Gündem

Dev-Yol davası zamanaşımına gidiyor

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yerel mahkemenin sanıkların avukatlarının hazır olmadığı halde verdiği kararı bozdu.

19 Mayıs 2011 03:00

T24- Tarihi Dev-Yol ana davasında Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yerel mahkemenin sanıkların avukatlarının hazır olmadığı halde verdiği 21 sanık için müebbet, iki sanık için 16 yıl 8 ay hapis cezası kararını bozdu. Dosya zamanaşımına doğru gidiyor.

Mesut Hasan Benli'nin Radikal'de yayımlanan (19 Mayıs 2011) haberi şöyle:




Yargıtay Ceza Genel Kurulu, tarihi Dev-Yol ana davasında, yerel mahkemenin karar duruşmasında bazı sanıkların avukatları bulunmadığı halde karar verdiği için kararın hukuka uygun olmadığına hükmetti ve yerel mahkemenin kararını bozdu. Kurul, dosyanın esastan incelenmesi için Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Daire dosyanın zaman aşımına girip girmeyeceğine karar verecek.

Dev-Yol’un ilk iddianamesi 1982’de hazırlandı. ‘Anayasal düzeni zorla değiştirmek’ suçlamasıyla Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi’nde görülmeye başlayan davada 723 sanık vardı. 1989’da yedi sanığa idam, 39 sanığa ise müebbet hapis cezası verilmişti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi önce yerel mahkemenin 23 sanık için verdiği cezayı ‘az bularak’ kararı bozdu. Yerel mahkemenin tekrar ele aldığı dava yeniden Yargıtay’ca idam cezasının kaldırılması nedeniyle bozuldu. Yerel mahkeme bu kez 21 sanık için müebbet, iki sanık için 16 yıl 8 ay hapis cezası verdi.

Savunma hakkı kısıtlandı

Kararın temyiz edilmesi üzerine dava dosyası tekrar Yargıtay’ın gündemine geldi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi kararını 2009’da verdi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2006’daki karar duruşmasında sanıklardan Nurettin Aytuğ, Murat Parlakay, Atalay Dede, Celal Mut, Hilmi İzmirli, Mehmet Hassoy, Yusuf Yıldırım, Yaşar Kanbur’un avukatlarının hazır edilmeden karar verilmesi ‘savunma hakkının’ kısıtlanması olarak görüldü. Daire bu yüzden yerel mahkemenin kararını bozdu. Daire ayrıca kararında sanıklardan Osman Nuri Ramazanoğlu’nun yargılama sırasında hayatını kaybetmesi nedeniyle hakkındaki kamu davasının düşürülmesini istedi. Bir sanığın dosyasının ayrılması ve bir sanığın da hayatını kaybetmesi, sanıkların sayısını 21’e indirdi.

Direnme kararı aldı

Bozma kararından sonra dosya tekrar Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gitti. Yerel mahkeme de 2010 yılında Yargıtay’ın bozma kararına uymayarak kararında direndi. Direnme kararında davanın zamanında bitmemesi nedeniyle AHİM’ye dava açıldığı hatırlatılarak, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine tazminatlar dahi alındığı, bazı sanık avukatlarının duruşmaya katılmaması, bazı sanık avukatlarının son söz sorulacağı celsede beyanda bulunmaksızın duruşma salonunu terk etmesi mahkemece savunma hakkının kısıtlandığı şeklinde yorumlanamaz” denildi. Yerel mahkemenin direnme kararının ardından dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun gündemine taşındı.

Dava dosyası esastan incelenecek

Kurul, geçen salı yaptığı toplantıda sanıklar Atalay Dede ve Yusuf Yıldırım için dosyanın zamanaşımına girip girmediğini tartıştı. Kurul, yerel mahkemenin ‘eylemli uyma’ kararı vermesi nedeniyle bu konuda gerekli incelemenin Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından yapılmasına karar verdi. Ancak dosyanın daha sonra, Yargıtay’daki yeni görev dağılımı nediyle 9. Ceza Dairesi’ne gönderileceği öğrenildi. Kurul, dosyayı daireye gönderince davanın esas incelenmesi yapılacak.

Daire dava dosyasının hangi sanıklar için zamanaşımına gireceği kararını verebilecek. Avukatlar davanın Eylül 2010 tarihinden itibaren zamanaşımına girdiğini savundu. Yargıtay Başsavcılığı’nın tebliğnamesinde de 21 sanıktan sadece 4’ü (Nuri Özdemir, Hıdır Adıyaman, Emin Koçer ve Hasan Ertürk) hakkındaki cezaların onanması istendi.