03 Ekim 2017 13:26
Kuşadası\'nda korkutan yangın
AYDIN\'ın Kuşadası İlçesi\'ndeki 5 katlı bir apartmanın çatı katında çıkan yangın korkuttu. İtfaiye ekiplerinin söndürdüğü yangın maddi hasara yol açtı.
Cumhuriyet Mahallesi Osman Kocaman Sokak\'ta bulunan 5 katlı bir apartmanın çatı katında, dün (pazartesi) saat 20.30\'da yangın çıktı. Tedirginlik yaratan yangın nedeniyle apartman sakinleri korkuyla kendilerini sokağa çıktı. İhbar üzerine sokağa gelen Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri, yangına müdahale etti. Yaklaşık yarım saatlik çalışma sonunda yangın, çevre apartmanlara sıçramadan kısa sürede kontrol altına alındı. Ancak apartmanın çatısı komple yandı. Çevredeki vatandaşların yangının uçucu madde bağımlılarının yangını çıkarmış olabileceğini iddia etmeleri üzerine polis inceleme yaptı. Yangının çıkış nedeninin araştırıldığı belirtildi. Polis, yangınla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Vatandaşların cep telefonuyla çektiği alevli görüntü
- İtfaiyenin müdahalesi
Haber- Kamera: Latif SANSÜR / KUŞADASI (Aydın), (DHA)
======================================
Adana Şehir Hastanesi\'nde hemşireye saldırı
ADANA\'da hizmet vermeye başlayan 1550 yataklı Şehir Hastanesi\'nde görevli hemşire Dilek Keskin, yoğun bakım ünitesindeki bir hastanın saldırısına uğradı.
Olay, Koroner Yoğun Bakım Ünitesi\'nde 30 Eylül\'de sabaha karşı meydana geldi. Tedavi altında bulunan Ömer Ç., yatağından kalkarak dolaşmaya başladı. Ünitede görevli hemşire Dilek Keskin, hastanın yataktan kalkarak dolaşmasının sağlığı açısından tehlikeli olacağı uyarısını yaptı. Ömer Ç. iddiaya göre EKG cihazını hemşire Dilek Keskin\'in üzerine atarken daha sonra cihazın kablosuyla genç kadının sırtına vurmaya başladı. Başka bir hasta yakını tarafından kurtarılan Dilek Keskin, başı sırtı ve eline aldığı darbeler nedeniyle rapor alıp, Ömer Ç.\'den şikayetçi oldu. Hemşire Keskin, polise verdiği ifadesinde, \"Hastayı dolaşmasının tehlikeli olabileceği konusunda uyarınca, küfür edip saldırdı. EKG cihazını üzerime attı. Yanımda 2 hemşire arkadaşım daha vardı. Onlar odaya doğru kaçtı. Ben hastayı sakin olması için uyarmaya çalışırken, bu kez beni yakalayıp EKG cihazının kablosuyla sırtıma vurdu. Kurtarmasalardı bana büyük zarar verecekti\" dedi. Halen tedavisi süren Ömer Ç.\'nin de olayla ilgili ifadesi alındı.
Sağlık Emekçileri Sendikası Başkanı Muzaffer Yüksel ve Adana Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Ökten, hemşire Dilek Keskin\'e yapılan saldırı ile ilgili açıklama yaptı. Şehir Hastanesi\'nde gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmadığını savunan Muzaffer Yüksel, \"Hastanede her katta 3 koridor var. Ancak, güvenlik görevlisi eksik. Hastanede personel de yetersiz. 30 yoğun bakım yatağının olduğu ünitede sadece 2 hemşire nöbet tutuyor. Doktorlar hastaları muayene ederken tüm sekteryayı kendileri yapıyor. Hastane yönetimini gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz\" dedi.
Adana Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Ökten ise gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda sağlık çalışanlarına saldırıların artacağını söyledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Adana Tabip Odası yönetiminin basın açıklaması
- Sağlık Emekçileri Sendikası Başkanı Muzaffer Yüksel\'in açıklaması
- Darp edilen hemşireden detay görüntüler
- Genel ve detay görüntüler
SÜRE:01\'38\" BOYUT:100 MB
Haber-Kamera: Murat KİBRİTOĞLU/ADANA,(DHA)
====================================================
Aksaray\'da FETÖ operasyonu; AK Parti Kadın Meclis üyesi gözaltına alındı
AKSARAY\'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması soruşturmasında düzenlenen operasyonda aralarında 3 avukat ile kapanan HAS Parti il başkanı Nurettin Aktan\'ın aralarında bulunduğu 7 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan avukatlardan birinin ise Aksaray Belediyesi Ak Partili Meclis Üyesi Hümeyra Aksoy Gür olduğu öğrenildi.
Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY\'ye yönelik soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında bugün polis tarafından yapılan operasyonda, örgütle bağlantısı olduğu ileri sürülen aralarında kapan HAS Parti il başkanı Nurettin Aktan\'ın aralarında bulunduğu 7 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında 3\'ünün avukat olduğu ve bu avukatlardan birindi Aksaray Belediyesi Ak Partili Meclis Üyesi Hümeyra Aksoy Gür olduğu öğrenildi. Gözaltına alınan şüpheliler Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü\'ne götürüldü.
(Görüntü Dökümü
-----------------
- Gözaltına alına şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi
- Sağlık kontrolünden çıkartılması
(KJ:Haber- Kamera: Hasan BÖLÜKBAŞ AKSARAY DHA))
================================================
Kamyoneti devrilmemesi için iple tuttular
ŞANLIURFA’nın Siverek İlçesi’nde yoldan çıkan kamyonet, şarampole devrilmemesi için önce kasasındaki demirlere bağlanan iplerle tutuldu, ardından kamyon yardımıyla çekildi.
Paşa Çiçek adlı besici beslediği küçükbaş hayvanları dün 33 NCH 32 plakalı kamyonetiyle öğle saatlerinde ilçe merkezine getirdiği sırada Siverek- Çermik karayolunun 15\'inci kilometresinde direksiyon kontrolünü yitirdi. Paşa Çiçek\'in kullandığı kamyonet, yol kenarındaki uyarı levhasına çarparak durabildi. Devrilme riski taşıyan kamyonetinden inen Paşa Çiçek, yoldan geçen sürücülerden yardım istedi. Çiçek ve yardımına koşanlar, buldukları kalın ipleri kamyonetin kasasının demirlerine bağlayarak devrilmemesi için çekmeye başladı. Bu sırada küçükbaş hayvanlar da kamyonetin kasasından indirildi.
Vatandaşların iple çekerek devrilmesini engellediği kamyonet daha sonra durduğu bölgeden kamyon yardımıyla çekildi. Yarım saat süren ve vatandaşların gayretiyle kamyonetin şarampole devrilmesinin engellenmesi, bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla da kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
- Yan duran kamyonet
- Kamyonetten indirilen hayvanlar
- Kamyonetin bağlı olduğu ip
- Çevredeki kalabalık
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: ŞANLIURFA-DHA)
===============================================
KTÜ\'lü akademisyen Doç. Dr. Akgün: Doğaya karşı bilinçsiz müdahalede doğa kendisini hatırlatıyor
TRABZON Karadeniz Teknik Üniversitesi Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür yardımcısı Doç. Dr. Aykut Akgün, Doğu Karadeniz Bölgesi\'nde özellikle yaz mevsiminin bitimine yakın aralıklarla yağan şiddetli yağışlar ve sonrasında meydana gelen sel ve heyelan afetlerini değerlendirdi. Bölge vatandaşlarının AFAD tarafından oluşturulan \'Heyelana duyarlılık\' haritalarını dikkate almalarını öneren Akgün, \"Doğaya karşı bilinçsiz müdahalede doğa kendisini hatırlatıyor ve olumsuz cevap veriyor\" dedi.
KTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Uygulamalı Jeoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve KTÜ Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür yardımcısı Doç. Dr. Aykut Akgün, bölgede etkili olan yağış sonrası oluşan ve can kaybında da neden olan sel ve heyelanları değerlendirek bölge vatandaşlarına tavsiyelerde bulundu.
\'BİLİM ÖNEMLİ VERİLER SUNMAKTA\'
Heyelanlar, heyelanların gelişimi ve özellikle heyelana duyarlı potansiyel alanların belirlenmesi konusunda çalışmalar yürüten Doç. Dr. Akgün, doğal olayla doğal afetin farklılığına dikkat çekerek \"Bölgede görülen heyelan ve sel aslında doğal süreçler. Bunları ve oluşumlarını engellemek aslında mümkün değil. Ancak bunların insanlar ile etkileşime geçtikleri noktada insana verebilecekleri zararı azaltmak ya da bunları önlemek mümkün. Dolayısıyla bir doğal olayı engelleyemezsiniz ama o doğal olayının insana verebileceği zararı ve bunların önüne geçebilir ya da azaltabilirsiniz. Bunun için bilimsel ve mühendislik faaliyetler bunun için önemli veriler sunmaktadır. Onun için doğal olayla doğal afeti ayırt etmek gerekir\" dedi.
\'YAPILMASI GEREK ÇOK BASİT\'
Bölgede yerleşim yeri seçilirken bilimsel kriterlere ve mühendislik ölçütlerine uygun davranılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Akgün \"Doğu Karadeniz\'de en çok etkilendiğimiz olaylar; sel ve heyelan. Burada her 2 olayı da tetikleyen faktörlerin başında yağış geliyor. Burada bu tetikleyici faktörün çalışmaya başladığından itibaren insanların ve insanlarla ilgili her türlü unsurun, bundan nasıl etkilenebileceği ve bu durumdan da en az ya da hiç zararla nasıl çıkabileceği üzerine biz çalışmalar yapıyoruz. Dünyada bu böyle. Buna aslında bölge değil ülke genelinde bakmak gerekiyor. Bir defa yanlış yerleşim yeri seçilmektedir. Özellikle dere yataklarına yerleşim kurulması ve binaların, fabrika ve benzeri alanların kurulması sel olayında ciddi can ve mal kaybına neden olmaktadır. Heyelanlarda hemen hemen durum aynıdır. Heyelanlarda heyelana duyarlı alanlarda öncelerden herhangi bir ön kestirim yapmadan bir yerleşim kurulması ya da bir yol açılması, kazı yapılması o kütlenin harekete geçmesi dolayısıyla da zarara sebebiyet veriyor. Burada genel olarak yapılması gerek çok basit. Yerleşim yerlerinizi seçerken bilimsel kriterlerine ve mühendislik ölçütlerine uygun davranılması gerekiyor. Bu yapıldığında afet olaylarında yaşanılanlar azalabilir\" diye konuştu.
\'DOĞA KENDİSİNİ HATIRLATIYOR\'
Doğaya karşı bilinçsiz müdahalede doğanın kendisini hatırlatarak olumsuz cevap verdiğine dikkat çeken Akgün şöyle konuştu: \"Yerleşim alanlarıyla ilgili planlamalarda mutlaka uzmanlardan fikir alınması gerekiyor. Bu konuda AFAD ciddi bir çaba içerisinde. Keza üniversiteler bu konu hakkında ciddi bilgilere sahip. Planlamalar yapılırken ön değerlendirmelerin yapılması ve ortaya çıkabilecek sonuçlar itibarıyla bu planlamaların yapılması son derece önemlidir. Bu sayede can kaybı yaşadığımız olayların önüne geçilmiş olacak. Bunun başka bir çözümü maalesef yok. Özellikle insan etkisi, ormansızlaştırma olarak tariflenen bitki örtüsündeki tahribat bölgede maalesef uzun yıllardan beri heyelanların tetiklenmesinde bir faktör. Bu önemli bir husustur. Doğaya karşı bilinçsiz müdahalede doğa kendisini hatırlatıyor ve olumsuz cevap veriyor. Önemli olan bu olumsuz yanıtların önüne bilimsel ve mühendislik kriterle geçmeye çalışmaktır\"
HEYELANA DUYARLILIK HARİTALARINA DİKKAT
Meteoroloji tarafından yapılan uyarıları ve AFAD tarafından oluşturulan heyelan duyarlılık haritalarının dikkate alınması tavsiyesinde de bulunan Akgün şöyle dedi: \"Artık köylerdeki yerleşim alanları belli. İnsanlar özellikle bulundukları yerin heyelana duyarlı olup olmadığını bilemezler. Bu konuda da bilinçlendirme de gerekiyor. Dolayısıyla her vatandaşın üzerinde bulunduğu yerin heyelan açısından nasıl bir duyarlılığa sahip olduğunu bilmesi gerekiyor. Bu tarz yoğun yağışların olduğu dönemde yapılan uyarılar sonrasında da eğer vatandaşlar bulundukları yerin heyelana karşı duyarlı bir alan olduğunu biliyorsa bu durumda muhakkak tetikte olmaları gerekir. Bir de her heyelanlı alanın \'Nasıl güvenli bir alana getirilebilir\' diyerek çalışma yapılabilir. Bu da tabi ki biraz maliyet gerektirmektedir. Ama planla son derece önemlidir. AFAD bu konuda çalışmalar yürütmektedir. Türkiye\'de her bölge bulundukları yere ait orta ölçekli haritalarla heyelan duyarlılık haritaları oluşturdu. Vatandaşların heyelana duyarlılık haritalarını dikkate almalarını öneriyorum. Özellikle bu haritalara AFAD\'a başvurarak gerçekleştirilebilir. Ancak bu şekilde bir önlem alınabilmesi mümkün\"
Yağışların bölgede aralıklarla süreceği ve bu konuda da vatandaşların tedbirlerini alarak dikkatli olmaları gerektiğini kaydeden Akgün, ayrıca Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yapılan Türkiye\'de heyelan envanter haritasının güncellenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Doç. Dr. Aykut Akgün konuşması
...ARŞİV...
Bölgede sel ve heyelan görüntüleri
Detaylar
HABER: FATİH TURAN KAMERA: OSMAN ŞİŞKO / TRABZON (DHA)
=======================================================
Hayalleri ve fikirlerini \'kalem ucuna\' resmediyor
MERSİN\'de yaşayan 26 yaşındaki kimya mühendisi Recep Alçamlı, dünyada sayılı insanın uğraştığı \'kalem oyma sanatı\' ile kurşun kalemin ucuna minimal heykeller yapıyor.
Özellikle eğitim hayatı boyunca hayatımızın bir parçası olan kurşun kalemi özel bıçak ve neşterlerle oyarak birer sanat eseri haline getiren Recep Alçamlı, kalem ucuna minyatür figürler işliyor. Standart kalemleri oyarak onlara hayat veren genç sanatçı, özellikle güncel ve sosyal sorumluluk çerçevesinde yaptığı eserleriyle dikkat çekiyor. 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasını da bir kalemin ucunda ölümsüzleştiren Alçamlı, toplumun kanayan yarası haline gelen kadına şiddete de kaleminde yer veriyor.
Öğrencilerin kullanmış olduğu kalemleri esere çevirmeye çalıştığını belirten Alçamlı, \"26 çalışmam var şu ana dek. Önceleri obje çalışıyordum ama gelişmeye başladıkça kendi düşüncelerimi dışa vurmakta iyi bir yol oldu bu sanat. Daha sonra sosyal sorumluluk çalışmalarına dönüştü. Soma faciası beni çok etkilediği için onu çalıştım, engellilerle ilgili, kadına şiddetle ilgili çalışmalar yaptım. Gündemdeki beni etkileyen olayları çalışıyorum\" dedi.
\'KALEMLERDE ANILAR BİRİKİYOR\'
Kalemlerde biriken anıların kendisine ilhan kaynağı olduğu ve bu yüzden özellikle kullanılmış kalemleri tercih ettiğini kaydeden Alçamlı, \"Yıllarca öğrencilik yaptım ve elimizde sürekli kalemler vardı. Bana en yakın materyallerden biri. Bir de kalemler kullanılıp küçülünceye kadar bir sürü anı yazıyor. Bir sürü mutluluk, hüzün yazıyor, bir anlam ifade ediyor benim için. Bu yüzden heykeller için kalemi tercih ettim. Kretuar bıçakları ve neşter kullanarak kalemi oyuyor ve figürler oluşturuyorum\"diye konuştu.
Görüntü dökümü
------------------------
-Recep Alçamlı çalışırken
-Alçamlı kalem oyarken
-Kalemlerden görüntüler
-Kalemlerden detaylar
-Alçamlı yaptığı kalemleri incelerken
-Alçamlı\'nın konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN, (DHA)
==================================================
Prof. Dr. Dönmez ‘Bütün kültürler kiracı, Biz ev sahibiyiz’
AMASYA Müzesinde Oluz Höyük çalışmalarında bulunan bulguların tanıtımında konuşan, İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Başkanı ve Oluz Höyük kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, “Anadolu’da hiçbir Türk mezarlığında ne bir kazı yapılmış, ne başka bir şey yapılmış, böylesine bir miras hiç kimsede yok. Sadece Amasya’da var. Bunlar üzerine yapılacak her türlü tarihleme, her türlü DNA, her türlü bilimsel çalışma hakkı Amasya’ya ait. Böyle bir mirasın üzerinde oturuyoruz. Yani bence bütün kültürler kiracı biz ev sahibiyiz. Bunun da önemini bilerek hem eski kültürleri kendi kültürümüz gibi kabul ederek, hem de ev sahibi olmanın hoşgörüsünü kabul edeceğiz. Ama bu arada kendi kültürümüzü de bir Türk arkeolojisini de bizim artık hayata geçirmemiz lazımö dedi.
Amasya Oluz Höyük kazı alanında yeni bulunan bulgular Amasya Müzesinde Vali Osman Varol, İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hamdi Yanık, Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Karaman’ın katıldığı basın toplantısında İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Başkanı ve Oluz Höyük kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez tarafından basın mensuplarına tanıtıldı. Oluz Höyük kazı çalışmalarında Büyük İskender’in Asya seferi ile başlayan süreçte (MÖ 300’ler) tahrip edildiği anlaşılan tapınakta kullanılmış ateş kültürüne ait taşınabilir ateş yakma kabı (ateşdan) ve şişler, Haoma (kutsal içki) Kültürüne işaret eden kepçeler ve kaplar ile kurban kültürüne ait satır, bıçaklar ve testere açığa çıkarıldı.
İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Başkanı ve Oluz Höyük kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, “Anadolu’nun bilinen en eski testeresi Hitit dönemine ait Çorum müzesinde sergileniyor. O zannediyorum, zenaat ile ilgili bir testere yalnız burada bulunan testere kutsal tapınak çukuruna gömülmüş, demirden bir testere iki tarafında perçinleri var, mutlaka iki tarafta da ahşap çekme sapları olması lazımdı. Hem dönemi hem de işlevi itibariyle kutsal niteliği nedeniyle Anadolu arkeolojisinde bir ilk olma özelliği taşıyorö dedi.
Prof. Dr. Dönmez, “Amasya’nın bir arkeolojik kenti olması lazım, nasıl İstanbul bir müzeler kenti, nasıl Gaziantep bir yemek kenti Amasya’nın da kültür ve arkeolojik kenti olması lazım, inanç kenti olması lazım. Pek çok Türk Mezarlığı var. Anadolu’da hiçbir Türk mezarlığında ne bir kazı yapılmış, ne başka bir şey yapılmış, böylesine bir miras hiç kimsede yok. Sadece Amasya’da var. Bunlar üzerine yapılacak her türlü tarihleme, her türlü DNA, her türlü bilimsel çalışma hakkı Amasya’ya ait. Böyle bir mirasın üzerinde oturuyoruz. Yani bence bütün kültürler kiracı biz ev sahibiyiz. Bunun da önemini bilerek hem eski kültürleri kendi kültürümüz gibi kabul ederek, hem de ev sahibi olmanın hoşgörüsünü kabul edeceğiz. Ama bu arada kendi kültürümüzü de bir Türk arkeolojisini de bizim artık hayata geçirmemiz lazımö dedi.
Amasya Valisi Osman Varol ise, “Gerçekten çok önemli bulgular, bizim alanımız olmamasına rağmen bahsettiğiniz özellikle arkeolojik kazıların bazılarının tarihin akışında ve bugüne kadar bilinen tarihin yorumlanmasında çok ciddi değişiklikler yapabildiğini gördük. Gerçekten Anadolu’nun hak ettiği değeri akademik eserlerle de ortaya koymanızı sağlayacak. Eserleri de her yıl yenilersiniz diye umuyorum. Bizlerde bu süreçte hep yanınızda olmaya çalışacağızö diye konuştu.
Amasya Valisi Osman Varol, Kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez’den Oluz Höyük’te bulunan ateş yakma kabı (ateşdan) ve şişler, Haoma (kutsal içki) Kültürüne işaret eden kepçeler ve kaplar ile kurban kültürüne ait satır, bıçaklar ve testere hakkında bilgi aldı.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Oluz Höyük kazı alanında bulunan eserler detay
-Amasya Müzesi’nde basın toplantısı detay
-Kazı Başkanı Prof. Dr. Dönmez açıklama
-Vali Varol açıklama
-Diğer detaylar
Haber-Kamera: Sinan HARMANCI/AMASYA,(DHA)-
================================================
Nasreddin Camii açıldı
ANTALYA\'nın Kaş İlçesi\'nde restorasyonu tamamlanan 245 yıllık Nasreddin Camii, törenle yeniden ibadete açıldı.
Kaş\'a bağlı Kasaba Mahallesi\'ndeki Nasreddin Camii\'nin açılış törenine Vali Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kaş Kaymakamı Bilgihan Bayar, Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer, Demre Belediye Başkanı Süleyman Topcu, Ak Parti İl Başkanı Rıza Sümer, İl Müftüsü Osman Artan, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, İlçe Milli Eğitim Müdürü Faruk Atılgan, Ak Parti İlçe Başkanı Mutlu Ulutaş, daire amirleri, belediye meclisi üyeleri ve halk katıldı.
Açılışta konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, \"Özellikle son 15 senede tarihi eserlerimize gösterilen, mabetlerimize gösterilen önem, gerçekten dikkat çekici. 1770\'li yıllarda hizmete sunulan Nasreddin Yusuf Ağa Camii, 1970\'li yıllarda küçük bir onarım görmek suretiyle günümüze kadar gelmiş. Son zamanlardaki görüntüsü, hepimizin hoşuna gitmeyen bir görüntüydü. Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz bu esere yeniden muhteşem bir görüntü verdi\" dedi.
Vali Münir Karaloğlu da \"Mekanlar insanlarla güzel. İnsan nefesiyle güzel. Şehirler de kendi tapuları olan mekanlarla değerlidir. Şehirlerin tarihi, şehirlerin yaşanmışlığı, hafızası tarihi mekanlar üzerinden oluşur. İstanbul\'u anlamak isterseniz Ayasofya\'ya, Süleymaniye\'ye, Sultan Ahmet\'e bakarsanız size İstanbul\'u anlatır. Bursa\'ya bakarsanız Ulu Camii, Yeşil Türbe, Emir Sultan size Bursa\'yı anlatır. Edirne\'de tek başına Selimiye, Konya\'da da Mevlana Hazretleri\'nin türbesi ve camii, Konya\'yı tek başına size ifade eder. İşte Kasaba Nasreddin Camii de Kasaba Kaş\'ın ilk yerleşim yeri, ilk ilçe merkezi, önemli bir buluşma yeri. Buradaki bu tarihi eser de batı Antalya\'nın tarihini, hatırasını, yaşanmışlıklarını bize ifade edebilir. Onun için camiler, tarihi mekanlar önemlidir. Bu eserlerin yaşatılması, yeniden restore edilmesi bizim, hükümetimizin ve kamunun en önemli görevlerinden birisidir\" diye konuştu.
Konuşmaların ardından caminin açılışı yapıldı. Vali Münir Karaloğlu ve açılışa katılanlar camide ikindi namazı kıldı.
1772 yılında Kasabalı Yusuf Ağa tarafından yaptırılan Nasreddin Camii, geç Osmanlı mimarisinin bölgedeki önemli örneklerinden biri. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 760 bin 720 lira harcama yapılarak restore edilen caminin çalışmaları 450 günde tamamlandı. Nasreddin Camii, batı Antalya\'nın en eski ikinci camisi. Osmanlı taş mimarisinin önemli örneklerinden. Kesme taştan, kare planlı kubbe ile örtülü, kuzeyi üç bölümlü kubbeli, son cemaat yeri olan bir camidir. Batıda bulunan minarenin yedi köşeli kaidesi bulunmaktadır. Son cemaat yeri dört sütün tarafından taşınır. Giriş kapısı yanında iki adet minberi vardır. Yapılan restorasyonda yeni tuvalet ve şadırvan yapıldı. Taş duvarlar temizlendi, kireç derz uygulaması yapıldı. Dış pencereler yenilendi. Minber, mihrap, kubbe kemerleri, kubbe kasnağı orijinal renklere bağlı kalınarak, canlandırıldı. Kubbeler 2 santim kurşunla kaplandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Kasaba levhası
- Caminin dışından ve içinden değişik bölümler
- Dış mekanlar
- Açılış
- Kurdele kesimi
- Namaza duruş
- Konuşmalar
HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/KAŞ, (DHA)
=========================================
Kebabın başkenti Adana\'da ebabın başkenti Adana\'da düzenlenecek
KARNAVAL ve festival kenti olarak öne çıkan kebabın başkenti Adana\'da, bu kez de 6-7-8 Ekim\'de \'Lezzet Festivali\' düzenlenecek.
Portakal Çiçeği Karnavalı, Adana Film Festivali, Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali, Kebap Festivali ve Rock Festivali ile anılan Adana\'da, \'Lezzet Festivali\' heyecanı yaşanıyor. Adana Valiliği himayesinde, kamu ve özel kurumlar ile sivil toplum kuruluşlarının ortaklığında gerçekleştirilecek festivalde, Adana Kebabı başta olmak üzere, ciğer, şırdan, bici bici, analıkızlı çorbası, mumbar ve diğer yöresel yemekler de katılımcılara sunulacak.
Merkez Park içerisinde hazırlanan geniş bir alanda Adana lezzetleri görücüye çıkacak. Alanda kurulacak 100\'den fazla stantta lezzet ustaları ve şefler, farklı Adana lezzetlerini gastro şovlar ile konuklara tanıtacak. Ayrıca bu lezzetler için atölye çalışmaları da gerçekleştirilecek. \'Hasat turizmi\' ile de farklı bir içeriğe sahip olacak etkinlikte özel bir program hazırlandı. Türkiye\'nin dört bir yanından gelip etkinliğe katılacaklar, narenciye ve pamuğun hasadı deneyimi yaşayacak. Konserlerle renklenecek festivalde, şehir dışından gelenler yöreye özgü lezzetlerin yaşatıldığı bölgelere geziye götürülecek.
VALİ DEMİRTAŞ\'TAN ÇAĞRI
Herkesi festivale çağıran Adana Valisi Mahmut Demirtaş, şunları kaydetti: \"Festival kapılarını 6 Ekim\'de açıyor. Tüm vatandaşlarımızla Adana\'nın lezzetlerini paylaşacağız. Hem Adana\'daki hem de başka yerlerdeki herkesi festivalimize davet ediyorum. Lezzet denilince akla gelen çok sayıda gurme ve işinde fark yaratan isim de festivalimizde olacak. Kebabıyla, şalgamıyla tüm lezzetlerimizin tadılmasını istiyoruz. Adana film ve tiyatro festivalinden Portakal Çiçeği Karnavalı\'na dek çok sayıda önemli etkinliğe imza atıyor. Bu etkinliklerimizin amacı Adana\'yı daha çok tanıtmak. Kültür ve sanatın yanı sıra yemek kültürü de çok önemli yer tutuyor. Gelen herkes Adana Kebabını Adana\'da yiyecek, şalgamını Adana\'da içecek. Bu özel lezzetlerin kendi yerinde tadılmasını istiyoruz. Bu etkinliklerimiz inşallah hep devam edecek.\"
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Adana Valisi Mahmut Demirtaş röp
- Kebap ve Şalgam detay görüntüleri
- (Arşiv) festival görüntüleri
Haber:Yusuf BAŞTUĞ/Kamera:Eser PAZARBAŞI-ADANA,(DHA)
==============================================
Gölhisar\'da altyapı 30 Kasım\'da bitecek
BURDUR\'un Gölhisar İlçe Belediye Başkanı Ramazan Canural, ilçedeki altyapı çalışmalarının 30 Kasım 2017\'de biteceğini söyledi.
Gölhisar Belediye Başkanı Ramazan Canural ilçedeki yatırımlarla ilgili basın toplantısı düzenledi. \'Gölhisar büyük düşünüyor, değişim sürüyor\' sloganıyla işbaşına geldiklerini belirten Başkan Canural, 2014 yılından 2019 yılına kadar Gölhisar tarihinde görülmemiş bir rakam olan 400 milyon TL\'lik yatırım yapacaklarını söyledi.
Göreve geldiklerinde 7.5 milyon lira olan belediye bütçesinin 1 milyon liraya yakın bölümünün altyapı tamiratlarına harcandığını anlatan Canural, \"Altyapı yıllardan beri Gölhisar\'ın en büyük sorunuydu. Eski köhnemiş bir altyapıya mutlaka el atılmalıydı. Göreve gelmemin ikinci haftasında İller Bankası Bölge Müdürlüğüne giderek altyapı için para talep ettim. 2014 yatırım programına aldırdım ve 21 Nisan 2015\'te ihale edildi ve 6 ay sonra 15 Ekim 2015\'te çalışmalar başladı. İnşallah 30 Kasım 2017\'de altyapıyı bitirmiş olacağız. Şu anda yüzde 87\'si bitmiş durumda\" dedi.
Canural, altyapı çalışmaları kapsamında 125 kilometre içme suyu, 145 kilometre kanalizasyon, 35 kilometre yağmur suyu drenajı olmak üzere 42 milyon lira bedelli 300 kilometre hat döşeneceğini de belirtti.
1 Temmuz 2014 tarihinden bu yana doğalgaz çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Canural, \"Bakanlar Kurulu\'nun 2013 yılında yayınladığı kararnameyle bu yılın sonunda doğalgaz hattı ilçemize gelmiş olacak. İlçe içerisinde 8 kilometrelik hat döşedik. İnşallah ilçemiz 2018 ağustos ayında doğalgazı yakmış olacak\" diye konuştu.
Canural, ilçede 150 bin metrekare kilit parke döşediklerini ve 35 bin metrekare sıcak asfalt yaptıklarını da anlattı.
Görüntü Dökümü
-----------------
- Ramazan Canural\'ın anlatımı
Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,(DHA)
==============================================
© Tüm hakları saklıdır.