Gündem

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 1 

1- KAĞITHANE'DE KOCA DEHŞETİ: KARISINI DEFELARCA BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜ Haber -Kamera: Özgür EREN - Murat DELİKLİTAŞ / İSTANBUL (DHA) Kağıthane'de 66 yaşındaki Ömer Korkmaz, tartıştığı 65 yaşındaki eşi Fadime Kormaz'ı, 7 kez bıçaklayarak öldürdü

20 Şubat 2018 12:06

1- KAĞITHANE\'DE KOCA DEHŞETİ: KARISINI DEFELARCA BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜ

Haber -Kamera: Özgür EREN - Murat DELİKLİTAŞ / İSTANBUL (DHA)
Kağıthane\'de 66 yaşındaki Ömer Korkmaz, tartıştığı 65 yaşındaki eşi Fadime Kormaz\'ı, 7 kez bıçaklayarak öldürdü.
Cinayetin hemen ardından olayda kullandığı bıçakla yakalanan şüpheli, suçunu itiraf etti. Polis incelmesinin ardından ceset, Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Olay, Talatpaşa Mahallesi Akçam Sokakta 4 katlı binanın birinci katında saat 16.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Ömer Korkmaz (66) evde eşi Fadime Korkmaz (65) ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Ömer Korkmaz mutfaktan bıçak alarak eşini 7 yerinden bıçakladı.

YEĞENİ TELEFONDA ÇIĞLIK SESLERİ DUYDU
Fadime Kormaz aldığı bıçak darbeleriyle yere yığıldı. Olay sırasında Ömer Korkmaz ile telefonla konuşan Fadime Kormaz\'ın yeğeni evden çığlık sesleri duyarak olay yerine geldi. Halasının yerde kanlar içerisinde yattığını gören yeğen, sağlık ve polis ekiplerine haber verdi.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Fadime Korkmaz\'ın öldüğünü belirledi. Olaydan yarım saat sonra ise Ömer Korkmaz, polis ekipleri tarafından Feriköy\'de cinayette kullanılan bıçakla yakalandı. Şüphelinin suçunu itiraf ettiği öğrenildi.

YAKINLARI OLAY YERİNDE SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ
Eve gelen Fadime Korkmaz\'ın yakınları, sinir krizi geçirdi. Olay yeri inceleme ekipleri, evde bir süre incelemelerde bulundu. Ceset, Cumhuriyet Savcısının yaptığı incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

Görüntü Dökümü:
---------------------
-Sağlık ekiplerinden görüntü
-Polis araçları ve ekiplerinden görüntü
-Toplanan kalabalıktan görüntü
-Yakınlarının sinir krizi geçirmesi ve ağlaması
-Cinayet işlenen binadan detay görüntü
-Olay yeri inceleme polisinden detay görüntü
-Genel ve yakın detaylar

19.02.2018 - 19.44 Haber Kodu : 180219142
19.02.2018 - 19.54 Haber Kodu : 180219144

==============================

2- ŞİŞLİ\'DE GECE KULÜBÜ ÖNÜNDE SİLAHLI KAVGA

Haber-Kamera: Ali Kerem BENGİ / İSTANBUL DHA
Şişli\'de bir gece kulübü önünde yaşanan silahlı kavgada bir kişi yaralandı.
Olay, Esentepe Mahallesi Kore Şehitler Caddesi üzerindeki 3 katlı iş merkezinin altında bulunan bir gece kulübünde saat 04.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, gece kulübüne bir otomobil ile gelen grup dışarıdaki kişilerle  önce sözlü tartışmaya başladı. Tartışma daha sonra silahlı kavgaya dönüştü. Araçtaki kişi yada kişilerin etrafa  ateş açması sonucu Emre K. yaralandı. Arkadaşları  tarafından taksiyle Şişli\'de bir özel hastaneye  götürülen Emre K.\'nın karın bölgesinden yaralandığı ve durumunun iyi olduğu öğrenildi. Polis ekipleri de hastanede güvenlik önlemi aldı.

OLAY YERİNDE ÇOK SAYIDA BOŞ KOVAN BULUNDU
İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekipleri sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önemli alırken gece kulübünde bulunanlar dışarıya çıkarıldı. Olay yeri inceleme ekipleri yaklaşık bir saat çevrede delil araştırması yaptı. Caddede çok sayıda boş kovan bulundu.  

GECE KULÜBÜNDE PANİK YAŞANDI
Bir görgü tanığı, \"Adamın birisi 10- 15 dakika bağırdı, barın önündeki insanlara hakaret ederek. Daha sonra birisi geldi konuştular. Konuşma esnasında silah sesleri duydum. Zaten o anda biz kenara çekildik. Daha sonraki olayları görmedik. 10-15 el silah sesi duyduk. Panik bir hava vardı. Bir taksi ile geldiler. \'Yaralı var\'  dediler. Hızlı bir şekilde iki araç çıktı. Yaralı olduğunu söylediler\" diye konuştu. Öte yandan polis ekipleri gece kulübünün bulunan vatandaşlardan ve güvenlik görevlerinden bilgi alırken olayla ilgili çevrede bulunan güvenlik kamerasın görüntülerini inceledi.  Kaçan kişi yada kişileri yakalamak için  çalışma başlatıldı. 
 
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Olay yeri
-Eğlence kulübünden çıkan vatandaşlar
-Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alması
-Olay yeri inceleme ekiplerin çalışması
-Cadde bulunan boş kovanlar
-Görgü tanıyla röp.
-Hastanede tedbir alan polis ekipleri
-Genel ve detaylar
 
20.02.2018 - 06.38 Haber Kodu : 180220016

============================================

3- BAĞDAT CADDESİ\'NDE ÇİFTE SOYGUN
  
Haber-Kamera: Ertan KILIÇ-Ozan URAL/İstanbul DHA
Kadıköy Bağdat Caddesi\'nde bulunan bir beyaz eşya dükkanı ve cep telefonu bayiine giren hırsızlar çok sayıda elektronik eşyayı alarak kayıplara karıştı. 
Olay sabah saat 04:30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre Bağdat Caddesi\'nde bulunan beyaz eşya ve elektronik dükkanına gelen kişi yada kişiler önce dükkanın camını kırdılar. Ardından da içeri girerek maddi değeri yüksek olan elektronik eşyaları aldılar. Hemen ardından da cep telefonu mağazasına giren hırsızlar buradan da çok sayıda elektronik eşya alarak kayıplara karıştı. 
 
GÜVENLİK KAMERA SİSTEMİNİN KABLOSUNU KESTİLER
Beyaz eşya ve elektronik eşya dükkanın camını kırarak içeri giren hırsızların güvenlik alarmının çalmaması için güvenlik sisteminin kablosunu kestiği iddia edildi. 
 
50 METRE SONRA İKİNCİ SOYGUN
Beyaz eşya ve elektronik mağazasını soyan kişi yada kişilerin 50 metre ileride bulunan cep telefonu bayiinin de camını kırarak içeri girdiği ileri sürüldü. Hırsızların buradan da çok sayıda cep telefonu ve elektronik eşya çaldıkları belirlendi. 
 
POLİS HIRSIZLARIN YAKALANMASI İÇİN ÇALIŞMA BAŞLATTI
Sabah saatlerinde meydana gelen Bağdat Caddesi\'ndeki çifte soygunun ardından olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler kaçan hırsız yada hırsızların yakalanması için geniş çaplı soruşturma başlatırken, bölgede bulunan güvenlik kameraları tek tek incelenecek. 

Görüntü dökümü:
----------
Soyulan mağazalar
Polis ekipleri
Kırılan mağaza camları
Ürünleri çalınan standları
Genel ve detaylar

20.02.2018 - 06.29 Haber Kodu : 180220015

=======================================

4- EVİNDE SİLAHLA ÖLDÜRÜLMÜŞ HALDE BULUNDU

Haber - Kamera: İbrahim AKTÜRK / İSTANBUL DHA
Eyüpsultan\'da, bir süredir eşinden ayrı yaşayan 35 yaşındaki Emre Kosova, evinde silahla vurularak öldürülmüş halde bulundu. Polis, cinayet şüphelisini arıyor.
İddiaya göre, olay dün gece saat 02.00 sıralarında, Alibeyköy Kekik Sokak 42 Numaralı dairede meydana geldi. Bir süredir eşinden ayrı yaşayan 35 yaşındaki Emre Kosova\'nın oturduğu daireden silah sesleri geldi. Bunun üzerine Kosova\'nın komşuları durumu hemen polise bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, Kosova\'nın yaşadığı eve girdi. Ekipler, genç adamı silahla göğsünden vurulmuş şekilde, kanlar içinde yerde buldu. Sağlık ekipleri, Kosova\'nın hayatını kaybettiğini belirledi. Polis, Emre Kosova\'nın vurulduğu evde delil topladı. İnceleme çalışmalarının tamamlanmasının ardından Kosova\'nın cenazesi, otopsi raporu için Adli Tıp Kurumu\'na kaldırıldı. Cinayet şüphelisinin yakalanması için polis ekiplerinin incelemesi sürüyor.

Görüntü dökümü:
-----------------------
-Kosova\'nın evinden detay görüntü
-Genel görüntüler

19.02.2018 - 18.05 Haber Kodu : 180219124

==================================

5 - ÇORBACIDAKİ SİLAHLI KAVGANIN ŞÜPHELİSİ YAKALANDI

Haber - Kamera: Cengiz ÇOBAN - Ramazan EĞRİ /İSTANBUL DHA
Ataşehir\'de cumartesi gecesi bir çorbacıda meydana gelen ve 3 kişinin silahla yaralandığı olayın şüphelisi, ruhsatsız silahıyla birlikte yakalandı. Sağlık kontrolünden geçirilen şüphelinin, polis merkezindeki sorgusunun ardından yarın adliyeye sevk edileceği öğrenildi. 
Ataşehir\'de bir çorbacıda önceki gece meydana gelen ve 3 kişinin yaralandığı silahlı kavga olayı şüphelisi E.T., Ataşehir Araştırma Büro Amirliği ekiplerince yakalandı. Polis merkezine getirilerek sorguya alınan şüpheli, emniyete girişi sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtsız bıraktı. Sorguya alınan şüphelinin ifadesinin ardından yarın adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-Zanlının polis aracından inmesi
-Polis merkezine getirilmesi
-Soruları cevapsız bırakması
-Genel ve detay görüntüler

19.02.2018 - 21.04 Haber Kodu : 180219153

================================

6- KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU FARKLI İNANÇ GRUPLARININ TEMSİLCİLERİNİ BİR ARAYA GETİRDİ

* Fener Rum Patriği Bartholomeos, 
\" (Ruhban Okulu) Malumunuz 47 yıldır okulumuz kapalı. Biz bu okulumuzun tekrar açılmasını bekliyoruz\" 

Haber-Kamera: Harun UYANIK / İSTANBUL DHA
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), Türkiye\'de bulunan farklı inanç gruplarının liderleri ve vakıf temsilcilerini akşam yemeğinde bir araya getirdi.
Sarıyer Vilayetler Evi\'nde düzenlenen akşam yemeğine, Fener Rum Patriği I. Bartholomeos, Türk Yahudi Toplumu ve Türkiye Hahambaşılığı Vakfı Başkanı İshak İbrahimzadeh, Vakıflar Meclisi 4. dönem Üyesi ve Türk Musevi Cemaati Başkan Vekili Moris Levi\'nin de aralarında bulunduğu 30\'a yakın farklı inanç gruplarının liderleri ve vakıf temsilcileri katıldı.
KDK\'nın kendini tanıtmak ve görev alanı çerçevesinde istişarelerde bulunmak amacıyla düzenlediği yemekli toplantıda Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç, katılımcıların sorunlarını dinledi.

\"DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI KONUSUNDA EPEY YOL ALINDI\"
Kamu Denetçiliği Kurumu\'nun kamunun faaliyetlerini denetleyen kurum olduğunu anlatan Malkoç, \"Türkiye\'de özellikle son 10-15 yılda önemli mesafeler aldı. Bu vakıflar alanında da önemli mesafeler aldı. Hak ve hürriyetlerin genişletilmesi anlamında da mesafeler alındı. Demokrasi ve insan hakları konusunda epey yol alındı. Ancak bunu zehirleyen olay hepimizin bildiği gibi terör olayıdır. Eğer Türkiye\'de terör, PKK, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütleri faaliyet göstermemiş olsaydı, eğer 15 Temmuz darbe girişimiyle karşılaşmamış olsaydık Türkiye hak ve özgürlükler açısından çok daha farklı bir noktada olabilirdi\" dedi.

\"YÖNETİM KURULLARINI YENİLEYEBİLMEK İÇİN İMKANIMIZ YOK\"
Fener Rum Patriği  Bartholomeos da, \"Eskisinin aksine son senelerde biz azınlık mensupları olarak devletin, hükumetin temsilcileriyle çok rahat konuşabiliyoruz, problemlerimizi arz edebiliyoruz. Eskiden bu yoktu, azınlık temsilcileri çekiniyorlardı, korkuyorlardı. Biz Rum Cemaati olarak ve diğer azınlıklar, şuan hepimizin müşterek problemi var. Bu da kurumlarımızda kiliselerimizde, havralarımızda yönetim kurullarını yenileyebilmek için imkanımız yok. Yani seçim yapamıyoruz.\" şeklinde konuştu. 

\"BİZ BU OKULUMUZUN TEKRAR AÇILMASINI BEKLİYORUZ\"
Rum Cemaatinin başka bir probleminin de Ruhban Okulu olduğunu bildiren Bartholomeos, \"Malumunuz 47 yıldır okulumuz kapalıdır. Okulun girişinde bir Atatürk büstü vardır. Bu büstün altında \'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir\' diye yazıyor fakat iki metre ilerisinde okulun kapısı kilitli ve böylece ilim yapılamıyor. İlim ve kültür yuvası olan ruhban okulumuz yalnız dinimize değil, insanlığa değerli ve aydın din adamları yetiştirmiş olmasına rağmen aşağı yukarı yarım asırdan beri faaliyetten mahrum kılınmıştır. Biz bu okulumuzun tekrar açılmasını bekliyoruz.\" ifadelerini kullandı.
Yemekli toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Malkoç\'un konuşması
-Bartholomeos\'un konuşması
-Salondan detaylar

19.02.2018 - 22.52 Haber Kodu : 180219163

==================================

7- ADV BAŞKANI CANDAN FETVACI: HAREKETE GEÇİLMEZSE ÖNÜMÜZDEKİ 10 YILDA 100 MİLYON KIZ ÇOCUĞU DAHA ERKEN YAŞTA EVLENDİRİLECEK
 
Haber-Kamera: Taner YENER-Enver ALAS/İSTANBUL,(DHA)
Aydın Doğan Vakfı (ADV) Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, dünyada eğitime erişim gibi temel bir haktan mahrum bırakılan kız çocuklarının sayısı milyonlarla ifade edildiği belirterek, \"Ancak problem burada kalmıyor. Okula kayıtları yapılacak ancak eğitimlerini tamamlayamayan kız çocukları da var. 18 yaşına gelmeden evlenen kızların dünyadaki oranı yüzde 40. Harekete geçilmezse önümüzdeki 10 yılda 100 milyon kız çocuğu daha erken yaşta evlendirilecek. Bu rakamları görmezden gelmek mümkün değil\" dedi.
Aydın Doğan Vakfı (ADV) ve Eğitim Reformu Girişimi (ERG) işbirliğiyle hazırlanan, PISA 2015 ve TIMSS 2015  verilerini kullanarak oluşturulan, \"Türkiye\'de Cinsiyete Dayalı Başarı Farkı Araştırması\" akademisyenlerin de katılımıyla \"20\'inci Eğitim Politikası\" seminerinde değerlendirildi. Türkiye\'de kız çocuklarının güçlenmesi, eğitim ve sosyal anlamda daha iyi şartlara sahip olabilmeleri için çalışmalar yürüten, her yıl bu alanda yaptırdığı araştırmaları kamuoyu ile paylaşan ADV\'nin ev sahipliğinde, Doğan Holding Binası\'nda gerçekleşen seminerin açılış konuşmasını Candan Fetvacı yaptı.     
 
\"BÜTÜNCÜL BİR BAKIŞ AÇISIYLA ELE ALINMASI GEREKİYOR\"
Candan Fetvacı, \'Baba Beni Okula Gönder\' (BBOG) ile kız çocuklarının eğitime kavuşması için başlatılan seferberliğin en büyük destekçisi olarak bu yola çıktıklarını söyledi. Aydın Doğan Vakfı\'nın bu alanda yaptığı çeşitli çalışmalar ile yola devam ettiğini belirten Fetvacı, \"BBOG yurtlarında öğrencilerin üniversiteyi kazanmaları için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bu alanda üniversiteyi kazanan öğrencilere burslar veriyoruz. 11 Ekim\'de dünya kız günü konferansı ile hem farkındalık yaratmak hem de bu alanda oluşan gelişmeleri, sıkıntıları görüşmek üzere tüm paydaşları bir araya topluyoruz. Her yıl kız çocuklarının eğitimi ile mutlaka bir araştırma yapıyoruz. Bu yıl da Aydın Doğan Vakfı olarak çalışmalarını sürekli desteklediğimiz Eğitim Reformu Girişimi (ERG) işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz araştırmanın verilerini hep birlikte irdeleyeceğiz. \'Türkiye\'de Cinsiyete Dayalı Başarı Farkı Araştırması\'nın sonuçlarını bugün siz değerli davetlilerimizle paylaşacağız. Raporda da vurgulandığı gibi: Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin yalnızca eğitime erişim, okullulaşma oranları ve devam durumuyla değil, aynı zamanda öğrenim süreçleri de göz önünde bulundurularak (örneğin, toplumsal cinsiyet kalıplarından arındırılmış materyallerin ne derecede kullanıldığı), kız ve erkekler arasındaki akademik başarı farkı, eğitim sonrası meslek hayatına geçiş ve meslek yaşamındaki konum gibi diğer unsurları da kapsayan bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması gerekiyor.\" diye konuştu.
 
\"HERKESİN KATKILARINA BİLGİ VE BİRİKİMİNE İHTİYAÇ VAR\"
ADV Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı konuşmasına şöyle devam etti: Konumuz, cinsiyete dayalı başarı farkı. Biz bu araştırmayla kız ve erkek öğrenciler arasındaki akademik performans farklılıklarına dair içgörü kazandırmayı hedefledik. Elbette bu farkın arkasında çalışma ortamı, ebeveyn faktörü, şehir-kırsal yerleşim alanı gibi pek çok sosyo-ekonomik neden var. Bunun da ötesinde temel sorun, cinsiyet eşitliğinin hala sağlanamamış, bir başka deyişle cinsiyet eşitsizliğinin aşılamamış olması. Bu sadece bizim değil tüm dünyanın ortak sorunu. Bugünün dünyasında sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak, toplumlarımızı her açıdan daha iyiye götürmek için, kadın-erkek ayırmaksızın herkesin katkılarına bilgi ve birikimine ihtiyaç var. Bunu da ancak cinsiyet eşitliği ile sağlarız. Aslına bakarsanız cinsiyet eşitliği, kadınlar ve kız çocuklarımız için insan haklarından tam anlamıyla faydalanabilmenin bir ön şartı. Aynı zamanda sürdürülebilir ve katılımcı bir toplum yapısına kavuşulması için de esas unsurlardan biri. Kültürel önyargıların bugüne yansımasına baktığımızda 3 temel kısıtla karşılaşıyoruz. Bunlardan birincisi, eğitime erişimdeki eşitsizlik. İkincisi, eğitim sürecinde uygulanan ayrımcılık. Üçüncüsü ise eğitim süreci sonrası kariyer hayatına yansıyan engeller.
 
\"HAREKETE GEÇİLMEZSE 10 YILDA 100 MİLYON KIZ ÇOCUĞU DAHA ERKEN YAŞTA EVLENDİRİLECEK\"
Tüm dünyada eğitime erişim gibi temel bir haktan mahrum bırakılan kız çocuklarının sayısı milyonlarla ifade edildiği vurgulayan Fetvacı, \"Ancak problem burada kalmıyor elbette. Okula kayıtları yapılacak ancak eğitimlerini tamamlayamayan kız çocukları da var. 18 yaşına gelmeden evlenen kızların dünyadaki oranı yüzde 40. Harekete geçilmezse önümüzdeki 10 yılda 100 milyon kız çocuğu daha erken yaşta evlendirilecek. Bu rakamları görmezden gelmek mümkün değil. Türkiye\'de 15 yıl önce hayata geçen ve Aydın Doğan Vakfı olarak bizim de en büyük destekçisi olduğumuz \'Baba Beni Okula Gönder\' seferberliği işte böyle bir ihtiyaçtan doğdu. O yıllarda ülkemizde 10 kız çocuğundan bir tanesi okula gitmiyordu. Herkesin gönülden benimsediği bir seferberliğe dönüşen bu hareket ve birçok kampanya ile bugün ülkemizde 12 yıllık zorunlu eğitimde cinsiyet ayrımı kalmadı. Ancak toplumsal cinsiyet eşitliği henüz çözülmüş değil. Cinsiyet eşitsizliğini ortaya çıkaran temel sebeplerden biri de geçmişten beri süregelen eğitim sürecine ilişkin kalıp yargılar.\" dedi.
 
\"KADINLAR İŞ HAYATINA ATILDIĞINDA DA EŞİTSİZLİK DEVAM EDİYOR\" 
Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi disiplinlerde kadınların ortaya koyduğu çalışmaların çok daha az olduğuna dikkat çeken Fetvacı, \"Belki de bu nedenledir ki, 1903\'te ödül alan Marie Curie\'den bu yana yalnızca 17 kadın fizik, kimya veya tıp alanında Nobel Ödülü alırken, buna karşın erkeklerde bu sayı 572... Bu akıldışı bir durum ne 21. yüzyılda sürdürülebilir ne de anlaşılabilir bir konu. Geçtiğimiz haftalarda bu konu Birleşmiş Milletler (BM) konferansının da gündemiydi. Yönetim Kurulu Başkanımız Hanzade Doğan, 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü vesilesiyle Birleşmiş Milletler de New York\'ta BM merkezinde düzenlenen iki günlük bir konferansa katıldı. Yaptığı  konuşmasında, çözüm yolunda  \'çok paydaşlı, uluslararası iş birliği yapılması\' çağrısında bulundu ve sözünü ettiğimiz ön yargıların, cinsiyete dayalı kalıpların kısa sürede değişmeyeceğini, bu durumun ancak ulusal ve uluslararası tüm kurumların birlikte çalışması ile aşılabileceğini vurguladı. Maalesef bu ön yargılar, kadını belli bir norma sokmaya zorlayan kalıplar sadece eğitim hayatında mevcut değil. Kadınlar iş hayatına atıldığında da eşitsizlik devam ediyor. Daha en başından, işe giriş aşamasında işe alınan erkek sayısı kadınlarınkinden fazla. Aynı işlerde çalışan kadınların maaşı daha düşük. İş hayatında bu aşamadan sonraki her adımda kadınlar daha az temsil ediliyor. Kadınlar mesleki yaşamlarında erkeklere kıyasla daha düşük oranlarda terfi alabiliyor.\" diye konuştu.    
 
\"BU ALANDA FARKINDALIK YARATMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ\"
Aydın Doğan Vakfı\'nda kız çocuklarına karşı bu önyargıların üstesinden gelmek için çok uğraş verdiklerini ifade eden Fetvacı, \"Kadın rol modelleri gösteren, kızlara doktor, avukat, bilim insanı, mühendis olabileceklerini söyleyen ulusal reklam kampanyaları yürütüyoruz. Kızları fen bilimleri alanına teşvik etmek adına, mühendislik eğitimi alan kızlar için cazip bir burs programı yürütüyoruz. Yine her yıl 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü\'nde, dünyada ve ülkemizde öne çıkan isimleri ağırlıyor, bu alanda farkındalık yaratmak için çalışıyoruz.  Biz cinsiyet eşitsizliğinin devletlerin, özel sektörün, sivil toplumun ve diğer paydaşların ortaya koyacağı çok paydaşlı iş birliğiyle ortadan kaldırılabileceğine inanıyoruz. Ancak burada en büyük görev, tabi ki eğitimcilere düşüyor. Öncelikle bu bakış açısını eğitimcilerin kazanması büyük önem taşıyor. Geleneksel cinsiyetçi dilin ve kalıpların dışına çıkan eğitimcilere ihtiyacımız var. Güzel örnekleri alkışlıyor ve sayılarının artmasını diliyoruz.\" dedi.
 
ERG Direktörü Batuhan Aydagül\'ün moderatörlük görevini üstlendiği seminerde sonuç analizlerini değerlendirmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Bayram Çetin, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü\'nden Doç. Dr. Serra Müderrisoğlu ve Ankara Üniversitesi İlköğretim Bölümü\'nden Doç. Dr. Yasemin Esen konuşmacı olarak yer aldı.
 
\"AİLE İLGİSİ OLUMLU, BASKI NEGATİF YÖNDE İLİŞKİLİ\" 
ABİDE 2015 araştırma verilerini paylaşan Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Bayram Çetin, aile ilgisine paralel olarak okul başarısının da arttığını, aile baskısı ile başarı oranın düştüğünü belirtti. Kız öğrencilerin fen bilimleri ve sosyal bilimler derslerine daha çok değer verdiğini söyleyen Çetin, öğrencilerin eğitim hedeflerinin cinsiyete göre değiştiğini ifade etti. Çetin, \"Aile ilgisi başarıyı olumlu yönde ilişkiliyken aile baskısı negatif yönde ilişkili. Aile ilgisinde erkekler olumlu, kızlar daha olumsuz gözüküyor. Kızlar, Türkçe dersini daha fazla severken matematik dersinden erkekler kızlara göre daha fazla ilgili ama ikisi arasındaki fark önemli bir fark değil.\" diye konuştu.
 
\"ASLINDA OKUL FAZLA BİR ŞEY İFADE ETMİYOR\"
Ankara Üniversitesi İlköğretim Bölümü\'nden Doç. Dr. Yasemin Esen de konuşmasında \'okul kültürünün ve derslik ikliminin cinsiyete dayalı başarı farklarına etkisine değindi. Esen, \"Okullarda öğretmenin çok çok önemli bir faktörü olduğunu düşünüyorum. Bulgular da ortaya çıktı ki aile bu işin en büyük paydaşı. Bir eğitim bilimci olarak şunu söyleyebilirim; aslında okul fazla bir şey ifade etmiyor. Aile ve öğretmen çocuğun eğitim yaşamını biçimlendiriyor. Okul, nihayetinde bir örgüt. Ama öğretmen kapıyı kapattığı itibaren öğrenci, öğretmeniyle baş başa kalıyor.\" dedi.
 
\"OKUL VE AİLE, ÇOK ÖNEMLİ\"
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü\'nden Doç. Dr. Serra Müderrisoğlu ise, bölgeler arasındaki cinsiyete dayalı eşitsizlikler olduğuna dikkat çekerek, bu eşitsizlik resminde kızların dezavantajlı konumda bulunduğunu belirtti. Müderrisoğlu, \"Okul ve aile, çok önemli. Okul çoğu zaman dezavantajlı çocuklar için aile dışında tek mekan. Okul onlar için arkadaşlarıyla bir araya gelebilecekleri, kendi aktif alanlarını oluşturabilecekleri bir yer. Okul, kız ve erkek öğrenci için aynı şey değil, aynı şeyleri sunmuyor. Bizim bu açıdan, öğrenimin sayıların ötesine giderek yaşantıların daha üstüne de kendilerine ait algıları nasıl geliştirdikleri çok iyi ele almamız, onlara soru sormamız gerekiyor. Çocuklar okulun sadece öğrenim alanı olmadığını çok net biliyorlar. Çocuklar çok aktif varlıklardır ve etraflarını dönüştürüyorlar.\" dedi.
 
\"KIZLARIN NASIL FORMLARA DAHA İYİ YANSITMALARINA YARDIMCI OLABİLİRİZ\" 
 Seminerde ayrıca ERG Araştırmacısı Ertuğrul Polat, araştırmanın detaylarını anlattığı bir sunum paylaştı. Polat, \"Fen alanına yönelik tutumlar da kızların öğrenmeye daha motive oldukları, fen alanında öğrenmenin kariyerlerinde önemli olduğunun daha bilincinde olduklarını gösteriyorlar.  PISA ve TIMSS\'in ortak olarak bize işaret ettiği bazı noktalar var. Bunların ilki erkeklerin sahip oldukları özellikleri çıktılara dönüştürürken kızlara göre daha başarılı olmaları. O avantajlı özellikleri kızların nasıl formlara daha iyi yansıtmalarına yardımcı olabiliriz. Aile ortamının, evin sosyo-ekonomik durumunun, ebeveynlerin eğitim düzeyinin gelir düzeylerinin, çalışma durumlarının hem PISA\'da hem TIMSS\'de erkek ya da kız tüm çocuklar için önemli olduğunu görüyoruz.\"  diye konuştu. Polat, PISA 2015 ve TIMSS 2015 araştırmalarının amacından bahsederek araştırmaların kız ve erkek öğrencilerin puan farklılıklarını, farklı değişkenler ışığında incelediğini belirtti.
 
Türkiye\'de öğrenci başarısındaki cinsiyet uçurumuna ilişkin kapsamlı bir analiz sağlayan PISA 2015 ve TIMSS 2015 araştırma sonuçlarında ortaya çıkan verilerden birkaçı ise şöyle: Araştırma kız öğrencilerin okumada erkek öğrencilere kıyasla en az 25 puan ileride, matematikte en az 7 puan geride olduklarını ve fende ise onlarla aynı performansı gösterdiklerini ortaya çıkardı. Babanın eğitim düzeyinin, annenin eğitim düzeyine kıyasla sistemli olarak çocuğun başarısıyla ilişkili olduğu görüldü. Ancak anne ve babanın çalışma durumu, özellikle kız çocuklarının matematik ve fen puanları için aynı derecede önem teşkil etti. Ev ortamı, öğrencinin başarısı için kritik önem taşıyor. Ebeveynlerle düzenli olarak sohbet etmek gerek kız gerek erkek öğrencilerin bütün sınav alanlarındaki performansında büyük önem teşkil ediyor. 
 
Görüntü Dökümü (1)
-------------------
-Panelin açılış bölümü
-Candan Fetvacı\'nın konuşmasını
-Fetvacı\'nın konuşmacıları dinlemesi
-Panele katılanlar
-Panelistler
 
Görüntü Dökümü (2)
--------------------
-Moderatör eşliğinde panele geçilmesi
-Batuhan Aydagül\'ün rapor üzerine konuşması
-Bayram Çetin\'in konuşması
-Doç. Dr. Yasemin Esen\'in konuşması
-Doç. Dr. Serra Müderrisoğlu\'nun açıklamaları
-Genel ve detaylar  

19.02.2018 - 21.02 Haber Kodu : 180219151
19.02.2018 - 21.03 Haber Kodu : 180219152
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir