Gündem

Devlet zirvesinde akademisyen krizi büyüyor; Davutoğlu Erdoğan'a rağmen 'tutuksuz yargılama' sözlerini yineledi

Erdoğan, "Neymiş efendim, tutuksuz yargılansınlarmış!" demişti

06 Nisan 2016 01:33

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ikinci kez tutuklu akademisyenlerle ilgili olarak “nihai karar verilene kadar tutuksuz yargılamanın esastır” ifadesini tekrarladı. Davutoğlu'nun 29 Mart'ta benzeri içerikte yaptığı açıklamanın ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bugün "Son zamanlarda efendim işte neymiş, akademisyenler tutuksuz yargılansınmış. Suçluysa, yardım ettiyse tutuklu yargılanacak. Diğerinden onun ne farkı var?" demişti.

Güneydoğu’daki operasyonlar ve sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan hak ihlalleriyle ilgili olarak "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza atan 1128 akademisyen arasında yer alan, Nişantaşı Üniversitesi'nden kovulan Muzaffer Kaya, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Esra Mungan ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Kıvanç Ersoy ve Yeniyüzyıl Üniversitesi'nden kovulan Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı tutuklanmıştı.

Başbakan Davutoğlu'nun Helsinki ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda akademisyenlerin tutuksuz yargılanmasını tekrar dile getirdiği açıklaması şöyle:

“Daha önce kanaatlerimi paylaştım akademisyenlere dair. Kesin hüküm verilene kadar tutuklu yargılamayı doğru bulmadığımı söyledim. Her seferinde de söyledim eğer kaçma gibi, delil saklama gibi bir gerekçe söz konusuysa bunu da takdir edecek olan hâkimdir. Nihai hüküm verilene kadar tutuksuz yargılamanın esas olduğu inancındayım. Kaçma ya da delil karartma gibi bir şey varsa yargı takdir eder.”
 

Erdoğan: Neymiş, akademisyenler tutuksuz yargılansınlarmış!
 

Erdoğan'ın Avukatlar Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Davutoğlu’nun “tutuksuz yargılama” sözlerine ithafen şunları söylemişti:

"Avukatlık bürosu adı altında terör örgütünün birimi olarak çalışan sözde avukatların bulunduğunu biliyoruz. Hiç şüphemiz yok. Aynı durum gazeteci kimliği, akademisyen kimliği, doktor, öğretmen kimliği taşıyanlar için de geçerlidir. Şüpheniz var mı? Son zamanlarda efendim işte neymiş, akademisyenler tutuksuz yargılansınmış. Suçluysa, yardım ettiyse tutuklu yargılanacak. Diğerinden onun ne farkı var? Avukatlar, hukukun üstünlüğünü sağlama, adeletin tecellisini yardımcı olma misyonları, bu fotoğrafın içine hiç yakışmıyor. Bizim ülkemizde avukatlar geleneksel olarak toplum lideri, halkın hislerininin tercümanı görevini gören konumu vardır."
 

Davutoğlu: Düşüncenin hiçbir türüne sınır getirilmesini kabul edemem


Davutoğlu, 29 Mart’taki Ürdün ziyaretinde kendisine eşlik eden gazetecilere “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzalayan akademisyenler için şu sözleri söylemişti:

“Ben prensip olarak hüküm verilene kadar eğer herhangi bir hukuki zorunluluk yoksa, insanların tutuklu yargılanmalarına karşıyım. Sonunda beraat olursa, özgürlüklerin kısıtlanması geri ödenemeyecek bir haktır. Bana en büyük cezayı versinler, ama konuşma, yürüme özgürlüğümü elimden almasınlar. 28 Şubat’ta baskılar yaşamış bir akademisyen olarak söylüyorum: Düşüncenin hiçbir türüne sınır getirilmesini kabul edemem. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki o akademisyen (Esra Mungan) geçmişte başörtü yasağına da karşı çıkan bir isim. Onunla ilgili olumsuz kanaatim yok. Aksine özgürlükçü tutumunu duymuş olduğum bir isim. O parçalanmış bedenleri gördükten sonra hâlâ bir akademisyen o bildiriyi PKK’yı eleştirmeden okuyorsa, ben onunla ayrı bir düzlemde tartışır, mücadelemi veririm. Hukuki konu ayrıdır.”