05 Eylül 2018 20:24
Gar katliamı davasında, Bakanlık ve Valilik 400 bin lira tazminat ödeyecek
Ferit DEMİR/TUNCELİ,(DHA)- ANKARA Tren Garı yakınlarında 3 yıl önce DEAŞ terör örgütü mensuplarınca düzenlenen 100 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı bombalı saldırı ile ilgili İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliği hakkında açılan davada karar çıktı. Ankara 12\'nci İdare Mahkemesi, sosyal risk ilkesi uyarınca Bakanlık ve Valiliğin 400 bin lira manevi tazminat ödemesini kararlaştırdı.
Ankara Tren Garı yakınlarında 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen mitingde DEAŞ terör örgütü mensuplarının bombalı saldırısında 100 kişi yaşamını yitirdi, 200\'den fazla kişinin yaralandı. Saldırıda hayatını kaybeden Mesut Mak\'ın ailesinin açtığı davada karar çıktı. Avukat Barış Yıldırım tarafından Mak ailesi adına Ankara 12\'nci İdare Mahkemesi\'nde İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliği hakkında açılan 700 bin liralık manevi tazminatında mahkeme her iki kurumun 400 bin lira tazminat ödemesine hükmetti. Mahkeme gerekçeli kararında, İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliği\'nin savunmalarına da yer verildi.
Bakanlık savunmasında, olayda hizmet kusurunun bulunmadığı, olayın bir terör saldırısı olduğu, terör eylemi sonucu oluşan zararın tazmini isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın 5233 sayılı Kanun kapsamında çözümlenmesi gerektiği, iş bu Kanun kapsamında manevi tazminat konusunun düzenlenmediği, manevi tazminatın unsurlarının oluşmadığı ve faiz talebinin yerinde olmadığı ileri sürülerek davanın reddini istedi.
Ankara Valiliği tarafından mahkemeye gönderilen savunmada ise, manevi zararların 5233 sayılı Kanun kapsamı dışında olduğu, davacının zararlarının ancak sosyal risk ilkesine göre karşılanabileceği, meydana gelen zararın terör olayı kapsamında oluştuğu ve toplantıya ilişkin gerekli bütün tedbirlerin alındığı belirtilerek, davanın reddini istedi.
\'İSTAHBARATA RAĞMEN HASSASİYET GÖSTERİLMEDİ, HİZMET KUSURU VAR\'
Mahkeme gerekçeli kararında, her ne kadar terör olaylarını tamamen önlemek mümkün değil ise de, yapılacak saldırıların sayısını, terörün psikolojik etkisini azaltmak mümkün olduğunu belirterek, \"Bunun için özellikle istihbarat faaliyetleri büyük önem taşımakta olup, aynı zamanda yetkili birimlerce, her türlü terör saldırısına karşı, ayrım gözetmeksizin tüm yurttaşlar için, ülkenin her yerinde, imkanların elverdiği ölçüde azami güvenlik tedbirlerinin alındığı yönünde güven telkin edici faaliyetlerde bulunulmasının terörle ulaşılmak istenen güvensizlik kaygısının azalmasını sağlayacağı, böylelikle terör eylemlerine karşı direnç ve tahammülün artacağı, aksi durumda en ufak bir ihmalin dahi hayati risk oluşturacağı ve terörün birinci hedefi olan güvenlik algısında büyük tahribata yol açacağı tartışmasızdır. Kaldı ki kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması devletin asli görevidir. İdarenin bu görevi yerine getirmek, kamu düzeni ve esenliğini sağlamak üzere kolluk örgütünü kurması, gerekli araç ve olanakları sağlaması, yeterli önlemleri zamanında alması gerektiği açıktır. Yaşanan patlama olayını da kapsayacak şekilde elinde yakın tarihli istihbari bilgi bulunan idarenin, önceki standart uygulamasından dahi ayrılarak, bu bilginin ilgili birimlere iletilmesi, güvenlik tedbirlerinin alınması noktasında gerekli ve yeterli hassasiyeti göstermediği ve bu suretle hizmet kusuru bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır\" denildi.
BAŞKAN, SOSYAL RİSK İLKESİNE ŞERH KOYDU
Karara şerh koyan ve tazminatın sosyal risk ilkesi uyarınca değil, devletin hizmet kusuru ilkesi gereğince verilmesi gerektiğini belirten Mahkeme Başkanı\'nın gerekçeli kararda görüşüne de yer verildi. Başkan şerh kararında, \"Yakın zamanda benzeri terör olayları yaşandığı ve terör, güvenlik gibi konularda eğitimi olmayan kişilerce dahi olası bir terör eylemi korkusuyla yakınlarının kalabalık yerlerden uzak durulması konusunda uyarıldığı, yaygın şekilde terör saldırısı beklentisi olan bir dönemde elde edilen hayati önemdeki istihbarı bilginin özellikle miting gibi kalabalık alanlarda canlı bomba eylemine ilişkin olmasına rağmen, bu konuda önlem alması gereken birimlere iletilmesinde mülkiye müfettişlerince tespit edilen, ancak yukarıda belirtilen hususlar ve uzun süreli terör deneyimi olan bir devlette ihmal olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan kusurlu davranış sonrası istihbari bilgide yer alan doğrultuda gerçekleşen canlı bomba eyleminden kaynaklı elim olayda idarenin gerekli ve yeterli özeni göstermemesi nedeniyle, hizmet kusurunun bulunduğu uyuşmazlığın bu gerekçeyle karara bağlanarak tazminat miktarına hükmedilmesi gerektiği düşüncesiyle sosyal risk ilkesi esas alınarak verilen karara gerekçe yönünden katılmıyorum\" dedi.
\'AĞIR HİZMET KUSURU\'
Davayı açan ve aynı zamanda Tunceli Baro Başkanı olan Barış Yıldırım, Mesut Mak\'ın ailesi adına Ankara 12\'nci İdare Mahkemesi\'nde tam yargı davası açtıklarını, davayı Anayasa hükümlerinde yer alan \'Devlet kendi eylem ve işlemlerinden kaynaklı zararları tazmin etmekle hükümlüdür\' hükmü gereği açtıklarını söyledi. Dava dilekçelerinde idarenin ağır hizmet kusurlu olduğunu iddia ettiklerini, zira daha önce alınan istihbarat bilgilerine rağmen miting günü gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığını, bu çerçevede gerekli güvenlik önlemleri alınmış olsaydı bu acı hadisenin bu katliamın meydana gelmeyeceğini belirtiklerini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:
\"Ağır hizmet kusuru bulunduğunu dilekçemizde ifade etmiştik. Neticede mahkeme davamızı karara bağladı. Mahkeme, ölen Mesut Mak\'ın yakınlarına ödenmek üzere 400 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti ve bu yönde karar verdi. Karar esasta oy birliği ile verilirken, gerekçede ise oy çokluğuyla alındı. Mahkeme başkanı, karara muhalefet şerhi koydu. Mahkeme başkanı karara \'sosyal risk\' ilkesi çerçevesinde karşı çıkarak, devletin hizmet kusuru olduğunu ifade etmiş ve muhalefet şerhi koymuştur. Bizlerde meydana gelen bu acı olayda ve kınanması gereken hadisenin başta Anayasa\'nın 5\'inci maddesinde belirtilen temel amaç ve görevlerinden biri olan kişilerin maddi ve manevi varlığını koruma hükmünün ihlalinden kaynaklı olduğunu düşünüyoruz.\"
9 SANIĞA 101\'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VERİLMİŞTİ
Ankara Garı\'nda, 10 Ekim 2015\'te terör örgütü DEAŞ saldırısı sonucu 100 kişinin yaşamının yitirdiği katliamla ilgili, 7 Kasım 2016\'da başlanan ve 54 celse görülen 19\'u tutuklu 36 sanığın yargılandığı davada geçen ağustos ayında karar çıktı. Mahkeme heyeti 9 sanığı \'Anayasal düzeni ihlal\' suçundan birer kez, \'kasten öldürme\' suçundan da 100\'er kez olmak üzere toplam 101\'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme, 9 sanığa da örgüt üyeliğinden değişik yıllarda hapis cezası verirken, firari sanıkların dosyasını ayırdı.
Görüntü Dökümü:
-Avukat Yıldırım\'ın kararı değerlendirmesi
-Yıldırım\'tan detaylar
Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ,(DHA)
===========
500 bin liralık kumaş hırsızlığına 8 gözaltı
BURSA’nın İnegöl ilçesinde bir ay önce 500 bin lira değerinde kumaş çalan hırsızlık şebekesinin 8 üyesi gözaltına alındı.
Kamyon sürücüsü M.Ş.B. (37), bir ay önce, İnegöl’de bir dokuma fabrikasından 500 bin lira değerindeki kumaş yüklediği aracıyla İstanbul’a yola çıktı. Birkaç gün sonra İstanbul’daki firma kumaşların ulaşmadığını İnegöl’deki firma sahiplerine iletti. Firma da durumu İnegöl Emniyet Müdürlüğü\'ne bildirdi. Olayın ardından harekete geçen İnegöl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, kamyon sürücüsünü yakaladı. Gözaltında savunma yapmayan sürücü M.Ş.B., çıkarıldığı nöbetçi mahkemede adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
Hırsızlık olayının peşini bırakmayan İnegöl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, teknik ve fiziki takip başlattı. Kamyon sürücüsünün İstanbul ve İzmir’de bağlantısı olduğunu tesbit etti. Polis, . İzmir’de 8 ayrı adrese gerçekleştirilen operasyonda, kamyon sürücüsü M.Ş.B. ile hırsızlık şebekesi üyeleri F.Ü. (25), A.A.(29), M.K.(33), Ö.T.(35), N.K.(36), Z.T.(34) ve F.İ.\'yi (29) gözaltına alındı. Hırsızlık şüphelisi 8 kişi, İnegöl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince İzmir’den İnegöl’e getirildi. Şüphelilerin, İstanbul ve İzmir’deki firmalara sattıkları kumaşların bir kısmı da ele geçirildi. Şüphelilerin emniyetteki sorgusu sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Hırsızların görüntüsü
-Detaylar
HABER/ KAMERA: Yavuz YILMAZ, İNEGÖL (Bursa), (DHA)
======================================
Ölüm haberini veren doktora saldırdı
EREĞLİ(Zonguldak), (DHA) - ZONGULDAK\'tan Düzce\'ye sevk edilen kanser hastası yolda fenalaşınca Ereğli\'de bulunan özel bir hastaneye kaldırılırken, yaşamını yitirdi. Doktor Veyis Turan, hastanın ölüm haberini verince ölen kişinin oğlunun saldırısına uğradı. Doktora saldıran kişi polis merkezine götürüldü.
Olay öğle saatlerinde, Ereğli\'de bulunan özel bir hastanede meydana geldi. İddiaya göre, Zonguldak\'ta bir hastaneden Düzce Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne sevk edilen ve mide kanseri olduğu öğrenilen İ.T. yolda fenalaşınca Ereğli\'de bulunan özel hastaneye getirildi. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen İ.T. kurtarılamadı. Ölüm haberini aileye vermek için gelen Anestezi Uzmanı Dr. Veyis Turan, ölen İ.T.\'nin oğlu H.T.\'nin saldırısına uğradı. Hastane görevlileri ve vatandaşların araya girmesi doktora saldıran H.T. sakinleştirildi. Aldığı darbelerle etkilenen Veyis Turan kontrol amacıyla hastanenin acil servisine götürüldü. H.T. ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.
Özel hastanenin başhekimi Ercan Yalçın, \"Hasta, Zonguldak\'tan Düzce\'ye nakil yapılırken yolda fenalaşarak hastanemize kabul edilmiş. Terminal yani son dönemde bir hasta. Nihayetinde hasta yolda kötüleşmiş. Özellikle kanser hastalığında son dönemlerinde tedavi mümkün olmuyor. Uygulanan şiddetin gerekçesi nedir anlamak mümkün değil. Üzücü bir olay. İnsanlık dışı bir olay. Görev başındaki bir arkadaşımız, vefat haberini vermek için geldiğinde hasta yakınlarının şiddetine maruz kaldı. Her ne olursa olsun bir yapılan her türlü şiddete karşıyız. Bu konuda da gerekli yasal yaptırımların yapılmasını istiyoruz.\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Ercan Yalçın açıklaması
Hastaneden detay görüntüler
Dosya adı ergsaglikciyasaldiri/507 MB/Süre 2.04/
HABER-KAMERA: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak), (DHA)
======================================
AKÜ\'de kayıt heyecanı
AFYON Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ve Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi\'ni (AFSÜ) kazanan öğrencileri kayıt yaptırmaya geldikleri yeni okullarında Rektör Mustafa Solak karşıladı. Rektör Solak, bazı öğrencilerin kayıtlarını yaptı.
AKÜ ve AFSÜ 2018- 2019 akademik yılı öğrenci kayıtları AKÜ Afyon Meslek Yüksekokulu giriş katında başladı. AKÜ Rektörü ve AFSÜ Rektörlüğü\'ne tedviren atanan Prof. Dr. Mustafa Solak, öğrencileri kapıda karşılayarak, AKÜ ve AFSÜ\'yü tercih ettikleri için teşekkür etti. Öğrencilerle sohbet eden Rektör Solak, AKÜ ve AFSÜ\'ye ilginin yoğun olduğunu belirterek, \"Geçen pazartesi günü saat 09.00 itibariyle 2018- 2019 eğitim yılının ÖSYM yerleştirme sınavlarının sonuçlarına göre çeşitli birimlere kesin kayıtları yapmaktayız. Kayıtlar açısından öğrenciler elektronik ortamda da kayıtlarını yapabilir. Gelerek bizzat şu an bulunduğumuz binada her birim için ayrılan masada da görevlilerce kayıtlarını tamamlayabilmektedir. 2018 dönemi için Afyon Kocatepe Üniversitesi\'nin çeşitli birimlerine 8 bin 500 dolayında, Afyonkarahisar Sağlık Bilimler Üniversitesi\'nin çeşitli birimlerine ise 1500 dolayısıyla kontenjan verilmişti. Bu kontenjanlar açısından AKÜ\'ye 6 bin 600 öğrencinin kesin kaydı yapılmaktadır. Lisans acısından yüzde 75 doluluk oranı ile 2 yıllık özellikle tekniker programlarına yüzde 90 ile yüzde 100 dolulukla yapılmaktadır\" dedi.
YKS\'ye ilk yerleştirme sonuçlarına göre AKÜ\'de lisans düzeyinde yüzde 75 öğrenci yerleştirmesi gerçekleşirken bu oranın AFSÜ\'de yüzde 100 olarak gerçekleştiğini anlatan Rektör Solak, AKÜ\'de önlisans düzeyinde yüzde 90 oranında yerleştirme sağlanırken, AFSÜ\'de ise bu oranın yüzde 100\'e ulaştığını ifade etti. Solak, \"AFSÜ\'de ise tıp, diş hekimliği, sağlık bilimleri fakülteleri, 2 yıllık sağlık meslek yüksekokulunun bütün birimlerine kontenjanlar dolmuş bulunmaktadır. 3 Eylül\'den itibaren de kayıtları yapılmaktadır. Kesin kayıtlarımız tamamlanınca boş kalan kontenjanlara ÖSYM tarafından duyuru yapılarak o kontenjanlarında dolması için veya yeni kayıtların yapılması için çalışmalar sürdürülecek. Biz AKÜ ve AFSÜ olarak 2018 eğitim ve öğretim yılı için bütün hazırlıklarımızı tamamladık\" diye konuştu.
Rektör Solak, konuşmasının ardından ilk defa AKÜ ve AFSÜ\'ye kayıt yaptıran öğrencilerle ilgilenerek onlarla sohbet etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Kayıt yapılan binadan detay
- Kayıt masalarından detay
- Öğrencilerden detay
- Rektörün kayıt yapılan binaya gelişinden detay
- Öğrenciler kayıt yaptırırken detay
- Rektör Solak\'ın konuşması
- Rektör Solak öğrencilerin kaydını yaparken detay
HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
======================================
Aşçılar İncirliova\'da kamp kurdu
AYDIN\'ın İncirliova ilçesinde düzenlenen 2. Ulusal Aşçılık ve Pastacılık Kampı\'na, 7 ülkeden 155 aşçı katıldı. Hünerlerini sergileyen aşçılar, renkli görüntüler ortaya koydu.
Ulusal Aşçılık ve Pastacılık Kampı\'nın 2\'ncisi, İncirliova Belediyesi\'nin ev sahipliğinde İncirliova Park\'ta yapıldı. 4-6 Eylül arasında 3 gün sürecek kampa 7 ülkeden toplam 155 aşçı katıldı. Aşçılar yemek ve pasta konusunda hünerlerini gösterdi. Kampta düzenlenen çeşitli yarışmalarda ise dereceye giren aşçılara 1000, 750 ve 500 Euro para ödülü verileceği belirtildi. İncirliova\'nın kurtuluş yıldönümü olan 7 Eylül öncesi bu sene de etkinliği yaptıklarını belirten Belediye Başkanı MHP\'li Gürşat Kale, kentin gözde ürünü incire verdikleri değerden bahsetti, \"Yereldeki tek ihraç ürünümüzdür. İnşallah incirimiz bundan sonra çok farklı ürünlerde de kullanılarak, kullanım alanındaki yerini arttıracak\" dedi.
\"GEÇEN YILDAN ÇOK FARKLI OLACAK\"
Aydın Gastro Derneği Başkanı ve Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Emrah Göksal Sezgin ise, \"Geçen yıl 70 çadırla başladığımız pastacılık üzerine yaptığımız organizasyonumuz, bu yıl biraz daha boyut atlamış durumda. 70 çadırdan 90 çadıra çıktık. 4 ayrı çadırda, pastacılık ve bu yıl ilave olarak aşçılık eğitimleri de vermekteyiz. Eğitimler haricinde bu yıl organizasyona iki de yarışma ilave ettik. Biri butik bazda yaptığımız pasta yarışması, diğeri ise aşçılık yarışması oldu. Organizasyona Kanada, Filistin, İsrail, Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya\'dan gelenlerin de aralarında yer aldığı 155 yarışmacımız katılıyor. Kampta 50 gönüllü şef adayımız var. Bu yıl vereceğimiz madalyalar haricinde ödüllerimiz de var. Bulgaristan Varna Üniversitesi\'nde gerçekleştirdiğimiz bir burs var. Yarışmalarda derece alanlara 1000, 750 ve 500 Euro gibi para ödülleri de var\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- İncirliova Belediye Başkanı Gürşat Kale
- Gastro Derneği Başkanı Emrah Göksal Sezgin röp.
- Aşçılık ve pastacılık kampından görüntü
- Yapılan yemek ve pastalardan görüntü
(KJ Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)
======================================
© Tüm hakları saklıdır.