AKP ve MHP'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunduğu "dezenformasyonla mücadeleyi" hedefleyen "Basın Kanunu ve Bazı Konularda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" başlıklı teklife basın meslek kuruluşları tepki gösterdi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye Ulusal Komitesi, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Basın Konseyi, Haber-Sen ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) tarafından yapılan açıklamada teklifin geri çekilmesi çağrısı yapıldı.
Açıklamada, "Cumhuriyet tarihinin en ağır sansür ve oto sansür mekanizmalarından birine yol açabileceği endişesiyle, 'dezenformasyonla mücadeleyi' değil gazeteciliğe baskıyı artırmak üzere tasarlandığı anlaşılan bu kanun teklifinin acilen geri çekilmesi çağrısında bulunuyoruz" denildi.
Kanun teklifi Türk Ceza Kanunu'na "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" diye yeni bir suç tanımı eklenmesini ve bu suçu işleyenlere hapis cezası öngörüyor. Açıklamada, teklifte medyaya yönelik olarak öngörülen idari tedbirler arasında para cezası, reklam yasakları ve sosyal medya ağlarına bant daraltma yaptırımı bulunduğu da hatırlatıldı.
Gazetecilik örgütlerinin fikrinin sorulmamasına tepki
Açıklamada, kanun teklifi hazırlanırken kanunun "doğrudan muhatabı olan Türkiye'deki gazetecilik örgütlerinin fikrini sorma gereği" duyulmaması eleştirildi.
"Hangi partiden olursa olsun siyasetçilerin, toplumun bilgi edinme ve haber alma hakkını doğrudan ilgilendiren bu tür yasal düzenlemeleri hazırlarken ilgili alanın önde gelen meslek örgütleri ve sivil toplum temsilcileriyle diyalog kurması demokrasinin gereğidir" ifadesine vurgu yapılarak, "Bu demokratik ilkenin çiğnenmesi" kınandı.
Hukuki tanımlar yok
Basın meslek örgütlerinin açıklamasında, teklifte "dezenformasyon", "yalan haber", "asılsız bilgi" ve "tahrif edilmiş bilgi" gibi kavramların hukuki bir tanım yapılmaksızın kullanılması eleştirilerek, "Güvenlik', 'kamu düzeni' ve 'kamu barışı' gibi, gazetecilere karşı adli taciz davalarında sıkça başvurulan muğlak kavramlara dayanılarak mahkemelere yeni bir suç işaret edilmektedir. Böyle bir yaklaşım, yasaları, bağımsızlığını yitirmiş olan yargı sistemi tarafından suistimale açık hâle getirmektedir. Bu girişimi reddediyoruz" ifadelerine vurgu yapıldı.
Açıklamada, dezenformasyonun tüm dünyanın sorunu olduğu belirtilerek, "Türkiye'de gazeteciliğin kalitesini düşüren, halkın haber alma hakkını zedeleyen daha birçok sorun" olduğu kaydedildi. Bu sorunları çözebilecek çoğulcu yasaların, demokratik kurumların ve meslek içi özdenetimin oluşturulması veya güçlendirilmesi için tüm siyasi aktörleri, gazetecilik örgütleriyle kapsamlı ve şeffaf bir diyalog süreci başlatma çağrısı yapıldı.
DW / JD,ET