T24 - Kumarhaneciler Kralı olarak bilinen Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmesinin ardından dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Başbakan Necmettin Erbakan'a bir mektup gönderdiği ortaya çıktı. Demirel, mektupta dönemin Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’den emir alan ve dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’in bilgisi dahilinde devletin içinde cinayet başta olmak üzere birçok suç işleyen en az 100-120 kişinin olduğunu bildirdi.
Demirel mektubunda, Topalı öldüren özel tim polislerinin İbrahim Şahin tarafından İstanbul'dan uzaklaştırıldığını ve ''serbestçe dolaştıklarını'' vurguladı.
Cinayetler konusunda dönemin ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın kendisine ilettiği bilgilerin gelişmelerle doğrulandığını vurgulayan Demirel, Erbakan'ı uyardı.
Taraf gazetesinde dün (21 eylül 20011) yayımlanan haber şöyle:
Ömer Lütfü Topal cinayeti sonrası Demirel, Erbakan’a gönderdiği bir yazıda suça karışan en az 100-120 kişinin bulunduğunu belirterek “Bunlar devlet emrinde çalışan katillerdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ömer Lütfü topal cinayetinin ardından Başbakan Necmettin Erbakan’a gönderdiği yazıda Özel Harekât Dairesi Başkanı İbrahim Şahin’den emir alan ve İçişleri Bakanı Meral Akşener’in bilgisi dahilinde “suça karışan asgari 100-120 kişi”nin bulunduğunu bildirdi. Yazıda, “Bunlar devlet emrinde çalışan katillerdir” ifadesi kullanıldı.
Neden serbest bırakıldılar? Kumarhaneler Kralı olarak bilinen Ömer Lütfü Topal’ın 28 Temmuz 1996’da öldürülmesi ile ilgili olarak özel harekâtçı polisler Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz ve Ercan Ersoy’un 4 Ekim 1996’da gözaltına alındıktan sonra dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’in talimatıyla Özel Harekât Dairesi Başkanı İbrahim Şahin tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden alınarak Ankara’ya götürülüp ve sonrasında serbest bırakılmalarının ardından Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Başbakan Necmettin Erbakan’a olayların çok yönlü olarak araştırılmasını isteyen bir yazı gönderdiği ortaya çıktı. Süleyman Demirel, 13 Kasım 1996 tarihli yazısında, dönemin Anamuhalefet Partisi ANAP’ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın kendisini ziyaret ettiğini bildirdi.
Yılmaz’ın kendisine, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki Özel Harekat Dairesi’nin bazı elemanlarının “uyuşturucu, kumarhane, haraç ve adam öldürme” gibi işlere karıştıklarını aktardığını belirten Demirel, Erbakan’a gönderdiği yazıda Ömer Lütfü Topal cinayetiyle ilgili olarak “Son olay bunun vehim olmadığını, hatta sanıldığından da kötü olduğunu göstermiştir” dedi.
Üç özel harekâtçının İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında oldukları sırada, videoya da çekildiği öne sürülen ifadelerde cinayetle ilgili itiraflarına değinilen yazıda şu ifadeler yer aldı: “Ömer Lütfü Topal’ı öldürenlerin itirafları fevkalade enteresandır. Bu kişiler suçu itiraf ettikleri halde Ankara’ya celbedilmişlerdir, halen serbest gezmektedirler. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde her türlü doküman mevcuttur.”
Yazıda isim verilmeden Bucak aşiretinin lideri DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak için de, “Aşiret reisi devleti kullanıyor” dendi.
Akşener’in bilgisi dahilinde...
Demirel’in Erbakan’a gönderdiği yazıda şu ifadeler yer aldı: “Devlette görevli bazı kişilerin Özel Harekât Dairesi Başkanı İbrahim Şahin’den talimat aldıkları ve bunun -İçişleri Bakanı dahil- bir takım yüksek yerlerin bilgisi dahilinde olduğu söylenmektedir. Suça karışan asgari 100-120 kişi vardır. Bunlar devlet emrinde çalışan katillerdir. Bu işin devlet çapında soruşturulması lazımdır. buna seyirci kalınırsa demokrasinin işleyebileceğinden şüphe ederim. Bunların meydana çıkarılması halinde devletin zarar göreceğinden de endişe ederim.”
Yılmaz’ın “devlet kurumlarına güveninin olmadığını söylediğini o nedenle Devlet Denetleme Kurulu’nun bu sorumluluğu üstlenmesini istediği”ni aktaran Süleyman Demirel, kendisinin de Yılmaz’a bunların ortaya çıkarılmasının devlete zarar vermeyeceğini bilakis devleti güçlendireceğini söylediğini kaydetti.
Demirel, yazısında iddiaların çok ciddi olduğuna inandığını belirterek, bunların “tetkik ve tahkik ettirilerek gereğinin yapılmasını” istedi.