Gündem

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 5

1- (HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE) - MARMARA ÜNİVERSİTESİ NİŞANTAŞI KAMPÜSÜ İHALEYE ÇIKACAK   Ali AKSOYER-Özgür Deniz KAYA /  İSTANBUL (DHA)  Şişli'de Teşvikiye Mahallesi'nde ve Ihlamur Kasrı'nın tarihi sit alanı sınırında bulunan Marmara Üniversitesi Nişantaşı Ka

28 Şubat 2018 19:44

1- (HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE) - MARMARA ÜNİVERSİTESİ NİŞANTAŞI KAMPÜSÜ İHALEYE ÇIKACAK
 
Ali AKSOYER-Özgür Deniz KAYA /  İSTANBUL (DHA) 
Şişli\'de Teşvikiye Mahallesi\'nde ve Ihlamur Kasrı\'nın tarihi sit alanı sınırında bulunan Marmara Üniversitesi Nişantaşı Kampüsü arazisi, 15 Mart\'ta ihaleye çıkacak. Kampüs alanı halen üniversiteye bağlı iki fakültenin kullanmında bulunuyor. Arazinin imarı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından konut ve ticari birimler yapılmak üzere değiştirilerek 19 Şubat\'ta askıya çıkarılmıştı.
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. tarafından \"Arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işiö için yapılacak ihalenin ilk oturumu, 15 Mart\'ta gerçekleştirilecek. Uluslararası tekliflere açık olmayan ihaleye, konsorsiyumlar da katılamayacak.

KAMPÜS MALTEPE KÜÇÜKYALI\'YA TAŞINACAK
Bakanlığın hazırladığı yeni planın açıklama raporunda, Maliye Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Marmara Üniversitesi ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 11 Nisan 2016\'da imzalanan protokolde Marmara Üniversitesi mülkiyetinde yer alan Şişli Teşvikiye Mahallesi 405 ada 9, 14 ve 102 parsellerin 21 Haziran 2017\'de TOKİ\'ye devredildiği ifade edildi. Dağınık halde bulunan Marmara Üniversitesi yerleşkelerinin bir araya getirilmesi amacıyla oluşturulan protokol gereği, Maltepe Küçükyalı mevkiindeki Orgeneral Kenan Evren Kışlası arazisinin, üniversiteye devredildiği belirtildi. Raporda, \"Bu arazilerin bedeli karşılığında Türk Silahlı Kuvvetleri\'nin ihtiyaç duyacağı tesisler ile üniversite yerleşkeleri TOKİ tarafından yapılacak olup, finansmanının üniversite arazileri üzerinde proje geliştirilerek sağlanması hedeflenmiştir\" denildi.

RİSKLİ YAPILARA İLİŞKİN PLANLAMA ÇALIŞMASI YAPILIYOR
Raporda, fakültelerin taşınması ile birlikte atıl hale gelecek ve \"Riskli Yapıö kapsamına alınan yapılar hakkında ise \"Bir taraftan riskli yapıların kaldırılması diğer taraftan kentin içinde atıl durumda bulunan alanların değerlendirilip canlandırılması ve kente kazandırılması amacıyla en uygun şekilde plan yaklaşım kararları getirilmiştir\" ifadeleri kullanıldı.

\'ÜNİVERSİTE ALANI\' FONKSİYONU KALDIRILDI
Raporda ayrıca, \"İmzalanan protokolde belirtilmiş olan gerekçeler sebebiyle, \'Üniversite Alanı\' fonksiyonu kaldırılarak \'Ticaret+Konut Alanı\' ve \'Park\' fonksiyonları getirilmiştir\" denildi. Yeşil alan düzenlemesi ile ilgili ise \"Alanın doğusu, Ihlamur Kasrı Doğal ve Tarihi Sit Alanı\'na komşuluğu nedeniyle yeşil alan olarak planlanarak, sit alanına baskı oluşturabilecek yapılaşma unsuru engellenmiş, ayrıca konut alanı olarak planlanan bölgeden kaynaklı artan nüfusun yeşil alan ihtiyacı karşılanmıştır\" ifadeleri yer aldı.

14 DÖNÜME TİCARET VE KONUT, 8 DÖNÜME PARK VE YEŞİL ALAN
Toplam 24 bin 548 metrekarelik inşaat alanının yüzde 58.2\'sini oluşturan 14 bin 245 metrekarelik bölüm \"ticaret ve konutö, yüzde 36.8\'ini oluşturan 8 bin 856 metrekarelik bölüm park ve yeşil alan, yüzde 5.90\'lık kısmını oluşturan bin 447 metrekarelik bölüm ise ticaret alanı olarak düzenlendi.

KURUMLAR, ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERE DİKKAT ÇEKTİ
Plan değişikliği ile ilgili görüşü alınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Planlama Müdürlüğü tarafından, \"Dolmabahçe-Levazım Karayolu Tüneline ilişkin olarak uygulama aşamasında Altyapı Projeler Müdürlüğü ve Altyapı Hizmetleri Müdürlüğü\'nden görüş alınarak plan bütününde değerlendirilmesi gerekmektedir\" denildi. Görüşü sorulan İSKİ tarafından da \"Plan sahası lhlamurdere Deresi\'nin kısmen taşkın önlemli yapılaşma alanında kalmaktadır\" denilerek, önlem alınması gerektiği belirtildi. İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı ise yürürlükte olan plandaki yeşil alan miktarının korunmasını istedi.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Marmara Üniversitesi Nişantaşı Kampüsü\'nün havadan ve yerden görüntüleri
-Genel ve detay

28.02.2018 - 16.34 Haber Kodu : 180228150
=========================================

2 - BAKAN KAYA:(28 ŞUBAT DÖNEMİ) HAYALİM TIP OKUYUP, DOKTOR OLMAKTI... YILLAR SONRA BU HAYALİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM

* Bakan Fatma Betül Sayan Kaya,
\"28 Şubat sürecinde vatan için canını feda etmiş şehitlerimizin anneleri orduevlerine alınmıyordu\"
\"Ben o dönemde lise öğrencisiydim. Benim de hayalim tıp okuyup, doktor olmaktı. Başörtümle eğitim alamayacağımı bildiğim için o dönem başörtüsüyle öğrencilerin eğitim alabildiği Bilkent Üniversitesi Elektrik, Elektronik Mühendisliği Fakültesi\'ni tercih ettim\"
\"Yıllar sonra ben de bu hayalimi gerçekleştirdim ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi\'nden mezun oldum\" 

Haber: İhsan YALÇIN - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA
İstanbul Üniversitesi\'ndeki 28 Şubat konulu panelde konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, 28 Şubat döneminin mağdurlarından olduğunu belirterek, o dönem doktor olmak istediğini; fakat İstanbul Tıp Fakültesi\'ndeki başörtüsü yasağı nedeniyle başka bir üniversitede, farklı bir bölüm okumak zorunda kaldığını söyledi. 
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Üniversitesi\'nde düzenlenen \"28 Şubat: Post-Modern Bir Darbenin Anatomisi\" adlı panelde konuştu. Bakan Kaya, \"28 Şubat\'ı unutmamak ve unutturmamak durumundayız. Çünkü aslında 28 Şubat eski Türkiye neydi diye düşündüğümüzde bize eski Türkiye\'nin resmini ortaya koyan tarihti, dönemdi. Sadece 1 yıllık bir süreç değildi. Bu döneme tanıklık edenler olarak özellikle gençlerimize bugünün Türkiye\'sinin de değerini anlamları bakımından, yaşadığımız o karanlık dönemi ve ödediğimiz bedelleri de anlatmak durumundayız. 28 Şubat din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, tercih yapma özgürlüğü, teşebbüs hakkı, eğitim hakkı, hatta meslek seçme hakkı gibi birçok alanda ciddi ihlallerin yapıldığı ve kişilere büyük mağduriyetler yaşatılan bir dönemdi. O dönemde maalesef laikliği kullanarak hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır bir zihniyetle milletimize yön tayin etmeye çalıştılar. Yargıtay ayrı bir devlet, Anayasa Mahkemesi ayrı bir devlet, asker ayrı bir güç ve otoriteydi. Milli iradeye ise farklı elbiseler biçildi. Brifingler düzenleyerek iktidar baskı altına alındı. Milli Güvenlik Kurullarından irtica tehdidi kararları çıkartıldı. O dönem rahmetli Erbakan hocamızın başbakanlığını yürüttüğü hükumeti devirdiler\" dedi.

\"ŞEHİTLERİMİZİN ANNELERİ ORDUEVLERİNE ALINMIYORDU\"
Bakan Kaya, \"28 Şubat sürecinde vatan için canını feda etmiş şehitlerimizin anneleri orduevlerine alınmıyordu, askeri hastaneler şehit anneleri başlarındaki başörtüsü yüzünden alınmıyordu. Bugün vatanımız için hem yurt içinde hem de yurt  dışında kahramanca çarpışan şehitlerimizin annelerini düşünün, askeri hastanelerin kapısından başörtüleri yüzünden geri çevirilen şehit annelerini düşünün. Yine kışlalara yemin törenleri için geldiklerinde asker anneleri başörtüleri sebebiyle alınmıyordu. Kamu kurumlarında görev yapan milyonlarca insanı fişlediler. Ne diye fişlediler? \'Pantolonunun dışında kırışıklık var. Öyleyse bu namaz kılıyor\' diye fişlediler\" ifadesini kullandı. 

\"15 YILDIR ÇOK BÜYÜK MÜCADELE ETTİK\"
Bakan Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:
\"Biz kız çocuklarımızın hepsinin en iyi şekilde eğitimlerini tamamlamaları için 15 yıldır çok büyük mücadele ettik. O dönem başörtülü bir hakim, öğretmen, doktor, hemşire olamaz; ama başörtülü temizlikçi olabilir anlayışında bir zihniyet vardı. Okul birincisi olmasına rağmen mezuniyet törenine alınmayan kızlarımızın görüntülerini bugün de izlediğimiz de hepimizin yüreği sızlıyor. Tıp fakültesinde son sınıfta, son dönemde sadece bir stajı kalmasına rağmen derslere alınmayan kızlarımız vardı. Onlar eğitim hakları gasp edilmiş, gelecekleri gasp edilmiş bir şekilde o dönem evlerine kapatıldılar. Biz bütün kızlarımız okusun, üniversiteyi bitirsin, hatta yüksek lisans, doktora yapsın diyoruz. Ama o dönem kız çocuklarımıza adeta okumasın diye, iyi bir geleceğe sahip olmasın diye ya inancından taviz vereceksin dendi ya da okulu bitirip evde oturacaksın dendi. Maalesef böyle bir süreci hep birlikte yaşadık.\" 

\"İNANCIMDAN TAVİZ VERMEMEK ADINA ORAYI TERCİH ETMİŞTİM\"
\"28 Şubat sürecini en iyi aslında bedel ödeyenler bilir, bedel ödeyenler anlatır\" diyen Bakan Fatma Betül Sayan Kaya, o dönem yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
\"Ben o dönemde lise öğrencisiydim. Ablam da İstanbul Üniversitesi Elektrik, Elektronik Mühendisliği Fakültesi\'nden başörtüsü nedeniyle uzaklaştırılan öğrencilerden biriydi. Benim de hayalim tıp okuyup, doktor olmaktı. Bunun için çok istediğim İstanbul Tıp Fakültesi\'nde kazanabilecek başarılı bir öğrenciydim. Başörtümle eğitim alamayacağımı bildiğim için o dönem başörtüsüyle öğrencilerin eğitim alabildiği Bilkent Üniversitesi Elektrik, Elektronik Mühendisliği Fakültesi\'ni tercih ettim. İnancımdan taviz vermemek adına orayı tercih etmiştim. Daha sonra yüksek lisans, doktora için Amerika\'ya gittim. Lisansüstü çalışmalar yaparken tıpla da çok ilgili bir alanda çalışıyordum. Hayallerimi o dönem ertelememe sebep olan 28 Şubat sürecinin ardından, gittiğim yurt dışında da ben tekrar lise dönemimdeki hayalim olan doktorluk mesleğini yapmak istediğimi yıllar sonra anladım ve tıp eğitimi almak üzere sınavlara girdim. Çok şükür ki eski Türkiye artık bambaşka bir Türkiye olmuştu. Türkiye\'de kızlarımız başörtülü şekilde mühendis, öğretmen, doktor, üniversitede hoca bile olabiliyorlardı. Yıllar sonra ben de bu hayalimi gerçekleştirdim ve Cerahpaşa Tıp Fakültesi\'nden mezun oldum.\" 

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Bakan Kaya\'nın konuşması
-Panelin konuşmacılarından detaylar
-İzleyicilerden görüntü
-Genel ve detaylar

28.02.2018 - 16.30 Haber Kodu : 180228148

=========================

3- ÜSKÜDAR BELEDİYESİ ÖNÜNDE \"VAKIFLARA TAHSİS\" PROTESTOSU

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN -İSTANBUL-DHA
Üsküdar Belediyesi önünde toplanan bir grup, kamuya ait olan taşınmaz mülklerin 49 yıllığına vakıflara tahsis edildiğini iddia ederek eylem yaptı. Grup ile bir belediye görevlisi arasında kısa süreli gerginlik yaşandı.
Yaklaşık 100 kişi, öğle saatlerinde Üsküdar Belediye binası önünde toplandı. \"Halkın malı halkındır, sorgusuz sualsiz vakıflara devredilemez\" yazılı pankart açan grup sloganlar attı.
Grup adına yapılan basın açıklamasında, \"Bugün bir gerçeği dile getirmeye, yanlış ve vicdanları sızlatan kararlara  itirazlarımızı belirtmeye geldik. Bilinmelidir ki konunun sonuna kadar takipçisi olacağız. 7 Şubat 2018\'de yapılan Üsküdar Belediyesi Meclis toplantısında kamuya, yani biz Üsküdarlılara ait olan taşınmaz mülklerimiz 49 yıllığına Ensar  ve TÜGVA gibi vakıflara tahsis edildi. Çünkü, hangi kamu varlıklarının ne amaçla kullanılacağını; hangi vakıfların ne amaçla bu varlıklara talip olduğunu, bir kez bile anlatmadınız bize. Üsküdar belediye başkanı, iki taşınmazı tahsis ettiği Ensar Vakfı\'nın mütevelli heyeti üyesidir. Bu durum siyaseten de hemşerilik açısından da etik değildir. Resmiyetin diliyle makamın, görev ve yetkinin suistimalidir, kötüye kullanımıdır. Halka ait taşınmazlarının kamu dışı yapılara devrine değil 49 yıllığına, 4 yıllığına bile karşı çıkıyoruz\"  denildi.
Basın açıklamasının ardından bir belediye çalışanı ile grup üyeleri arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Polis ekiplerinin araya girmesiyle gerginlik büyümeden sona erdi.

Görüntü Dökümü:
----------------
-Toplanan grubun görüntüsü
-Belediyeden görüntü
-Açılan pankart ve dövizler
-Basın açıklaması
-Slogan atamaları
-Yaşanan gerginlik
-Genel ve detay görüntüler
 
28.02.2018 - 15.30 Haber Kodu : 180228112
==============================

4-İSTANBUL ADALET SARAYI ÖNÜNDE \"28 ŞUBAT\" PROTESTOSU

Haber: Ümit TÜRK - Kamera: Özden ATİK / İstanbul DHA
Özgür-Der üyesi bir grup, İstanbul Adalet Sarayı önünde yaptıkları eylemde  28 Şubat sürecinde hakkında dava açılarak mahkumiyet kararı verilenlerin mağdur edildiğini ileri sürerek  yeniden yargılanma yolunun açılmasını talep etti.
Çağlayan\'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan Özgür -Der üyesi bir grup, 28 Şubat darbesinin yıldönümü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Grup, \"Darbeciler dışarıda, Müslümanlar içeride\", \"Müslümanlara özgürlük\" sloganları attı.
Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi Hülya Şekerci grup adına bir açıklama yaparak, \"28 Şubat 1997 MGK kararlarının alındığı günden bu yana 21 yıl geçti. Biz Özgür-Der olarak bu süreçteki eylemliklerimizle gerekse mağduriyetlerin önemli bir kısmının son bulmasından sonra kalan mağduriyetlerle ilgilenmek ve bunlara karşı tutum takınmak konusunda her yıl düzenli bir şekilde gösterilerimizi devam ettiriyoruz\" dedi. Şekerci, 28 Şubat\'ın cezaevlerinde devam ettiğini ve buralarda 5 yüze yakın mahkumun bulunduğunu dile getirerek bu kişiler adına özgürlük talebinde bulundu.

\"YENİDEN YARGILANMALARINI TALEP EDİYORUZ\" 
Avukat Mehmet Alagöz de, \"Anayasa Mahkemesi hak ihlali tespitiyle Balyoz ve Ergenekon davalarını çöpe attı. Ama siyasi mahkumlar, 2010\'daki Anayasa Mahkemesi\'ne bireysel başvuru hakkından da yaralanamadıkları için davaları yok sayıldı. Dolayısıyla bir yasal engel var. Bu yasal engelin acilen kaldırılması gerekiyor. Müslüman mahkumlar af istemiyorlar. Özgürlük istiyorlar. Bunun içinde yeniden yargılanmayı talep ediyorlar\" ifadesinde bulundu.
25 yıldır cezaevinde bulunduğu belirtilen Osman Erdemir\'in kardeşi Ramazan Erdemir de kısa bir açıklama yaparak, \"İçerideki zorluklar artık hat safhaya çıkmış durumda. Adalet Bakanlığı çalışanları ve hükümet tarafından bir iyileşme, gözüküyor gibi. En azından geçen 28 Şubatlara nazaran bu sene bir kıpırdama olduğunu görüyoruz. Bizim Adalet Bakanlığı\'ndan, Cumhurbaşkanından taleplerimiz vardı. Bu taleplerimiz doğrultusunda merhamet istemiyoruz. Sadece Müslüman tutsaklar üzerinde değil, o dönemin örtülü darbesinde kim haksızlığa uğramışsa bunların dosyalarının tekrar açılıp yeniden yargılanmalarını talep ediyoruz\" diye konuştu.  

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Grubun adliye önünde toplanması
- Grubun pankart ve döviz taşıması
- Grubun sloganlar atması
- Hülya Şekerci\'nin konuşması
- Avukat Mehmet Alagöz\'ün konuşması
- Ramazan Erdemir\'in konuşması
- Genel ve detay görüntüler

28.02.2018 - 15.58 Haber Kodu : 180228129
===================

5- KUŞ SÜRÜSÜNE ÇARPAN THY UÇAĞI GERİ DÖNDÜ
 
Anıl UÇAN / İSTANBUL DHA 
Türk Hava Yolları\'nın İzmir-İstanbul Sabiha Gökçen seferini gerçekleştirmek üzere Adnan Menderes Havalimanı\'ndan havalanan yolcu uçağı, kalkıştan kısa bir süre sonra kuş sürüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle hasar gören uçak Adnan Menderes Havalimanı\'na geri dönmek zorunda kaldı.
Edinilen bilgiye göre, Türk Hava Yollarının İzmir- İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı seferini gerçekleştirecek TK-2909 sefer sayılı TC-JGV kuyruk tescilli Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı, saat 12.10\'da Adnan Menderes Havalimanı\'ndan kalkış yaptıktan kısa bir süre sonra kuş sürüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle hasar gören uçağın pilotu, durumu Hava Trafik Kontrol Merkezine bildirdi. THY uçağı alınan onayın ardından Adnan Menderes Havalimanı\'na iniş yaptı.
Kalkıştan hemen sonra geri dönen THY uçağı yapılan kontrollerin ardından seferden çekilirken yolcuların yapılacak diğer seferlerle İstanbul\'a gönderileceği öğrenildi.


   
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir