25 Mayıs 2018 15:01
Toplu balık ölümlerine soruşturma
Aydın\'ın Söke ve Didim ilçeleri arasından geçen Büyük Menderes Nehri\'ndeki toplum balık ölümlerinin sorumlularının bulunması için Söke Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatıldığı duyuruldu.
Büyük Menderes Nehri\'nde yaşanan toplu balık ölümleri bölgedeki tarım arazileri ve balıkçıları olumsuz yönde etkilerken, balık ölümlerinin nedeni de araştırılıyor. Dün (perşembe) Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger\'in açıklamasının ardından Söke Cumhuriyet Başsavcılığı da konuyla ilgili yazılı açıklama yaparak soruşturma başlattığını duyurdu. Söke Cumhuriyet Başsavcılığı\'ndan yapılan yazılı açıklamadaşöyle denildi: \"Yazılı ve görsel medya kuruluşlarında 23-24 Mayıs\'ta haber konusu yapılan Büyük Menderes Nehri\'nde toplu balık ölümleri meydana gelmesi olayıyla ilgili olarak, sorumluların tespitine yönelik Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma başlatılmıştır. Büyük Menderes Nehri\'nde çevre kirliliğine ve balıkların ölümüne neden olan, doğayı kirleten kişi veya kurumların tespiti için ilgili kurumlara talimatlar verilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (ARŞİV)
-------------------------------
-Balıkçılar tarafından çekilen ölü balık görüntüleri
-Genel ve detay
Haber:AYDIN,(DHA)
==============================================
Örgüt evliliğine \'hayır\' diyen komutandan, imanının tazelenmesi istendi
Erzurum 4\'üncü Ağır Ceza Mahkemesi\'nde FETÖ/PDY üyeliği suçundan yargılanan üsteğmen S.A., itirafçı oldu. Örgütün tanıştırdığı kadınla evlenmeyi kabul etmediğini belirten S.A., \"Kemal kod adlı kişi bana kızgın bir şekilde \'Ne yapmaya çalışıyorsun, nasıl Müslümansın? Bir kızın vebaline girdin, kız bizimle olan irtibatı kopardı. Kelime-i şehadet getir ve imanını tazele\' dedi\" diye konuştu.
Erzurum\'da 5 Aralık 2017\'de, FETÖ/PDY\'nin mahrem yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyonda 4\'üncü Zırhlı Tugay Komutanlığı\'nda takım komutanı olan üsteğmen S.A., gözaltına alındı. Etkin pişmanlık kapsamında ifade veren S.A., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Soruşturmanın ardından hazırlanan iddianame, Erzurum 4\'üncü Ağır Ceza Mahkemesi\'nce kabul edildi. İddianamede S.A.\'nın itiraflarına yer verildi. 2003 yılında Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü kazanarak İstanbul\'a gittiğini ifade eden S.A., örgüt evlerinde kaldığını söyledi. Mezun olduktan sonra sözleşmeli subaylık sınavlarına hazırlandığını aktaran S.A., \"Sınava birkaç gün kala yurdun üst katında bir odaya çıkmam istendi. Küçük bir odaya abdest alarak gittim. Kuran üzerine yemin ettirdiler. Laptop içerisinde çalışma sorularını ve çalışmam için konu başlıklarını okumamı ve ezberlememi söylediler. 100 civarında soru ve cevapların bulunduğu belgeyi ezberledim. Yazılı sınavda 50 soru sorulmuştu. Bana gösterilen sorulardan 15-20 tanesi birebir çıktı. Yazılı sınavdan 42 puan alarak kazandım. Mülakat ve spor sınavlarında kendim hazırlanarak gittim. İzmir Subay Temel Askerlik ve Anlayışı Kazandırma Eğitimi Okulu\'na gittim ve kayıt yaptırdım\" dedi. 2010 yılında Erzurum\'da göreve başladığını söyleyen S.A., bu dönemde kız arkadaş edindiğini bildirdi. Bunu İhsan kod adlı imamın öğrendiğini dile getiren S.A., şunları anlattı: \"Evde yaptığımız toplantı esnasında bu durumu bana anlatarak yanlış olduğunu, kendilerinin münasip birini bulacağını ve bu şahısla evlenmem gerektiğini söyledi. Ancak benim kendi bulduğum bir bayanla gönül ilişkim devam ediyordu, teklifini reddettim. Aradan bir müddet geçtikten sonra ilişki yaşadığım kişiyle ayrıldım. İhsan kod adlı imam bu durumu öğrendi. Toplantıya yanında Ferit kod isimli doktor olan biri ile geldi. Bana, \'Kendin evlenmeyi denedin olmadı. Bir de bizim bulacağımız bayanla görüş\' dedi ve \'Ferit\' kod isimli şahıs yanında getirdiği laptopu açarak bana hangi özelliklerde bir kız istediğimi sordu. Israrlara dayanamadım ve İhsan kod adlı imamın evinde bir odada tanıştırdıkları kızla görüştüm. Kızı beğenmediğimi ve bu şekilde evlenmek istemediğimi belirterek ayrıldım. Aradan yine birkaç ay geçtikten sonra bu iki kişi, evlilik konusunu açarak bana laptoptan M.Z.\'nin fotoğrafını gösterdiler. Psikolojik baskıdan dolayı görüşmeyi istemeyerek de olsa kabul ettim. Bu bayan üniversite son sınıfta okuyan, örgütle irtibatlı biriydi. Erzincan\'a gittik, sivil bir evde yine bu bayanla görüştürdüler. M.Z.\'yi beğenmedim, reddettim. Ancak İhsan tekrar ikinci bir sefer görüşmemi istedi. Beş dakika sonra yine aynı odada görüştük. Baskıya dayanamayarak kabul ettim ve M.Z.\'ye cep telefonu aldım. Telefonla bir müddet görüştüm, ailelerimizi tanıştırdık. Ancak ben evlenmek istemiyordum. Ağabeyime bu kızı arkadaşlarımın tanıştırdığını söylemiştim. Ağabeyim evlenmek istemediğimi anlayınca, bana destek oldu. Kızı ve babasını arayarak evlenmek istemediğimi söyledim ve ayrıldık.\"
\'KELİME-İ ŞEHADET GETİR\'
Yaşanan olayın ardından kızın örgütle irtibatını kopardığını öğrendiğini belirten S.A., \"Bekar evinde bulunduğum dönemde Kemal, Ferit ve İhsan kod adlı kişiler geldi. Kemal bana kızgın bir şekilde, \'Ne yapmaya çalışıyorsun, nasıl Müslümansın? Bir kızın vebaline girdin, kız bizimle olan irtibatı kopardı. Kelime-i şehadet getir ve imanını tazele\' dedi. Kendilerine bunun din ve imanla nasıl alakası olduğunu, sevmediğim bir kızla ve bu usulle evlenmeyeceğimi belirttim. Daha sonra babamın bulduğu şimdiki eşim ile evlendim\" diye konuştu.
Haber:Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA)
===========================================
İftarlarını hurma ve simitle yaptılar
Van\'ın Erciş ilçesinde faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları Platformu üyeleri, İsrail askerlerinin Filistinlilere yönelik saldırılarına dikkat çekmek için camide kurulan yer sofrasında, hurma ve simitle iftar yaptı.
İlçe merkezine 100 kilometre uzaklıkta bulunan Vanyolu Camii’nde düzenlenen iftar programına, çok sayıda kişi katıldı. Oruçlar açılmadan önce Filistin ile diğer İslam ülkelerinde yaşayanlar için dua edildi, Kur\'an-ı Kerim okundu. Duanın ardından STK üyeleri ve Vanlılar, yalnızca hurma ve simit yiyerek, iftar yaptı. Camideki iftar programında konuşan Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Coşkun Durmaz, \"Amacımız, ümmetin bir bedenin uzvu gibi olduğunu hatırlatmaktır. Müslüman kardeşlerimiz ve mazlumlar aç kalırken, bizler burada doyarak, hayatımıza devam ediyoruz. Sabahtan akşama kadar aç kalmak değil de sürekli aç kalmanın nasıl bir duygu olduğunu az da olsa anlatabilmek için bu programı yaptık. Arakan\'da, Filistin\'de, Suriye\'de ve Irak\'ta Müslüman kardeşlerimiz aç halde sabahlarken, bizler her zaman doyarak, hayatımıza devam edemeyiz. Gönül ister ki onlara daha fazla yardımcı olalım. Bizler de bu tarz programları yaparak, onların yanında olduğumuzu belli etmek istiyoruz\" dedi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
Haber:Barbaros KUL/ERCİŞ (Van), (DHA)
===========================================
Burdur, gülünü yeniden keşfediyor
Burdur\'da üretimi 1880\'li yıllara dayanan, büyükbaş hayvancılığın hızlı yayıldığı 1990\'lı yıllarda ise terk edilen gül üretiminin yeniden canlandırılması için çalışmalar sürüyor. Lisinia Doğa Proje Alanı\'nda son 4 yıldır gül ekimi yapılan 200 dönümlük alanda bu yıl 40 ton rekolte bekleniyor.
Burdurluların bir dönem geçim kaynağı olan gül üretimi, büyükbaş hayvancılığın yayılmasıyla birlikte önemini yitirdi. Gül bahçeleri bozularak hayvancılık için mısır ve yonca yetiştiriciliği yapmaya başlayan bölge halkının yeniden gül üretimine yönelmesi için çalışma başlatıldı. Özellikle merkeze bağlı Karakent köyü yakınlarındaki Lisinia Doğa Proje Alanı\'nda 4 yıl önce kurulan 200 dönüm gül bahçesinde üretim yapılıyor.
\'ÖNEMLİ BİR GEÇİM KAYNAĞIYDI\'
Lisinia Doğa Proje Sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca, önceki yıllarda Burdur\'da gül üretiminin bir kültür olduğunu belirtirken, 1990\'lı yıllarda büyükbaş hayvancılığın hızlı şekilde ilerlemesiyle gül üreticiliğinin önemini yitirdiğini vurguladı. Öztürk Sarıca, \"1993 yılına gelene kadar gül üretimi Burdur ve yöresinde yaşayanların önemli bir geçim kaynağıydı. O dönemden sonra büyükbaş hayvancılık çok hızlı şekilde ilerledi. Bu dönemde pek çok gül tarlası sökülüp yerine mısır ve yonca yetiştiriciliği başladı. Bu sebeptendir ki Burdur Gölü şu an çok hızlı bir şekilde çekilmekte\" dedi.
\'200 DEKARLIK ALANDA GÜL ÜRETİMİNE BAŞLAMIŞTIK\'
Gül üretiminin Isparta\'nın çok büyük bir geçim kaynağı ve insanlara çok ciddi anlamda gelir getiren ürün konumunda olduğunu hatırlatan Sarıca, \"Yıllardan beri Burdur\'un bir kültürü olan gülü yaşatmak için 4 yıl önce 200 dekarlık alanda gül üretimine başlamıştık. Dördüncü yılımızın sonunda gül üretim rekoltemiz 40 tona ulaşacak. Önümüzdeki yıllarda gül üretim alanlarımızı 2- 3 katına çıkararak 60- 70 ton gül üretmeyi hedefliyoruz\" diye konuştu.
\'GÜL ÜRETİMİ ÇOK DAHA İYİ GELİR GETİREBİLİR\'
Uluslararası piyasada gül ve ürünleri konusunda Türkiye\'nin çok önde olduğuna vurgu yapan Öztürk Sarıca, şöyle dedi:
\"Katma değeri çok yüksek bir ürün. Ülkemiz bunu değerlendirdiğinde hem doğasını hem sularını hem de kültürünü kurtarmış olacak. Burdur\'da gül üretiminin geçmişi 1880\'li yıllara dayanmasına rağmen Burdur bu kültürünü uzun yıllardır unutmuş durumda. Gül üretiminin artması ciddi anlamda bölgenin refah seviyesini artıracaktır. Burdur ve yöresinde üretilen güllerdeki yağ oranı son derece yüksek ve katma değeri de buna bağlı olarak çok yüksektir. Özellikle 900- 950 rakımlarda damlama sulama yöntemiyle yetiştirilen gül, daha yüksek rakımlarda susuz da yetiştirilebiliyor. Bu yönüyle özellikle dağ köylerinde büyükbaş hayvancılık yerine gül üretimi çok daha iyi gelir getirebilir konumda.\"
DOĞAL KOZMETİK OLARAK KULLANILIYOR
Son yıllarda Japonya ve İngiltere\'de doğal gül suyu tüketiminin sindirim sistemi kanserlerini engellemek amacıyla çok fazla kullanıldığına işaret eden Sarıca, şunları söyledi:
\"Bu yönüyle doğal kozmetik anlamında gül yetiştiriciliği, gül suyu ve gülün doğal kozmetik ürünlerinin tüketimi çok fazla artmaktadır. Biz de Lisinia Proje Alanı\'nda özellikle kozmetik, gül kurusu ve doğal gül suyu anlamında çalışmalarımızı yapmaktayız. Güller kaynatıldıktan sonra yağlı gül suyuna dönüştürüyoruz. Akabinde güller kurutulduktan sonra gül tozu elde ediliyor ve doğal kozmetik yapımı ve diğer aşamalarında kullanılıyor.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Gül toplayanlar
- Burdur Gölü ve gül bahçesi
- Öztürk Sarıca ile röportaj
- Gül toplayanlar
- Toplanan güller
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
===========================================
Doğayla iç içe Kocayayla cazibe merkezi
Afyonkarahisar\'ın Sandıklı ilçesindeki 1600 rakımlı Kocayayla son dönemde doğayla iç içe olmak isteyenlerin uğrak yeri oldu. Başta yılkı atları ve kızıl geyikler olmak üzere birçok yaban hayvanının da doğal yaşam alanı olan Kocayayla cazibe merkezi haline geldi.
Sandıklı\'nın güneydoğusundaki 2500 rakımlı Akdağ\'ın 1600 rakımında bulunan Kocayayla, özellikle hafta sonları doğayla iç içe olmak ve piknik yapmak isteyen ilçe halkı ve turistlerin akınına uğruyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü\'nün son 2 yıldır doğa turizmine açılması amacıyla çalışmalar yürüttüğü Kocayayla\'ya yabani hayvanların su ihtiyacını karşılamak amaçlı gölet, vatandaşın kalabileceği 10 bungalov ev, yakında hizmete girmesi beklenen restoranın yanı sıra piknik alanları, çocuk oyun alanları yapıldı. Birçok yaban hayvanının yaşadığı, yılkı atları ve kızıl geyikleriyle de tanınan Kocayayla\'ya yapılan çalışmaların yanı sıra cami ve butik otel yapılması da planlanıyor.
\'GÜZEL BİR ESER KAZANDIRMIŞ OLDUK\'
Belediye Başkanı Ak Partili Mustafa Çöl, Orman ve Şu İşleri Bakanı Veysel Eroğlu\'nun Kocayayla\'yı doğa turizmine kazandırdığını söyledi. Başkan Çöl, \"Buranın alt plan ölçeklerinde, üst plan ölçeklerinde sayın genel müdürümüz, sayın müsteşarımız ve sayın bakanımızla yaptığımız çalışmalar sonucunda ilçemize güzel bir eser kazandırmış olduk. Burası Uzun Göl tarzında olabilecek muhteşem bir yatırıma ev sahipliği yapıyor. Göletimiz, piknik alanları, oyun alanları mevcut hale geldi. Yakında yürüyüş yolları, 21 odalı ahşaptan butik otellerimiz yapılıyor. Bungalov evlerimiz devam ediyor. Nasip olursa Sandıklı Belediyesi\'nin de işletmesi düşünülen bir yer olacak burası. Biz de Sandıklı Belediyesi olarak bunu işletme gücümüz olduğunu düşünüyoruz\" dedi.
\'EN GÜZEL HİZMETİ VERECEĞİZ\'
Kayak merkezi, spor kulüplerinin antrenman yapabileceği sahalar ve otellerin yatırım planında olduğunu vurgulayan Başkan Çöl, \"Bununla beraber buraya günübirlik gelen misafirlerimiz de oluyor. Araç plakalarına baktığımızda Afyon\'un dışında birçok plaka görüyorsunuz. Bu da bölgenin turizm merkezi olduğunu gösteriyor. Burayı inşallah elimizden geldiği kadar koruyarak ilçemize ve ilçemize gelen turistlere en güzel hizmeti vereceğiz\" diye konuştu.
\'ÇOK MEŞHUR OLDU\'
Kocayayla\'ya piknik için gelen Çetin Dağlı (53) şöyle dedi:\"Akdağ çok güzel ve sakin yer. Bundan 30 sene önce kimse gelmezdi buraya. Aşağı yukarı 5 ya da 10 senedir çok meşhur oldu. Herkes tarafından sevilen bir yer oldu. Özellikle hafta sonları gelinen ve dinlenilmesi için çok güzel bir yer burası.\"
\'DOĞAYLA İÇ İÇESİN\'
Suat Özdemir, Almanya\'dan geldiklerini belirterek, \"Akdağ çok güzel, doğal tabiatı olan temiz, ekolojisi çok güzel bir yer. Doğayla iç içesin burada. Ailece sağlıklı piknik yapılabilecek bir yer. Herkese tavsiye ederim\" dedi.
GÖRÜNTÜ DURUMU:
------------------------------
- Kocayayla drone görüntü
- Tabela ve Kocayayla\'ya giriş
- Kocayayla\'da vatandaşlar ve araçlardan görüntü
- RÖP1: Mustafa Çöl (belediye başkanı)
- Oyun alanlarında ki çocuk ve vatandaşlardan
- Yolda yürüyüş yapan vatandaşlar
- RÖP2: Çetin Dağlı (piknik için gelen vatandaş)
- Doğa ve piknik yapan vatandaşlar
- Mangal yakan vatandaşlar
- RÖP3: Suat Özdemir (piknik için gelen vatandaş)
- Göletin kenarında gölete taş atan çocuk ve vatandaşlar (drone)
- Çayırda oyun oynayan çocuklar
- Hamağa binen çocuk ve vatandaş
HABER- KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar), (DHA)
===========================================
Ampute Milli Takımı Bozcaada\'da kampa girdi
Türkiye Ampute Milli Futbol Takımı, 7 günlük kamp için Çanakkale\'nin Bozcaada ilçesine geldi. Bozcaada halkı ellerinde Türk bayraklarıyla millileri coşkuyla karşıladı.
Geçen yıl Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası finalinde İngiltere’yi 2-1 yenerek, Avrupa Şampiyonu olan milli oyuncular ve teknik ekibi, Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz\'ın daveti üzerine, ilçede bir hafta kampa girdi. Bozcaada\'ya gelen Ampute Milli Takımı\'nı feribot iskelesinde vatandaşlar coşkuyla karşıladı. Milliler, ellerinde Türk bayrakları ile kendilerine karşılayan vatandaşlarla bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Ekim ayında Meksika\'da düzenlenecek olan dünya şampiyonasına hazırlanan Ampute Milli Takımı oyuncuları ve teknik heyeti iskelede karşılama töreninin ardından Çınaraltı Meydanı\'na geçti. Ampute Milli Takımına, \'Bozcaada\'ya hoş geldiniz\' diyerek sözlerine başlayan Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz, \"Sayenizde çok büyük gurur yaşadık. İnanın nefesimizi tutarak izledik maçlarınızı. Sonrasında ise sadece belediye başkanı olarak değil, bu vatana borcu olan bir vatandaş olarak da Twitter\'dan bir mesaj attım; \'Ampute Milli Takımımızı uygun olan en yakın zamanda Bozcaada\'da ağırlamak isteriz\' diye. Nasip bugüneymiş. Başta Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı Kemal Ulusu olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İyi ki geldiniz\" dedi. Ampute Milli Takımı Kaptanı Osman Çakmak ise \"Dünya Şampiyonası öncesinde Ampute camiası olarak bizi böylesine güzel, milliyetçilik duygularımızın kabardığı bir yerde hazırlanmamız, ağırlanmamız çok mutlu etti. Bozcaada\'ya ben ve birçok arkadaşımız ilk kez geldik. Bu konuda da çok şanslıyız. Allah nasip ederse ekip halinde çok iyi çalışarak, sizlerin de duasıyla ve desteğiyle dünya şampiyonası Türkiye\'ye çok yakışır diye düşünüyorum\" şeklinde konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
-Ampute Milli Takımını karşılama töreninden görüntü.
-Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz açıklama görüntüsü
- Ampute Milli Takımı Kaptanı Osman Çakmak açıklama görüntüsü
3 dakika 15 saniye. 360 MB.
Haber-Kamera: Serkan İLİK/BOZCAADA(Çanakkale), (DHA)
© Tüm hakları saklıdır.