26 Mart 2018 12:56
Ağrı\'da PKK/KCK operasyonu: 9 tutuklama
Ağrı\'da düzenlenen PKK/KCK operasyonunda gözaltına alınan 28 zanlıdan 9\'u tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Valilikten yapılan yazılı açıklamada, \"İl Emniyet Müdürlüğümüzce, PKK/KCK Terör Örgütü adına Milis/İş birlikçi olarak faaliyet yürüten şahısların deşifre edilerek suç unsurlarıyla birlikte yakalanmasına yönelik yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 28 şahıs adli makamlara sevk edilmiş, bunlardan 6\'sına yurt dışına çıkış yasağı konulmak suretiyle 12 şahıs ifadelerinin ardından serbest bırakılmış, 7 şahıs adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, 9 şahıs ise tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir\" denildi.
Haber:Oğuzhan HANÇER / AĞRI, (DHA)
===============================================
Beton santraline tepki yürüyüşü
Burdur Gökçebağ köyünde bulunan oturdukları sitenin yanındaki araziye beton santrali yapılmasına tepki gösteren vatandaş protesto yürüyüşü yaptı.
Burdur- Isparta karayolu üzerindeki Gökçebağ köyünde 118 konutun yer aldığı Başakevler Sitesi\'ne bitişik arsaya özel bir firmanın beton santrali yapmak istemesi tepkiye neden oldu. Sitede oturanlar beton santraline tepki için çeşitli mesajlar içeren dövizler taşıyıp protesto yürüyüşü yaptı. Başakevler Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Kemal Korkmaz, \"Sitemizde 118 konut bulunmakta. Bu evlerde ikamet edenler nisan ve ekim ayları arasında burada yaşamakta, hobi bahçelerinde sebze ve meyve ağaçları ile oyalanarak emeklilik günlerinde hoşça vakit geçirmekte ve yılın diğer aylarında Burdur şehir merkezindeki evlerinde soğuk kış günlerini geçirmektedir. Başakevler sahası ile aynı pafta üzerinde bulunan bitişik arsa Isparta\'da faaliyet gösteren bir hazır beton firması tarafından Milli Emlak Müdürlüğü\'nden satın alınmış ve hazır beton tesisi kurmak için Burdur Valiliği\'ne yaptıkları müracaat 19 Ekim 2017 tarihinde Burdur Valiliği Çevre Komisyonu tarafından çevre kirliliği oluşturacağı gerekçesiyle reddedilmiştir\" dedi. Daha sonra bu firmaya hazır beton tesisi kurulması için izin verildiğini kaydeden Korkmaz, \"Hırs vicdanın önüne geçmiştir. Burdur\'un cennet köşelerinden biri olan, 118 ailenin doğa ile iç içe, sağlıklı bir yaşam sürebilmek için 1978 yılından bu yana tüm alt yapı ve yollarını üyelerin kendi imkanlarıyla hayata geçirdiği örnek bir yaşam alanının tam da yan parseline, sanki Burdur\'da başka yer kalmamış gibi hazır beton tesisinin inşaatına izin verilmesine, bunun da ötesinde Burdur Valiliği\'nin izin vermemiş olmasına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı\'nın ilgili biriminin hiçbir yer görme ve danışma ihtiyacı duymadan rica, hatır, minnet yoluyla böyle bir kararı vermiş olmasına çok şaşırdık. Organize Sanayi Bölgelerinde bile çevre kirliliği oluşturacağı düşünülerek yasa ile kurulumuna izin verilmeyen hazır beton tesisinin içerisinde okul, çocuk parkları, sağlık ocağı, cami gibi sosyal tesislerle birlikte 294 parsele konut yapım izni verilen bir alanın yanı başına hazır beton tesisi kurulması kabul edilemez, akıl ve mantık dışıdır\" diye konuştu. Site sakinlerinden mimar Barış Korkmaz, beton santralinin yerleşim alanının yanına yapılmasının teknik ve çevre açısından zararlı olduğunu söyledi. Korkmaz, şöyle dedi: \"Bu yaşam alanının yanına beton santralinin yapılması ciddi bir çevre kirliliğine sebep olacak. Beton santralleri işleyiş itibariyle çevreye toz ve gürültü açısından zarar veren sanayi yapıları. Buraya beton santrali yapılmasına izin verilmesi mantık dışı. Bu santral yapılırsa bizim çocuklarımız burada toz soluyacak.\" Jandarmanın güvenlik önlemi aldığı eylem sırasında site sakinleri ellerinde, \'Başakevleri seviyoruz, beton santrali istemiyoruz\', \'Hırs vicdanın önüne geçmiş\', \'Beton santrali Başakevleri öldürür\' yazılı dövizlerle beton santralinin yapılacağı araziye kadar yürüdü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Yürüyüşten detay
- Kemal Korkmaz\'ın açıklamaları
- Barış Korkmaz\'ın açıklamaları
- Detay
246 MB /// 04.07\"
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
================================================
Hidroliği boşalan parça üzerine düştüğü çocuğu öldürdü
Antalya’nın Manavgat ilçesinde yem karma makinesinin hidroliği boşalıp düşen parçasının altında kalan ortaokul 2’nci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki Ali Kısa yaşamını yitirdi.
Manavgat’a bağlı Yeniköy Mahallesi’nde oturan Ali Kısa, evlerinin yanında duran yem karma makinesinin çevresinde oynamaya başladı. Saat 18.30 sıralarında makinenin hidroliği boşalan yem konulan parçası Ali Kısa’nın üzerine düştü. Ağır yaralanan Ali Kısa ailesi tarafından Manavgat Devlet Hastanesi’ne getirildi. Burada müdahale edilen Ali Kısa’nın beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdiği anlaşıldı. Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Ali Kısa’nın cenazesi kesin ölüm sebebinin belirlenmesi amacıyla Antalya Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Hastaneye gelen yakınları Ali Kısa’nın ölüm haberini alınca fenalık geçirdi. Yeniköy Mahallesi Ortaokulu 6’ncı sınıf öğrencisi olan ve derslerinde başarılı olduğu belirtilen Ali Kısa’nın 2 ablasının bulunduğu ve ailenin tek erkek çocuğu olduğu öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
- Acil servis girişinden görüntü
- Ambulans görüntüsü
- Morg önünde bekleyenlerin görüntüsü
71 MB /// 00.37”
HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)
================================================
Turizmciler, sezonu nevruzla açtı
ANTALYA\'da, turizm sektöründe sezon, nevruzla açıldı. Nevruzu kutlamak için Antalya\'ya akın eden İranlılar, hem eğleniyor hem de alışveriş yapıyor.
Her yıl 21 Mart\'ta başlayan, yaklaşık 12 gün kutlamaları süren nevruz, Antalya\'nın da turizm sezonu açılışı anlamına geliyor. Kentteki otellerde, nevruz dönemi için 20 Mart- 5 Nisan günlerini kapsayan birçok özel etkinlikle misafirler ağırlanıyor.
Belek\'te otel, tema park ve AVM alanlarıyla yapılan The Land Of Legends Theme Park\'ta, nevruz dönemi için başta İranlı turistler olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden ve Türkiye\'den misafirler için özel programlar hazırlandı. İran\'dan ünlü isimlerin konserlerinin yanı sıra çocuklar, gençler ve yetişkinler için farklı birçok etkinlik ve eğlence programının hazırlandığı dönemde, yerli- yabancı turistler, nevruzla birlikte baharın gelişini kutluyor.
Nevruzun daha çok İranlı turistlerin tercih ettiği bir dönem olduğunu belirten The Land Of Legends Genel Müdürü Çetin Pehlivan, geçen yıl bu dönemde, Antalya\'da yaklaşık 29 bin İranlı turistin ağırlandığını, bu yılki hedefin 30 binin üzerinde olduğunu, şu anki verilerin de bu rakamları gösterdiğini söyledi. 20 Mart itibarıyla başlayan Nevruz sezonunun 5 Nisan\'a kadar süreceğini belirten Pehlivan, İran dışında birçok ülkeden ve Türkiye\'den de bu dönemde misafir ağırlandığını, günlük 5 bin misafire ev sahipliği yaptıklarını söyledi. The Land Of Legends\'in otel, AVM ve tema parktan oluşan destinasyon olarak çok farklı programlar sunduğunu kaydeden Pehlivan, “Baharın güzel heyecanını yaşamaya başladık, sezona da start vermiş olduk\" dedi.
Nevruzun turizm sezonunun açılışı olarak kabul edildiğini aktaran Çetin Pehlivan, “Bu seneki hedefimiz, geçen yılın çok üstünde. Şu an ülkemizde turizm anlamında çok pozitif bir etki var. Rezervasyon akışı, nevruzdaki bu hareketlilik inşallah sezona da yansıyacaktır. Erken rezervasyonlarda hem Avrupa hem de Rusya çok iyi gidiyor. Yerli pazar da güzel. Arap yarımadasında Land Of Legends olarak zaten çok popüleriz\" diye konuştu.
Nevruz etkinlikleri kapsamında, İran pop müziğinin ünlü isimleri de Antalya\'da konser veriyor. ABD\'de yaşayan ve dünyanın her yerinde turneler düzenleyen İranlı pop müzik sanatçıları Leila Frouhar, Sepideh, Sahar ve Jamshid, The Land of Legends Theme Park\'ta sahneye çıktı.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Turistlerin otel içinde görüntüsü
Alış veriş yapmış turistlerin görüntüsü
Resim çektiren turistlerin görüntüsü
Babasının kucağında küçük çocuğun görüntüsü
RÖP : Çetin Pehlivan
Çocukların otel içinde görüntüsü
Detaylar
380 mb -- 03.28
Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)
==================================================
Atıl tahta parçalarından barınak yaptı, kampanya açtı
AYDIN\'ın Efeler ilçesinde baba mesleği keresteciliği sürdüren 35 yaşındaki İbrahim Bozkurt, hayvansever dernekleriyle görüşerek kışın yağmurda yazın güneş altında kalan sokak hayvanları için ahşap barınak yaptı. Üretimden artan atıl malzemeleri değerlendirerek kedi ve köpekler için yaptığı ilk 10 barınağı bağışlayacak olan Bozkurt, hayvanseverlerden de destek istedi.
Efeler\'in Umurlu Mahallesi\'nde üniversitede işletme eğitimi aldıktan sonra baba mesleği keresteciliği yaparak iç ve dış pazara kereste palet satan evli ve 2 çocuk babası İbrahim Bozkurt, hobi amacıyla marangozluğa başladı. Doğaya ve hayvanlara olan sevgisi onu hayvansever derneklerle işbirliğine soktu. Hayvansevelerin önerisiyle kışın yağmur ve soğukta, yazın sıcakta kalan sahipsiz sokak hayvanlarının barınabilmeleri için ahşap yuva yaptı. Üretimden artan atıl malzemeleri sunta fabrikasına göndermek ya da sobada yakmak yerine onları can dostları için sıcak bir yuvaya dönüştürdü. Genişliği 70, yüksekliği ise 90 santimetre olan çatısını yağmur geçirmez \'shingle\' çatı malzemesiyle kapladığı barınaklar, sahipsiz sokak hayvanlarının evi olacak. Herhangi bir kedi- köpek kulübesinin 250 TL\'den satıldığı piyasada, kendi imalatı kulübeleyi 120 TL\'den internetten de satışa sunan Bozkurt, ilk 10 kulübeyi hayvan barınaklarına bağışlayacak, sonrasında da her 10 satıştan birini bağışlayacak. Bozkurt, \"Hem doğaya hem de bizim dışımızda yaşayan canlılara faydalı olmak açısından ilk adımı biz atıyoruz. İlk yaptığımız 10 köpek barınağını ihtiyacı olan barınağa ücretsiz olarak bağışlayacağız. Her 10 barınak alana bir tane de biz ücretsiz bağışlayacağız. Amacımız sokak hayvanları yuvasız kalmaması\" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
- Kereste fabrikasından görüntü
- Kedi ve köpek kulübesinden görüntü
- İbrahim Bozkurt röp.
- Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)
================================================
Oğlu için karaciğer donörü arıyor
İZMİR\'in Seferihisar ilçesinde yaşayan Bengül Üstün (57), Alagille Sendromu hastası olan ve karaciğer nakli olması gereken oğlu 18 yaşındaki Murat Üstün için donör arıyor. Oğlunun hastalığı yüzünden kendisini hayattan soyutladığını belirten Üstün, \"Ben bir anne olarak yıllardır çocuğumun hastalığıyla mücadele ediyorum. Oğlumun tekrar hayata tutunması için donör olabilecek kişilerden yardım istiyorum\" dedi.
Seferihisar\'da yaşayan ev kadını Bengül Üstün, oğlu Murat 3 aylıkken rahatsızlanınca Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne götürdü. Burada rahatsızlığına bir teşhis konulamayan Murat Üstün\'e, Ege Üniversitesi Hastanesi\'nde ise \'Alagille Sendromu\' teşhisi konuldu. Bengül Üstün, TIR şoförü olan eşi Erdal Üstün (57) ile çocuklarının sağlığına kavuşması için yıllar sürecek mücadeleye başladı. En belirgin zararı, diğer organlara zarar vermesi olan \'Alagille Sendromu\' hastalığı nedeniyle Murat Üstün 2004 ile 2014 yılında kalbinden anjiyo oldu. Hastalık bu kez gözlerine vurdu. Görme problemi yaşadı. Gözlerinin mercekleri değiştirildi. Daha sonra sürekli kaşıntı başladı ve eğitimini 11\'inci sınıfta bırakmak zorunda kaldı. Murat Üstün, \"Ben böyle sürekli kaşınıyorum. Okulu bıraktım, arkadaşlarımla görüşmüyorum, evden hiç çıkmıyorum. Çünkü onlar ben kaşındığım için bana garip gözlerle bakıyor. Eğer kaşınmasam okulumu bırakmaz okurdum\" dedi. Kendisini hayattan soyutlayarak eve kapatan ve dışarıya çıkmak istemeyen Murat Üstün\'e doktorlar karaciğer naklini şart koştu. Bir akrabadan uygun karaciğer bulundu bu kez de akraba yaşı ve kilosu nedeniyle donör olamadı. Çünkü donör olacak kişinin 45 yaşından küçük ve yaşına göre normal bir kiloda olması, kan grubunun A Rh (+) olması gerekiyordu. Tedavisi İstanbul\'da devam eden Murat Üstün, eğer donör bulunursa ameliyat olacak ve sağlığına kavuşacak. Anne Bengül Üstün, \"Ben bir anne olarak yıllardır çocuğumun hastalığıyla mücadele ediyorum. Oğlumun tekrar hayata tutunması için donör olabilecek kişilerden yardım istiyorum. Oğlumun yaşaması için bize yardım edin\" dedi.
KUTU
ALAGİLLE SENDROMU NEDİR?
Alagille sendromu, vücudun en az iki bulgusu ile birlikte safra hipoplazisi adı verilen karaciğer rahatsızlığının belirli bir tipine verilen addır. 100 bin canlı doğumda yaklaşık birini etkiler ve erkeklerle kızlar arasında eşit olarak görülür. Ayrıca arteryo-hepatik displazi veya sendromik biliyer hipoplazi olarak da adlandırılır. Özelliklerin sayısı ve şiddeti değişir ve birçok kişi durumun hafif formlarıyla yetişkinliğe erişir; Alagille Sendromu\'na sahip olduklarından tamamen habersizdirler. Bununla birlikte, bazı bebekler oldukça rahatsızlık verebilir ve çok gençken teşhis edilebilirler. Sendromlu birçok insan bir mutasyona ya da belirli bir gende bir değişikliğe sahiptir ancak bu mutasyona uğramış olan herkes sendroma sahip değildir. Hastalık kalp ve damarlarda anormallikler, göz hastalıklarına neden olurken, vücutta bazı kemiklerin anormal şekillerde büyümesine de neden olmaktadır. Hastalığın en önemli tedavisi ise karaciğer nakli olarak gösterilmektedir.
Görüntü Dökümü
----------------------
- Bengül Üstün ile röportaj
- Murat Üstün ile röportaj
- Genel ve detay görüntü
Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)
==================================================
Sümela Manastırı\'nda \'Çile odaları\' gün yüzüne çıkarılıyor
Türkiye’nin önemli tarihi ve turistik mekanlarından biri olan tarihi Sümela Manastırı\'nda, 2.5 yıldır süren restorasyon çalışması sırasında daha önce kuzey çatının üst sağ yamacında gizli bir geçitle ulaşılan ve bugüne kadar keşfedilmemiş gizli alan ortaya çıkarılmasının ardından bu kez de bugüne kadar girilemeyen \'Çile odası\' adı verilen yeni alanlar gün yüzüne çıkarılıyor. Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan, Sümela\'da şimdiye kadar görülmemiş olan alanlar keşfedildiğini belirterek \"Restorasyonla ziyaretçiler o alanlara girebilecek\" dedi.
Türkiye\'nin önemli tarihi ve turistik mekanlarından biri olan ve yılda 600 bin kişinin ziyaret ettiği Karadağ eteklerindeki tarihi Sümela Manastırı\'nda, 2.5 yıl önce başlatılan restorasyon çalışmaları sürüyor. Restorasyon çalışmaları sırasında daha önce bugüne kadar girilmemiş kuzey çatının üst sağ yamacında gizli bir geçitle ulaşılan nokta tespit edildi. Hıristiyanların tapınak veya kutsal alanı olarak kabul ettiği ‘şapel’ olduğu belirlenen alanda bugüne kadar görülmemiş ‘Cennet ve cehennem, ölüm ve yaşam’ tasviri taşıyan fresklerin yer aldığı belirtildi. Şapelin gün yüzüne çıkarılması ve ziyarete açılması için başlatılan restorasyon çalışması sürerken bu kez Sümela Manastırında bugüne kadar görülmemiş ve \'Çile odası\' adı verilen yeni alanlara ulaşıldı. Küçük şapel odalarından oluşan ve duvarlarında fresklerin yer aldığı alanların da restorasyona dahil edilerek gün yüzüne çıkarılması için çalışma başlatıldı. 30 metrelik yol yapılmasının planlandığı alan içindeki hasar gören fresk ve çatı kısımları yeniden onarılacak, restorasyonu tamamlandığında ise Sümela Manastırı yeni bir ziyaret alanlarına kavuşmuş olacak.
\'YENİ ALANLAR TARİHİ ZENGİNLİK KATACAK\'
Maçka İlçe Belediye Başkanı Koray Koçhan, Sümela Manastırı’nın, Trabzon ve Maçka’nın bir markası olduğunu belirterek yapılan çalışmalar da keşfedilen yerlerin Sümela\'ya tarihi zenginlik kazandıracağını söyledi. Koçhan, \"Restorasyon hız kesmeden devam ediyor. Taş temizleme çalışmalarımıza hız vermemizin nedeni ise bir iki ay içerisinde meşhur ormanımız içerisindeki patika yolumuzun projesi tamamlanmış olacak. Ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerimizi Sümela\'nın altına kadar yani eski bilet gişelerinin olduğu alana kadar yürütmeyi planlıyoruz. Bunun için çevredeki taş düşmesinden kaynaklı düşürülen taşların oradan alınması ve yeniden düzenlenmesi çalışmalarına hız verildi. Belki bir iki ay içerisinde o alanda gezilmesi sağlanacak. Turizm İl Müdürlüğümüz tarafından yapılan ve yaklaşık 1 milyon lira maliyeti olan seyir teraslarımızda tamamlandı. Hizmete bu sezon girecek ve bir avantaj sağlayacak. Tur otobüsleri ve fotoğrafçıların ziyaret edebileceği Sümela\'yı tam karşıdan görecek, hatta kot farkından dolayı içine kadar görebilecekleri bir seyir terası alanı sağladık\" dedi.
\'ÇİLE ODALARINA GİRİLEBİLECEK\'
Keşfedilen yerlerin turizm ve tarih açısından büyük önem arz ettiğini ifade eden Koçhan, şöyle dedi:\"Sümela\'da şimdiye kadar görülmemiş olan alanlar var. Restorasyon çalışmaları ile beraber ziyaretçilere açmayı planlıyoruz. Zaten onun için maliyeti yüksek olan bir restorasyon bu. Turistler sadece kaya kilisesinin yanına kadar giriyor. Orada içeride küçük küçük şapellerin bulunduğu, bizim dinimizde de olan \'Çile Odaları\' bulunan kapalı alanlarda dua edilen yerlere giremiyorlardı. Bu restorasyon çalışmaları ile o alanlara da girilecek. Göreceksiniz ki o alanlarda da Sümela\'da çok güzel bir merkezi ısıtma sistemi, bacaların odaları dolaştığı, çok güzel şömineler ve kitaplıkların olduğu, lavaboların, tuvaletlerin müthiş bir yağmur kanallarının ve kanalizasyonun olduğunu göreceğiniz alanlar da inşallah bu dönem restorasyon bittikten sonra ziyaret edilebilecek\" dedi.
\'KAYA KİLİSE\'NDEN DAHA ESKİ BİR ŞAPEL BULUNDU\'
Sümela Manastırı içerisinde yer alan Kaya Kilisesi\'nden daha eski bir şapelin de bulunduğuna değinen Koçhan, \"Sümela\'nın içerisine baktığınızda tarihi fotoğraflarda bile kapısından içeriye olan alanı boş görüyorsunuz. Halbuki orijinalinde oralar kaya kilisesinin olduğu yere kadar hep ahşap evlerle dolu. Şu an Sümela\'nın çatısından giden bir patika ile beraber oradaki kaya kilisesinden daha eski bir şapel bulundu. O şapelinde turizme kazanılıp kazandırmama konusunda da nitelikli bir çalışma yapılıyor. Binlerce yıl geçmesine rağmen oradaki figürler çok net ve hatta çok değişik Hz. İsa figürleri var. Çok orijinal duruyor. Çatısında kiremit kullanılmamış, taştan çatıların olduğu bir alan\" ifadelerini kullandı.
SÜMELA MANASTIRI
İlçede Karadağ\'ın Altındere Vadisi\'ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında \'Meryem Ana\' adıyla da biliniyor. Hakkında çeşitli rivayetler de bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13\'üncü yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. Bilindiği üzere 88 yıl aranın ardından manastırda 2010 yılında ise binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen ayini Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmişti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Sümela Manastırı detayları
-Belediye Başkanı Koray Koçhan açıklamaları
Haber: Selçuk BAŞAR - Kamera: Aleyna BAYRAM TRABZON,(DHA)
© Tüm hakları saklıdır.