Gündem

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 5

 (geniş haber) 1- KILIÇDAROĞLU, ERDOĞAN VE YAKINLARINA 197 BİN TL ÖDEYECEK Haber: Yüksel KOÇ - Serpil KIRKESER - İSTANBUL / DHA  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, parti grup toplantısında ailesi ve yakınları aleyhine dile getirdiği "Man Adası" iddia

07 Haziran 2018 20:27

 (geniş haber)
1- KILIÇDAROĞLU, ERDOĞAN VE YAKINLARINA 197 BİN TL ÖDEYECEK

Haber: Yüksel KOÇ - Serpil KIRKESER - İSTANBUL / DHA 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın, parti grup toplantısında ailesi ve yakınları aleyhine dile getirdiği \"Man Adası\" iddiaları nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı 1.5 milyon TL\'lik manevi tazminat davası karara bağlandı. Mahkeme, Kılıçdaroğlu\'nun Erdoğan ve yakınlarına 197 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdi.

REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi\'nde görülen karar duruşmasına davacılar Recep Tayyip Erdoğan ve yakınları adına avukat Ferah Yıldız ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu\'nun avukatı Celal Çelik katıldı.  Avukat Celal Çelik reddi hakim talepli dilekçesini tekrarladığını söyledi.  Mahkeme heyeti reddi hakim talebinin geri çevrilmesine karar verdi.
 
MAHKEME KARARINI AÇIKLADI
Kararını açıklayan Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi heyeti,  davalının davacılar hakkında iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, yurt dışına herhangi bir para gönderilmediğinin sabit olduğunun anlaşıldığını belirtti.  Açılan haksız fiile dayalı davanın kısmen kabulüne karar veren mahkeme, 110 bin lira manevi tazminatın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'a ve 15 bin lira manevi tazminatın Ahmet Burak Erdoğan\'a verilmesine karar verdi. Mahkeme 17 bin lira manevi tazminatın Ziya İlgen\'e, 25 bin lira manevi tazminatın Mustafa Erdoğan\'a, 20 bin lira manevi tazminatın Osman Ketenci\'ye ve 10 bin lira manevi tazminatın da Mustafa Gündoğan\'a 28 Kasım 2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Kılıçdaroğlu\'ndan alınarak taraflara ödenmesine karar verdi.

OLAYIN GEÇMİŞİ 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Kasım 2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi\'nde yaptığı partisinin grup toplantısında bazı belgeler göstererek bazı iddialarda bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın ailesi ve yakın çevresinin Man Adaları\'nda kurulu bir şirkete yapılan para transferine ilişkin belgeler üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kılıçdaroğlu\'nun para transferini gerçekleştirdiğini iddia ettiği Ahmet Burak Erdoğan, Mustafa Erdoğan, Ziya İlgen, Osman Ketenci ve Mustafa Gündoğan, avukatları aracılığı ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi\'ne dava açtı. Dava dilekçesinde, iddiaların, Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın çocukları, kardeşi ve yakınlarını hedef alan küçük düşürücü, aşağılayıcı ve gerçek dışı olduğu belirtilerek, davalı Kılıçdaroğlu\'ndan 1.5 milyon TL manevi tazminat talebinde bulunuldu.  

======================

2- KILIÇDAROĞLU MAHKEMENİN \'MAN ADASI\' KARARINI DEĞERLENDİRDİ

* CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

\"Nedir bu tazminat? Beni korkutmak için. Talimat alan yargıç parayla beni korkutacağını sanıyor. Biz parayla, pulla korkmayız, biz namuslu adamlarız. Nerede bu ülkenin çıkarları aleyhine bir eylem varsa, işlem varsa biz onunla mücadele ederiz\"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Belediyesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi\'nde servis taşımacılarıyla bir araya geldiği toplantının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin \"FETÖ liderinin usulüne uygun istenmediğiyle ilgili partinizin yaptığı bir inceleme ve rapor olacaktı. O rapor elinize ulaştı mı?\" sorusunu yanıtladı. Kemal Kılıçdaroğlu,  CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Akverdi\'nin birazdan geleceğini ve raporla ilgili bilgi sunacağını, aynı bilgilerin Muharrem İnce\'ye de iletileceğini, raporu henüz görmediği için bir yorum yapma şansının olmadığını ifade etti. 

KANDİL\'E OPERASYON 
Kemal Kılıçdaroğlu, Kandil operasyonunun gündeme gelmesi konusunda değerlendirmesinin sorulması üzerine \"Teröre karşıyız. Terör, nereden, kimden gelirse gelsin, amacı ne olursa olsun bir insanlık suçudur ve teröre karşı mücadele de Türkiye Cumhuriyeti Devleti\'nin en doğal hakkıdır. Nerede bir terör varsa ve bu terör Türkiye\'yi rahatsız ediyorsa, Türkiye\'ye yönelik bir terör eylemi varsa, bu teröre karşı mücadele etmek de güvenlik güçlerimizin, ordumuzun görevidir. Biz ordumuzun bu konuda, üzerine düşen görevi yerine getirdiğine inanıyoruz\" dedi.

MAHKEMENİN MAN ADASI KARARI
Bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın açtığı \"Man Adası\" davasında mahkemenin 197 bin liralık tazminat karını sorması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
\"Normal değil mi? Yargı kimin elinde? 18 milyon dolar gerçek mi? Gerçek. Man Adası\'nda para hareketi oldu mu? Oldu. Man Adası\'ndaki şirketin kuruluş sermayesi 1 sterlin mi? 1 sterlin. Neresi yanlış bunun? Kendisi de itiraf etti zaten. Niye bu tazminat? Hangi gerekçe ile? Beni korkutmak için. Ben o davayı mutlaka kazanacağım. Nerede? Türkiye\'de olmasa dahi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi\'nde kazanacağım o davayı. O davanın bütün belgeleri doğru, savcının yazısı var. Soruyor Halk Bankası\'na, \'bunlar size mi ait?\', \'evet, bize ait\' diyor. MASAK\'a soruyor \'bunlar size mi ait?\', \'evet, doğru\'. Nedir bu tazminat? Beni korkutmak için. Talimat alan yargıç parayla beni korkutacağını sanıyor. Biz parayla, pulla korkmayız, biz namuslu adamlarız. Nerede bu ülkenin çıkarları aleyhine bir eylem varsa, işlem varsa biz onunla mücadele ederiz. Siyasete ahlakı egemen kılacağız. Bakın diyor ki \'dolar getirin, dolar getirin, vatandaş dolar bozdursun\'. Beyefendi siz bu 18 milyon doları ne yaptınız? Nerede bu 18 milyon dolar? Bozdurdunuz mu? Ne yaptınız? \'İşletmeyi sattık\'. Hangi işletmeyi sattın? Sermayesi 1 sterlin olan şirket 18 milyon dolarlık ne aldı? Bunların yanıtı yok. O karar veren hakimde, hakim değil. Hakim olması da zaten mümkün değil\" 

\"ADAM GİBİ BENİM SORULARIMA CEVAP VERSİN\"
Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu\'nun, telefon dinleme iddialarıyla ilgili olarak, \"Gerçekse halkın içine çıkan namerttir\" sözlerinin sorulması üzerine ise şunları söyledi:
\"Adalet yürüyüşünde sadece benim değil, pek çok arkadaşımın telefonu dinlendi. Bunu biz kendi medyamızdan öğrenmedik. Bunu Almanya\'da gazetelerin telefon dinleme ile ilgili bir olayı aydınlatmaları, açığa çıkarmalarından sonra, Türkiye\'de de aynı yazılımın kullanıldığını ve bizim telefonlarımızın dinlendiği gerçeğini ortaya çıkardılar. Biz bu konuda hem suç duyurusunda bulunduk, hem de Almanya Büyükelçiliği\'ne başvurduk, Alman hükümetinin izni olmadan dinlemeyi öngören bu yazılımın Türkiye\'ye satılması mümkün değildi. Soruyoruz Alman Büyükelçiliği\'ne, \'bu dinlemeyle ilgili yazılı siz kime sattınız?\'. Bana satmadılar, size satmadılar, herhangi bir firmaya da satmadılar.  Alman hükümetinin izni ile ancak bu yazılım satılabiliyor. Herhalde o da Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. O zaman hükümettin, yönetiminde olan kurumlardan hangisi bu yazılımı aldı? İçişleri Bakanı buna bir cevap versin bakalım. Sokağa çıkarmış, çıkmazmış, namertmiş, mertmiş bunları bıraksın. Adam gibi benim sorularıma cevap versin. Suç duyurusunda bulunduk. Alman hükümetine kendisi bilgi edinme çerçevesinde başvursun. Desin ki \'ben İçişleri Bakanı olarak bu yazılımı satın almadım. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bu yazılımı satın almadı, adalet yürüyüşünde de yüzlerce, binlerce kişi dinlenmedi. Kılıçdaroğlu dahil\' desin. Biz de gerçeği öğrenelim\" 

Görüntü Dökümü:
--------------------
- Kılıçdaroğlu\'nun açıklamaları
- Detaylar 

07.06.2018 - 16.40 Haber Kodu : 180607193
07.06.2018 - 16.23 Haber Kodu : 180607188
==========================

3 - AKŞENER: SAYIN ABDULLAH GÜL\'Ü KABUL ETSEYDİM MİLLETVEKİLİ ADAYIYDIM

Meral Akşener;
\"Sayın Abdullah Gül\'ü kabul etseydim milletvekili adayıydım. Seçmen ise Sayın Erdoğan ile Gül arasında tercihte bulunmak zorunda kalırdı.\"

İdris TİFTİKCİ/ İSTANBUL (DHA)
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Bağdat Caddesinde partisinin seçim ofisini açtı. Bayrak yürüyüşü ile seçim ofisinin önüne gelen Akşener, semt sakinlerinden ve alana gelen vatandaştan oy istedi. Akşener burada kısa bir konuşma yaptı.
Akşener konuşmasında \"Bugün buraya bir seçim ofisi açmaya geldik. Herkes sandığa gitsin, mutlaka gidin, oy kullanın. Sandıkları korumak bizim işimiz, şahsım adına söz veriyorum sandıkları koruyacağız ama YSK tarafından bir şaibe söz konusu olduğunda size namus sözü, o YSK\'nın önünde otururum sonuçlar düzeltilinceye, hukuksuzluk ortadan kalkıncaya kadar beni oradan kimse kaldıramaz\" dedi.

\"BANA YAPILAN BASKILARA KARŞI KOYDUM\"
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
Herkes bir çatı adayı üzerinde dururken, beni de bu konuda ikna için çok büyük gayretler sarf edilmişken, çatı adaya karşı olan Meral Akşener\'in bu tutumunun bugün Türkiye\'de nasıl bir seçimle karşı karşıya olmamızı sağladı; pek çok adayın var olduğu, Sayın Erdoğan\'ın da insicamının bozulduğu, bir süreci birlikte başardık. Ama ben de bana yapılan baskılara karşı koydum. Sayın Abdullah Gül\'ü kabul etseydim milletvekili adayıydım. Seçmen ise Sayın Erdoğan ile Gül arasında tercihte bulunmak zorunda kalırdı. Bugün, \'kim geçecek, nasıl olacak\' diye seçim hakkında konuşmak lüksüne sahipsiniz. Dolayısıyla OHAL üzerinden seçime gitmemize rağmen herkesi umutlandıran bir seçim kampanyasıyla karşı karşıyayız. Bunun içindeki payımın düşünülmesini rica ediyorum\" dedi.

\"KANAL İSTANBUL 65 MİLYAR DOLARA YAPILACAK\"
Akşener konuşmasının devamında, \"Oy kullanırken bazı şeyleri sorgulamanızı istiyorum; şu meşhur Kanal İstanbul 65 milyar dolara yapılacak. Hepinizin vergileriyle yine bir yandaşın zengin edildiği ve Türkiye\'nin 65 milyar dolarının harcandığı Kanal İstanbul\'dan ne kadar kazanılacağını aranızda bilen var mı, bilen yok. Dün TV programında sordum, gazeteciler de bilmiyor. Sayın Erdoğan\'a soruyorum bu ustalık neticesinde 65 milyar doları harcayıp Türkiye\'nin kazancının ne olduğunu soruyorum\" diye konuştu.

TİKA TARTIŞMASI
Akşener, \"TİKA kavgası çıktı, ben \'kapatacağız\' dememiştim ama isabet olmuş; inceleme yaptık yıllık 8 milyar dolar harcıyor 6 buçuk miyarı maliyeden geçmiş, diğeri belli değil. Sen bu 8 milyar doları ne yaptın. Türkiye\'ye hangi katma değeri getirdin, hangi faydayı sağladın. Balkanlar\'da Atatürk\'ü silmek için ne kadar para harcadın, bunların hesabını elbette soracağız.\" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Caddede bayraklı yürüyüş
-Bandodan detay
- Partililerden detay
- Akşener\'in yürüyüşü 
- Akşener\'in konuşması
-Genel ve detaylar

07.06.2018 - 16.18 Haber Kodu : 180607184
======================

4- İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU: ŞİMDİ GEZİCİLERİN SESİ ÇIKMIYOR

Haber-Kamera: Harun UYANIK-İSTANBUL DHA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, \"İki tane ağaç için az daha hükümeti düşürüyor, az daha Türkiye\'yi tarumar ediyorlardı. Şimdi gezicilerin sesi çıkmıyor. Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı\'nı yeşil alan, millet bahçesi yapıyor\" dedi.
Bayrampaşa\'da seçim çalışmalarını sürdüren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, öğle namazını Bilal-i Habeşi Camisi\'nde kıldı. Daha sonra vatandaşlara hitap eden Soylu,  \"\'Eskisi gibi yaparız.\' dediler, 27 Nisan\'ı, parti kapatmayı, Gezi Olaylarını, 17-25 Aralık\'ı, 6-7 Ekim\'i, 15 Temmuz\'u bu millete musallat ettiler ama başaramadılar. Neden biliyor musunuz? Onlar her hamle yaptığında bu millet oyuyla ve sandığıyla sahip çıktı. Onun için başaramadılar.\" dedi. Terörle mücadele konusuna da değinen Bakan Soylu, \"Dün bizimkiler Ağrı\'da 5 teröristi daha etkisiz hale getirdiler. İstihbarat alındı, insansız hava aracıyla izlendi, silahlı insansız hava araçlarımız ve uçaklarımız etkisiz hale getirdiler. Sabah Siirt\'te 2 terörist daha\" şeklinde konuştu.

\"ŞİMDİ GEZİCİLERİN SESİ ÇIKMIYOR\"
Soylu buradaki konuşmasının ardından Kastamonulular Dayanışma Derneği Bayrampaşa Şubesini ziyaret etti. Ziyaret sırasında kendisini bekleyen vatandaşlara seslenen Soylu, \"İki tane ağaç için az daha hükümeti düşürüyor, az daha Türkiye\'yi tarumar ediyorlardı. Şimdi gezicilerin sesi çıkmıyor. Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı\'nı yeşil alan, millet bahçesi yapıyor. Bir tanesinin sesini duydunuz mu? Yok. Orada yüz binlerce ağaç dikilecek, on binlerce metrekare yeşil alan olacak.\" dedi. Daha sonra esnafı ziyaret eden Soylu, vatandaşlarla bol bol fotoğraf çektirdi. 

Görüntü Dökümü:
-Cami çıkışı konuşması
-Vatandaşlarla fotoğraf çektirmesi
-Kastamonulular derneği ziyareti
-Hitap etmesi
-Fotoğraf çektirmesi
-Esnaf ziyareti
-Detaylar

07.06.2018 - 17.17 Haber Kodu : 180607210
=====================

5- İBB BAŞKANI UYSAL\'DAN ŞİLE\'DE \"BARAJ\" AÇIKLAMASI
 
Nurcan KIRCALI / İSTANBUL (DHA) 
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal, Şile ve köylerini ziyaretinde baraj projesiyle ilgili konuştu. Uysal, \"Bölgeye barajı köylerimizi su altında bırakmadan ve sizleri mağdur etmeden yapacağız\" dedi.
İBB Başkanı Mevlüt Uysal\'ın Şile ziyaretine Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu ve AK Parti Şile İlçe Başkanı İlhan Ocaklı eşlik etti. Ziyaretine Şile Belediyesi\'ni ziyaret ederek başlayan İBB Başkanı Mevlüt Uysal, daha sonra Gökmaslı\'ya geçerek muhtarlar ve köy halkı ile buluştu. 
Bölgeye yapılacak barajın çevre köyleri kamulaştırmadan yapılmasını sağlayacak yeni bir proje hazırladıklarını belirten Uysal, \"Göreve geldikten sonra kısa zaman içerisinde gündeme gelen konu burada yapılacak baraj. Peki, baraj ne için yapılacak? İSKİ\'nin su ihtiyacını karşılamak için DSİ tarafından yapılacak. Sıkıntı olan esas konu buradaki köylerin durumu ne olacak? Benden önce Kadir abi bölgeye gelerek \'buradaki mağdur durumda kalan köylerin boşaltılmadan yerinde korunarak bir şey yapılabilir mi\' girişimiyle başlatılan ön çalışma başlatılmış. Baraj, iki sebepten dolayı yapılır; su toplamak ve önündeki su taşkınlarını önlemek. Bu barajda iki nedenden dolayı yapılması planlanmış. İlki elbette su toplamak, bir diğeriyse Ağva bölgesinde yaşanan baskınları önlemek. Burada asıl amaç bu bölgede yaşayan köylerimiz kaldırılmadan bu baraj gerçekleştirilebiliyor mu? Evet gerçekleştirilebilir. DSİ\'nin planlanmış olduğu baraj projesinde 220 milyon metreküp su tutuluyor. Köyler taşınmadan mağdur edilmeden, yeni yapılacak proje değişikliğiyle 200 milyon metreküp su tutulabiliyor. Ayrıca onca kamulaştırma yükünden de kurtulabiliyoruz. O zaman geriye kalan Ağva bölgesinin taşkınıyla ilgili de bölgede parça parça bendeler yapılarak sorun çözülebiliyor. Yani Büyükşehir açısından bakıldığı zaman işin çözümü var, yani sizlerin istediği şekilde ortak bir çözünle sorunu çözebiliyoruz\" diye konuştu.

GERİYE KALAN BARAJI İSKİ\'Mİ YAPACAK DSİ\'Mİ YAPACAK? 
Başkan Mevlüt Uysal konuşması şöyle sürdürdü:
Çözüm var ama şimdi geriye kalan soru; Barajı İSKİ mi yapacak, DSİ mi yapacak? DSİ yaparsa İSKİ adına yapıyor ve parasını bizden alıyor. Kanundan kaynaklanan nedenle DSİ yaparsa kira almıyor ama İSKİ yaparsa bedel alıyor. Bu durumda ortaya çıkan sonuç; DSİ barajı yapacak ama İSKİ adına yapacağı için, bizim dediğimize itiraz edeceğine ihtimal vermiyoruz. Örnek vermek gerekirse; DSİ Anadolu\'nun her hangi bir noktasında baraj yapacağı zaman kendi sorumluluk alanında ancak burada durum farklı. Yapılması planlanan ve yeni projede iki ayrı konumu olan yani bir İSKİ\'ye su toplamak, diğeri de taşkınları engellemek. Bu durumun sorumluluğu İSKİ\'ye aittir, dolasıyla sorumluluk bize aittir. O zaman köylerin kaldırılmadan bu işin çözüm yolu var, kabul ediyoruz. Ayrıca barajın yapımıyla ilgili DSİ ile İSKİ arasında protokol olması gerekir ve o protokolün Büyükşehir Meclisi\'nden geçmesi gerekir. Kadir bey burada yaptığı toplantı sonrası da o protokol geçmemiş, ben geldikten sonra da geçmedi. Kadir beyin bölgeye gelerek sizlerle yaptığı konuşmadan itibaren sizin aleyhinize oluşan hiçbir durum yok. Tam tersine sizin lehinize olan çalışmalar yapılmış

Görüntü Dökümü:
------------------
-Uysal\'ın köy halkı ile buluşması
-Uysal\'ın açıklamaları

07.06.2018 - 16.47 Haber Kodu : 180607195
=============================

6- OTEL ODASINDAKİ CİNAYET DAVASINDA KARAR...

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Kendini mankenlik ajansı sahibi olarak tanıtarak kadınları istismar ettiği iddia edilen Cüneyt Pala\'nın iki kadın tarafından Taksim\'de bir otel odasında öldürülmesine ilişkin dava karara bağlandı. Mahkeme sanıklar Dilek Demir ve Gülşah Şat\'a \"Kasten adam öldürme\" suçundan 12 yıl 6\'şar ay hapis cezası verdi. 
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi\'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Dilek Demir ve Gülşah Şat getirildi. Duruşmada, savcı Kadir Nazmi Yelkenci önceki celsede açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını tekrarladığını belirtti. 

\"NİSAN AYINDA KIZINI KAYBETMİŞTİR, BERAATİNE KARAR VERİLSİN\"
Sanıklardan Dilek Demir\'in avukatı Ahmet Avşar, maktulün sanıkları önce maddi, sonra cinsel ve duygusal anlamda dolandırdığını belirterek müvekkilinin 50 bin TL dolandırıldığını anlattı. Avukat Avşar, \"Müvekkilim hakkında öncelikle ceza verilmesine yer olmadığı şekilde karar verilmesini talep ederim. Aksi takdirde haksız tahrik ve lehe hükümlerin uygulanmasını talep ederim. Ayrıca müvekkilimin Van\'da yaşayan 13 yaşındaki kızı Berfin, Nisan ayında balkondan düşmesi sonucu hayatını kaybetmiştir. Bu husus, müvekkilime psikologlar eşliğinde 15 gün önce söylenmiştir. Çocuğunu kaybetmiş olması, tutuklu kaldığı süre, sabit ikametgâh sahibi olması ve kaçma şüphesinin bulunmaması dikkate alınarak tahliyesine karar verilmesini talep ederim\" dedi. 

\"ÇIPLAK FOTOĞRAFLARI ALMAK DIŞINDA KASTI YOKTU\"
Sanık Gülşah Şat\'ın avukatı Mustafa Özalp, müvekkilinin maktuldeki çıplak fotoğraflarını almak dışında olayda herhangi bir kastı bulunmadığını, diğer sanıkla da fikir ve eylem birliği içinde olmadığını söyleyerek beraatini istedi. 

\"HERŞEYİMİ KAYBETTİM\" DİYEREK AĞLADI
Sanık Dilek Demir son savunmasında, \"Her şeyimi kaybettim. En başından beri adaletinize güveniyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum\" diyerek gözyaşı döktü. Diğer sanık Gülşah Şat ise beraatini ve tahliyesini talep etti. Sanıklar son sözlerinde de \"Takdir mahkemenindir\" dediler.

İKİ SANIĞA DA 12 YIL 6\'ŞAR AY HAPİS
Mahkeme heyeti, sanıklar Dilek Demir ve Gülşah Şat\'ın \"Kasten adam öldürme\" suçunun sabit olduğunu belirterek önce müebbet hapis cezası verdi. Suçun haksız tahrik altında işlendiğini kabul eden mahkeme, bu cezayı 15 yıl hapse indirdi. Cezanın sanıkların gelecekleri üzerindeki etkisini de dikkate alan heyet, sonuç olarak cezayı 12 yıl 6\'şar ay hapis cezasına indirdi. Sanıkların tutukluluk hallerinin ise devamına karar verildi.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Olaya ilişkin arşiv görüntüler

07.06.2018 - 17.23 Haber Kodu : 180607213


 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir