Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-20

Firari savcı ve hakim çift 'gaybubet evi'nde yakalandı Antalya'da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 'gaybubet evleri'ne yönelik operasyonda örgütün üst düzey sorumlularından olduğu öne sürülen savcı ve hakim çift gözaltına alındı

19 Ocak 2018 22:53

Firari savcı ve hakim çift \'gaybubet evi\'nde yakalandı

Antalya\'da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında \'gaybubet evleri\'ne yönelik operasyonda örgütün üst düzey sorumlularından olduğu öne sürülen savcı ve hakim çift gözaltına alındı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ/PDY\'nin darbe teşebbüsünden bir gün sonra, örgütün üst düzey sorumlularından olduğu öne sürülen savcı Hakan D. ile hakim eşi Ayşe D. hakkında yakalama kararı çıkarttı. Yapılan operasyonda Hakan D. ile Ayşe D. çifti evlerinde bulunamadı. Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri, Hakan D. ve Ayşe D.\'nin yakalanması için teknik takip başlattı. Ekipler, çiftin Konyaaltı ilçesi Hurma Mahallesi\'ndeki bir \'gaybubet evi\'nde kaldığını belirledi. Eve yapılan baskında çift, gözaltına alındı. Evde yapılan aramalarda bir tabanca ile bu silaha ait çok sayıda mermi ele geçirildi. 
CEP TELEFONU KULLANMADILAR
Örgütün üst düzey sorumlularından olduğu \'abi\' ve \'abla\' konumunda bulundukları iddia edilen Hakan D. ve Ayşe D.\'nin örgütün şifreli haberleşme programı \'ByLock\' kullanıcısı olduğu kaydedildi. Yakalanmamak için cep telefonu kullanmadığı, yerlerinin de tespit edilmemesi için sürekli adres değiştirdikleri belirlenen çift, sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Şüphelilerin sağlık kontrolüne girişi
-Şüphelilerin sağlık kontrolünden çıkarılması
-Şüphelilerin otomobile bindirilip adliyeye sevki

Haber-Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA, (DHA) 

=======================================

Demirtaş ile görüşen Hasip Kaplan: Demirtaş ikna edilebilir

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş\'ı Edirne\'de tutuklu bulunduğu cezaevinde ziyaret eden HDP Şırnak eski Milletvekili Hasip Kaplan, uzun ve verimli bir görüşme yaptıklarını belirterek, Demirtaş\'ın kendisine ırkçı suçlamaları yapılmasını yanlış bulduğunu söylediğini anlattı. Demirtaş\'ın HDP 3. Genel Kongresi\'nde aday olmayacağını açıklamasıyla ilgili ise Kaplan, \"Başkanlık konusunda halkımız isterse Selahattin Demirtaş ikna edilebilir. Örgüt, parti isterse ikna edilebilir\" dedi.

Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi\'nde tutuklu bulunan Selahattin  Demirtaş\'ın HDP Eş Genel Başkanlığı\'na aday olmayacağını açıklamasınan ardından, Hasip Kaplan\'ın, Twitter üzerinden, \"Demirtaş\'ın yerine sakın bir Türk göz dikmesin, benim naçizane önerim, herkes haddini bilecek..!\" açıklaması tartışmalara neden oldu. Tepkiler üzerine HDP\'den istifa ettiğini açıklayan Kaplan, bugün Edirne\'ye gelerek Demirtaş ile cezaevinde avukatı olarak görüşme yaptı. Kaplan, ziyaret çıkışında, daha önce de sık sık cezaevinde görüştüğü Demirtaş\'ın son yaşanan tartışmaların ardından kendisi ile görüşmek istediğini bildirmesi üzerine geldiğini söyledi. Bugün uzun ve verimli bir görüşme yaptıklarını belirten Kaplan, şöyle dedi: \"Hem kendi davalarının durumunu hem önümüzde yaklaşan kongre tarihi ve yaşanan tartışmaları konuştuk. Kastı aşan bir tweet üzerinden sonraki 2-3 twet\'te parti iç tüzüğü, parti geleneklerine dikkat çekilmesine rağmen ırkçılık bazına taşınmak istenilen, partimize karşı pusuda bekleyen bazı kesimler oldu. Ve ben, her gün basında bunların hepsi her gün sansür uygularken, her gün bu partiyi yok sayarken, televizyonlarda HDP\'yi konuşurken ama HDP\'li bir milletvekilini çağırmayan bu yaklaşımların hastalıklı olduğunu ve pek de dostane olmadığını bildiğim için hiçbir basına bu konuda açıklamada bulunmadım. Ta ki Sayın Demirtaş, kendisi açıklamada bulundu. Kastı aşan bir tweet nedeniyle ırkçılık suçlamalarının son derece yanlış olduğunu, Hasip Kaplan\'ın hayatı boyunca tüm mücadelesiyle ırkçılığa, ayrımcılığa ve ötekileştirmeye karşı mücadele eden bir hukukçu, bir de demokrasi mücadelesinde bulunan bir milletvekili olduğunu, Meclis performansıyla, kitaplarıyla bunu söylediğini anlattı. Ben de teşekkür ettim.\" Kaplan, Demirtaş\'a, doğrusunun bu olduğunu ve genel başkanının açıklamalarına itibar ettiğini ve bundan sonraki süreçte bu tür tartışma zemininde bulunmak istemediğini anlattığını söyledi. 40 yıllık bir hukukçu olduğunu ve bugüne kadar parti içinde yaptığı çalışmaları anlatan Kaplan, şunları söyledi: \"Şunu ifade etmek istiyorum; HDP Türkiye\'nin 3\'üncü büyük partisi. Bir realitemiz, bir gerçekliliğimiz var. İki eş başkan var, genelde birisi Türk oluyor, birisi de Demokrasi Barış Partisi geleneğinden gelen arkadaşlarımızdan oluyor. Sayın Demirtaş da bunun en son başkan temsilcisiydi. Yine bir kongre süreci var önümüzde. HDP farklı kültürlerin, farklı kimliklerin, inançların, ırkların hepsinin mozaiği olan bir partidir. Biz bu partiyi direne direne kurduk. Meclis\'te mücadelesini vererek büyüttük ve barajı aştık. Bizim görevimiz milletvekili olarak, eski bir milletvekili olarak halkımız için çalışmak. Barış, demokrasi mücadelesini sürdürmektir. Umuyorum ki parti de bu yanlış tartışmaya son nokta koyacaktır. Sayın Eş Başkanımın bu açıklamalarından sonra, daha sağlıklı bir kurultay çalışmasına yönelip, konferanslarda kim başkan olmak istiyor, nasıl projeler götürmek istiyor, bunların tartışacağı daha farklı bir tartışma zemini yaratılmasını diliyorum. Bu tartışmalar yaşanırken kırılanlar olabilir, üzülenler olabilir. Gönül almasını da biliriz, doğru olan yerde de doğru olduğumuzu ifade etmesini de biliriz. Halklarımızın gerçeklerini de takip eder dikkat çekeriz. Zaten benim dikkat çekmek istediğim, Doğu\'da, Güneydoğu\'da partimin çok oy aldığı bölgelerde, eş başkanlık seçimlerinde bunların dikkat edilmesiydi. Umarım bunlar anlaşılmıştır. Tartışmaların hepsini geride bırakıyoruz.\" Bir gazetecinin, \"Attığınız bir tweet\'te bir Türk\'ün partinin başına geçmemesini istemediniz mi?\" sorusu üzerine Kaplan, şöyle yanıt verdi: \"Asla böyle bir şey söz konusu değil. Ben attığım tweet\'lerin devamında diyorum ki partinin tüzüğüne göre iki eş başkan vardır, biri kadın biri erkek olur. Biri Türk, biri Kürt\'tür. Farklı bileşenlerden olur. Partinin tüzüğünü hatırlatmak neden ırkçılık olsun. Biz kendi partimizde Türk\'e, Türk deriz, Kürt\'e de Kürt deriz, Boşnağa, Boşnak deriz, Arnavut\'a Arnavut, Süryaniye, Süryani, Ermeniye Ermeni deriz, Laza da Laz deriz. Bizim partimizde herkes kendi kimliğiyle onurlu bir mücadele eder ve herkes bu hukuk çerçevesinde bir araya gelir. Benim gibi hayatı ırkçılıkla, ayrımcılıkla geçen birine yöneltenler hepsi hava cıva almıştır. Sadece tüzük hatırlatması yaptım.\" Bir başka gazetecinin \"Demirtaş aday olmayacağını açıkladı ama bu kesin karar mı? Siz aday olacak mısınız?\" sorusuna ise Kaplan, \"Ben aday olmayacağım. Çok keyifli bir görüşme yaptık. Halkımıza selam sevgileri var. Süreci çok iyi takip ediyor. İnanın şu anki parti liderleri içinde geleceği olan tek lider Selahattin Demirtaş\'tır. Diğerlerinin hepsi gidicidir. Çünkü insanların fikirleri, insanların mücadelesi götürür. Ve eğer birilerinin arkasında halk varsa, o yaşar ve yaşatır. Şu anki durum da bu. Sayın Demirtaş da izliyor. Kesin bir karar diyemeyiz. Halkımız isterse Selahattin Demirtaş ikna edilebilir. Örgüt, parti isterse ikna edilebilir\" yanıtını verdi.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
-Cezaevinden genel detay
-Araçtan inenler 
-Cezaevi tabelası
-Hasip Kaplan konuşması
-Kaplan\'dan detay
-Araca binip gitmesi

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)

=======================================

Denizcilerde, yurtdışı yasağı sıkıntısı

Deniz Ticaret Odası Bodrum Temsilciliği ve Bodrum Denizciler Derneği tarafından

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı\'nın Türk bayraklı ticari yatların ve feribotların yurtdışına çıkışını yasaklanması nedeniyle yaşanan sıkıntılara dikkat çekildiği bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda, rezervasyon sorunlarının yaşanması ve belirsizliğin devam etmesi nedeniyle, 50 yıl önce başlayan mavi yolculuğun bitme noktasına geldiği, Ege ve Akdeniz\'in tüm gezebilen yatçılarının, kendi karasularına hapsedildiğine dikkat çekildi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı\'nın, gemilerin yurtdışında tutulmaları nedeniyle Türkiye\'nin denizcilikte beyaz listeden, gri listeye düşme tehlikesine karşı Türk bayraklı ticari yatlar ve feribotlar için geçen 25 Eylül\'de önlem amaçlı aldığı yurtdışına çıkış yasağı kararı, Bodrum\'da tepkilere neden oldu. Rezervasyon sorunlarının yaşanması ve sürecin ne kadar daha devam edeceğinin belli olmaması, denizcilerin eleştirisine neden oldu. Deniz Ticaret Odası Bodrum Temsilciliği ve Bodrum Denizciler Derneği öncülüğünde bir kafeteryada konuyla ilgili toplantı düzenlendi.
Toplantıya, CHP\'li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Arif Yılmaz, Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz, Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Bodrum Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Sevinç Gökbel, Deniz Ticaret Odası Yat İşletmeciliği Meslek Komitesi temsilcisi Tunç Kurtluoğlu, Tüm Yat İşletmecileri Yatırımcıları Broker ve Acenteleri Birliği Şeref Sevi, Bodrum Esnaf ve Sanaatkarlar Odası Başkanı Erdoğan Başeymez katıldı. Denizciler ve vatandaşlarda konuyla ilgili ayrıntılı bilgi alabilmek için toplantıya ilgi gösterdi.

\"TEKNELERİMİZDEKİ BAYRAĞIMIZI BAŞKA ÜLKELERİN BAYRAĞINA KAPTIRMAYALIM\"
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, \"Akdeniz çanağına baktığımızda bu kadar güzel el emeği yatların hiçbir yerde olmadığını hepimiz görüyoruz. Peki bu kadar emek verip ve bu kadar yıl sonra Türkiye\'de ve dünyada ilk mavi yolculuğu başlatmış denizcilerimizden bugünlere gelen sektörümüzü niçin şimdi kaybetme noktasındayız? Bizi aşan sorunlar olabilir. Sorunlardan korkmuyoruz. Tek bir problemin parçası olma niyetinde de değiliz. Onun için buradan hükümetimize, bakanlarımıza bir defa daha seslenmek istiyorum. 50 yıl gibi bir süredir Akdeniz\'de ve Ege\'de bu güzelim guletlerimizin çıkışı için hep beraber mücadele edelim. Biz mücadele etmekten asla vazgeçmiyoruz ve yıllardır uğraştığımız teknelerimizin arkasında dalgalandırdığımız ay yıldızlı bayrağımızı başka ülkelerin bayrağına teslim etmeyelim. Bu tekneler kültürümüzdür, göz nurumuz el emeğizdir\" dedi. Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Arif Yılmaz, \"50 yıldır bütün Ege ve Akdeniz\'de bayrak gösterirken Eylül ayından beri çıkamıyoruz. Çünkü yurt dışına yatların çıkışı durduruldu. Bu böyle devam ederse mavi yolculuk, komşu ülkelere kayacak. Yatlarımızın herhangi bir teknik sorunu yok, bütün dünyaca kabul edilmiş yatlar. Muğla\'da ihracatta 3. sıradadır, herkes tarafından tercih edilir marka haline gelmiştir. Bütün bu yaşananlara sebep bir takım teknik düzenlemelerin eksikliğidir. Düzenlemenin olacağı bildirildi, umutla bekliyoruz. Ama Eylül ayından beri bekliyoruz. Yakın zamanda düzenleme biterse mavi yolculuk kaybedilmez, yoksa geri dönüşümüz yok. Geçen sene Eylül ayında, hiçbir resmi yazılı gerekçe olmadan çıkışlar durduruldu. Dolayısıyla kontratlarda mücbir sebep maddelerinin işletemedik. Sanki keyfiyetten böyle bir şey yapmış gibi olduk. Bu da prestij kaybına yol açtı. Hırvatistan\'da Yunanistan\'da benzer işleri yapan rakiplerimiz var. Aynı sular, müşteri çok kolay vaziyette oraya kayabilir. Turizmin en sıkıntılı zamanlarında müşteri kaybetmedik, mücadele ettik. Gerek kendi sularımızda gerek Ege\'nin diğer taraflarında ama maalesef prestij kaybına uğradık. Bu teknik hatalar bize ciddi oranda kan kaybettiriyor, umarız yetkililer bir an evvel önlemlerini alırlar\" diye konuştu.

\"TEKNELERİMİZ TÜRK BAYRAĞI İLE DOLAŞSIN\"
Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz, bu yasağın birçok işletmeyi zarara uğrattığına dikkat çekerek, \"Bu yasak sadece mavi yolculuğa değil, tüm Ege\'nin ve ülkemizin zarar görmesine yol açmaktadır. Yat sahipleri, işletmeleri, kumanyacılar, transferciler, sigortacılar, bakım ve onarımcılar, tekneciler, çekekçiler, tersaneciler gibi pek çok sektör ve bu işletmelerin çalışanları zarar görmektedir. Mavi yolculuk bölgemizin lokomotifidir. Bölgemizde doğup, büyüyen dünya çapında marka olan bir üründür. Biz bu ürünü ellerimizle yabancı ülkelere teslim ediyoruz. Teknelerimiz Türk bayrağı ile dolaşsın derken yabancı bayrağa geçmeleri için teşvik ediyoruz. Türk bayraklı yatlara konulan gayri resmi ve hukuki yurtdışına çıkış yasağı ivedilikle kaldırılmalıdır\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Toplantıdan görüntü
-CHP\'li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon\'un açıklaması
-İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Arif Yılmaz\'ın açıklamaları
-Bodrum Denizciler Derneği Mustafa Demiröz\'ün açıklamaları
-İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Arif Yılmaz ile röp.

Haber: Nilüfer DEMİR , Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM (Muğla), (DHA)

=======================================

7 yaşındaki Ceylin karnesini evde aldı

Çorum’da evde eğitim hizmeti alan Bekir Aksoy İlkokulu 1\'inci sınıf öğrencisi Ceylin Taşkıran, karne sevincini evde yaşadı. Ceylin, karnesini İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük\'ün elinden aldı.

Çorum\'da Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün evde eğitim hizmetinden yararlanan 7 yaşındaki Ceylin Taşkıran, 2017-2018 eğitim-öğretim dönemi yarıyıl karnesini evinde aldı. Erken doğum sonucu Serebral Palsi hastası olan Bekir Aksoy İlkokulu 1\'inci sınıf öğrencisi Ceylin’in karnesi İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük tarafından evinde verildi. Evde eğitim hizmetlerinin Milli Eğitim Bakanlığı’nın önemli uygulamalarından birisi olduğunu dile getiren İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, \"Uzun süreli evde olması gereken, gelişimle ilgili evde olması gereken öğrencilerimize bakanlığımız bire bir öğretmen görevlendirip, evde eğitim hizmeti veriyor. Çorum’da şuan 15 tane evde eğitim hizmeti verdiğimiz öğrencimiz var. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine bu hizmeti veriyoruz. Gerçekten önemli bir hizmet. Dışarı çıkma durumu olmayan, rahatsızlığı olan çocuklarımız için velilerimiz bize müracaat ediyorlar. O öğrencilerimize de öğretmen görevlendirmesi seve seve yapıyoruz. Ceylin kızımız birinci dönemi başarıyla bitirdiği için kendisine karne vermek için buradayız\" dedi. Ceylin’in öğretmeni Seda Tepe, Ceylin’in engeline rağmen yazabildiğini, okuma seviyesinin de yaşıt çocuklarla aynı olduğunu belirterek \"Önce boyama yaptık. Ardından çizgi çalışmaları yaptık. Bu tabii ki diğer okuldaki öğrencilere nazaran daha uzun bir süreçti. Ardından yazı yazamayacağını düşündüğümüz halde yılmadım, deneyelim, başaracağız dedim. Bunun da meyvesini 4,5 ay sonra görüyorum. Adını soyadını ve ne söylersem yavaşta olsa yazmaya çalışıyor. Okuması yaşıtlarıyla aynı seviyede. 4,5 ay içerisinde kendisi de çok çaba sarf etti\" şeklinde konuştu. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne evde eğitim hizmetine başvurduklarını dile getiren 34 yaşındaki anne Hatice Sayın Taşkıran, \"Öğretmenimiz her gün geliyor, ilgileniyor. Baya bir yol kat ettik. Kalem dahi tutamıyordu, şimdi yaşıtları kadar yazabiliyor\" dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük Ceylin’e karnesini vermesi
- Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük açıklama
- Anne Hatice Sayın Taşkıran açıklama
-Detaylar

(SÜRE: 5  Dk ) (BOYUT: 215MB)
Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM, (DHA)

==========================================

Apartmanda uyuşturucu ticareti kameraya takıldı

Denizli\'nin Pamukkale ilçesindeki bir apartmanın giriş katında 3 kişi arasındaki uyuşturucu ticareti, binanın güvenlik kamerasınca görüntülendi. Kamera kayıtlarında, kimliği belirsiz 3 erkeğin rahat tavırları dikkat çekerken, para verilip uyuşturucu maddenin alınması yer alıyor.

Topraklık Mahallesi\'ndeki bir apartmanın girişinde, geçen aralık ayında yaşanan uyuşturucu alışverişi, binanın güvenli kamerasına yansıdı. Apartmanın girişine gelen kimliği belirsiz üç erkek, önce gelen giden olup olmadığını kontrol ediyor, ardından uyuşturucu alışverişi başlıyor. Görüntüde 3 kişiden birisi cebindeki parayı çıkarıyor, yanındakine veriyor. Parayı alan kişi sahtemi değil mi diye kontrol ettikten sonra yanındaki diğer arkadaşına veriyor. Parayı alan kişi, apartmanın içindeki daireye gidiyor. Uyuşturucu alacak kişi apartmanın girişinde bir süre bekledikten sonra, evinden gelen kişi, yanında getirdiği ve uyuşturucu hap olduğu sanılan maddeyi bekleyen kişiye veriyor. Bu sırada bazı apartman sakinleri de hiçbir şeyin farkında olmadan evlerine giriyor. Uyuşturucu ticareti sırasında hap olduğu düşünülen maddeyi alan kişi, beğenmeyince geri verip parasını istiyor. Kısa süreliğine tartışma yaşanan görüntüde, verdiği hapı geri alan satıcı, başka hap veriyor. Apartman sakinleri görüntüleri inceleyince polise haber verdi. Olayla ilgili soruşturma başlatan Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, görüntüleri inceleyerek uyuşturucu ticareti yapan üç kişiyi aramaya başladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Apartmana 3 kişinin girmesi
- Aralarında konuşup para alışverişinin yapılması
- Paranın incelenmesi
- Uyuşturucunun verilmesi
- Apartmana girenlerden görüntü

Haber: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir