02 Aralık 2018 13:16
1)BIÇAKLI GASPÇILAR TUTUKLANDI
Mersin\'de 3 kişiyi bıçaklayıp, telefonlarını gasbettikleri iddiasıyla gözaltına alınan G.Y. (21) ile arkadaşı A.A. (21), çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Eşcinsel oldukları öne sürülen 3 erkek, internet üzerinden bağlantı kurdukları 2 kişi ile kent merkezinde buluştu. 3 kişi, buluştukları kişilerce bıçaklanıp, telefonları gasbedildi. Şikayet üzerine çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, olayların faili olduğu gerekçesiyle G.Y. ve A.A.\'yı yakalayıp, gözaltına aldı.Emniyete götürülen şüphelilerden G.Y., daha önce bir erkek tarafından ilişkiye zorlandığı için olayı gerçekleştirdiğini öne sürdü. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü
----------------
- Emniyet Müdürlüğü\'nün genel görüntüsü
- Müdürlük girişinden genel ve detay görüntü
- Şüphelilerin emniyetten çıkarılması ve polis aracına bindirilmeleri
- Polis aracının emniyetten ayrılması
SÜRE: 01\'15\" BOYUT: 137 MB
Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN, (DHA)
==========================================================
2)SOKAKLARDAN LİG ŞAMPİYONLUĞUNA
İSTANBUL Zeytinburnu Belediyesi\'nin 7 yıl önce sokaktaki gençlere yönelik başlattığı sosyal proje kapsamında verdiği buz pateni eğitimleri sonrasında oluşturulan takım 2018 Türkiye Buz Hokeyi Didi Süper Lig şampiyonu oldu. Kocaeli Buz Pistinde antrenman yapan takımın Baş Antrenörü Tarık Göçmen, \"Takımımız sokak çocuklarıyla başlayarak çığ gibi büyüyüp ligde lider olmayı başardı\" dedi.Zeytinburnu Belediyesi\'nin 7 yıl önce hayata geçirdiği sorumluluk projesi kapsamında 20 gençten buz hokeyi takımı oluşturuldu. Buz hokeyi antremanlarını aksatmayan gençlerle kurulan takım zamanla profesyonel bir yapıya kavuşarak 2018 sezonunda şampiyon oldu. Türkiye Buz Hokeyi Didi Süper Ligi\'nde lider olan Zeytinburnu Belediyesi Spor Kulübü buz hokeyi takımının baş antrenörü Tarık Göçmen, \"Takım Zeytinburnu Belediyesi sosyal sorumluluk projesi kapsamında başlayıp, uzun bir zaman bu şekilde devam ettikten sonra profesyonel bir yapıya kavuştu. Hala kadrosunda o günlerden yetiştirilen çocuklar bulunduran bir yapıya sahip. Geçen sezon Türkiye liginde şampiyon olduktan sonra Continental Cup\'ta oynama şansı bulduk. Türkiye\'de bu turnuvada tur atlayan ilk takım olduk, devamında Türkiye Buz Hokeyi Süper Ligi\'nde lider durumdayız. Hedefimiz sadece şampiyonluk değil, sosyal sorumluluk projesinde başlayan kardeşlerimiz iyi örnek olan, iyi spor yapan, iyi hokey oynayan takımı olmak prensibinde çalışan bir takımız.\" dedi.
\'SOSYAL SORUMLULUK PROJESİYLE BAŞLADI\'
Takımın başarılı olduğunu ve alttan yeni sporcular geldiğini söyleyen takımın kaptanı Serkan Gümüş, \"Bu takım Zeytinburnu Belediyesi\'nin sosyal sorumluluk projesiyle başladı. Çocukların spora kazandırılması ve sosyal yaşantı içerisine dahil edilmesi için yapılmış bir projeydi, çok başarılı da oldu. Şu anda Zeytinburnu takımı yıllardır Türkiye şampiyonlukları yaşıyor. Takım profesyonel düzeye geldikten sonra yabancı oyuncularla da desteklendi, çok iyi seviyelere geldik. Türkiye\'de bu başarıyı yurtdışında da değerlendiriyoruz. Continental Cup\'a gittik. Bu proje şu anda sonlanmadı yine alttan sporcular gelmeye devam ediyor, yine topluma gençlerimiz kazandırılıyor. Biz de A takım olarak takımımızı daha yukarılara taşımaya çalışıyoruz.\" diye konuştu.
\'SOKAK ÇOCUKLARINDAN TAKIM KURULDU\'
İşi gücü olmayan sokak çocuklarından takım kurulduğunu söyleyen oyuncu Ferhat Bakal, \"Zeytinburnu Belediyesi tarafından bir sosyal sorumluluk projesi başlatıldı. İşi olmayan sokak çocuklarını aldılar kulübe çağırıp takım kurdular. Zeytinburnu Belediyesi takımı ilk başlarda herkesten 10-15 sayı yiyordu, sürekli yeniliyordu ilk kurulduğu zaman. Ondan sonra bu takıma transferler oldu güzel bir aile olduk. Şuan biz 4 yıldır süper ligte lideriz, Avrupa\'da başarılarımız var. Bu sene de Avrupa Şampiyonası\'na gidip başarılar kazanmak istiyoruz.\"
Görüntü Dökümü
-------------------
-Buz hokeyi antremanı
-Takım kaptanı Tarık Göçmen röp
-Oyuncularla röp
(Haber-Dinçer AKBİR-Kamera: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli), (DHA)
====================================================
3)OTİSTİK OĞLU BULUNAN ÖĞRETMEN, KENDİSİNİ ENGELLİLERE ADADI
İzmir\'in Foça ilçesinde yaşayan 45 yaşındaki Aylin Akmeşe, aldığı eğitimlerin ardından, 20 yıl yaptığı felsefe öğretmenliğini bırakıp, 3 yıl önce otistik oğlunun da eğitim gördüğü özel eğitim merkezinde eğitimci oldu. Foça\'da yaşayan felsefe öğretmeni Aylin Akmeşe, otistik oğlu Emre Hekimoğlu henüz 2 yaşındayken eşinden boşanarak, çocuğuyla yaşamaya başladı. Bugün oğlu 15 yaşına gelen Aylin Akmeşe, kedi evladı gibi, özel çocuklara hizmet edebilmek amacıyla 20 yıl yaptığı felsefe öğretmenliğini geride bıraktı. Engelli bireylere hizmet edebilmek için çeşitli eğitim programlarına katılarak kendini geliştiren Aylin Akmeşe, 3 yıl önce, oğlunun da eğitim gördüğü Reha Midilli Özel Eğitim ve Uygulama Merkezi\'nde özel eğitim öğretmenliği görevine başladı. Akmeşe, sadece kendi oğluna değil, merkezdeki tüm özel çocuklara anne şefkatiyle yaklaşarak eğitim veriyor.Özel bir çocuğa sahip olup da bunu başkalarıyla paylaşmanın, duygu sömürüsü yapmak anlamına gelmediğini ya da çocuktan utanıldığı gibi bir algı oluşacağı düşüncesinin yanlış olduğunu dile getiren Aylin Akmeşe, \"Çocuğumdan dolayı özel eğitimin her zaman içindeydim. 20 yıl felsefe öğretmenliği yaptıktan sonra, başta kendi çocuğum olmak üzere özel çocukların eğitimine şahit olmuş biri olarak gerekli eğitimleri aldım. Özel eğitim öğretmenliğine başladım\" dedi. Özel çocukların sosyalleşme anlamında sıkıntıları olduğunu belirten Aylin Akmeşe, eğitimlerinden bahsederek, \"22 yaşına kadar örgün eğitimdeler. 22\'den sonra ne olacaklar? 23 yaştan sonra da kamu kurumları eğitime devam etmeli. Bu çok önemli. Tabii dünyada yeni bir eğilim var. Engellileri normal okullarda eğiterek, diğer çocuklarla kaynaştırma yönünde. Bunun mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor\" diye konuştu.
AİLELELE TAVSİYELERDE BULUNDU
Ailelere tavsiyelerde bulunan Aylin Akmeşe, \"Çocuğunun bir engeli varsa, tespit etmek, kabullenmek ve gereğini yerine getirmeye çalışmak hem çocuğu hem aileyi mutlu edecektir. Nasıl ki her aile çocuğunu hayata, geleceğe hazırlamak, kendi ayakları üzerinde dursun diye yetiştirmeye çalışıyor, sen de öyle yetiştireceksin. Sen biraz daha fazla uğraşacaksın. Korkmasınlar. Kimseden çekinmesinler. O ne der, bu ne der diye düşünmesinler. Eğer rehabilitasyona götürme olanakları yoksa devlet desteği var. Bunun için rapor almak gerekiyorsa alsınlar. Çekinmesinler\" dedi.
Aylin Akmeşe, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü için bir program hazırladıklarını da belirterek, herkesi davet etti
Görüntü Dökümü
-------------------
- Ilıpınar Reha Midilli Özel Eğitim ve İş Merkezi\'nden görüntü
- Öğretmen anne Aylin Akmeşe ile röp.
- Aylin Akmeşe ve oğlu ile sınıfta eğitimden görüntü
- Engelli çocuklar ve öğretmenlerinden görüntü
- Cuma günü ders bitimi öğretmen ve öğrencilerin İstiklal Marşı\'nı okumaları
- Okul servislerine biniş ve ayrılış.
Haber- Kamera: Seyfi GÜL / FOÇA (İzmir), (DHA)
==================================================
4)MUĞLA\'DA 400 YILLIK DOKUMACILIK KÜLTÜRÜ YAŞATILIYOR
MUĞLA Büyükşehir Belediyesi\'nin Muğla El Sanatları Şirketi (MELSA), 400 yıllık geçmişe sahip el dokumacılığı kültürünü yaşatıyor. Dastar bezinden em emeği göz nuru dokunan ürünler, ilgi görüyor. Anadolu\'nun kültürel zenginlikleri arasında yer alan Muğla\'daki dokumacılık kültürü, MELSA\'nın faaliyetleriyle unutulmaktan kurtuldu. Halk kültürünün yaşatılması amacıyla teknolojik dokuma yöntemlerini tercih etmeyen MELSA, mirasının gelecek nesillere aktarılması için çalışma yürüttü. Kurulan tezgahlarda 5 kadın tarafından üretilen ürünler ise, yerli ve yabancı turistlerin beğenisini topladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı CHP\'li Osman Gürün, \"El dokumacılığını gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. 5 kadın personelimizin ekmek kapısı olan el dokumacılığı, günümüz şartlarında ayakta tutmaya devam ediyoruz. Özellikle tezgahlarda üretilen ürünleri, eski tekniğinde nasıl yapılıyorsa o şekilde yapılmasına özen gösteriyoruz. El dokumacılığını merak eden vatandaşlarımıza da bilgi veriyoruz. Bizim için önemli olan bu kültürel mirası yaşatmaktır. Eskiden sofra bezi, hamam havlusu, çarşaf gibi ürünler dokuyorlarmış. Ama şimdi, masa örtüsü, sehpa örtüsü ve perde gibi ürünler üzerine çalışıyoruz. Çok amaçlı el işi olduğu için her yerde kullanılıyor. Turizm bölgesi olduğumuz için otellerin bu yönde talepleri daha fazla oluyor\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------
- Tezgahta dokuma yapılması
- Ürünlerin görüntüsü
- Müşterilerin mağazayı gezmesi
Haber- Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA, (DHA)
==============================================
5)KÜÇÜK SILANUR, AŞIK VEYSEL\'İN YOLUNDA
İzmir\'in Buca ilçesindeki Ötüken Ortaokulu\'nda okuyan 14 yaşındaki Sılanur Gezgen, görme engelli olmasına rağmen sahip olduğu güzel sesi ve gönül gözü ile çaldığı bağlamasıyla, yüreklere dokunuyor. Ünlü halk ozanı Aşık Veysel gibi büyük bir üstat olmak istediğini belirten Sılanur, konservatuvarda okuyarak hayallerine kavuşmayı bekliyor.
Buca Ötüken Ortaokulu\'nda okuyan Sılanur Gezgen, 14 yıl önce prematüre doğdu ve kuvözde kaldığı süre boyunca fazla oksijen ve ışıktan dolayı görme yetisini kaybetti. Henüz bebekken bile müziğe ilgisi olan Sılanur, 7 yaşındayken bağlama çalmaya başladı. Aynı zamanda güzel bir sese de sahip olan Sılanur, boş zamanlarında kendi bestelediği türküleri seslendiriyor. Aşık Veysel hayranı küçük kız, konservatuvarda okumak ve halk müziğinin önemli seslerinden biri olmak istiyor. Aşık Veysel\'in duygularını çok iyi ifade ettiğini belirten Sılanur, \"Onunla ortak yönlerimiz çok fazla, ikimizin de gözleri görmüyor. Onu çok iyi anlayabiliyorum. Bu yüzden çok seviyorum\" dedi.
AZMİN NOTALARI
Piyano, bağlama, ksilofon, mızıka ve vurmalı çalgıları da çalabilen Sılanur Gezgen, \"Okulumdaki herkes bana yardımcı oluyor ve ellerinden geleni yapıyorlar. Burada hiç ummadığım bir hayat yaşıyorum. Herkes kardeş gibi. Bağlama çalan bir ağabeyim vardı, sesi kulağıma çok güzel geliyordu ve ben de bağlama çalmayı öğrenmek istedim. İlkokul öğretmenlerim beni destekledi ve bağlama çalmaya başladım. Ses yeteneğimi ise daha 1 yaşındayken kendi kendime tuttuğum ritimlerden anlamışlar. Liseyi yetenek okulunda okumak, üniversiteyi de konservatuvarda okumak istiyorum. Şan ve müzik eğitiminin İtalya\'da çok iyi olduğunu duydum. Bu yüzden İtalya\'ya da gitmek istiyorum. Sanatçı olmak ve dünyada tanınmak istiyorum. Aynı zamanda kendi bestelerimi ve şiirlerimi yazıyorum. Öğretmenlerim şiir ödevi yapılacağı zaman öncelikle bana verirler. Geçen yıl takdir ve iftihar belgesi aldım, derslerimde de çok azimliyim\" diye konuştu.
HER ŞEYİ YAPABİLECEĞİNE İNANIYOR
Sıla\'nın görme engelinin doğuştan olmadığını belirten annesi İlknur Gezgen, \"Prematüre doğduğu için düzeleceğini ve geç göreceğini düşündük. Ancak daha sonra birkaç operasyon geçirdi. Pes etmedim, birçok doktora götürdüm. Orada tamamen doktor hatası yüzünden göremediğini öğrendik ama artık çok geçti. 6 yaşındayken Aşık Veysel Görme Engelliler Okulu\'na yazdırdık. Hasan Doğan isimli sınıf öğretmenimizin emeği ile bu hale geldi. Kendine güvenen bir kız olması onun sayesinde oldu. Okul açıldıktan sonra kendi işlerini kendi görmeye başladı. Hasan hoca kabanı kendisi giymesi için 3 ders boyunca beklemiş. O zamandan beri her şeyini kendisi yapabileceğine inanıyor ve özgüveni çok yüksek. Sıla daha bebekken bile kendi kendine ritim tutar, ninni söylerdi. Türkü Sıla\'yı sakinleştiriyor. 7 yaşındayken bir ağabeyi ona bağlama çalmayı öğretti. Sıla bağlamanın sapını bile tutamıyordu. Ancak şimdi dinlediği şeylerin notasını çıkarabiliyor. Kendini geliştirebileceğini biliyorum ve sadece müzik eğitimi alabilmesi için destek bekliyorum. Müzik eğitiminin 1 saati bile beni aşıyor. 16 yaşında bir oğlum daha var ikisine de bakmak zorundayım. Müzik eğitimi almasını istiyorum, evdeki ortamımız yetersiz. Orbit isimli görme engelli cihazlarından temin etmek istiyoruz. Görme Engelliler okulundan dağıtıldı, ancak Sıla Görme Engelli okulunda okumadığı için bu cihazdan alamadı. En önemli ihtiyacımız şu anda orbit\" dedi.
Buca Ötüken Ortaokulu Müdürü Bülent Bingöl ise, \"Kızımızın sosyal beceri ve müzikte olan yeteneği bizi çok etkiledi. İnanılmaz bir müzik yeteneği ve ses yeteneği var. Bu durum diğer çocuklara ilham oluyor, bizleri de çok gururlandırıyor. Ancak okulumuzda engelli öğrencilerin hayatını kolaylaştırabilmemiz için fiziki anlamda desteğe ihtiyacı var\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------
- Sıla Gezgen ile röp.
- Sıla bağlama çalıp türkü söylerken genel ve detay görüntü
- Derste ve teneffüslerde genel ve detay görüntü
- Okul Müdürü Bülent Bingöl ile röp.
Haber-Kamera: Hande NAYMAN / İZMİR, (DHA)
==============================================
6)ENGELLERİ AŞTI, KENDİ SERASINI KURDU
İzmir’in Bornova ilçesindeki Hasan Tahsin Özel ve Mesleki Eğitim Merkezi’nde eğitim gören yüzde 50 zihinsel engelli Vatan Karadeniz (17), tarım derslerinde okulda bulunan serada merak saldığı sukulent ve kaktüs yetiştiriciliğini, atık malzemeler kullanarak yaptığı kendi küçük serasına taşıdı. Mahallesindeki arkadaş çevresine de bitki yetiştiriciliğini öğreten ve satışını yapan Vatan\'ın en büyük hayali, daha büyük bir seraya sahip olup, bitkileriyle ilgilenmek.
Bornova Hasan Tahsin Özel ve Mesleki Eğitim Merkezi son sınıf öğrencisi, yüzde 50 zihinsel engelli Vatan Karadeniz, 8. sınıftan mezun olup okula ilk geldiğinde, Tarım Teknolojisi Öğretmeni Adem Erhan\'ın (44) dikkatini çekti. Pek mutlu görünmeyen Karadeniz, öğretmeni Adem Erhan\'ın eğitim verdiği büyük serada zaman geçirmeye başladı. Karadeniz, yapraklarında su depolayan bitki türleri olan sukulent ve kaktüslerle ilgilenmenin ona çok iyi geldiğini fark etti. Öğretmeninin yoğun ilgisiyle okulda birçok şey öğrenen Vatan, önce bitkileri evinin çatısında yetiştirmeye başladı. Daha sonra öğrendiklerini uygulayarak, kendi evinin yakınındaki bir arsaya, önüne çıkan tüm engelleri aşarak, seradan kalma atık malzemelerle, çevreden bulduğu vazolarla, duş teknesinden yaptığı bitki dikim masasıyla bir sera kurdu. Burada çeşit çeşit sukulent ve kaktüs türü yetiştiren ve hobisi sayesinde kötü alışkanlıklarından da kurtulan Vatan Karadeniz, yetiştirdiği bitkilerin satışını da yapmaya başladı. Bitkilerle ilgilenmenin ona iyi geldiğini ve stresini azalttığını söyleyen Karadeniz, aynı zamanda Bornova Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde staj yapıyor.
\'BU ATÖLYEYE GELDİĞİNDE DOĞA ONA DOKUNDU VE VATAN ÇİÇEK AÇTI\'
Okula yeni gelen öğrencilerin kendilerine ait saksılarda kendi bitkilerini yetiştirmelerini sağladıklarını anlatan öğretmeni Adem Erhan, \"Bütün gelişim süreçlerini gözlemliyorlar ve bu onların çok hoşuna gidiyor. Bu sorumluluğun onda olması, bitkilerin çiçek açması ve bu süreçleri takip etmeleri onların özgüvenlerini artıyor. Vatan da bu süreçte bitkileri sevdi. Bitkilerin büyümesine katkıda bulunmak, buna şahit olmak insanda çok olumlu etkiler yaratıyor. Vatan da bu frekansı yakaladı. Hayatındaki bütün kötü alışkanlıklarını bıraktı. Bütün ilgisini bitki dünyasına verdi\" diye konuştu.
Okulda kurduğu tarım atölyesindeki serada 200’e yakın sukulent ve kaktüs türü yetiştiren ve her öğrencisiyle özel olarak ilgilenen Erhan, şunları söyledi:
\"Bu atölyeye geldiği zaman doğa ona dokundu, bitkiler ona dokundu, bizler ona dokunduk, toprak ona dokundu ve Vatan çiçek açtı, meyve verdi. Artık Vatan burada yaptığımız çalışmaları arkadaşıyla atık malzemelerden kendine yaptığı serasıyla bütün engelleri aştı. Önüne çıkan bütün engelleri aşıp kendine bir sera kurdu. Orada buradan aldığı bitkilerden yetiştiriyor, satışlar yapıyor. Hatta internet ortamında, sosyal medyada takipçileri var. Bitki gruplarında çok seviliyor, okulumuza Vatan’ı görmek için gelenler var. Kendine güzel bir sera kurma hayali var, umarım o da gerçekleşir. Hatta umarım kendi dükkanını açıp bu işten para kazanır. Bizim amacımız da zaten onları bu şekilde hayata ve topluma entegre etmek. Vatan’ın özellikle kendi imkanlarıyla çabalaması, önüne çıkan engelleri aşması ve kendi ihtiyaçlarını kendi karşılaması bana göre eğitimde kat edilmiş önemli bir yoldur. Hani bir deniz yıldızı hikayesi vardır ya, Vatan da benim deniz yıldızlarımdan biri oldu.\"
BİTKİLER HAYATINI OLUMLU YÖNDE ETKİLEDİ
Bitkiler sayesinde kendine bir hayal kuran Vatan Karadeniz ise, \"Okuldaki seraya ilk gittiğimde ‘Hoca bunlarla ne yapıyor ki’ dedim. Daha sonra Adem Hoca hem dikmemize, hem de eve götürmemize izin veriyordu. Ben de eve götürüp bitkilerin yavru verdiğini, büyüdüğünü görüp mutlu olmaya başladım. Bitkileri önce çatıya koydum, daha sonra büyüdükçe bu arsaya geçtim. Serayı arkadaşlarımın, kuzenlerimin yardımıyla kendi imkanlarımla yaptım. Balonlu naylon, tahta gibi atık malzemeler kullanarak yaptım. Akşamları evden çok burada arkadaşlarımla müzik dinleyip, bitkilerle ilgileniyoruz. Adem Hoca sayesinde bunları öğrendim ve hayatım değişti. Burada olmak stresimi azaltıyor, bana iyi geliyor. Bitkilerle uğraştıkça daha çok hayal kuruyorum. Hayalim, buradaki bitkilerimle daha büyük bir yerde sera kurmak. 8\'inci sınıfta bu hobiyi edinmiş olsaydım belki derslerime daha çok çalışır ve üniversite okurdum. Ama nasip olan buymuş\" şeklinde konuştu.
Vatan Karadeniz’in annesi Figen Karadeniz (36) de, \"Vatan çok güzel şeylerle uğraşıyor. Okulda serada bitkilerle uğraştı, sonra hobi haline getirdi ve evimizin çatısında çoğaltıp yetiştirmeye başladı. Bitkiler çatıya sığmayınca bu arsaya taşıdık. Hocasından çok şey öğrendi. Öğrendiklerini arkadaşlarına da öğretiyor, çocuklara bitki ekmeyi, yetiştirmeyi öğretiyor. Bu hobi Vatan’ın davranışlarında, gelişiminde çok etkili oldu\" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------
-Okuldaki serada Vatan ve diğer çocuklar çalışırken genel ve detay görüntüler
-Öğretmen Adem Erhan ile röp.
-Rehberlik öğretmeni Işıl Köktuna ile röp.
-Vatan\'ın kendi arsasında yaptığı seradan genel ve detay görüntüler
-Vatan serasında çalışırken görüntü
-Vatan Karadeniz ile röp.
-Annesi Figen Karadeniz ile röp.
Haber-Kamera:Melis KARAKUZULU/ İZMİR, (DHA)
==============================================
7)56 YIL SONRA ÖĞRETMENİNE DUYGUSAL ZİYARET
Hatay\'ın İskenderun ilçesinde Namık Kemal İlkokulu\'nda 1957-1962 yılları arasında sınıf öğretmeni Meliha Şükran Karakullukçu\'nun(85) öğrencisi olan ve şu an bir holdingde yöneticilik yapan Mehmet Dönmez(68), aradan geçen 56 yıldan sonra öğretmenini Adana\'daki evinde ziyaret etti.Uzun bir süreden sonra öğretmenini yeniden görmenin tarifsiz bir duygu olduğunu belirten Dönmez, \"Çocukluk günlerime geri döndüm\" dedi.Emekli sınıf öğretmeni Meliha Şükran Karakullukçu ise 56 yıl aradan sonra öğrencisini görmenin şaşkınlığını yaşadığını ve çok mutlu olduğunu söyledi. Daha önce Mehmet Dönmez ile telefonla görüştüğünü belirten emektar öğretmen, şöyle konuştu:
\"Mehmet Bey beni özel günlerde arıyordu. Fakat bir dönem benim telefonum bozuldu. Ondan sonra Mehmet Bey ile bir daha konuşamadık. Bir gün evde otururken çocuklarıma Mehmet Bey\'in bana ulaşamadığını ve bu duruma üzüleceğini söyledim. Nitekim kendisi bana ulaşamayınca ağlamış. Neyse ki numarasını tekrardan bulduk konuştuk. Türkiye\'nin birçok kentinde görev yaptım. Yüzlerce evladım oldu. İşte evlatlarımdan birisi olan Mehmet Bey de 56 yıl sonra beni görmeye geldi. Günümüzdeki öğrenciler de aynı hassasiyeti gösterirlerse ve öğretmenlerine değer verirlerse bizler çok mutlu oluruz.\"
Yıllar sonra birbirini gören Dönmez ve Karakullukçu uzun bir süre sohbet ederek eski günleri yad etti. Dönmez, bundan sonra sık sık Adana\'ya gelerek öğretmenini ziyaret edeceğini söyledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Metin Dönmez\'in öğretmeninin evine girişi
- Öğretmen Meliha Şükran Karakullukçu ve Metin Dönmez\'in sarılması
- Metin Dönmez ve Meliha Şükran Karakullukçu ile röportaj
SÜRE: 03\'20\" BOYUT: 370 MB
Haber: Can ÇELİK-Akif Özdemir Kamera: Can ÇELİK/ADANA, (DHA)
===============================================
8)ÇAT VADİSİ\'NDE KIŞ GÜZELLİĞİ
Rize\'de, Dünya Doğayı Koruma Vakfı\'nca koruma öncelikli 200 ekolojik saha arasında gösterilen ve yerli-yabancı turistlerin akın ettiği Çat Vadisi yağan karla beyaza büründü. Vadide kart postallık görüntüler ortaya çıktı.
Çamlıhemşin ilçesinde yer alan ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı\'nca koruma öncelikli 200 ekolojik saha arasında gösterilen Fırtına Vadisi ile birlikte yerli-yabancı turistlerin akın ettiği Çat Vadisi yağan karla beyaza büründü. Türkiye\'nin tek yaşlı şimşir ormanları ile ladin çam ormanlarının yer aldığı vadide yağan karla birlikte seyrine doyumsuz manzara oluştu. Çat deresinin iki kolunun birleştiği vadi, yağan karla oluşan beyaz örtü ile görenleri kendisine hayran bırakıyor. Vadi, kış turizminde ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyıor.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Vadiden kış detayları
DRONE detayları
Haber-Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA
===============================================
9)ÇOCUKLARA SANAL GERÇEKLİK OYUNU İLE FİZİK TEDAVİSİ
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü\'nde başta çocuk felci olmak üzere birçok kas hastalığında bir oyun konsolu ile yapılan sanal rehabilitasyon uygulaması ile özellikle çocuklar üzerinde başarılı sonuçlar alınıyor.
Merkez Yüreğir ilçesi Kışla Mahallesi\'ndeki Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü\'nde uygulan tedavi sadece çocuklara değil, yetişkinlere de yapılıyor. Hastaların, \"Fizik tedavinin en eğlenceli hali\" olarak tanımladıkları yöntem, travma sonrası rehabilitasyon, Serebral Palsi (yaşamın erken dönemlerinde gelişimi henüz tamamlanmamış beynin ilerleyici olmayan hastalığı), Brakial Pleksus (boynun her iki yanında yer alan, üst ekstremitenin motor ve sensoriyel fonksiyonunu sağlayan, periferik sinir ağı), Polio Sekeli (çocuk felci), kas hastaları ve daha bir çok bedensel rahatsızlıkların tedavisinde uygulanıyor.
EĞLENİRKEN İYİLEŞİYORLAR
Hastanede Fizyoterapist olarak çalışan Nur Banu Aslan (25), çocukların bu tedavi yöntemiyle birlikte hastaneden korkmadıklarını ve severek geldiklerini belirtti. Sanal gerçeklik ile yapılan egzersiz sayesinde çocukların eğlenirken iyileştiğini vurgulayan Aslan, şöyle konuştu:
\"Çocukların çok zevk aldığı bu oyun Biofeedback etkisi gösteren hem görsel hem işitsel bir tedavi türüdür. Çocuklar burada oyunları oynarken aynı zamanda egzersizlere eğlenceli şekilde devam ediyorlar. Kendileri de çok büyük zevk alıyor ve gerçekten kas fonksiyonlarını güçleniyorlar. Egzersizler yaptığımız için bu durum tedavilerini de ciddi anlamda destekliyor. Burada ayakta durma sehpası, tırmanma merdiveni var. Denge egzersizleri ile yaptığımız materyaller ile asıl tedavimizi gerçekleştiriyoruz.\"
Sanal gerçeklik ile yapılan tedavi yöntemine yoğun bir talep olduğunu söyleyen Aslan, çocukların bunu bir ödül olarak görmesini ve kendilerinin de onlara bu havayı yaşatmasının belli bir uyum yakalamalarını sağladığını belirtti. Çocukların bu şekilde kendisine güvendiğini vurgulayan Fizyoterapist Aslan, \"Sanal gerçeklik oyun odamızda istekli bir şekilde oyunlarını oynuyorlar. Ödül olunca kendilerine olan güvenleri artıyor. Ben diğer egzersizleri başarabildim bunu da yaparım diye düşünüyorlar. Kendilerine olan inançları artıyor. Diğer terapi merkezlerine göre açıkçası biraz farklıyız\" diye konuştu.
DENGELERİNDE GELİŞME VAR
Tedavi süreci ilerlerken sadece sanal gerçeklik değil diğer fizyoterapi yöntemleri ile de tedaviyi desteklediklerini söyleyen Nur Banu Aslan, özellikle denge kurma konusunda sıkıntı yaşayan hastalarda büyük gelişmeler gözlemlediklerini dile getirdi. Çocukların oyun oynarken tüm kas fonksiyonlarını üst seviyede çalıştırdıklarını söyleyen Aslan zamanla bu yöntemi daha da geliştireceklerini belirtti.
Kızı Gülcan Ferhatoğlu\'nun(10), 17 gündür sanal gerçeklik oyun konsolu ile tedavi gördüğünü belirten anne Halime Ferhatoğlu(40) kısa bir sürede olumlu sonuçlar aldıklarını söyledi. Kızın buraya mutlu bir şekilde geldiğini söyleyen anne, \"Burası renkli bir oyun alanı gibi. Çalışanların hepsi güleç ve içtenler. Gülcan buraya gelmeden önce kas hareketlerinde zorluklar yaşıyordu. Şimdi rahatça hareket etmeye başladı\" dedi.
Görüntü Dökümü
----------
- Çocuğun fizyoterapi çalışması
- Sanal gerçeklik oyunundan detay
- Çocuğun sanal gerçeklik oyunuyla tedavisi
- Fizyoterapistle röportaj
- Fizyoterapi çalışmalarından detaylar
- Hasta çocuğun annesiyle röportaj
- Fizyoterapist, çocuk ve annenin birlikte görüntüsü
SÜRE: 03\'32\" BOYUT: 391 MB
Haber: Can ÇELİK Kamera: Eser Pazarbaşı/ADANA, (DHA)
© Tüm hakları saklıdır.