11 Kasım 2017 21:22
Bakan Yardımcısı Daniş: Kırmızı et tüketimi artıyor
GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, 2002 yılında kişi başına 6 kilo olan kırmızı et tüketiminin 2016 yılında 14-15 kiloya yükseldiğini söyledi. Toplumun gelir düzeyinin artması ile protein ihtiyacını kırmızı etten karşılama yolunu seçtiğini anlatan Daniş yapılacak çalışmalarla önümüzdeki 3 yıl içinde kırmızı ette ithalatı durdurmayı hedeflediklerini ifade etti.
Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gaziantep şubesi hizmet binasının açılışı ve ‘Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektörü Türkiye İstişare\' toplantısına katıldı. Açılış ve toplantıya; Daniş’in yanı sıra Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, MÜSİAD Şube Başkanı Mehmet Çelenk ve bürokratlar katıldı.
Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik’in okuduğu dua ile MÜSİAD hizmet binasının açılışının ardından düzenlenen istişare toplantısında konuşan Mehmet Daniş, tarımın ülkelerin ulusal güvenliğini ilgilendiren bir durum haline geldiğini söyledi. Türkiye’nin 14,6 milyon metrekare mera alanı olduğunu ve meraların kullanımı konusunda ciddi sorunlar yaşandığını aktaran Daniş şunları dedi:
\"Meralar şu anda bizde bir daire başkanlığıyla yönetiliyor. Bakanımızın düşüncesi ile meraları genel müdürlük olarak yönetmeyi planlıyoruz. 3 milyona yakın çiftçimiz var. Yaklaşık 120 milyon ton bitkisel, 23 milyon ton hayvansal üretimimiz var. 160 milyar liranın üzerinde de tarımsal hasılamız var. Bu tarımsal hasılayla birlikte 16,3 milyar dolarlık tarımsal ihracat gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda bakıldığında Avrupa\'da gayri safi hasıla bakımından birinci sıradayız. Bakanlık olarak bütün çalışma hazırlıklarımızı bitirip 8 yılda 8 milyon hektar alanı toplulaştırılabilmek istiyoruz.\"
Kırmızı ette ithalatı sonlandırmayı ve ihraç eder hale gelmeyi istediklerini de dile getiren Daniş, şöyle devam etti:
\"Hayvansal üretim değerimiz 16 yılda 20 milyaran 152 milyar liraya çıktı. 2002 yılında TÜİK rakamlarıyla kişi başı kırmızı et üretimimiz 6 kilogram. 2016\'ya gelindiğinde bu rakamın 14-15 kilogramlara geldiğini ifade ediyoruz. Toplumumuzun gelir seviyesini artmasıyla birlikte protein ihtiyacının büyük kısmını, kırmızı etten karşılama yönüne gidiyor ve kırmızı et tüketimimiz artıyor. Buradaki belki bir dengesizliğimiz de küçükbaş hayvan tüketen ailelerin bireyleriydik. Şimdi artık yüzde 90 oranında büyükbaş etinin tercih edildiğini görüyoruz. Biz önümüzdeki 3 yıl içerisinde kırmızı ette en azından ithalatı durdurmayı hedefliyoruz.\"
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da faizsiz finans sistemi üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Bu çerçevede Küresel Katılım Finans Zirvesi\'ni 16-17 Kasım\'da İstanbul\'da gerçekleştireceklerini dile getiren Kaan, hayvancılık sektöründe ihracatı 40 milyar dolara yükseltme hedefleri bulunduğunu kaydetti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
- MÜSİAD binasının açılışı
- Dua okunması
- Açılış kurdelasının kesilmesi
- Mehmet Daniş\'ın konuşması
- Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: Eyyüp BURUN -GAZİANTEP-DHA)
=========================================
Bakan Zeybekci: Türkiye, 12 Aralık\'ta dünyada 1 numara olacak
EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye\'nin büyüme ve ihracat rekorları kırdığını anlatırken, \"12 Aralık 2017 günü Türkiye\'nin 3\'üncü çeyrek büyüme rakamları açıklanacak. Rakamlar açıklandığında Türkiye dünyada 1 numara olacak. Öyle laf değil, gaz falan değil. Göreceksiniz tarih verdim\" dedi.
Erzincan\'da 13 Şubat Spor Salonunda düzenlenen AK Parti Merkez İlçe Kongresi\'ne Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Erzincan Milletvekilleri Sebahattin Karakelle ve Serkan Bayram, Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, AK Parti il teşkilatı, delegeler katıldı. Kongreye tek aday olarak giren Ferhat Bulut delegelerin oy çoğunluğunu alarak Erzincan Merkez İlçe Başkanı seçildi. Kongrede konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Türkiye\'de işgal girişimlerinin olmasına rağmen 2017 yılının sonunda Türkiye\'nin dünyada 1 numara olacağını söyledi. Bakan Zeybekci şunları söyledi:\"Laf üstüne laf değil, birbirine laf yetiştiren değil, taş üstüne taş ve hizmet zamanı. Binali Yıldırım da gelince bunlar dediler ki; Artık ümit kalmadı. Son çare, ordu içindeki uşakları ile beraber, bu milletin peygamber ocağı dediği ordunun içindeki satılmış beyni, ruhu satılmış uşakları ile beraber bu millete son bir işgal girişiminde bulundular. Neden \'İşgal girişimi\' diyorum biliyor musunuz? O hain bölücü terör örgütü 3 gün öncesinden bütün teröristlerine gönderdiği bir mesaj var. Diyor ki; \'Ateş etmeyin saldırmayın. Yakında güzel şeyler olacak.\' 15 Temmuz\'dan 1 gün önce sınır boylarındaki bütün güvenlik güçleri de çekildi. Sınırlar bomboş. Hazırlıklar tamam ve 15 Temmuz ihanet başlıyor. Onların bir tuzağı varsa Allah\'ın da bir tuzağı var. Ellerine ayaklarına bulaştırdılar. Bu millet büyüme, ihracat rekorları kırıyor. 12 Aralık 2017 günü Türkiye\'nin 3\'üncü çeyrek büyüme rakamları açıklanacak. 3\'üncü çeyrek büyüme rakamları açıklandığında, Türkiye, dünyada 1 numara olacak. Öyle laf, gaz falan değil. Göreceksiniz tarih verdim. Rakam söylemeyim de dünyada 1 numara olacağız. Onların o algı operasyonlarına, Avrupa\'da kandırıldıkları bazı ülkelerdeki girişimlerine rağmen Türkiye\'nin Avrupa\'ya olan ihracatı yüzde 13 artıyor. Bütün dünyaya olan ihracatı yüzde 10.5 artıyor. Türkiye İnşallah 2017\'nin sonunda ihracatta rekor üzerine rekor kırarak tarihi zirvelere ulaşıyor. Onlara rağmen. Bu aziz milletin duaları ile destekleri ile hizmetkar evlatlarının arkasında merak etmeyin.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Salondan genel detay görüntü
Bakan Zeybekci\'nin konuşması
Haber-Kamera: Coşkun MENEK / ERZİNCAN, (DHA)
============================================
Van Gölü\'nde 3 bin yıllık kale bulundu
TÜRKİYE\'de en büyük Van Gölü\'nün sırlarını ortaya çıkarmak için çalışmalar devam ediyor. Daha önce hummalı çalışma ile boyları 10 metreyi aşan \'Su altı peribacaları\' diye bilinen dikitler olan mikrobiyalitler (Kkayaç benzeri yapılar) tespit edilirken, Van Gölü\'nde Urartular dönemine ait 3 bin yıllık kale görüntülendi.
Bitlis’in Adilcevaz İlçesi’ne gelen Sualtı Görüntüleme Yönetmeni Tahsin Ceylan ve beraberindeki Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim görevlisi Yard.Doç.Dr. Mustafa Akkuş, Dalış Eğitmeni ve Federasyon Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kulakaç ve dalgıç Cumali Birol, Van Gölü’ne dalış yaparak Urartular dönemine ait 3 bin yıllık kaleyi görüntüledi. Yapılan çalışmaları Adilcevaz Kaymakamı Arif Karaman da izledi. Adilcevaz Kaymakamı Arif Karaman, yapılan çalışmaların önemli olduğunu ifade ederek, şöyle dedi: \"İlçemizde bulunan tarihi Urartu Kalesi\'nin su altında kalan kısmı gün yüzüne çıkarıldı. Bu yaklaşık 3 bin yıllık bir kaledir. Yapılan bu çalışma ilçemizin tarihi açısından önemli bir çalışmadır. Bu tarihin gün yüzüne çıkarılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.\"
VAN GÖLÜ SIRLARINA YENİSİ EKLENDİ
Sualtı Görüntüleme Yönetmeni Tahsin Ceylan ise, Van Gölü 600 bin yıllık bir tarihe sahip olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: \"Van Gölü’nün etrafından birçok uygarlık ve toplumlar yaşamıştır. Bu toplumlar Van Gölü’nü yukarı deniz olarak isimlendirmiş ve Van Gölü’nün kalbinde birçok gizemi barındırdığına inanmıştır. Bizler de bu noktadan hareketle Van Gölü’nün yani yukarı denizin kalbindeki sırları açığa çıkarmak için çalışmalar yapmaktayız. Bildiğiniz gibi Van Gölü’nde yaklaşık 10 yıla yakın yaptığımız çalışmalar ile İnci Kefali, Mikrobiyalitler ya da Van Gölü Mercanları ve Rus Batığının su altı görüntülerini çekerek bütün dünyaya duyurduk. Bugün burada Van Gölü’nün suları altında kalmış bir kaleyi keşfetmekle Van Gölü’ne ait sırlardan birisini daha açığa çıkarmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bizde bu tarihi parça parça araştırıp üstüne gidiyoruz. Van Gölü’nde bulunan bu kalenin yanı sıra daha önce tespit edilen mikrobiyalitlerin bölgenin ekonomisine ve turizmine önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Su altında bu kaleye rastlamamız mucizevi bir olay. Bu kalenin tarihi hakkında arkeologlar gelip araştırma yapacak ve buranın tarihi hakkında da önemli bilgiler edinmiş olacağız. Kaledeki surun taş yapısı daha çok Urartular döneminde kullanılan kesme taşlardır. Bu nedenle bu kalenin bir Urartu kalesi olması daha ağır basıyor. Burada bulunan kalenin surları çok geniş bir alanı kaplamaktadır. Van Gölü suyu sodalı bir su olması dolayısıyla kalenin yapılarında bir bozulma söz konusu değildir. Bu nedenle kale yıllardır suyun altında tahrip olmadan ilk günkü gibi özelliğini korumaktadır. Adilcevaz kaymakamımız Arif Karaman’ın daveti üzerine yapmış olduğumuz dalış ile Van Gölü’nün suları altındaki kalenin yerini kesin olarak belirleyerek su altı görüntülerini çektik. Elde ettiğimiz bulgular ile bir yıla yakın süren araştırmalarımız ileri bir boyuta taşınmış oldu. Bu aşamadan sonra arkeolog ve tarihçilere yeni bir araştırma alanı açtığımıza inanıyoruz. Van Gölü sırları ile bizleri büyülemeye devam ediyor. Gölün derinliklerine indikçe bir anlamda tarihe bir yolculuk yapmış oluyoruz. Su altında bir kaleyi görüntülemek ve tarihin parmak izlerine dokunabilmek muhteşem bir duygu. Kalenin yanı sıra etrafındaki yer alan mikrobiyalitleride görüntüledik. Bu manzaralar insanı büyüleyen Van Gölü’nün adeta sıralarının bir araya geldiği muhteşem manzaralar. Dilerim bu kayıtlar bölgenin daha fazla tanınması ve daha fazla dalış severin bölgeye gelmesine neden olur.\"
KALENİN KORUNMASI ÖNEMLİ
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş ise, tespit edilen bu yapıların bölge ekonomisine önemli katkı sağlayacağını belirterek şöyle konuştu: \"Burada yapılan keşif ile Van Gölü’nün önemli sırlarından birsini daha açığa çıkartmış bulunuyoruz. Adilcevaz Kaymakamlığı ile koordineli olarak yapmış olduğumuz bu çalışmalarımız ile öncelikli amacı su altında bulunan bu kalenin korunmasıdır. Van Gölü 600 bin yıllık bir geçmişe sahip. Van Gölü’nün çekilmesiyle birlikte, göl etrafında yaşayan uygarlıklar zamanla buralarda yerleşim yerleri kurmuş ve göl tekrardan yükseldiğinde ise insanlar tekrar geri çekilmiştir. Fakat insanların yapmış olduğu yapılar buralarda suyun altında mevcut kalmışlardır. Buradaki bu yapıların korunması gerekmektedir. Çünkü ülkemizdeki tarihi kaleleri gördüğümüz zaman buraların tahrip edildiğini görmekteyiz. Ancak buradaki göl, suyun altında kalan kaleye tahrip vermeden koruyucu görevi üstlenerek bu zamana kadar saklamıştır. Yapmış olduğumu çalışmalar neticesinde Van Gölü’ne ait birçok gizemli yapıyı ortaya çıkarttık. Bunların yeterince tanıtımını yapabilirsek Van Gölü etrafında onlarca dalış okulu açılacak ve bu nedenle binlerce insan dalış yapmak için buralara gelerek bu güzellikleri yerinde görebileceklerdir. İşte bu güzellikler bölgede bir eko turizm sektörünün doğmasını sağlayacaktır. Buda bölgede ekonomik açıdan bir canlılığa sebep olacaktır. Arkeologların da burada yapacağı çalışmalar sayesinde inanıyorum ki bu kale ile ilgili bizleri heyecanlandıracak ve bizi hayrete düşürebilecek daha çok bilgilere ulaşacağız. Bu sayede bu kalenin cazibesi her geçen gün artacak. Bu kalenin göl kenarında bulunması hem de dünyada bulunan en büyük mikrobiyalitler ile çevrili olması sayesinde buraya dalacak olanlar iki muhteşem güzelliği bir arada görebilme imkanına ulaşabilecek.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Dalgıçların Van Gölüne dalış için hazırlıkları
- Dalış için Van Gölüne hareket görüntüsü
- Van Gölü’ne dalış görüntüsü
- Van Gölü’nün dibinde bulunan tarihi kaleden görüntüler
- Sualtı Görüntüleme Yönetmeni Tahsin Ceylan’ın açıklaması
- Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş’un açıklaması
Haber-Kamera: Salih BEŞKARDEŞ/ADİLCEVAZ(Bitlis), (DHA)-
===============================
Kimsesiz Suriyeli, otogarda ölü bulundu
GAZİANTEP’te, ülkesindeki iç savaştan kaçarak Gaziantep’e gelen Suriye uyruklu 43 yaşındaki Yusuf Azize, 4 yıldır geceleri kaldığı otogarda ölü bulundu.
Olay, öğleden sonra Karacaahmet Mahallesi’ndeki şehirlerarası otobüs terminalinde meydana geldi. Otogar görevlileri, kimsesi olmadığı için 4 yıldır geceleri otogarda uyuyan Yusuf Azize’yi yattığı bankta uyandırmaya çalıştı. Azize, uyanmayınca durumdan şüphelenen görevliler, ve sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Yusuf Azize’nin öldüğünü belirledi.
Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Azize’nin cesedi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu\'na götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
- Otogar levhası
- Otogardakı polısler
- Banktaki ölü Suriyeli
- Polislerin çalışması
- Cesedin cenaze aracına konulması
- Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: Eyyüp BURUN -GAZİANTEP-DHA)
=========================================
© Tüm hakları saklıdır.