bu yeni uygulamadan memnunuz ve bizde bahçemizde uygulayacağız\" dedi. 
Güngör Yücel de \"Organik tarıma geçtikten sonra ben kendi tarlalarımda verim alıyorum. Bu yöntemle verim ve kalitede artış yaşanıyor. Bende bu yöntemi uygulayacağım\" diye konuştu.
Ali Balcı ise \"TEMA Vakfı buraya gelip düzenleme yaptıktan sonra farkı görünce ben de kendi bahçemde aynısını yapmaya başladım. Yapılan uygulamanın bir farklılığı var. Ürünümüz artacak\" ifadelerini kullandı.
Bahçelerinde verimin artacağını belirten Mehmet Baltacı da \"Bunun kıymetli bir şey olduğunu düşünüyorum. Kuruluşlar bazı yöntemler üretiyor ancak bu yöntemlerin sürdürülebilir olup olmaması noktasında bizim kuşkularımız vardı. TEMA Vakfı burada elini taşın altına koydu. Burada bazı çalışmalar yürütüyor ve bunu takip ediyor. Bu çok önemlidir. Biz bu çalışmaları görüyoruz ve bu çalışmanın aynısını ben kendi bahçemde yapacağım\" diyerek projeyi uygulayan ekibe teşekkür etti.   

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Drone ile çay tarlası detayları
-Çay tarlasında gübre uygulaması
-TEMA Temsilcisi Nevzat Özer açıklaması
-TEMA Temsilcisi Ahmet Ali Kork açıklaması
-Üreticilerle röp.
-Detaylar

Haber: Muhammet KAÇAR - Kamera: Ayetkin KALENDER RİZE-DHA 

======================================================

5)ÇAĞLAYAN VADİSİ’NDE ÇÖP TEHDİDİ

RİZE\'nin Fındıklı ilçesinde toplanan çöpler, Çağlayan Vadisi’nde dere kenarına dökülerek depolanıyor. Çöplük alandan çevreye yayılan kötü kokular ev sahiplerini rahatsız ediyor. Kokudan dışarı çıkamadıklarını, pencere dahi açamadıklarını belirten vatandaşlar, çöplüğün kapatılmasını istiyor. Fındıklı Belediye Başkanı Adnan Özbalaban, \"Yapılan iş doğrumu? Değil. İmkansızlıklardan yapılan bir şey. Bunu da çözmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz\" dedi.  
Doğu Karadeniz Bölgesi\'nde katı atıkların düzensiz bertaraf edilmesi, gelişigüzel vahşi depolama yöntemlerinin uygulanması, uzun süreden bu yana çözülemeyen bir çevre sorunu haline geldi. Rize\'nin Fındıklı ilçesi Çağlayan Vadisi\'nde, belediye tarafından 3 yıldır mahallelerden toplanan çöpler vahşi depolama yöntemi ile Çağlayan deresi kenarında biriktiriliyor. Belediye ekipleri, dökülen çöplerin üzerini kapatarak koku yayılmasını önlemeye çalışıyor. Ancak, alanda biriken çöplerden çevreye yayılan kötü kokular ev sahiplerini rahatsız ediyor. Kokudan dışarı çıkamadıklarını, pencere dahi açamadıklarını belirten vatandaşlar, çöplüğün kapatılmasını istiyor.

\'KOKUDAN EVDE DURAMIYORUZ\'

Çevreye yayılan kokudan rahatsız olduklarını anlatan Bülent Güven, “Ben bir mahalleli olarak bu çöplerden rahatsızım. Fındıklı Belediyesi başka bir yer bulamadı, bu çöpleri evimize yakın yerlere döktü. Biz de kokudan evlerimizde duramıyoruz. Misafirlerim geldi, evimden içeri alamadım. Çünkü evin içerisi de pis kokuyor, dışı da pis kokuyor. Ben şimdi ne yapayım?Kapı, pencere açamaz olduk. Kokudan evlerimizde duramaz hale geldik\" dedi.

\'BİZİ ÇILDIRTMASINLAR\'

Fındıklı Dereleri Koruma Platformu Sözcüsü Hüseyin Acar da insanların yaşam alanına çöp depolandığını belirterek bu çöpün bu alana yakışmadığını söyledi. Acar \"Dereleri mahvettik, sularımızı, toprağımızı, havamızı kirlettik. Biz burada yaşamak istiyoruz, ölmek istemiyoruz. Burada bir yağmur yağdığı zaman, derelerden, evimizde bulanık su akıyor. Biz bunu hak etmiyoruz, bu hizmet değil. Su insanların yaşam kaynağı, su vitamindir, hayattır, kandır, candır, ibadettir ve temizliktir. Bu suyun anasını ağlatmasınlar ve bize kulak versinler, bizi çileden çıkartmasınlar. Gerekirse buradaki halkı buraya toplarız, Fındıklı’yı buraya yığarız. Buraya önlem alınsınö diye konuştu.

\'ÇÖPLÜĞÜN YAKININDA İÇME SUYU KUYUSU VAR\'

CHP Fındıklı İlçe Başkanı Kadirhan Kadıoğlu ise çöp depolanan alanın içme suyu alınan dereye çok yakın bir mesafede olduğunu belirterek şunları dedi:
\"Bu çöplüğün aşağısında bizim su içme kuyumuz var. Farklı kuyular var ama yeterli olmadığı zaman biz bu kuyudan su veriliyor. Bu gördüğünüz bütün alanlar dere yatakları. Buradaki arazi sahipleri, yerlerini para karşılığı mutlaka belediyeye veriyordur. Bu alan halk sağlığına zarar verecek durumda. Evet belediyecilikte en büyük sorun çöp sorunudur, 15 yıldır bu sorunu halledemediler. Bu sadece ilçenin durumu değil, bu sadece mevcut olan AK Partili belediyelerin de çözebileceği bir şey değil, bu topluca halledebileceğimiz bir sorun. Önümüzdeki belediye seçimlerinde, çöp sorununu halledemeyecek hiçbir belediye başkan adayı, bizden de dahil olmak üzere aday olmasın. Bu bir halk sağlığıdır, bunu korumak hepimizin görevidirö  

BELEDİYE BAŞKANI: YAPILAN İŞ DOĞRUMU, DEĞİL

Fındıklı Belediye Başkanı Adnan Özbalaban da çöplük alanla ilgili tepkiler üzerine açıklamalarda bulundu. Çöp konusunun kendi ilçelerinde olduğu gibi diğer tüm ilçelerinde sorunu olduğunu ifade eden Özbalaban, \"Bizim gibi küçük ölçekli ilçelerde, bu gibi durumların çözümü zor. Çünkü çöp kimsenin istemediği, kendisine yaklaştırıldığı zaman itiraz edilen bir şey. Birkaç uygun yer bulduk. İtirazlar oldu ama bu çöp bir şekilde dökülecek. Biz bunun çaresini arıyoruz. 5 ilçe belediyesi olarak bir çöp birliği kurduk. Güzel bir tesis yapmayı planlıyoruz. Şu anda geçici olarak söylenen yerlere çöpleri döküyoruz. Bizim şu anda döktüğümüz yerler tarıma elverişli alanlara dönüştü. Haftada 2 defa içme sularımız Sağlık Müdürlüğü tarafından kontrol ediliyor. Bugüne kadar olumsuz bir duruma rastlanılmadı. Bu durum biraz seçim malzemesi yapılıyor. 3-4 yıldır yapılan çöp dökme işleminin bu günlerde gündeme getirilmesi biraz anlamlı geldi. Yapılan iş doğrumu? Değil. İmkansızlıklardan yapılan bir şey. Bunu da çözmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Çöpü de toprakla kamufle ediyoruz, üzerini kapatıyoruz. Orada yer altı sularına karıştığı iddia ediliyor ama orada pompalar çalışmıyor. Biz dağlardan gelen suyu ilçemize veriyoruz. Ancak vatandaş çöpü görmek istemiyor ve haklılarö ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü
----------------------
Drone ile Çağlayan Vadisi detayları
Çöp detayları
Vatandaşlarla röp.
Hüseyin Acar ile röp.
Belediye Başkanı Adnan Özbalaban ile röp.
Haber: Selçuk BAŞAR - Kamera: Uğur AYDIN RİZE-DHA

======================================================

6)TARİHİ PİRİNÇ HAN\'DA \'ÇELİK KAPI\' TEPKİSİ

BURSA\'da, müzik eğitmeni Murat Çapkın\'ın, 510 yıllık tarihi \'Pirinç Han\'da stüdyo çalışmaları için kiraladığı dükkanın ahşap kapısını beyaz çelik kapı ile değiştirmesi, tepkiye neden oldu. Murat Çapkın, dekorasyon çalışması süren dükkanda hırsızlık olaylarına karşı çelik kapı ile önlem aldığını söyledi. Çapkın, \"Mevcut kapıda hasar vardı. Tadilattan sonra kapıyı tarihi dokuya uygun şekilde yenileyeceğiz\" dedi. 
Bursa\'nın önemli yapılarından Cumhuriyet Caddesi\'ndeki \'Pirinç Han\', 1508 yılında Osmanlı hükümdarı 2\'nci Bayezid tarafından yaptırıldı. Önceki yıllarda tahıl ve pirinç satılan yer olduğu için \'Pirinç Han\' adını alan, duvarları tuğla ve moloz taşıyla örülü tarihi yapı, büyük avlu içinde 2 katlı sıralanan revaklar (üstü örtülü, önü açık yer) ve arkasında yer alan odalardan oluşuyor. 1855 Bursa depreminde hasar gören, yakın zamanda restore edilen tarihi yapının alt katında şimdi çay bahçeleri, kafeler, üst katında çoğu kitap satılan iş yerlerinden oluşan dükkanlar bulunuyor.
AHŞAP KAPI YERİNE ÇELİK KAPI
Müzik eğitmeni Murat Çapkın, tarihi hanın üst katındaki dükkanı, Milli Emlak Müdürlüğü\'nden ihale usulü kiraladı. Çapkın, stüdyo çalışmaları yapacağı dükkanın ahşap kapısını söküp, yerine beyaz renkte çelik kapı taktı. Handaki diğer 77 dükkanın aynı renkteki ahşap kapılarından farklı olarak monte edilen çelik kapı, çevrede tepkiye neden oldu. Bazı kişiler, kapının fotoğrafını sosyal medyada paylaşarak tepkilerini dile getirdi.
HAN YÖNETİMİ TEPKİLİ
Han yöneticisi Recep Korkmaz, iş yeri sahibini uyardıklarını, gerekli yerlere de şikayet ettiklerini söyleyerek, \"Konuyla ilgili yasal gereklilikler yerine getirilecek. Anıtlar Kurulu ve belediyeden yetkililer gelip kapıyı değiştirmesi konusunda kiracıyı uyardı\" dedi.
Handa faaliyet gösteren ressam Bayram Saltabaş da \"Böyle tarihi alanları öz yapısına uygun şekilde korumamız gerekiyor. Ancak görülüyor ki toplum olarak bu konuda oldukça duyarsızız. Bu tarz şeyler tarihi olgularımıza zarar veriyor. Komşumuzu, taktığı bu kapıyla ilgili olarak uyardım. Eski kapıyı hala sakladıklarını, gerekirse tekrar takabileceklerini ifade ettiler\" diye konuştu.
Filografi ustası Sultan Fadime Keskin de \"Ben 6 yıl önce buradaki atölyemi kiraladığım zaman herhangi bir değişiklik için izin almam gerektiği söylenmişti. Ancak bir sabah bu kapıyı gördük. Demek ki bir çok insan izin almadan da hareket edebiliyor\" dedi.
\'HIRSIZLIĞA KARŞI ÖNLEM ALDIK\'
Murat Çapkın ise stüdyo çalışmaları için kiraladıkları dükkanda dekorasyon çalışması yapıldığını belirterek, \"Tadilat sürecinde kullandığımız stüdyo ekipmanları çok yüksek fiyatlı ürünler olduğu için hırsızlık olaylarına karşı böyle bir kapı takma gereği duyduk. Mevcut kapıda hasarlar vardı. Biz de geçici olarak bu kapıyı taktık. Dekorasyon ve tadilat işlemlerimizin ardından kapımızı buradaki tarihi dokuya uygun şekilde yenileyeceğiz\" dedi.
\'KAPI STÜDYO\'
Kapıyla ilgili olumsuz tepkiler aldıklarını ifade eden Çapkın, \"Kapımız Türkiye\'de fenomen oldu. Hem esprili hem de olumsuz tepkiler aldık. Bu sorunu düzelteceğiz, daha da güzelleştireceğiz. Yaptığımız eserleri de bu kapı sayesinde yayınlayacağız. Bu kapı belki de bize kapı açacak. Daha öncesinde stüdyomuzun ismini \'Han Stüdyo\' olarak düşünüyorduk; ancak şimdi ismi \'Kapı Stüdyo\' olacak\" diye konuştu.
Milli Emlak Müdürlüğü yetkilisi de çelik kapı ile şikayetler aldıklarını, gerekli incelemeden sonra işlem yapılacağını söyledi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-Kapıdan ve handan genel detaylar
-Normal kapıların görüntüleri
-Han esnafları ile röportajlar
-Han yöneticisi Recep Korkmaz ile röp
-Kapıyı takan kiracı Murat Çapkın ile röportaj

SÜRE: 4.41 BOYUT: 524 MB
Haber-Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA, (DHA) 

=======================================================

7) Cezaevinde yangın tatbikatı

ADIYAMAN E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, yangın tatbikatı yapıldı.
Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yetkilileri, senaryo gereği cezaevinde yangın olduğu ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, polis, sağlık ve AFAD ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri tarafından çıkarılan yangına senaryo gereği müdahale edildi. Yetkililer, cezaevinde olası bir duruma karşı hazırlıklı olmak amacıyla tatbikatların sıklıkla gerçekleştirildiğini belirtti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
- Cezaevi
- İtfaiye, AFAD ve sağlık görevlileri
- Önlem alınması
- Ekiplerin cezaevine girmesi
- Cezaevi önünde bekleyen mahkum yakınları
- Genel ve detay görüntüler 

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)
115 MB

============================

8 ) Karabük\'te annesini döven babasını silahla yaraladı

Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(DHA) – KARABÜK’te, hurdacıda çalışan Cihan A(37), eve alkollü gelip annesini dövdüğünü ileri sürdüğü babasını av tüfeği ile vurarak yaraladı.
Olay, gece yarısı saatlerinde Kartaltepe Mahallesi Ulubatlı Hasan Caddesi’nde meydana geldi. Mehmet A.(72), evine alkollü bir şekilde gelerek eşi Fatma A(70) ile tartışmaya başladı. Alkollü baba eşyaları kırıp dökerken iddialara göre eşine de şiddet uygulamaya kalktı. Yan odadaki oğlu Cihan A., av tüfeği ile gelip babasıyla kavgaya tutuştu. Bu sırada ateş alan tüfekten çıkan saçmaların isabet ettiği Mehmet A, kanlar içerisinde yere yığıldı. Haber verilmesiyle olay yerine gelen sağlık ekipleri, kasığından yaralanan Mehmet A’ya ilk müdahalesinin ardından ambulansla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Cihan A. ise olay yerine gelen polis ekiplerince gözaltına alındı.
 Hastanede tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu olan Mehmet A., karakola gidip kendisini yaralayan oğlu Cihan A’dan şikayetçi oldu. Hastanede alkollü olduğu belirlenen Mehmet A’nın diğer çocukları da annelerine şiddet uyguladığı gerekçesiyle babalarından şikayetçi oldu.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Olay yeri
-Cihan A.
-Fatma A.

Haber-Kamera:Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(DHA)
Süre:(01.18) Boyutu:(146 MB.)
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir