Gündem

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

1 - TAKSİM MEYDANI'NDA 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI TÖRENİ Haber-Kamera: Hakan KAYA-Taner YENER/İSTANBUL DHA 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 96'ncı yıldönümü nedeniyle Taksim Meydanı'nda tören düzelendi

30 Ağustos 2018 14:08

1 - TAKSİM MEYDANI\'NDA 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI TÖRENİ

Haber-Kamera: Hakan KAYA-Taner YENER/İSTANBUL DHA
30 Ağustos Zafer Bayramı\'nın 96\'ncı yıldönümü nedeniyle Taksim Meydanı\'nda tören düzelendi.
Taksim Meydanı\'ndaki tören öncesi Cumhuriyet Anıtı çevresi polis bariyerleri ile kapatıldı. Çevrede Özel Harekat ve çevik kuvvet polisleri önlem aldı. 09.30\'da başlayan törende İstanbul Valisi Vasip Şahin, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan  ve siyasi parti temsilcileri yer aldı. Tören sırasında polis ekipleri Taksim Meydanı\'nda geniş güvenlik önlemleri aldı. Polis helikopteri de Taksim üzerinde denetim yaptı. Meydanda bulunanlar  töreni ilgiyle izledi. Özel harekat polisleri anıt çevresinde ve binaların çatılarında hazır bekledi. Çelenklerin Cumhuriyet Anıtına bırakılması ile başlayan tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı\'nın okunmasının ardından sona erdi. 

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Tören alanından görüntü
-İstanbul Valisi Vasip Şahin\'in gelişi
-Protokolden görüntü
-Çelenklerin sunulması
-Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
-Genel ve detaylar
 
30.08.2018 - 10.35  Haber Kodu : 180830026

=================


2 - (Hayatını kaybedenlerin fotoğrafı) TEM\'DE FECİ KAZA: 2  ÖLÜ  

* EDS direğine çarparak taklalar atan ve bir süre sürüklenen otomobilin lastiği de yerinden çıkarak fırladı.  

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA
Sultanbeyli TEM otoyolunda kontrolden çıkan otomobil yol kenarındaki EDS direğine çarptıktan sonra taklalar attı. Kazada otomobilde bulunan iki kişi hayatını kaybetti. Kaza saat 09.00 sıralarında TEM Otoyolu Edirne istikameti Sultanbeyli Mevkinde meydana geldi. İddiaya göre Ecem Zeliha Postacı (26) idaresindeki 26 DS 607 plakalı otomobil kontrolden çıkarak yol kenarındaki Elektronik Denetim Sistemi (EDS) direğine çarptı. Çarpmanın etkisiyle taklalar atan otomobil bir süre sürüklendikten sonra durabildi. Kazayı gören diğer sürücüler itfaiye ev sağlık ekiplerine haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri, yola dubalar koyarak başka bir kazanın yaşanmaması için önlem aldı. Araçta bulunan sürücü Postacı ile yanında bulunan Kubilay Kayaran (25) araçta sıkıştı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri araçta sıkışan iki  kişiyi kurtardı. Sağlık ekipleri  sürücü Postacı\'nın hayatını kaybettiğini belirledi. Ağır yaralanan Kayaran\'ın ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği öğrenildi. Kaza nedeniyle TEM Otoyolu Edirne istikametinde trafik yoğunluğu yaşandı. Kaza nedeniyle trafik tek şeritten sağlanabildi. Kaza sırasında aracın bir lastiğinin yerinden çıkarak fırladığı görüldü. Kaza yapan aracın kaldırılmasından sonra trafik normale döndü. 

Görüntü Dökümü:
-----------------------
EK FOTOĞRAF
-Kayaran ve Postacı\'nın fotoğrafı

GEÇİLEN GÖRÜNTÜ
-Cenazenin kaldırılması
-Kaza yapan aracın kaldırılması
-Kopan lastiğin görüntüsü
-Devrilen EDS direğinin görüntüsü
-Trafik yoğunluğunddan görüntü
-Aracın kaldırılması
-Genel ve detaylar

30.08.2018 - 09.55 Haber Kodu : 180830017
30.08.2018 - 10.23 Haber Kodu : 180830020


==================

3 -UZMANLAR YOLA SÜLFÜRİK ASİT DEVRİLMESİNİN ETKİLERİNİ DEĞERLENDİRDİ

 
Haber- Kamera: Özgür Deniz KAYA - Güven USTA / İSTANBUL, DHA
Küçükçekmece\'de kamyondaki varilden  sülfürik asidin yola dökülmesinin etkileriyle ilgili konuşan uzmanlar, uygunsuz taşıma yapıldığını, sorumluluğun sadece sürücü ve alıcı değil göndericide de bulunduğunu belirterek, dökülen asidin insan sağlığına getirebileceği olumsuz etkileri, alınabilecek önlemleri anlattılar. Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Selin Top  \"Etkileri değerlendirilirken hem insana hem doğaya etkisi düşünülmelidir. Saçılması durumunda sulara ve kanalizasyona karışması önlenmelidir\" derken, kimya mühendisi Emine Yılmaz da  \"Uzun süre maruz kalsalardı kemiğin erimesine kadar ilerleyebilirdi. Ayrıca solunum yolu sıkıntılarına neden olur. Akciğer kanserine kadar ilerleyen bir sağlık sorununa sebep olabilir\" dedi. Olayın ardından kamyon sürücüsüne, araç sahibine ve firmaya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı toplam 1 milyon lira ceza kesmişti. Bazı mahalle sakinleri de olayla ilgili olarak araçların hızlı seyretmesi sonucu  kazalar meydana geldiğinden yakınarak, yola kasis yapılmasını istediler.

SULARA VE KANALİZASYONA KARIŞMASI ÖNLENMELİ
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası (KMO) İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Selin Top, \"Sülfürik asit kimyasal formu H2SO4 olan kuvvetli bir asittir. Metaller için aşındırıcıdır. Ciddi cilt yanıklarına ve göz hasarına yol açar. Ne yazık ki daha önce de iş kazalarında bu kimyasalın dikkatsizce kullandırılması ve depolanması sonucu ciddi yaralanmalar yaşanmış, ağır vücut yanıklarının oluştuğu vakalar görülmüştür\" dedi. Kimyasal maddenin olumsuz etkilerinden bahseden Selin Top, \"Kimyasalın aşınma, mide ve bağırsak şikayetleri, öksürük, kör olma riski, mide delinmesi, ciddi göz hasarları tehlikesi, kusma, solunum güçlüğü gibi etkileri var. Etkileri yalnızca insanı değil sokak canlılarını da etkileyecektir. Etkileri değerlendirilirken hem insana hem doğaya etkisi düşünülmelidir. Saçılması durumunda sulara ve kanalizasyona karışması önlenmelidir\" diye konuştu.

\"ARAÇ SIRADAN BİR KAMYONET\"
Selin Top, \"Yüksek dozajlarda çevre etkisi olabileceği gibi, insanlarla doğrudan temasında aşındırıcılık özelliği gösterir. Tehlikeli maddeler ADR hükümleri gereğince, mevzuata uygun araçlarda taşınmalıdır. Dün yaşanan vakada, aracın sıradan bir kamyonet olduğu ve araç kasa kapağının açılarak ürünün çevreye saçıldığı görülmektedir. Ayrıca herhangi bir işaretleme bulunmamaktadır\" dedi.

\"HIZ SINIRLARI DİĞER ARAÇLARA GÖRE DAHA DÜŞÜK OLMALI\"
 Verilen cezayı yorumlayan Selin Top, \"Ceza verilen taraflar, sürücü ve fabrika olarak belirlenmiş olup, ADR hükümleri gereğince yalnızca sürücü ve alıcı değil, gönderici de benzer sorumluluğa sahiptir. Dolayısıyla bu taşıma işlemine taraf olan tüm kesimlere ceza uygulaması yapılmalıdır. Tehlikeli malzeme taşıyan araçların hız sınırları diğer araçlara göre daha düşüktür. Ancak kontrol ve denetleme mekanizması uygun şekilde işletilmediğinden, yol üzerlerinde tehlikeli kimyasal işaretlemeleri yapılmış araçların da yüksek hızlarla gittiğini, hatta zaman zaman diğer araçları sollayabildiğini görebilmekteyiz\" ifadelerini kullandı.


\"İŞLETMENİN ADI KAMUYOU İLE PAYLAŞILMALI\"
Kazaya karışan işletmenin isminin kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini belirten Selin Top, sözlerine şöyle devam etti: \"İlgili kaza halk sağlığı sorununa yol açmaktadır, çevreye zarar vermektedir ve uygunsuz bir taşıma söz konusudur. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin bir kültür olarak oturması yani aslında kar odağından çok işçi ve çevrenin güvenliği ön plana alınmalıdır. Bu tür kazalarda süreçlerin topluma açık, şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Örneğin kazaya sebep olan işletmenin adı da kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Alınan önlemler, gerçekleşen kazanın detaylı içeriği paylaşılmalıdır. İtfaiye ve AFAD ekipleri, kazanın oluş biçimi, yayılan kimyasalın türü, kimyasal özellikleri, rüzgar yönü, civarda yaşayanların risk profili ve kimyasalların karşılıklı etkileşimi ile başlayacak domino etkileri konusunda, Coğrafi Bilgi Sistemleri temelli yazılımlar ile karar oluşturmaları gerekmektedir. Kimya Mühendisleri Odası gibi uzman kuruluşlardan bilgi desteği sağlanmalıdır.\"

\"ÜST BOYUTTA YANIĞA SEBEP OLUR\"
Kimya mühendisi Emine Yılmaz da  \"Sülfürik asit çok zararlı bir kimyasal, yok edici etkisi var. Varilin içine herhangi bir taş atıldığında tamamen yok edebilir. İnsan vücuduna vereceği zararı siz düşünün. Üst boyutta bir yanığa sebep olur. Uzun süre maruz kalsalardı kemiğin erimesine kadar ilerleyebilirdi. Ayrıca solunum yolu sıkıntılarına neden olur. Akciğer kanserine kadar ilerleyen bir sağlık sorununa sebep olabilir. Bu gibi kimyasalların taşınması için kişilerin belirli sertifikalara sahip olması gerekiyor. ADR sertifikasına sahip olan kişiler, gerekli hız koşullarını, ambalajı nasıl taşıyacağını çok iyi bilir. Kaza sonrası talimatlarını da elinde bulundurur. Bu şekilde kazaya anında çözüm getirebilir. İlk önce polis ve itfaiyenin aranması gerekirdi. Büyük ihtimalle geç arandı. Bu süreçte maddenin geniş bir alana yayıldığını görüyoruz. Nötrolizasyon çalışması yapılması gerekli. Bunu da eğitimli ekipler yapabilir.\"

\"KİMYASAL DÖKÜLMÜŞ, SU SANMIŞLAR\"
\"Kimyasal madde taşıyan araçlarda ikaz levhaları oluyor\" diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: \"Yani uzaktan bakılınca da aşağı yukarı anlıyorsunuz. Özellikle sülfürik asit gibi birbiri içinde reaksiyona girecek maddeler birbiriyle uzak mesafede tutulur. Burada yapılan maddenin aracın arkasına iple bağlanması ve bir yokuş çıkılması. Burada ölüme \'merhaba\' denilmiş. Böyle bir taşıma şekli söz konusu bile olamaz. Buraya kimyasal döküldüğünde insanlar su sanmışlar. Koku ve inanılmaz bir yanıktan sonra bunu kavrayabilmişler. Sürücünün sertifikasının olmadığını birebir görebiliyoruz. Eğitimli bir sürücü bunu asla yapmazdı. Paketleme elemanının dahi sorumluluğu var.\"

MAHALLELİ: ARAÇLAR HIZLI GEÇİYOR, KASİS İSTİYORUZ
Olay sırasında orada olan Hasan Kulbak, \"Saat 14.30 civarlarında yüklü bir kamyon çok süratli bir şekilde giderken yokuşu çıkamadı ve kapak açıldı, bidonu yere düştü. Buradaki yol gece 22.30\'a kadar kapalı kaldı. Biz de zarar gördük. Bir kişinin kıyafetleri ve ayakkabıları yandı\" dedi. Kulbak, \"Buraya kasis istiyoruz. Çocuklar hızlı geçen araçlar yüzünden karşıdan karşıya geçemiyor\" diye konuştu.

\"DÖKÜLENİ SU SANDIK\"
40 yıldır aynı mahallede yaşadığını söyleyen Sadık Elmas ise \"Araç yokuş çıkarken arka kapakları açıldı. İçindekini önce su sandık, kimyasal maddeymiş, ilk başta fark etmedik. Asfalt kaynamaya başladı. Biri 15, diğeri 35 yaşlarında iki kişi yaralandı. Kıyafetleri, ayakkabıları yandı. Mahalleli kıyafet getirdi. Yetkililere haber verildi\" dedi. Elmas, \"Burası fabrikalar bölgesi. Araçlar çok hızlı gidiyor. Daha önce de kasis istenmişti. Herhangi bir önlem alınmadı. Buraya kasis istiyoruz\" diye konuştu..

BAKANLIK 1 MİLYON LİRA CEZA KESTİ
Öte yandan Küçükçekmece\'de kamyon kasasındaki varil içinde bulunan sülfürik asitin yola dökülmesiyle ilgili kamyon sürücüsüne, araç sahibine ve firmaya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü trafik ekipleri ceza kesti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri \'2872 Çevre Koruma Kanunu\' kapsamında, Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü trafik ekipleri ise, \'2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu\' ve \'4925 Karayolları Taşıma Kanuna\' göre işlem yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri yaşanan olaya ilişkin \'2872 Çevre Koruma Kanunu\' kapsamında ihmali olduğu iddia edilen kamyon sürücüsü V.S.\'ye 250 bin lira, firmaya ise 750 bin lira para cezası kesti.


Görüntü Dökümü: 
----------------
-Kimya Mühendisi Emine Yılmaz ile röportaj
-Kulbak\'ın konuşması
-Mahalleliler ile röportaj
-Genel ve detaylar 

30.08.2018 - 10.52 Haber Kodu : 180830034
===================================

4 - AVCILAR\'DA TRANS KADIN CİNAYETLERİNE TEPKİ
 
Haber-Kamera:İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL DHA
Son 20 gün içerisinde  Beyoğlu\'nda Esra Ateş ile Bursa\'nın Osmangazi İlçesi\'nde \'Begüm\' adlı trans kadınların bıçaklanarak öldürülmesi Avcılar\'da protesto edildi. Trans kadın Niler Albayrak, Kaymakamlıktan izin aldıktan sonra bir grup kadın ile birlikte Avcılar Belediyesi Havuz Meydanı\'nda basın açıklaması yaptı. Üzerinde \'Sıra bende mi?\' yazısı ve bıçak resmi bulunan beyaz önlük bulunan Albayrak, son olarak geçen cumartesi günü Beyoğlu\'nda seks işçiliği yapan Esra Ateş isimli trans kadının oturduğu evin önünde 3 yerinden bıçaklanarak ve boğazı kesilerek öldürüldüğünü söyledi. Albayrak, \"Artık, barınma, çalışma haklarımızın elimizden alınmasını, zorunlu seks işçisi olarak çalışmayı istemiyoruz. Normal bir işte çalışmayı istiyoruz. Gün geçmiyor ki katledilen bir trans kadın haberi okumayalım. Normalleştirilen şiddet bütün toplumu sarmış bulunuyor. Bu ülkede biz trans kadınlar da varız. En az sizler kadar yaşamayı hak ediyoruz\" dedi. Bir başka konuşmacı da, \"Diğer insanlar gibi ecelimiz ile ölmek istiyoruz. Bize eceli çok görmeyin\" derken, gözyaşlarını tutamadı. \"Susma haykır, translar vardır\" diye slogan atan grupta bulunan bir kadın, hazırladıkları pastaları, ölen arkadaşlarına dua edilmesini isteyerek çevredekilere dağıttı. Basın açıklamasına bazı çevreci dernek temsilcileri ile kendilerine \'Kadın Meclisi\' adını veren gruptaki bazı kadınlar da destek verdi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Basın açıklaması
-Niler Albayrak (Üzerinde beyaz önlük bulunan) ve diğer kadınlar konuşurken
-Kurabiye dağıtılması
-Genel ve detaylar  

30.08.2018 - 10.48 Haber Kodu : 180830033

================

5- TBF\'DEKİ \"PRİM DAVASI\"NIN REDDİNİ İSTEDİLER

Hayati ARIGAN/İSTANBUL, DHA 
TÜRKİYE Basketbol Federasyonu (TBF), 2010\'da Türkiye\'de düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonası nedeniyle dağıtılan başarı primleri nedeniyle dönemin TBF Genel Sekreteri Ali Özsoy\'a fazladan 193 bin TL ödendiğini ileri sürmüş ve 18 Mayıs\'ta alacak davası açılmıştı. Prim ödeme onayını veren dönemin TBF BaşkanıTurgay Demirel ve Genel Sekreteri  Ali Özsoy ödemenin mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istediler.2010\'da Türkiye\'de düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonası\'nda milli takımımız ikinci olduktan sonra dağıtılan 28 milyon TL başarı primi tartışma yaratmıştı.  Spor Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu müfettişlerince yapılan denetimde, TBF Genel Sekreterliği yapan Ali Özsoy\'a  ödenen brüt 300 bin TL, net 193 bin TL primin fazladan olduğu ileri sürüldü.  TBF, Ali Özsoy\'a 2 Ocak 2009\'da yapılan tüm ödemelerin 2010 Dünya Şampiyonası için yapacağı hizmetleri de kapsadığı, belirlenenin dışında yapılan ödemenin fazladan olduğunu belirtti.  Ali Özsoy\'a yapılan ödemelerin prim ve ikramiye  ödemelerini de kapsadığını belirten TBF, dönem içinde tüm ödemelerini alan genel sekretere \'2010 Dünya Şampiyonası\'  çalışmalarından dolayı bir kez daha verilen başarı priminin haksız olduğunu iddia etti.   

GERİ ÖDE DAVASI 
Teftiş Kurulu Başkanlığı\'nın tespiti ve tahsil talebi üzerine dönemin TBF Genel Başkanı Turgay Demirel ve Genel Sekreteri Ali Özsoy\'a fazladan olduğu belirtilen 193 bin TL\'yi  ödemeleri ihtar edildi. TBF fazla ödeme  yapılmasına onay veren dönemin TBF Başkanı Turgay Demirel ve primi alan Genel Sekreter Ali Özsoy\'un belirlenen sürede ödeme yapmaması üzerine vergiler hariç ana para 193 bin TL\'yi faiziyle ödemesi için alacak davası açtı. Türkiye Basketbol Federasyonu, 193 bin TL\'lik ödemenin haksız olduğunu,  federasyonun da zarara uğratıldığını belirtti. 

CUMHURBAŞKANININ TENSİPLERİ DOĞRULTUSUNDA PRİM DAĞITILDI
Turgay Demirel Temmuz ayında  mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde 23 yıl süreyle (1992-2015) TBF Başkanlığı yaptığını halen FIBA (Uluslararası Basketbol Birliği) Avrupa Başkanı ve Dünya Başkan Yardımcısı görevlerini sürdürdüğü, FIBA Dünya İcra Kurulu Üyesi ve TBF Onursal başkanı olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanının talimatıyla 28 milyon TL dağıtılan ödülün mevzuata uygun dağıtılıp dağıtılmasının denetlenmesinin normal olduğunu belirten Turgay Demirel dilekçesinde şöyle dedi; \"2010\'da Türkiye\'de düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonası\'nın çok başarı bir şekilde organize edilmesi ve milli takımımızın final oynaması nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın tensip ve takdirleri neticesinde başarı primleri dağıtılmıştır. Primler, takım sporcuları, teknik kadro, yardımcı personel ve organizasyon komitesi ile şampiyonada görev yapan federasyon çalışanlarına ödenen primlerdir. Dava reddedilsin.\"  
TBF\'de 13 yıl (2002-2014) genel sekreterlik yaptığını belirten Ali Özsoy Haziran ayında mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde, \"Primin mükerrer olarak ödendiğinin iddia edilmesi, teftiş kurulunun davaya dayanak gösterdiği hizmet sözleşmesi ilişkisi ile 2010 dünya şampiyonasına özel nitelikle yönetim kurulu kararı arasındaki hukuki vasıflandırmayı yapamamıştır ve davanın açılmasına sebebiyet vermiştir\" dedi.  ABD\'de yaşadığını belirten Ali Özsoy, dava tebligatını yurt dışında olduğu dönemde komşu sıfatıyla site güvenliğine aldırıldığını ve usulsüz tebligat yapıldığını, davanın zaman aşımı nedeniyle reddedilmesini istedi.  

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir