Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-14

BARTIN IRMAĞI 5 METRE YÜKSELDİ, YOLLAR SU ALTINDA KALDI (2) 1)DERECİK MUHTARI: 300 KİŞİNİN MAHSUR KALMA DURUMU SÖZ KONUSU DEĞİL Derecik Mahallesi Muhtarı Necmi Alkız, köylere ulaşımın alternatif yollardan sağlandığını ve mahsur kalan olmadığını söyledi

05 Mart 2018 21:01

BARTIN IRMAĞI 5 METRE YÜKSELDİ, YOLLAR SU ALTINDA KALDI (2)
1)DERECİK MUHTARI: 300 KİŞİNİN MAHSUR KALMA DURUMU SÖZ KONUSU DEĞİL

Derecik Mahallesi Muhtarı Necmi Alkız, köylere ulaşımın alternatif yollardan sağlandığını ve mahsur kalan olmadığını söyledi. İl Özel İdaresi\'nin yeni yol yapımı için çalışmalarını sürdürdüğünü belirten muhtar Alkız, \"300 kişinin mahsur kalma durumu söz konusu değil. Şu anda, köyümüzde İl Özel İdare, DSİ, AFAD ekipleri bulunuyor. Herhangi bir sıkıntımız yok. Ulaşımı alternatif yoldan sağlıyoruz. Yeni yol yapımına da Özel İdare başladı\" dedi.
VALİLİK: BOŞALTILAN EVLER SULAR ALTINDA KALDI
Bartın Valiliği\'nce baraj sularının yükselmesiyle ilgili yazılı açıklama yapıldı. Kentte geçen cumartesi gününden beri etkili olan yağmur sonrası, kamulaştırma yapılarak, boşaltılan evlerin sular altında kaldığı belirtilerek, şöyle denildi:
\"Kirazlı Köprü Barajı sahasında kalan ve kamulaştırılması yapılıp bedelleri ödenerek boşaltılan evler aşırı yağışlar sonrasında sular altında kalmış dolayısıyla bu alanda herhangi bir mağduriyet yaşanmamış aşırı yağışlar nedeniyle sadece Ulus İlçesi Abdipaşa Beldesi Derecik Mahallesinde geçici süreli elektrik, su ve ulaşım sorunu yaşanmıştır. Kirazlı Köprü Barajında su seviyesi yükselmiş barajdaki su tahliyesi ise ekiplerce yapılmaya devam etmektedir. Baraj sahasında mevcut yolun su altında kalması nedeniyle alternatif yol olan Çubuklu Köyü Gökmenoğlu mevkii hattı belirlenmiş, ulaşım bu güzergahtan sağlanmaktadır. İl Özel İdaresi ekiplerince söz konusu yolun iyileştirme çalışmaları devam etmektedir. Bölgede güvenlik gerekçesiyle elektrik kesintisi yapılmış olup 4 Mart tarihinden itibaren elektrik verilmektedir. DSİ ekiplerince de bölgede su sorunu giderilerek su verilmeye başlanmıştır. Vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca çalışmalar koordineli bir şekilde devam etmektedir.\"

Ayhan ACAR-BARTIN/DHA

========================================================

(YENİDEN)
2)14 YIL SONRA ÇÖZÜLEN CİNAYETİN SANIKLARINA CEZA YAĞDI

KONYA\'da 2003 yılında kemerle boğularak öldürüldüğü, 14 yıl sonra polis tarafından gazete kupüründen iz sürülerek ortaya çıkarılan Ümmü Şimşek (27) cinayetiyle ilgili davada, kadının ablası Raziye (55) ve yeğenleri İlhami (39) ile Talat Şimşek\'in (35) \'tasarlayarak adam öldürme\' suçundan yargılanması sona erdi. Mahkeme, Raziye Şimşek\'e 30 yıl, Talat Şimşek\'e 20 yıl ve İlhami Şimşek\'e ise 10 yıl hapis cezası verdi. Çumra ilçesinde 3 yaşından itibaren babaannesi ve dedesinin yanında kalmaya başlanan açık öğretim lisesi öğrencisi Aleyna Gökçe (18), 14 yıldır kayıp olarak bildiği annesi Ümmü Şimşek\'i, geçen yıl elindeki eski fotoğrafla aramaya başladı. Bir süre sonra Aleyna Gökçe\'yi telefonla arayan bir akrabası, \"Anneni öldürüp, köprü altına attılar. Sonra kimsesizler mezarlığına gömdüler\" dedi. Telefonda duydukları karşısında şoke olan Aleyna Gökçe, geçen yıl Ocak ayında Çumra Adliyesi\'ne giderek, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından Konya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği\'nce özel ekip kuruldu. Polis, araştırma sonucu ulaştığı Ümmü Şimşek\'in ailesi ve yakınlarıyla görüştü. Ekip, aile üyelerinin bazılarının çelişkili ifadeler vermesinden ve kayıp başvurusunda bulunmamalarından şüphelendi.
Araştırmasını derinleştiren özel ekip, 2003 yılına ait gazeteleri tek tek inceledi. Bir gazetenin 22 Haziran 2003 tarihli sayısında \'Esrarengiz cinayet\' başlıklı haberin fotoğrafındaki öldürülmüş olarak bulunan kadın ile savcılığa Ümmü Şimşek\'e ait diye verilen bir fotoğrafın aynı olduğu belirlendi.
KEMERLE BOĞUP, DERE YATAĞINA ATMIŞLAR
Geçen yıl Şubat ayında, Ümmü Şimşek\'in aile üyelerini çapraz sorguya alan polis, aile içi cinayeti ortaya çıkardı. Şüphelilerin ifadelerinden, Ümmü Şimşek\'in 2003 yılında cezaevinde kalan eşi Hasan Şimşek\'i, başka bir erkekle aldattığı iddiasıyla şimdi hayatta olmayan annesi Ayşe Şimşek ve ağabeyi Veli Şimşek ile ablası Raziye Şimşek tarafından Çumra Devlet Hastanesi\'ne zorla götürülerek, cinsel ilişki yaşayıp, yaşamadığını öğrenmek için muayene ettirilmek istendiği tespit edildi. Doktorun, bunun yasal olmadığını belirtip, muayene yapmaması üzerine aile bireylerinin eve döndüklerinde Ümmi Şimşek’i öldüresiye dövdüğü belirlendi. Ümmü Şimşek\'in dövüldükten sonra yarı baygın halde ağabeyi Veli, onun oğlu İlhami ile ablası Raziye ve oğlu Talat Şimşek tarafından otomobile konularak, Konya- Isparta yolunun 28\'inci kilometresine getirildiği saptandı. Burada otomobili kullanan Veli Şimşek\'in belinden çıkardığı kemeri verip, araçtakileri Ümmü Şimşek\'i boğmalarını söylediği belirlendi. Bunun üzerine ablasına ve yeğenlerine direnen Ümmü Şimşek\'in, boynuna kemer geçirildiğinde, kendisini öldürmemeleri için yalvardığı, bu sırada ablası Raziye Şimşek\'in oğlu olan yeğeni Talat\'ın kemeri sıkarak, Ümmü Şimşek\'i öldürdüğü ve cesedi de bölgede bulunan dere yatağına attığı belirlendi.
Cinayeti itiraf eden Raziye, Talat ve İlhami Şimşek ile olayı bildikleri halde gizleyen yakınları Zekeriya ve Hayriye Şimşek, gözaltına alınıp, Çumra Adliyesi\'ne sevk edildi. Şüphelilerden Raziye, Talat ve İlhami Şimşek tutuklandı; Ümmü Şimşek\'in diğer ağabeyi Zekeriya ve diğer ablası Hayriye Şimşek ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Veli Şimşek\'in ise yaşamını yitirdiği öğrenildi.

\'FUHUŞ YAPTIĞI DÜŞÜNCESİ\' HAKSIZ TAHRİK SAYILDI

Tutuklu Raziye, Talat ve İlhami Şimşek hakkında \'tasarlayarak öldürme\' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle Konya 4\'üncü Ağır Ceza Mahkemesi\'nde dava açıldı. Davanın 4\'üncü celsesinde Cumhuriyet savcısı, sanıklar hakkında mütalaasını verdi. Mütalaada, sanıkların Ümmü Şimşek\'i öldürmeyi planladıkları, ancak 3- 4 saat dilimi içinde öldürme eylemini gerçekleştiremedikleri için \'tasarlayarak öldürme\'nin yasal şartlarının oluşmadığı belirtildi. Savcı mütalaasında, öldürülen Ümmü Şimşek\'in \'fuhuş yaptığı\' düşüncesi nedeniyle sanıkların olayı \'haksız tahrik\' altında işlediği ifade edip, \"Maktulenin yabancı erkeklerle fuhuş yapmasının/fuhuş yaptığı düşüncesinin sanıklar yararına haksız tahrik oluşturacağı anlaşılmakta\" dedi.
Cumhuriyet savcısı, sanıklar hakkında istenen ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını, \'haksız tahrik indirimi\' ile 18- 24 yıl hapis cezası verilmesi talep etti. 

\'CİNAYETİ BABAM İŞLEDİ\'

Konya 4\'üncü Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görülen 5\'inci celseye tutuklu sanıklar Raziye, Talat ve İlhami Şimşek katıldı. İlhami Şimşek, savunmasında halası Ümmü\'yü ölen babası Veli Şimşek\'in öldürdüğünü ileri sürdü. İlhami Şimşek, ifadesinde \"Ben halamı çok severdim. Her zaman görüşürdüm. O gün babamla, halam arabada tartıştı. Halam, \'Ben kimseye hesap vermem\' diye bağırdı. Babam çok sinirli bir adamdı. Bunun üzerine kemerini çıkartıp arkada oturan Raziye ve Talat\'a verdi. Raziye ve Talat kemerle Ümmü\'yü boğmaya çalıştı. Ancak Ümmü direnince boğamadılar. Sonra babam kemeri tekrar geri aldı. Arabayı sağa çekti ve Ümmü\'yü kendi elleriyle boğdu. Ben o an donakaldım. Bir şey yapamadım\" dedi.
\'AĞABEYİM ÖLDÜRDÜ\'
Sanık Raziye Şimşek de suçu ölen ağabeyi Veli Şimşek\'in üzerine atarak, \"Önce Allah\'a sonra adalete sığınıyorum. Ben bir şey yapmadım. Ben, ağabeyimle Ümmü\'nün arasını yapmaya çalışıyordum. Aralarını bulmak için ordaydım. Ümmü\'yü ağabeyim öldürdü\" diye konuştu.
\'BEN BOĞMADIM\'
Diğer tutuklu sanık Talat Şimşek de savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek, \"Ben boğmadım. İddiaları kabul etmiyorum\" ifadelerini kullandı.
CEZA YAĞDI
Duruşmanın son celsesinde tutuklu sanıklara ceza yağdı. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının savunmalarının ardından kararını açıkladı. Heyet, Ümmü Şimşek\'in ablası Raziye Şimşek\'e önce \'ağırlaştırılmış ömür boyu hapis\' verdi.  Olayı \'haksız tahrik\' altında işlediğine kanaat getiren mahkeme, Raziye Şimşek\'in cezasını 30 yıla indirdi.
Talat Şimşek ise önce ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, ardından \'iyi hal\' indirimi uygulanarak 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme heyeti, diğer sanık İlhami Şimşek\'e ise \'suça iştirak\' suçundan önce 12 yıl, \'iyi hal\' indirimi ile 10 yıl hapis cezası verdi.

Tolga YANIK/KONYA, (DHA)-

====================================================

3)ANTALYA\'DA FETÖ SANIĞI 2 ESKİ KOMUTANA MÜEBBET İSTEMİ
 
ANTALYA\'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan eski Antalya Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ahmet Yurdagül ile tutuksuz sanık eski Burdur Garnizon Komutanı ve 58. Piyade Eğitim Alay Komutanı Piyade Albay Metin Karagöz hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istendi. Eski Antalya 3. Piyade Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kaya\'nın ise 10 yıla kadar hapsi istendi. Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yurdagül, tutuksuz sanıklar Metin Karagöz, Mustafa Kaya, avukatları ile yakınları katıldı. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Savcı Ahmet Şevken, sanık Yurdagül\'ün Tunceli\'ye sözde sıkıyönetim komutanı olarak atandığını listeden görmesi üzerine \'Bu saatte Tunceli\'ye nasıl giderim\' şeklinde konuştuğunun tespit edildiğini, Jandarma Komutanlığı\'ndaki telsizlerin darbe girişimi öncesi Konya\'ya gönderildiği ve masasındaki takvimde 8, 15 ve 22 Temmuz 2016 tarihlerin işaretlendiğini kaydetti.
Savcı Ahmet Şevken, sanık Yurdagül\'ün, Antalya İl Jandarma Komutanlığı nizamiyelerindeki nöbetçi sayısını artırdığı, Hizmet Muhafız Bölük Komutanlığı askerlerinin silahlıktan silah alarak tam teçhizatlı olarak komutanlığın içerisinde hazır kıta bekletildikleri, halen Antalya Valisi olarak görev yapan Münir Karaloğlu\'nun telefonlarına darbe girişimi sırasında cevap vermediği belirtilen mütalaada, sanığın TCK\'nın 309/1 gereğince “Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası\'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya \'bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etme\' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Mütalaada, sanık Metin Karagöz\'ün adının da \'sözde sıkıyönetim direktifi\' listesinde yer aldığı ve FETÖ üyesi olma suçundan yargılanan pek çok asker, sivil ve kamu görevlisi ile irtibatlı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle \'Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası\'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etme\' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılması istendi.
Sanıklardan Mustafa Kaya\'nın da \'sözde sıkıyönetim direktifi\' listesinde isminin yer aldığı, Antalya Valisi Karaloğlu\'nun kendisine ve diğer komutanları darbe girişiminin karşısında oldukları yönünde basın açıklaması yapmalarının halk nezdinde iyi olacağı şeklindeki teklifine olumlu yanıt vermediği belirtilen mütalaada, sanığın \'silahlı terör örgütüne üye olma\' suçundan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Savcı Şevken ayrıca mütalaada, sanık Yurdagül\'ün tutukluluğunun devamına karar verilmesini, Karagöz ve Kaya\'nın da hükümle birlikte tutuklanmasını istedi.
Komutanlar, esas hakkındaki mütalaayı kabul etmeyerek, savunma için ek süre talep etti. Mahkeme heyeti, Yurdagül\'ün tutukluluk halinin devamına karar vererek, sanıkların savunma yapmaları için duruşmayı erteledi.

Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA) 


 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir