28 Mayıs 2018 12:32
Manavgat\'ta 5 yıldızlı otelde yangın
Antalya\'nın Manavgat ilçesindeki 5 yıldızlı bir otelin restoranında çıkan yangın maddi hasara yol açtı.
Manavgat\'a bağlı Kızılağaç turizm bölgesindeki 5 yıldızlı bir otelde kahvaltı hazırlıklarının yapıldığı saat 05.00 sıralarında sırada restoran kısmında bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Otel çalışanları bir yandan yangını söndürmeye çalışırken diğer taraftan 112 Acil Çağrı Merkezi\'ni arayarak, bilgi verdi. Otele Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Manavgat İstasyon Amirliği\'nden çok sayıda itfaiye aracı yönlendirildi. Olay yerine ulaşan itfaiye ekipleri, yangını kısa sürede söndürdü. Can kaybının yaşanmadığı yangının ardından otel çalışanları büyük zarar gören restoranda bulunan eşyaları dışarı çıkardı. Yangının çıkış sebebi araştırılıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Yangın görüntüsü (Vatandaş cep telefonu)
-Yangının ardından yapılan temizlik çalışması
113 MB /// 01:00\"
Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)
==========================================
Pitbulllar Mozart\'la sakinleşiyor
Manisa Büyükşehir Belediyesi\'ne bağlı Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi\'nde çeşitli suçlara karışmış \'Pitbull cinsi köpeklere müzik terapisi uygulanıyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı Talip Akbaş, barınaktaki Pitbull kapasitesinde artış olduğunu belirterek, Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü ile yapılacak bir protokol ile bu hayvanları kontrollü ve denetimli olarak sahiplendirip özgürlüklerine kavuşturmayı hedeflediklerini söyledi.
Manisa Büyükşehir Belediyesi\'ne bağlı Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi\'nde çeşitli suçlara karışmış veya sahiplerinin bakamadığı gerekçesiyle getirilen ve vahşi ırk olarak bilinen \'Pitbull\' cinsi köpekler, bakımlarının yanı sıra müzikle terapi edilerek uysallaştırılıyor. Merkezde bulunan 54 Pitbull cinsi köpeğe günde 3-4 saat klasik müzik veya hareketli müzikler dinletilerek insanlarla dostluk bağı kurmaları sağlanıyor. Hayvan Bakın ve Tedavi Merkezi\'nden sorumlu Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı Talip Akbaş, toplumda \'Pitbull\' cinsi köpeklerin tehlikeli olarak göründüğünü ancak aslında durumun öyle olmadığını söyledi. Hayvan Bakım Tedavi Merkezi\'nin Pitbulllar için ayırdıkları 40 hayvanlık kafes kapasitesini aştığını belirten Akbaş, \"Merkezimize çeşitli suçlara karışmış veya sahibi tarafından bakılamayıp getirilen 54 Pitbull bulunmakta. Türkiye\'de kanun gereği bu hayvanları sahiplendirmemiz mümkün değil ve ömür boyu merkezimizde bakmak zorundayız. Fakat kapasitemizi aşmış durumdayız. Bu hayvanlarımız bir nevi burada hapis hayatı yaşıyorlar. Özgürlüklerinden yoksunlar\" diye konuştu.
\'PROTOKOLLE ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞTURMAYI PLANLIYORUZ\'
Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü ile yapacakları çalışma hakkında bilgi veren Akbaş, \"Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü ile ilgili ortak bir çalışma yürütüyoruz. Hayvan sevenlerin de içinde olduğu bir protokol ile güvenebileceğimiz insanları iyi araştırıp, bunların sahiplendirmeyi düşünüyoruz. Sahiplendirdikten sonra işimiz bitmeyecek. Rutin olarak oluşturacağımız bir ekip ile bu hayvanların rutin denetimlerini yapacağız. Eğer sıkıntı yoksa bu hayvanlar daha özgür bir ortamda yaşamış olacaklar. Amacımız hayvanlarımızın özgürlüğüne kavuşturmak\" diye konuştu.
\'PİTBULL\'UN YETİŞTİRİLDİĞİ ORTAM ÇOK ÖNEMLİ\'
Pitbulların yetiştirildiği ortamın çok önemli olduğu vurgulayan Akbaş, \"Bu hayvanları kötü amaçlı kullanmayalım. Çünkü bu hayvanlar tehlikeli gibi görünse de aslında öyle değiller. Personelimiz her gün yanlarına giriyor. Gayet uysal yaklaşıyorlar. Pitbull\'un yetiştirildiği ortam çok önemli. Merkezimizdeki hayvanların bir çoğu çeşitli suçlara karışmış hayvanlar. Kahvehane baskını veya çeşitli saldırıda kullanılmış. Veteriner hekimlerimiz ve personelimiz sürekli olarak bu hayvanlarımızın yanına giriyorlar. Onlarla birlikte olup vakit geçiriyorlar. Şu an merkezimizdeki köpeklerimiz gayet uysal ve zararları yok. Bugüne kadar personelimiz bir olay yaşanmadı\" dedi.
\"PİTBULLARI ÇOCUK YETİŞTİRMEYLE EŞ DEĞER GÖRÜYORUZ\"
Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi\'nde görevli Veteriner Hekim Mehmet Bayram, Pitbullar\'ın özlerinde tehlikeli olmadığını, sadece yetiştirildiği ortama göre tehlikeli hale getirilebileceğini dile getirdi. Bayram, \"Aslında çok fazla tehlikesi yok. Yanlış ellere düşerse tehlikeli olabilirler. Pitbullar\'ı bir çocuk eğitir gibi eğitmemiz gerekir. Eğer çocuğunuzu iyi eğitirseniz, gelecekte topluma ve insanlara karşı iyi olur. Hepsi bebek gibidir. Ama yanlış uygulamalara ve eğitimlere tabi kalırlarsa tehlikeli olabilirler. Pitbullu çocuk yetiştirmeyle eş değer olarak görüyoruz\" diye konuştu.
\'MÜZİKLE TERAPİ UYGULUYORUZ\'
Merkezlerine çeşitli suçlara karışmış olarak gelen hırçın pitbullları çeşitli yöntemlerle duygusallaştırdıklarını ifade eden Veteriner Hekim Bayram, yöntemlerden en önemlisinin de müzik terapisi olduğunu söyledi. Bayram, \"Bizim buradaki temel çalışmalarımızdan biri kısırlaştırmadır. Kısırlaştırmanın hormonel olarak hayvanların üzerinde sakinleştirici bir etkisi var. Pitbullar\'la ilgilenen bakıcımızla müzik eşliğinde çalışmalar yapıyoruz. Bir nevi müzikle terapi uyguluyoruz. Klasik müzik veya eğlenceli parçalar dinletiyoruz. Çoğunlukla Mozart dinletip, insana alıştırıyoruz\" dedi.
\'KLASİK MÜZİK DİNLETEREK DOST OLDUĞUMUZU GÖSTERİYORUZ\'
Merkezdeti pitbullardan sorumlu personel Oktay Yılmaz ise günde 3-4 saat köpeklere klasik müzik dinleterek sakinleşmesini sağladıklarını ifade etti. Kafeslerindeki köpeklere cep telefonunu hoparlöre bağlayarak, kimi zaman da sadece cep telefonu eşliğinde Mozart dinlettiğini anlatan Yılmaz, \"Klasik müzik dinleterek onlara kendimizin daha yakın dost olduğumuzu göstermeye çalışıyoruz. Onlar da bunun farkına varıyorlar. Bize yaklaşmaya başladılar. Böylece uysallaştılar. Dostluğumuz pekişti. Günde en az 3 veya 4 saat belli zamanlarda müzik dinletiyoruz. Beraber olduğum her an müzik dinletmeye çalışıyorum. Kafeslerinde dinlenirken müzikleri dinliyorlar. Müziğin sesini kimi zaman açarak daha fazla motive olmalarına çalışıyoruz\" diye konuştu. Yılmaz, merkezlerine gelen pitbulların ilk günkü halleriyle şimdiki halleri arasında çok farklılıklar olduğunu vurgulayarak, \"İlk geldiği zaman yanlarına yaklaşmamız imkansızdı. Müziğin onları sakinleştirdiği fark edince, bu uygulamaya devam ettik. Olumlu sonuçlar aldık. Şimdi yanlarına girerek onlarla daha iyi iletişim kurabiliyoruz\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
----------------------------------
-Manisa Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi\'nin dışarıdan görüntüsü
-Kafesler içindeki \'Pitbull\' cinsi köpeklerden görüntü
-Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı Talip Akbaş ile röp.
-Manisa Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi\'nde görevli Veteriner Hekim Mehmet Bayram ile röp.
-Pitbullara Mozart dinletilmesinden görüntü
-Manisa Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi\'ndeki \'Pitbull\' cinsi köpekleren sorumlu personel Oktay Yılmaz ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: İlker KILIÇASLAN / MANİSA, (DHA)
==========================================
Kıl çadırda teknolojiden uzak doğaya yakın yaşıyorlar
İzmir\'in Torbalı ilçesinin yüksek rakımlı Kızılhisar Mevkii\'nde kıl çadırda yaşayarak yörük geleneğini sürdüren 76 yaşındaki Ayşe- İbrahim Tekel çifti, keçi, koyun ve oğlak besliyor, dünyadaki gelişmeleri ise pille çalışan radyodan takip ediyor. Kıl çadırda beş çocuk büyüten çiftin tüm çocukları ilçe merkezine yerleşse de onlar teknolojiden uzak ama dağa, taşa, doğaya yakın olmayı tercih etti.
Önceleri yaz aylarında Afyon\'daki yaylaya göç edip kışın Torbalı\'ya gelen Ayşe- İbrahim Tekel çifti, yıllardır Kızılhisar Mevkii\'nde kıl çadırda yaşıyor. O çadırda 5 çocuk büyüten çift, teknolojiden uzak ama doğaya yakın olmaktan mutlu. Dağlık alanlarındaki kıl çadırlarında sularını kendi çıkaran, televizyon izlemeyen ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri pilli radyodan takip eden Tekeller, keçi, koyun ve oğlak besliyor. Sabahın erkek saatlerinde kalkan Ayşe Tekel, eşinin hayvanlarını dağlık alanda otlatmaya götürmesiyle çadırı temizliyor, yemek yapıyor, \"Çocuklarım\" dediği oğlaklarını kendi elleriyle besliyor. Oğlaklarını kucağını alan, sık sık sarılıp öpen Ayşe Tekel, şehir hayatını istemediğini, dağların havasından ve hayvanlardan vazgeçemediğini söyledi. İbrahim Tekel de \"Burada her şeyden uzakta yaşıyoruz. Çocuklarımın aldığı bir cep telefonu var onu da arada bir kullanırım. Televizyon izlemeyiz. Suyumuzu kendimiz çıkarırız. Zaman zaman çocuklarımızın da ısrarı üzerine \'yerleşik hayata geçebilir miyiz\' diye düşündük ama yapamadık. Bu dağların her karışını biliriz. Eşimle mutluluk içinde yaşıyoruz. Çocukluğumuz daha güzeldi, o zamanlarda çok sayıda yörük çadırda yaşardı. Şimdi hepsi kentlere göçtü. Buralar bize kaldı\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
İbrahim tekel\'le röportaj.
Ayşe tekel\'le röportaj.
Yaşamlarından görüntüler
Hayvanlarından görüntü
Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR (DHA)
===========================================
Ramazanın gözdesi sucukiçi
Pastırma ve sucuğuyla ünlü Kayseri\'de ramazan ayının en gözde yiyeceği, kasaplarda özel olarak yapılan suçukiçi. Sucuğun kıyma şeklindeki olarak bol acılı, baharatlı ve sarımsaklı olarak Ramazan sofralarını süsleyen sucukiçi iştah açıcı özelliğiyle kilosu 50 TL\'den satışa sunuluyor. Sucukiçi şoklanmış olarak yurt içi ve dışına da gönderiliyor.
Ramazan ayının gelmesiyle Kayseri\'de pastırma, sucuk satan esnaflarda ve sucuk içi hazırlayan kasaplarda hummalı şekilde sucuk içi yapılıyor. Sucuğun hazırlanması ve satışını anlatan 37 yıllık kasap Ali Tuncer, \" Genelde sucuk içini Ramazan\'da yapıyoruz. Kayseri\'ye has ürün olduğu için Ramazan\'da daha fazla tüketiliyor. Özellikle ,koyun ve dana etinin yağlı kısmının karıştırılmasıyla hazırlanan sucuk içine tuz, tatlı ve acı toz biber, kimyon, sarımsak, 7 baharat gibi malzemeler konulduktan sonra yoğuruyoruz. İftar sofralarında ara sıcak olarak tüketilen sucuk içi iştah açıcıdır. Ramazan dışında da isteğe bağlı olarak sucuk içi yapıyoruz. Bu sucuk içlerini şoklayarak da muhafaza ediyoruz. Kayseri dışındaki siparişleer şoklu olarak gönderiyoruz. Sucuk içi, kısacası, sucuğun kurumamış halidir. Tavada kısık ateşte kendi yağı ile pişirilir. Bazı vatandaşlar sade,bazıları ise yumurtalı bazıları da köfute olarak olarak tüketiyor. Kilosunu 50 TL\'den sattığımız sucuk içini vatandaşlar Ramazan ayında ,iftar davetlmerine baklava, börek, güllaç ve pasta gibi birbirlerine ikram olarak götürüyor.\" diyor
Görüntü Dökümü:
------------------------
- Kasap dükkanındaki etlerden görüntü
- Sucuk içinin yoğrulmasından farklı açılardan görüntü
- Sucuk içini hazırlayan Ali Tuncer ile röportaj
- Diğer detay görüntüler
01 saniye / 450 MB
Haber: Oktay ENSARİ-Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ(DHA)
===========================================
Anne kumru fırtınada yavrularını korudu
Bodrum\'da, cumartesi günü etkili olan ve 2 saat süren şiddetli yağmur sonrası çıkan fırtınada, begonvil dalındaki yuvasında bulunan yavrularının üzerinden bir an olsun kalkmayan kumru, çevredekiler tarafından ilgiyle izlendi.
Bodrum\'da 26 Mayıs Cumartesi günü öğleden sonra aniden bastıran ve 2 saat süren şiddetli yağmur, hayatı olumsuz etkiledi. Yağmura hazırlıksız yakalanan yerli ve yabancı turistler otellerine, Bodrumlular ise evlerine dönmekte güçlük çekti. Yağmur, Torba Mahallesi, Atatürk Caddesi\'ndeki 3 katlı evin bahçesinde bulunan begonvilin dalına yuva kuran kumruya da zor anlar yaşattı. Yağmur ve hemen arkasından çıkan fırtına, 8 metre yüksekliğindeki begonvilin dallarındaki yuvası hızla sallanan kumru, yavrularını koruyabilmek için üzerlerinden kalkmadı. Anne kumrunun zor anlarını ve mücadelesini, çevredekiler ilgi ve merakla izledi. Kumrunun yuva yaptığı begonvilin bulunduğu evin sahibi, 2 çocuk, 4 torun sahibi Fehime Özkan (79), \"Begonvilimizin dalındaki kumru, bir süre önce yavrularını dünyaya getirdi. Fakat aniden bastıran yağmurda kumru, saatlerce ıslandı; ama yavruların korumak için üzerinden bir an olsun kımıldamadı. İşte annelik duygusu böyle bir şey. Begonvil binadan 2 metre kadar açıklıkta olduğu için rüzgarda çok sallanıyordu. Yağmurla birlikte yavrular yuvadan düşer korkusu yaşadık; ancak korktuğumuz olmadı. Begonvil binaya yakın olsaydı yuvayı şemsiye ile korumaya alacaktık\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Kumrunun sağanak yağmur altındaki mücadelesi
-Fehime Özkan\'ın kumruya bakarken görüntüsü
-Fehime Özkan ile röp.
Haber-Kamera: Yaşar ANTER / BODRUM (Muğla), (DHA)
============================================
Yenilenen Alsancak Stadı\'nın tribünleri ortaya çıktı
Türk futbol tarihinde önemli bir yeri olan milli lig başladığında ilk maçın oynandığı, ilk golün atıldığı İzmir Alsancak Stadı\'nın yenileme çalışmaları hızla sürüyor. Çürük olduğu gerekçesiyle Ağustos 2014\'te kapatılıp 2015 yılında yıkılan statta, tribünler ortaya çıktı. Alsancak Stadı\'nın yeniden inşa edilen haliyle yeni sezonun devre arasında kapılarını açması bekleniyor.
Alsancak Stadı\'nın geçen yıl nisan ayında yapılan ihalesini 54 milyon 880 bin TL bedelle alan Metro Yapı, kaba inşaatı haziran ayı sonunda bitirmeyi planlıyor. DHA drone kamerasına yansıyan görüntülerde de idari bina ve tribün iskeletleri büyük oranda tamamlandığı görüldü. Stadın tribünleri ve idari bina tek çatıyla kaplanacak. Deplasman taraftarları için kale arkası tribün yapılacak. Stadyumda 4 soyunma odası, 2 hakem odası, 4 antrenör odası, ofisler, 10 adet loca, basın toplantı ve çalışma alanları, protokol alanları, yeme-içme alanları ve 100 kişilik çok amaçlı salon bulunacak. Tüm yasal prosedürler yerine getirildikten sonra inşaat ruhsatı geçen ay Çevre ve Şehircilik Bakanlığı\'ndan çıkan stat için Dokuz Eylül Üniversitesi\'yle protokol imzalanmıştı. Bu sayede üniversitenin stat bitişiğindeki arazisinde maç günleri için 427 araçlık otopark alanı oluşturuldu.
İNŞAATIN YÜZDE 50\'Sİ BİTTİ
İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı (İZVAK) Başkanı Ali Erten, haziran ayında inşaatın yüzde 60\'lık bölümünün tamamlanacağını söyledi. Stadın Türk futbol tarihi açısından çok önemli bir yere sahip olduğu dile getiren Erten, \"Alsancak Stadı\'nın inşaatı tüm hızıyla devam ediyor. Şuan ulaştığımız kapasite yüzde 50\'yi geçmiş durumda. Yeni sezonun devre arasında hizmete açılmasını umuyoruz. Bu stat Türk futbol tarihi açısından çok önemli. Milli lig başladığında ilk maç burada oynandı, ilk gol bu statta atıldı. Böylesine tarihi öneme sahip, şehrin ruhunu yansıtan bir tesisin aynı yerinde yenilenmesini doğru buluyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, stadın isminin Mustafa Denizli olması yönünde bir öneride bulundu. Şuan için isim noktasında verilmiş bir karar yok ama önümüzdeki süreçte belli olur\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
- Alsancak Stadı drone çekimleri
- İZVAK Başkanı Ali Erten ile röportaj
- Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR, (DHA)
© Tüm hakları saklıdır.